Eurobasket 2009 | Polonya'dan Zafer Çığlığı ! 69-64

A milli takımımız bizleri gururlandırmaya devam ediyor. 6'lı grupların ikinci ayağında basketbolun güçlü ekollerinden biri olan Sırbistan'a karşı artık alışmış bir duruma geldiğimiz zaferlerden birini daha yaşadık. Millilerimiz takımımız adına hücumun en önemli parçası olan Hidayet'in tutuk olduğu bir günde galibiyeti söküp alarak çeyrek finali garantiledi. Kuşkusuz şampiyonanın en önemli favorilerinden biri haline gelen 12 Dev Adam yoluna kayıpsız bir şekilde devam ediyor.

Maça görmeye alıştığımız ve klasikleşmiş beşimiz ile başladık. Şampiyonada savunma bakımından üst seviyede olan iki ekip, bunu ilk dakikalara yansıtırak maçın, skor anlamında kısır geçmesini sağladı. Kerem'in ikili oyunlardaki becerisinden yararlanarak pota altında Ömer ve Ersan ile sayılarımıza giderken, savunmada Teodosic ve sürpriz isim olan Raduljica'ya engel olamayınca ilk beş dakika 9-8 geride kalıyordu. Savunma konsantrasyonlarının bir dakika bile eksilmediği ilk periyotta sayıların büyük çoğunluğu serbest atışlardan gelirken Ömer Aşık ile bir çok serbest atıştan yararlanamadık. Karşılıklı sayılar ile periyot 18-18 bitmeye doğru ilerlerken, Semih'in inanılması güç şutu ile ilk 10 dakikayı 20-18 önde kapatıyorduk.

Sırbistan ikinci periyoda başlarken en önemli kozlarından biri olan Krstic'i sahaya sürüyordu. İlk periyotta süre alamayan Krstic'i kullanmaya başlayan Sırplar sayılarına imzalarını atıyordu. Bu sürelerde hücumda üretkenliğimiz oldukça düşüktü. Kerem'in dinlenmeye çekilmesiyle beraber Ender'i sakatlığından dolayı oyuna almayan Tanjevic, işin böyle gitmeyeceğini sezince müdahele ederek Ender'i sahaya sürdü. Ender'in oyuna girmesiyle yeniden hücumda üretkenliği sağlayan millilerimiz Sinan'ın dış atıştan bulduğu basket ile derin bir nefes aldı. Savunmada birebirde zorlanmaya başlayan millerimiz, hücum organizasyonlarını dengesizleştirmek adına alan savunmasına geçince istediğini aldı. Dış atışlarda şampiyona boyunca aksayan Sırbistan bu görüntüsünden uzaklaşmadı. Baskılı savunmamızın baş mimarlarından Sinan'ın üstün gayreti sonucu yaptığı smaç ile devreyi 36-33 önde bitirdik.

İkinci yarıya girilirken oyunu okuma yeteneği ilk devrede fazlasıyla gösteren Kerem ile hücumda toparlandık. Özellikle ikili oyunlarda Ömer ve Ersan'a hazırladığı posizyonlardaki boş oyuncuyu görme yeteneği, tecrübesine yakışır derecedeydi. Tempoyu yaklayan millilerimiz, maçtaki en büyük farkı yakalasa da, Velickovic'in dış atışlarına engel olamayınca maçı koparma şansını kullanamadı. Çeyreğin sonunda 6 sayılık bir avantaj ile gideceğimiz düşünürken, Sırp hücumunun baş aktörü konumunda olan Teodosic'in uzaktan üçlüğüne engel olamayınca, periyodu 3 sayılık farkla 55-52 önde kapatıyorduk.

Maçın son periyoduna girilirken, gözler kuşkusuz Hidayet'te idi. Son 10 dakikaya savunmaların iyice sertleştiği görülüyordu. İki takımda maçta dış atışlarda başarılı olan Ersan ve Velickovic ile skora giderken diğer oyuncular pasif durumda kalıyordu. Özellikle maçın gerilimli dakikalarında kritik sayılarına alıştığımız Hidayet, dizindeki sakatlığı sonucu skora bir türlü etkisini gösteremiyordu. Tanjevic'in onu kazanma isteğiyle sürekli üstüne giderek oynadığı kumar başarısızlık ile sonuçlanarak son dakikalara kafa kafaya girilmesini sağlıyordu. Son dakikalara girilirken hücumda karşılıklı top kayıpları görüldü. İki takımın sayı yapmakta bölümde 45 saniye kala Teodosic ile kritik bir üçlüğe imza atan Sırbistan maçta uzun bir aradan sonra öne geçiyordu, 64-63. 39 saniye kala geliştirdiğimiz hücumda Sırbistan'ın faul hakkını doldurmasıyla sebebi ile çizgiye gelen Semih, 2'de bir atarak işi yine yeni yeniden savunmamıza bırakıyordu. Alan savunmasında başarılı olan Tanjevic, oyunun en kritik savunmasında da bu uygulamasını sahaya yansıttı ve nitekim başarılı oldu. Son hücumda bir türlü istediği boş şutu yaratamayan Sırbistan, hücum süresi dolarak top kaybı yaşıyordu. Geriye 3.4 saniye kalmış idi. Ancak çizilen iyi oyuna rağmen maç uzatmaya gidiyordu. Kerem'in başarısız olduğu turnikede tipleyen Hidayet'e top gelmeden süre doluğunu söyleyen hakemler maçın galibini 5 dakikalık oyun sonrası belirleneceğini zikrediyorlardı.

