Fatih Terim: Şampiyonluktan daha büyük hedeflerimiz var..
MARSİLYA MAÇI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Basın toplantısını izleyenlerin benden pazar günü oynanan derbi maçı ile ilgili yorumlar yapmamı beklediğini sizin de sorunuzdan anlıyorum; ancak derbi heyecanları, hakem kararları ve yabancı kuralları gibi yaratılan ilüzyonlardan kendimizi kurtarmalıyız. Yani esasında bizim büyük resme bakmamız lazım. Daha önce defalarca söylediğim gibi, 100 yılı aşkın süredir biz birbirimizle oynuyoruz. Normal maçlarda, yurt içinde yurt dışında karşılaşmalar, galibiyetler, mağlûbiyetler, beraberlikler. Yeniyoruz, yeniliyoruz. Yani dün olduğu gibi bunlar yarın da devam edecek. Bu doğal bir süreç; ama açıkçası Galatasaray'ın lider olduğu, kazanması halinde Rusya'dan gelecek Lazio’nun galibiyetinin dışındaki herhangi bir sonucun kendisini direk gruptan çıkaracağı bir ortamda, açıkçası bu ilüzyonlarla uğraşacak vaktimiz yok. Onu konuşmak için çok zamanımız var. Onlarla yaşayarak bir yere gelemeyiz. Marsilya maçının öneminin önüne de hangi bir şey geçirmek istemiyorum. Yani Fenerbahçe ile 100 küsür yıldır oynuyoruz. Kazanıyoruz, kaybediyoruz. Muhakkak ki bizim için özel. Rakibimizle oynadığımız maçların sonucu çok önemli. Çok üzüldük. Önemini biliyoruz; ama inanın bana hangisi Galatasaray için daha önemli derseniz, Marsilya maçı daha önemlidir. Çünkü bunun telafisi yoktur. Onun telafisi vardır. Soso’nun dediği gibi çok güçlü bir maç oynadık. Marsilya maçını önüne hiçbir şey geçmemeli ve geçmeyecektir dediğim gibi. Biz bunları çok oynadık. Kazanmaya kaybetmeye alışığım. Hele ben yüzlerce maç oynamışım. Tonlarca kazanmışım. Galibiyetlerim çok oldu. Allah'tan mağlubiyetleri çok az yaşadım. Çok lig şampiyonlukları gördüm. Çok şükür yaşadığım şampiyonluklardan çok daha az farklı sıralarda ligi bitirmişim.
ŞAMPİYONLUKTAN DAHA BÜYÜK BİR HEDEFİMİZ VAR
Biz sayın başkanın yönetime gelmesi ile başlayan dönemde muhakkak ki şampiyon olmak isteriz. Kaybettiğimiz maçları nasıl kaybettiğimizi görüyorsunuz. Bir golle iki golle kaybettiklerimizi görüyorsunuz. Zannedersiniz ki çok geride kaldı bu dönem! Bizim bir plan, proje, bir strateji uygulamaya çalıştığımız bu dönemde bir tane de şampiyonluk daha yaşamaktan çok daha büyük bir hedefimiz var. Benim federasyonda görev yaptığım 2015 yılında Haliç konuşmasında anlattığım gibi.. Uzun bir konuşma yapmıştım hatırlarsanız. Bu konuşmada da sadece ülke futbolunun sorunları değil, aynı zamanda çözüm yollarını da ifade etmiştim. Onun için bugün kulüplerin büyük borç içinde olmasının çözümü için başkan ve yönetim kurulu da yoğun bir çaba içindeyiz. Kurtulması nasıl olur diye. Sayın başkanım vizyonu ve bu vizyonun arkasındaki duruşu beni açıkçası bu konuyla ilgili bütün birikimimle çalışma konusunda fevkalade motive etmiştir. Genç, yetenekli, maliyeti düşük, uzun süre hizmet edebilecek ve gelişerek transfer imkanına sahip olabilecek oyuncuların yanında onların gelişimine katkı sağlayacak tecrübeli isimlerden oluşan bir kadro kurduk. Bildiğiniz gibi böyle buna yönelik çalışmalarımız daha devam edecek.
OYUNCULARIMA İNANIYOR, GÜVENİYORUM
Oyuncularım kimi zaman pozisyon hatası yapıyor, kimi zaman tecrübeli değiller acemiliklerinden bazı sıkıntılar çekiyoruz; ama her geçen gün daha iyi olacaklar. Evet, oyuncularım belki gol vuruşlarında başarılı değiller. Pozisyon bulmada başarılıyız. Zaman zaman etkisiz kalıyoruz; ama etkili olmaya başlayacaklar. Daha çok gençler. Onlara güveniyorum. Onlara inanıyorum. Evet kızıyorum. Demin yayınlanan istatistiği onlarla paylaştım. En az gol pozisyonu gören takımız. En fazla gol beklentisi olan takımız. Çok az pozisyon veriyor çok gol yiyoruz, çok pozisyona girip az atıyoruz. Ben söylemiyorum, istatistik söylüyor. Onlar da çok üzülüyorlar. Evet, kızıyorum, üzülüyorum; çünkü onların potansiyellerinin farkındayım. Ben de bir an önce çabucak bunu sahaya yansıtmalarını istediğim için üzgünüm. Bunu istiyorum ve bekliyorum; ancak unutmayın ki onların hepsi benim evladım. Yaptıkları tüm eksikliklerin, tüm hatalarım bütün sorumluluğunu ben alıyorum. Bu çocuklar bu ekonomik zorluklarda kulübümüzün yol alabilmesi için en önemli silahlarımızdır. Biz bu mücadeleyi onlarla kazanacağız. Marsilya maçını önüne ne Federasyon ve ceza heyeti ne de başka bir şey geçsin istemiyorum. Yaşananlar, yaşatılanlar, sebep olanlar, ne de Türkiye futbol federasyonu ile ilgili konuşmayacağım çünkü bu süreci sayın başkanımız götürüyor ve ben kendisine güveniyorum.
