Garip İşler Oluyor..

Elano Ralph Blumer.. Galatasarayımızın ortasahasındaki maestrosu.. Milimetrik veya metrik pasların altına imzasını atan isim.. Tam bir top dağıtım uzmanı olan, aldığı her topu olumlu kullanan ve duran topların etkili ismi.. Defans ile forvet arasındaki top taşıma görevini ve topu birinci bölgeden üçüncü bölgeye aktarma görevini takımda en iyi yapan isim.. Herkes bu oyuncunun ne kadar teknik, ne kadar oyun bilgisinin üstün olduğunu ve topu ne kadar olumlu kullandığı konusunda hem fikir.. Geldiğinden beri eleştirilen, her türlü hakarete maruz kalan Brezilyalı yıldız oyuncu uyum sorununu aştıkça günden güne daha iyi performans sergiliyor ve kendisine edilen hakaretlere birer birer cevap veriyor adeta.. Futbolun basit bir oyun olduğunu üzerine basa basa gösteriyor.. Topuk, bacak arası, rövaşata, uçan tekme, çalım atmadanda futbolun aslında ne kadar güzel olabileceğini gösteriyor yeri geldiğinde; futbol resitali sunuyor adeta.. Attığı uzun paslar öyle dağa taşa değil doğrudan takım arkadaşının ayağına bırakıyor, milimetrik paslarda rakibin çaresizce bakabileceği toplar atıyor. Fakat Elano bunları yaparken takımda çok daha büyük bir sorun var! İşte bu noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum.. Başını Arda'nın çektiği bir grup oyuncumuz sahada Elano'ya kasıtlı olarak pas atmıyor. Elano boşta olsa bile üç, hatta dört oyuncunun arasına girip çalım atmaya kalkıyor veya topu gereksizce geriye dönerek rakibe zaman tanıyor, hiç birisi olmazsa sağa çekip baştan savma bir orta ile topu rakip kaleciye veya savunmaya gönderiyor. Evet, yanlış okumadınız.. Bu her ne kadar çok ciddi bir durum ve çok hassas bir konu olarak görünsede gerçek bu.. Elano bir çok pozisyonda gerek Arda'ya, gerek Mehmet'e, gerek Mustafa'ya yardıma geliyor, kademeye giriyor, boş alan yaratıyor, kendisini gösteriyor fakat saydığım üç oyuncuda hiç bir şekilde topu Elano'ya vermiyor. Ya geriye dönüyor, ya ileriye vuruyor.. Panathinaikos maçından bir pozisyona değinmek istiyorum.. Arda ortasahada topu aldı, Elano yardıma geldi hemen yanına.. Arda önce bir oyuncuyu çalımladı, ardından ikinciyi çalımladı rakip dörtlü baskı kurdu Elano yardıma geliyor, kademeye giriyor, boşta kendini gösteriyor ve hala pas yok.. Sonunda Arda topu en geriye, en terse Sabri'ye oynadı.. Deli dana gibi yaklaşık 15 dakika bir oraya bir buraya koşturdu Elano ve bu zaman dilimi içersinde tek bir tane bile, evet tek bir tane bile pas atılmadı Elano'ya.. Zamanında Ribery'e yapılanlar, Lincoln'e yapılanlar bugün Elano'ya yapılıyor.. Peki Arda topu nasıl kullanıyor? Durun söylüyelim.. Ya beş kişinin arasında çalıma giriyor veya dört kişinin arasına girerek topu harcıyor. Atağın hızını kesiyor, geriye dönüyor, çalıma girerek topu kaptırıyor veya sağa-sola çekerek baştan savma orta açıyor. Peki Arda dün ne yaptı koskoca doksan dakikada.. Elano'ya sadece tek bir pas attı ve o pas öncesinde Arda'yı 5 rakip oyuncu sıkıştırdı. Zorunlu olarak Elano'ya topu çıkarttı ve oda müthiş bir pasla Keita'yı araya kaçırarak golde pay sahibi oldu..

Söylemek istemiyorum ama Arda galiba o bandın değerini; önemini anlayamadı veya kendisini son zamanlarda Galatasaray'dan üstün görmeye başladı.. Aman Arda, sen diğerlerine benzeme; onlara benzeme.. Özevladımız olarak görüyoruz seni; nesilden nesile aktarılacak bir ruh olarak görüyoruz seni.. Burası Galatasaray; hiç birşey ve hiç kimse bu camiadan büyük değildir; olamadı; olamaz.