Uzatma devrelerine yeniden Kerem ve yanında Ender ile başlayan Tanjevic, hücumda organizsayonu en iyi şekilde planlamayı amaçlıyordu. Semih ile faul atışlarıyla son 5 dakikada ilk sayılarına imza atan millilerimiz, savunmada dozajı iyice arttırmıştı. Nitekim rakibine sayı şansı vermeyen millilerimiz aynı başarısını hücumda gösteremeyince maç, kafa kafada devam etmek zorunda kalıyordu. Ancak iyice yorgun düşen Sırbistan ekibi hücumda kaptırdığı kritik topla maça bir nevi havlu atıyordu. Hidayet'in kaptığı topta hızlı hücumda Ersan ile sayıyı bulan millilerimiz, 30 saniye kala farkı 3 sayıya çıkartıyordu. Savunmadaki üstün konsantrasyon sahaya yansımaya devam edince maçı Kerem'in son sözü sölemesiyle 5 sayılık farkla 69-64 önde bitiriyorduk.

* Maçın iki alanını ayrı ayrı yorumlamak daha mantıklı olacaktır.

* İlk önce savunma ile başlayalım, nedeni bu maçı atarak değil savunarak kazanmamızdır. Bölüm bölüm savunmada bazı aksaklıklar yaşasakta, oyuna giren her oyuncu ellerinden gelen mücadeleyi sahaya en iyi şekilde yansıtıyor. Bunun akla gelen ilk örneği ; ikinci çeyrekte şans bulan Sinan'ın maçtaki kritik anlarda göstermiş olduğu direnç ile bulduğumuz sayılar, takımımız adına oldukça önemliydi. Pota altında hiç bir kolay sayıya izin vermeme politikamız bu maçta devam etti. Kristic'i 11 sayıda tutarak bu başarıyı istatistiklere yansıtan millilerimizde tek eksik yönünün ribauntlarda yaşadığını söyleyebiliriz. Maç boyu 39 ribaunt alan millerimiz bu istatistikte Sırbistan'ın gerisinde kalması dikkat çekici ve negatif bir değerdi. Ancak maçın uzatma devrelerinde sayı yemeden tamamlamış olmamız, önümüzdeki maçlardaki kritik anlara daha emin gözler ile bakmamızı sağlıyor. Son bir nokta ise ; alan savunmasındaki başarımız, oynayacağımız maçlar öncesi önemli bir koz olarak elimizde bulunması sağladı.

* Hücuma geldiğimiz takdirde, bugün en önemli hücum silahlarımızdan biri olan Hidayet'in tutuk gününde olmasına rağmen önde bitirmemiz oldukça pozitif bir nokta. Bugün takımın hücumdaki en önemli aktörünün Kerem Tunçeri olduğunu düşünüyorum. Oyunu okuma zekasının üst seviyede olduğunu her ikili mücadelede gösteren Tunçeri, maç boyu verdiği 8 asist ile yıldızlaştı. Kerem'in güzel servislerini isabete dönüştüren Ersan ve Ömer'e de alkışları yollamak gerekiyor. Özellikle Ersan bu formunu devam ettirirse şampiyonanın MVP'si olacağını düşünüyorum. 22 sayısının yanı sıra aldığı 11 ribauntla takımın bugünkü en katkı veren oyuncularından biri oluyordu. Ömer ise serbest atışındaki başarısızlığının baya yansıması ikili oyunlardaki bitiriciliğine gölge düşürse de, önemli işlere imzasını atıyor.

12 Dev adamın emin adımlarla yürüdüğü şampiyonada, kelimelerin kifayetsiz kaldığı dakikalara gelmiş bulunuyoruz. Takımın gösterdiği inanç, televizyon başındaki milyonlar tarafından hissedildiğini düşünüyorum. Şimdi önümüzde Slovenya maçı var. Birincilik mücadelesine çıkacak olan millilerimize canı gönülden başarı dileklerimizi sunuyoruz.