Diagne de, Mostafa'da bizim gol beklentisi olan oyuncularımız. Zaman zaman hepsine şans verdik. Atmaya başlarlarsa devamının geleceğini düşünüyorum. Belki bazen ben de başkasını tercih edebilirdim diyorum. Bu bakışa, görüşe göre değişebilir. Çünkü bazen hafta içinde neler olduğunu dışardan kimse bilmediği için, yaklaşımları kendi fikirlerine göre olabiliyor. O yüzden ben arkadaşlarıma güveniyorum. Mostafa'yla ilgili karar için daha zamanımız var. Niyetimiz bir değişme olmazsa uzatmak yönünde. Golcülerimizin bu kadar pozisyon bulduktan sonra daha fazla gol yapması bizi şu anda başka bir yere taşırdı. İnanıyorum ki en kısa zamanda başlayacaklar. Çünkü çok maçımız var. Yine dönüp yarınki maça geliyorum. Bizim için hatta ülkemiz için çok önemli günlerden bir tanesi. Avrupa'da puana galibiyetlere devam etmeye ihtiyacımız olduğu bugünlerde oradan çok fazla ayrılmak istemiyorum açıkçası..
GRUBU BİRİNCİ BİTİRMEK ÇOK ÖNEMLİ
Bizim çıktığımız on bir bizim için ideal on birdir; ama sizin için nasıl onu bilmiyorum. Marsilya takımın çok güçlü bir takım olduğunu ilk başta hepimiz gördük. Özellikle oyun içerisinde, defanstaki başarımız orada bütün olmuş, blokları birbirine yaklaştırmamız, çok kısa mesafede oynamamız, merkezi iyi kapatmamız bizim için artı. Orada ilk yarıda, özellikle birkaç pozisyonu biz yaklaşmışız. Onlara o pozisyonu vermemişiz. Bu bizim için önemli bir şey ama oyunun momentumu özellikle ikinci yarıda onların eline geçmiş. Burada oyuncularından beklentim oyunun kontrolünü elimize almamız, burada kendi sahamızda, kendi seyircimiz önünde o istediğimiz oyunu oynamaya devam etmemiz. Kaldığımız yerden devam etmeliyiz. Marsilya çok kolay bir takım değil; tam tersi çok zor bir takım. Çok zor, sert geçecek bir maç olarak söyleyebilirim. Turnuvanın öncesinde kura çekimi öncesi UEFA kupasında basının favorilerinden gösterilen bir Marsilya’yla oynayacağız. Dolayısıyla dikkat etmemiz lazım; çünkü kazanmamızın anlamı bir başka büyük. Eğer berabere kalır, Rusya'da Lokomotiv Moskova Lazio’yu yenerse yine gidiyoruz. Müthiş bir olasılık zinciri var. Buradan gidemeyebiliriz gibi.. Yani buradan neredeyse ikinci olarak Lokomotiv Moskova bile gidebilir. Öyle bir fikstür var. Buna çok dikkat etmeliyiz. Biraz sonra da antrenmanda sizden sonra da son taktik çalışmamızı yapacağız, belki de son rötuşları yarın saat 12:00'de strechingden sonra tekrar takımı sahaya dizip bir şeyler anlatabilirim. İsteğimiz bitirip oradan gelecek iki neticeyi de bekleyip o güzel duyguyu yaşamak. Çünkü birinci gitmemizin önemini de bu arada anlatayım. Birinci gidersek şubatta maç oynamıyoruz. Çok önemli rakipleri atlayarak geçiyoruz. Otomatik olarak martta ilk 16'ya kalarak devam ediyoruz. Bu buradaki gösterdiniz başarının size verdiği bir mükafat. Dolayısıyla böyle bir turnuvada iyi başlayıp devam ettiğimiz, lideri olarak götürdüğümüz bir ortamda gönül ister ki yarın Galatasaray olarak bu turu martta oynayacak duruma gelelim. Biz de o zaman şimdiden başkanla ve bütün arkadaşlarımla beraber hepimizin çok uzun zamandır hazırlandığı bazı düşüncelerimizi ocak ayı içerisinde uygulayalım. Şubata, marta başka bir tarzda, durumda çıkalım. Onun için önemli, çok önemli! Oyuncularımın da bu bilinç içerisinde olduğunu düşünüyorum ve haftanın maçı olarak ben bunu lanse edebilirim. Bu haftanın UEFA grubunda en önemli maç olarak da söyleyebilirim.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.