33 yorum:

  1. Kardeşim eline sağlık.Bu maçta Ömer Aşık gerçekten çok serbet atış kaçırdı önceki maçlardaki performanslarına göre bence bu maçta kötü oyun sergiledi.Hido'nun dizindeki sakatlık maçta öne çıkarak hücumda bir varlık gösteremedi kezan savunma iyiydi bana göre.

    YanıtlaSil
  2. Bütün maç boyunca kalp krizi geçircem zannettim ama neyse ki uzatmalarda yendik :)
    Sinan, oyunun akışını değiştirdi resmen herkesi yeniden oyuna döndürdü takımı.. Hido’nun pasif oynaması ve girmeyen şutlarımız olsa da takım olarak çok güzel mücadele ettik.Hele o top çalmalar ve bloklar Sırbistan’ın moralini bayağı bozdu.

    YanıtlaSil
  3. Hepinizin ellerine, ayaklarına sağlık…Helal Olsun! Bundan sonrası da kolay gelsin…

    YanıtlaSil
  4. Uff! Ne macti ama.. Zor olsada bi galibiyet daha cebimizde.. Sirada Slovenya var!!

    YanıtlaSil
  5. Sırbistan'ın bu maçta gerçekleştirdiği uzatmada skor bulamama olayı, avrupa şampiyonalarında 2. kez görülmekte. İlki rusya 1953'te gerçekleşmiş. hikayesi ise çok ilginç, normal süresi 55-55 biten yugoslavya-israil maçı 4. uzatma sonunda 57-55 yugoslavya lehine bitmiş. Yani tam 3 uzatma iki takım da sayı kaydedemezken, son uzatmada yugoslavya iki sayı kaydetmiş. Bu nasıl gerçekleşmiş olabilir peki? cevap; hücum süresi kısıtlamasının o dönemde bulunmayışı. Her iki takım da uzatmalarda bir buzzer beater kaydetme hevesi ile hücum sürelerini muhtemeldir ki +4:50 olarak kullanmışlar, nihayetinde 4. uzatmada bunu yugoslavlar başarmış. Zaten bu maçtan 3 sene sonra da fiba hücum süresini belirleyen bir kural getirmiş.

    YanıtlaSil
  6. butun maclarda oldugu gibi kenetlenmiş bir ‘takımyıldızları’nı gorecek slovenya bundan eminim..
    muthiş savunmanızı ortaya koyup hucumda da sıkntı cekmezsek bu macı biraz daha rahat izleyebiliriz:D
    basarılar 12 Dev Adam..
    her ne kadar sahada yanınızda olamasak da buradan yanınızda oldugumuzu hissetirmeye çalışıyoruzz..
    70 milyon soyluyor butun Avrupa inliyor suan..:D

    YanıtlaSil
  7. rakipler belli oldu, pes pese iki maç kaybeden Yunanistan 3uncu oldu ve Hirvatistan 4uncu. Fransa Yunistan maçini izledim, Yunanlar çok iyi oynamadilar, sanki biraz yorgunluk basti gibi.
    Bence iki takimda bize göre es deger, tabii Slovenya maçinin galibiyet moreliyle bu zorlu maça çikmak daha iyi olur ama sanirim bundan sonra fizik ve mental olarak en saglam takim kazanacaktir çünkü defens agarlikli taktikler ön planda (son maçlara baktigimizda)

    Umarim milli takimimiz shoot yüzdesine tekrar kavusur .. taktiklere hiç gerek kalmiyacak.

    Kim olursa olsun, ne olursa olsun arkanizdayiz !

    YanıtlaSil
  8. birer gurur tablosusunuz hepiniz ayrı ayrı bizim için adeta.. iyiki varsınız… iyiki bizlerin 12 DEV adamlarısınız…kim tutar sizi be yürüyün avrupa inleyecek türklerin sesi ve gücüyle..

    MeRVe

    YanıtlaSil
  9. her şeyiyle gitgide daha fazla 2001′e benzetmeye başlıyorum bu turnuvayı. o zaman da ispanya ve slovenya’yla aynı gruptaydık. çeyrek final ve yarı final maçlarını da son saniyelerde çok az farkla kazanmıştık. hiç rahat rahat maç izleyememiştik yani. şimdi de çeyrek finalde yine hırvatistan gelirse tam olacak:)) dünkü maçla ilgili söylenecek çok fazla bir şey yok aslında. yine savunmamızla ve takım olmamızla kazandık ve bence bu her şeyden önemli zaten. bu takım adım adım finale yürüyor artık bundan kimsenin şüphesi kalmadı. yalnız 2. periyotta harikalar yaratan sen neden bir daha hiç oyuna alınmadın anlayamadık. neyse tanjevic’in bir bildiği vardır elbet. bir de söylemeden geçemeyeceğim. ihsan bayülken bütün maç boyunca 100 kere falan “hidayet’in artık devreye girmesi lazım” demeseydi daha iyi olacaktı. zaten geri kalan 3 cümlesinin 2’si de hidayet’le ilgiliydi. zaten stresli geçen maçta bi de kendisi fazladan stres yarattı sağolsun.
    sırada artık slovenya var. 7′de 7, hatta geçen eylül’dekileri de sayarsak 12′de 12 yapmamak için hiçbir neden yok. sonuna kadar arkanızdayız. başarılar hepinize:))

    YanıtlaSil
  10. böyle bi mücadeleye yürekler nasıl dayanabilir ki… kalbimiz durup durup yeniden attı adeta.. maç günlerini sabırsızlıkla bekleyip mutlu oluyorum sizi ve o istekli mücadelenizi görünce.. adamlar etkili savunmanıza karşı sarsılıyo resmen…hep böyle devam etmesi dileğiyle ..eminim daha nice başarılar bizi bekliyo..

    (kim bilir bu kaçıncı siteye kaçıncı yorumum:D:D=) ))

    YanıtlaSil
  11. Umarım savunmadaki gayretiniz bundan sonraki maçlarda da devam eder ve finale kadar yükselirsiniz…
    ama belirtmek istediğim bir konu var, o da ömer aşık’ın faul yüzdesi(%20.8) 5 maçta 19 şut kaçırmış(?)bunun üzerinde durması gerektiğini düşünüyorum.
    çok heyecanlı bir slovenya maçı bizleri bekliyor, ancak sonunda gülen tarafın Türkiye olup grubu birinci bitireceğimize inanıyorum.
    Başarılar…

    YanıtlaSil
  12. aul atışlarındaki sıkıntımıza ve sakatlıklarımıza rağmen kazandık:))
    hepinize teşekkürler ama özellikle kerem tunçeri ve ersan ilyasova ya daha ayrı teşekkürler:))ve sakatlıklarına rağmen bu maçta da bizi yalnız bırakmayan kocaman yürekli oyuncularımıza da teşekkürler..
    eminiz ki slovenya karşısında dünkü maç gibi tutuk olmayacağız,,bizim 12 dev adamımız varken sırtımız yere gelmez:))

    Sry

    YanıtlaSil
  13. sırbistanı uzatmalarda 5-0 mağlup etmiş bulunmaktayız helal olsun:))son dakikalarda kalp krizi geçiricem inme filan incek diye de korkmadım değil yani bilmiyorum bu maçlar böyle giderse daha ne kadar dayanırım:)ekşi sözlükte bi arkadaş “ya arkadaş mücadelenin bu kadar ön plana çıktığı maçta en mücadeleci oyuncumuz Sinan niye oturur 25dakka biri bana anlatsın yahu!” şeklinde bi yorum yapmış aynen katılıyorum maç boyu anlamlandıramadığım iki şeyden biri de buydu ama vardır koç Tanjevic’in bi bildiği illa ki…Ersan İlyasova ve Kerem Tunçeri’yi ayrıca tebrik ediyor buralarda maçın özeti “orada bile blokladık” diyen arkadaşlara sonuna kadar katılıyorum biz böyle savunma yaptıkça daha çok işler başarırız..2006da Slovenya ile yaptığımız maç sonunda Murat Kosova’nın “ağlamak istiyorum sayın seyirciler” deyişi kulaklarımda tüm Türkiye beraber ağlamıştık mutluluktan:)) Japonya’da yaşadığımız mutluluklara şimdiden yenileri eklendi inşallah eklenmeye de devam eder daha fazla uzatmadan tebrikler…başarılar…

    YanıtlaSil
  14. Hop oturup hop kalktık ve yine yüzümüzü güldürdünüz.
    Slovenya maçında başarılar diliyorum. Bu maçı da diğerleri gibi alacağız. Buna inanıyoruz ve en önemlisi de sizlere güveniyoruz…

    YanıtlaSil
  15. The Cranberries ‘ When You’re Gone ‘
    ….EuroBasket 2009 da ,Şampiyonluğumuzda, kulaklığımdan dinleyip dinleyip ağlayacağım şarkıdır.

    YanıtlaSil
  16. Hidayet’in kötü bir maç çıkarması ve faul atışlarında iyi olmamamız yüzünden uzadı.Normalde her türlü alırdık.Çok güzel bir havamız var.ŞAMPİYONLUGA YÜRÜYORUZ!!!

    AKIN

    YanıtlaSil
  17. Açıkçası eğri oturup doğru konuşmak gerek, şampiyonadaki en sıkıcı Türkiye maçıydı bu bir.. Maç çok kısır geçti, zira iki takımda çok sert ve agrasif oynayınca, savunmalar fazla sayıya izin vermedi.. 2.si Hidayet, İspanya maçından beri kötü oynuyor, neden onun yerine Sinan girmedi ( özellikle son periyotta ), ender aslanın yanında sinan, ersan sağda, semih ve ömer aşık ilede uzun oynayabilirdik, ki ben böyle olsa hidonun kaçırdığı sayıların kaçmayacağını, uzatmaya gitmeden bu maçın alınabileceğini düşünüyorum.. 5′te 5 gidiyoruz, namağlup bir biz, bir de Fransa var.. Umarım bu böyle gider, hepinize sonsuz teşekkürler, Slovenya maçını merakla bekliyoruz..

    YanıtlaSil
  18. Şampiyonada karşılaştığınız bütün takımlar içinde en sert savunmayı Sırbistan yaptı,izlerken benim dahi içim sıkıldı.O savunmaya aynı şekilde karşılık vermeniz maçı kat kat zor ve seyri keyifli bir hale getirdi.Evet hücumda aksadınız ama sayı da yemediniz ki dikkat edilmesi gereken nokta budur diye düşünüyorum.Serbest atışlar ve Ender Arslan’ın muhteşem üçlük serilerinde talihsizlikler yaşadık ama olsun.

    YanıtlaSil
  19. bu maçta, kazanmak için öncelikle rakibin kafasına girip onu bezdirmenin ve inancını kaybettirmenin ne kadar önemli olduğunu ders niteliğinde gösterdi bize milli takım.
    şu pozisyona bakın:
    maç 64-64 berabere. sırplar hücumda. hücum süresinin bitmesine 3 saniye, maçın bitmesine 6 saniye var. topu içeri, krstic'e indiriyorlar. krstic, nba'da oynuyor, hem de oynuyor, nets'de de dakika alıyordu, oklahoma'da da takımın önemli isimlerinden. krstic sırp takımının tek orta yaşlı oyuncusu, takıma abilik yapsın ve elinin taşın altına soksun diye var orada.
    krstic ile pota arasında sadece semih erden var.
    krstic dört şey yapabilirdi:
    1) potaya yüklenir, faul alır, bileği düzgün zaten, takımını öne geçirir ve büyük ihtimal kazanırdılar.
    2) atışını kullanır, top girer, maçı kazanırdılar.
    3) atışını kullanır, top girmez, ribaunt mücadelesinde zaman geçer ve maç biter, uzatmaya giderdi.
    4) maç boyunca gördüğü ağır savunmadan ve semih'in caydırıcı bloklarından korkar, eli titrer ve sorumluluk almadan elindeki topu dışarıdaki bir oyuncuya çıkarır ve 24 saniye süresinin bitmesine neden olurdu. süre durduğu için türkiye'nin bir hücum şanmsı ve dolayısıyla maçı kazanma şansı olurdu.
    krstic ne yaptı? 4.sünü! inanılmaz bir tercih hatasıydı bu. uzun yıllardır bu seviyede bir mücadelede görmediğim, hele bu seviyede bir oyuncudan hiç görmediğim bir hataydı.
    bunu yapan krstic ise, yaptıran, türk milli takımının onun kafasına girip onu bitirkmiş olmasıdır. kaç, bence orada kazanılmıştır.

    YanıtlaSil
  20. eski sırbistan gibi oynadık lan.

    turnuvada 5 te 5 yapan iki takımdan biriyiz. diğeri ise elemelerde süpürdüğümüz fransa.

    şampiyonluk mu geliyor ne?

    YanıtlaSil
  21. öyle bir savunma yapmışız ki, insan baktıkça inanamıyor!
    sırbistan, uzatmalar dahil maçın son 5:43'ünde sayıbulamadı!
    sırbistan'ın son period ve uzatmalada geçen 15 dakika boyunca bulduğu basket sayısı: 2
    ki ikisi de zorlama el üstü uzak 3'lük atışlar.
    sırbistan'ın potadan geçirebildiği son 2 sayılık basketi, 3. periodun bitmesine 02:31 kala attığı basket,
    ki bu basket de bizim top kaybımız sonrası gelen bir hızlı hücum turnikesidir, oturmuş savunmamız karşısında değildir.
    yani sırbistan maçın son 17 dakika 53 saniyesi boyunca 2 sayılık bir atış sokmayı başaramamıştır!
    gnel istatistiğe bakıldığında ise,
    sırbistan %34 ile 3 sayı, %28 ile 3 sayı atmıştır, ki bence 3 sayılık bir kaç atışın girmesine kendileri bile şaşırdı.
    tüm bunlar yetmezmiş gibi adamların 12 de topunu çalmışz.
    toplamda top kayıpları ise 18!
    3. balkan savaşı'nı kazandık, türklerin başında karadağlı bir komutan olması ise ilginç tabi...
    gelecek senenin eylül ayı nasıl geçecek, gerçekten bilemiyorum...

    YanıtlaSil
  22. adam birer birer incelendiğinde hidayet ve ersan hariç tek bir üst düzey oyuncuya sahip olmayan bir takımla avrupa'nın basketbol algısını yeniden şekillendiriyor, her maç köpek gibi mücadele eden bir takımı 5. maçın sonundaki uzatmada dahi diri tutacak bir rotasyonu turnuva başından beri uyguluyor, biz hala rotasyon deyince kendimizi basketbol biliyor addediyoruz.

    hayır güzel arkadaşlar, bilmiyoruz. o biliyor. o bildiği için, oyuncular ona inandığı için bu takım başarıya koşuyor. o'na inanmayanlarsa bu büyük zaferleri salt lake çöllerinde ya da reinalar'da izliyor.

    n'olur bırakın "şu bilmem kim kenarda fazla oturmuş da, bilmem kim unutulmuş" saçmalıklarını. siz rotasyonu maç maç hesaplarken, o adam 9 maçlık kuruyor kafasında. siz bir maçın nasıl kaybedilip / nasıl kazanıldığının eleştirisini yaparken, o çok uzaklara dalmış daha büyük hesapların peşinde oluyor.

    türk basketbolunun tartışmasız ve avrupa'nın gördüğü en büyük koçlardan birini alkışlamıyorsak eğer, hiç değilse "engin basketbol kültürümüzü ve birikimimizi" kendimize saklamalıyız bir süre. saygı böyle birşey olsa gerek. hem valla bakın, komik oluyoruz.

    ben naçizane eğiliyorum tanjevic önünde...

    YanıtlaSil
  23. ben ki takım sporlarında en iyi savunmanın hücum olduğunu düşünen özellikle basketbolda savunma takımlarından zerre hazzetmeyen, fanatik lakers taraftarı olup show time basketbola tapan bir insanım.. asla basketbolun savunma sporu olduğuna inanmıyorum.. ama bu gidişle savunma yapmaktan zevk almaya başlayacağım*..

    ancak özellikle bu gün iyice ayyuka çıkan birşey var milli takımımız savunmayı gerçekten hakkını vererek yapıyor.. bu gün ve kısmen ispanya maçlarında gerçekten çok saçma hücum ettik.. ama dış etkenlerden* tam kapasiteyle oynadığımız zaman ciddi manada iyi de hucüm ediyoruz.. bu takımda ersan hidayet**** ömer aşık gibi hucümda çeşitlilik yaratabilen oyuncularımız olması bize çok fazla yarar sağlıyor.. bizi sıkıcı hücüm varyasyonu olmayan bir takım hüvviyetinden çıkarıyor.. öyle ki fransa'nın arkasından en az sayı yiyen 2. takımız maç başına 67 sayı yiyoruz öte yandan en çok sayı atan da 2. takımız.. maç başına 79.4 sayı atıyoruz.. bu da bizi çok dengeli bir takım kimliğine büründürüyor..

    bu gün ve turnuva boyunca göze batan savunmanın yanında hücüm edebilen de bir takımız.. özellikle benchten gelip skora katkı yapabilen bir çok oyuncumuz var.. iyi ki ersan gibi bir oyuncuya sahibiz top onun elindeyken rahatlıyorum güveniyorum.. zaten en skorer 4. isim hatta şu an turnuvaya devam eden takımlar içinde 2. isim.. eğer bu şekilde devam edebilirsek ersan'ın olası bir mvp seçilme şansını çok yüksek görüyorum..

    bir parantez de ömer aşık'a.. gerçekten her maç daha iyi oynuyor sadece ispanya maçında bir çeyrek oturup son hücümda oyuna girip blok yapıp maçı çevirmesi bile oyuna her daim konsantre olduğunu gösteriyor.. savunmada bunları yaparken hücümda da çok ekstra sayılar buluyor..

    darısı slovenya maçına.. bu maçla geçmişten kalan tüm hesapları kapattık.. litvanya, ispanya ve sırbıstan.. artık hiç olmadığımız kadar madalyaya yakınız.. yunanistan ne kadar favori ise bizde en az o kadar favoriyiz..

    YanıtlaSil
  24. 4 ncü ve uzatma periyotlarında, pota altımız rakip takım için cehenneme döndü. sırbistan'ın gördüğü bu kötü muamele diğer maçlarına da yansıyacak diye düşünüyorum. artık kendilerine gelene kadar turnuva biter. o kadar çok blok vurduk ki... maç bitti; tam reklama girerken gördüm, semih ile ersan hala bloğa yükseliyorlardı.

    bir fenerli olarakta blogunuzu tebrik ederim gercekten hos olmus.

    YanıtlaSil
  25. 4 periyodu ayrı uzatmayı ayrı değerlendirmek lazımdır. maç boyu hep öndeydi milli takım, hep daha organize ve daha istekliydi. ama uzatmada sırbistan gibi bir takımın hiç sayı bulamaması, 3 tane bomboş şutu sokamaması allah'ın lütfudur ancak, iyi savunmayla açıklanamaz. onlar her hucumda boş adamı bulup sokamazken, biz zorlama atışlarla denedik şansımızı. hidayetin şut yüzdesi düşüktü ama hep zorladı, geri çekilerek şut attı. girmeyince girmiyo demekki.

    uzatmada biz çok kötüydük, sırbistan berbat ötesiydi. 5/5 oldu, super oldu.

    YanıtlaSil
  26. evvela galibiyeti tebrik eder, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim. yalnız bu maçın benim açımdan önemi başka bir noktada. bu maç bana göstermiştir ki, basketbol namına bildiğim bir şey varsa o da bir şey bilmediğimdir. yoksa sunucunun, tüm maç boyunca "hidayet şöyle, hidayet böyle" demesini benim bu havsalamın alması mümkün değil. tamam sakat sakat oynadı filan ama, yok artık yani o kadar da değil.

    *ayrıca;

    ömer'in kaçırdığı serbestler de saç baş yoldurmuştur.
    bu arada kerem ve ersan'ı da ayrıca tebrik ediyorum.

    YanıtlaSil
  27. Ova ova ova İlyasova!

    NOKTA.

    YanıtlaSil
  28. what makes you think i m not a superhero16 Eylül 2009 16:54

    bu maçın kısaca bir özeti uzatma devresidir.

    5 dakikalık bir uzatma düşünün. karşınızdaki rakibe sayı fırsatı vermiyorsunuz 5 dakika boyunca iyi savunmanızla. ama tersi de geçerli, rakip o kadar kötü hücum ediyor ki, dış atışları, setleri o kadar kötü ki, 5 dakika boyunca bir türlü atamıyorlar o sayıyı.

    ve gene 5 dakikalık bir uzatma düşünün ki, ancak 5 sayı atabiliyorsunuz rakibinize.

    eğer ki bu 5 dakika uzatma 5-0 değil, 10-5 bitecek kalitede olsaydı, bu maç zaten uzatmaya gitmezdi.

    hidayet'in ekstra performansından yoksun olduğumuz anlardaki bu skor kısırlığına artık bir çare mi bulurlar, oğuz dış şut mu çekmez, hidayet mi düzelir, ne yapacaklarsa yapsınlar.

    YanıtlaSil
  29. bir hesabı daha kapattığımız maç oldu. litvanya ve ispanya'dan sonra yüzde 90 yenildiğimiz bir takımı daha devirdik. sırf bu bile bu turnuvada hakkımızı helal etmemize yeter sanıyorum. nerdeyse 4 kişi oynayarak sırbistan'ı yenmek iyi de ilerki maçları düşünürsek hep böyle sürdüremeyeceğimiz için hafiften bir endişe de olmuyor değil. ayrıca son çeyrekteki gibi sayı atma kısırlığına da düşmememiz gerekiyor. savunma bir harika. aslında rezil olduğumuz turnuvalarda da savunmamız iyiydi, sayı atma problemimiz vardı. umarız diğer maçlarda tekrarlamaz.

    not: amigo kızları da daha fazla görmek istiyoruz. 2 saniye görmek bile adamı ayıltıyor, neydi onlar!

    YanıtlaSil
  30. lost aci soyler16 Eylül 2009 16:55

    geride bıraktığımız maçların şüphesiz en heyecanlısı, en nefes tutulanı... kendi adıma sesim kısıldı, ellerim titredi o derece...

    savunmada takımın birbirine mükemmel kenetlenip harikalar yaratmasının yanında maalesef hücumda kendimize yakışır şekilde oynamadı bizimkiler. bu nedenle bizi birazcık telaşlandırdılar ama nihayetinde uzatmalara gidilerek 5 sayılık farkla maçı önde bitirdik.

    öncelikle ersan ilyasova , kerem tunçeri ve ender arslan'a teşekkürlerimi sunmak istediğim maçtır. bizi öne taşıdıkları kesin.

    bunu yanında hidayet türkoğlu'na maç boyunca söylendim. savunmada mücadele etti tamam ancak hücumda bu kadar kötü olması, bu kadar büyük hatalar yapması takımın kaderini değiştirebilecek nitelikteydi neyse ki kurtardık. maç sonundaki röpörtajlarda ise pek bi şekerdi yine kızamadım hido'ya. sakatlığının bir an önce geçmesini diliyoruz.

    ömer aşık'ın serbest atışlardaki inanılmaz başarısızlığı da kafaları taşlara vurdurdu adeta. o sayılara en ihtiyacımız olan anlarda bizi potadan eli boş döndürerek üzmüştür. oyun içinde ise performansi iyiydi.

    ne olursa olsun 12 dev adam bu gece yine mükemmel mücadele etti. sayelerinde heyecanlandık, gözlerimiz doldu, gururlandık.

    ve sonuç... 5'te 5!

    YanıtlaSil
  31. mukremin junior16 Eylül 2009 16:56

    a milli futbol takiminin 2008 avrupa sampiyonasi'ndaki mac boyu kalp krizleri gecirtip son dakika zaferlerinin bir benzerini basketbolda yasiyoruz...kaderleri ayni olmasin..;)

    YanıtlaSil
  32. dördüncü periyottaki 3.4 saniyelik kısımda attığımız* basketle hırvatistan maçı*nın 121. dakikasında semih*'in attığı gol heyecanını yaşattı bana. ama basketbolda süre bitince bitiyormuş, atağın bitmesi beklenmiyormuş falan.

    YanıtlaSil
  33. ya ben lan neyse bişi demiyorum!

    nasıl bir maçtır ki bu, beni delirtti, delirtti de delirtti... bir an için maçın adamını john terry seçecekler diye düşünmeye başladım...

    işte takım oyunu, işte savunmanın ödülü. öyle harika bir savunma yapıyoruz ki özellikle hidayet'in sıçtığı, serbest atış özürlüsü olduğumuz bir maçı bile kazanabiliyoruz. öyle harika bir savunma yapıyoruz ki uzatmalarda sayı attırmıyoruz! uzatmaların sonucu 5-0. tehlikenin farkında mısınız?

    buradan birkaçına söylemek istediğim cümleler var.

    - ersan ilyasova: bambaşkasın... böyle bir maçta 22 sayı-11 ribaund ne demek be! aşmışsın olum sen. bütün bunları hidayet'in kötü gününde yapmak bambaşka bir şey... yürüyedur!

    - ömer aşık: gururumuzsun aslanım! tanjevic'in rotasyon gazabına uğradın ama oynadığın süre mükemmeldin, helal olsun sana. o değil de, ben bile senden daha fazla serbest atış atıyorum be abi, shaq bile bu kadar kaçırmazdı. olsun koçum, sen böyle mükemmel oynadığın sürece hiç serbest atış atamasan da olur. yürüyedur!

    - hidayet türkoğlu: bugün zor günündü, sakatmışsın sanırım, feci şekilde sıçtın. zorlamaya çalıştıkla daha da sıçtın, ama sen böyle sıçarken şunu öğrendim ki sahadaki duruşun bile bize yetiyor. varsın herkes tanjevic'i seni oyundan almadı diye eleştirsin. hücumda topları alman doğruydu. varlığın bile rakip savunmayı etkiledi. savunmadaki gayretin bize yetti. kısacası sen olmalısın. senin gibi bir lider mutlaka olmalı. yürüyedur!

    - kerem tunçeri: ömer aşık seni çok seviyor! aslansın, kaplansın. senin gibi oyunu yönlendiren bir isim hep lazım.

    ve...

    - ender arslan: insanlar seni sabri'ye benzettikçe bu şampiyonadaki performansınla seni savundum sürekli. neden böylesin güzel kardeşim? illa takım hücumda sıçtığında sen de mi sıçmak zorundasın oğlum? yapma bunu, yapma bunu...

    - semih erden: olum sen akıllanmayacak mısın ya! ya kafanı topla adamakıllı basket oyna, ya da düş yakamızdan be güzel kardeşim. sana maç boyunca kaç kez sövdüğümü sayamadım yemin ediyorum.

    - bogdan tanjevic: takım harika oynadığı için şimdi kimse sana bir şey demiyor... rotasyon sevdanı anlayamadım gitti be abi. ömer aşık o kadar coştu, yoruldu. dinlenmesi gerek dedik, benche dönmesini anladık. ama sonradan oyuna sokmamak da neyin nesidir abi? rotasyon sevdan yüzünden ne adamlar çürüdü, bi halt olmayacak adamlar sayende oynadı. dostum allah aşkına bırak sen ya.

    darısı slovenya maçının başına...

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0