Maçın Analizi..

Orduspor

-
Galatasaray
Dk. 10 Arda
Dk. 52 Nonda
Dk. 61 Nonda

Açıkçası lafı dolandırmadan söyleyebilirim ki, seyirciyi 3 gole rağmen pek fazla tatmin etmeyen bir Galatasaray gördük. Tabi ki burada bunun bir antrenman maçı olarak görülmesinin ve rakibin zayıf olmasının büyük etkisi var diyebilirsiniz; ancak bazı gördüğüm hataların bununla bir alakası olamaz. Maç yüksek önem taşımadığı ve bahsettiğim şekilde bir antrenman havası içerdiği için çok detaylı bir analiz yapmaya gerek duymuyorum o yüzden kısaca oyuncu performanslarına ve bahsettiğim hatalara değineceğim.

Harry Kewell: Harry bu maçta pek iyi performans gösteremedi evet ancak bana göre bunun sebebi herkesin düşündüğünden (maçın az önem taşıması) farklı. Maç içinde sık sık Kewell'ın yaptığı ver-kaçlara, topuk paslarına, araya kaçma girişimlerine vs. rastladık. Hep dediğim gibi Kewell şu takımdaki futbol zekası ve yaratıcılığı en yüksek olan futbolcu ve bu konuda sadece Elano ile yarıştığını düşünüyorum. Ancak bu hareketleri yapan tek bir futbolcu bunun geri dönüşünü alamazsa faydalı olamaz. Bu maçta da ne yazık ki Kewell bu açıdan yalnız kaldı ve tek başına yarattığı pozisyonlar geri dönüşü alamadığından başlamadan sona erdi. Dolayısıyla bu da düşük performans göstermesine neden oldu. Evet Caner ve Arda iyi oyuncular ancak Harry'nin oyun stili onlar gibi değil artık, hızıyla ve adam geçmesiyle sağlayamıyor başarıyı. Bunun yerine daha takımsal, daha ver-kaçlarla ve bulunan açıkları görebilmesiyle iyi performans gösterebiliyor ve yanında Baros ve Elano geldiğinde de gösterecektir.

Arda Turan & Caner Erkin: İkisi de güzel oyunlar sergilediler. Caner'in ise çok istekli olduğu, kendini kanıtlamaya çalıştığı oldukça açık. Ancak ben Caner'in asıl kendini Sabri'nin sağ bekte geliştirdiği gibi sol bekte geliştirebilirse takıma inanılmaz faydalı olabileceğini düşünüyorum ilk geldiği günden beri. Ve bu potansiyel de onda var, zaten uzun süre tüm kanadı kullandığı için defansif alt yapısı da var, umarım bunu geliştirmeye devam eder. Arda ise klasik Arda'ydı tamamen ancak Arda'nın artık gerçekten son vuruşlarını iyileştirmek için bir çözüm bulması lazım.

Ayhan Akman & Barış Özbek: Yine kötüler, yine kötüler daha ne diyebilirim bilmiyorum. Barış'ta gerçekten yetenek olmadığına inanıyorum, yani çalışan mücadele eden bir oyuncu evet ancak sadece bu kadar ve ileride iyi olabileceğinin sinyalini de göstermiyor. Eğer Linderoth iyileşirse 2. yarı kadroya girmekte oldukça zorlanıcak. Aynısı Ayhan için de geçerli, hücumda hiç bir varlık gösteremediği gibi aynı zamanda topu ayağında fazla tutarak hem hızlı gelişmesi muhtemel atakların önünü kesmiş oluyor hem de sık sık top kayıpları yapıyor. Ancak bunlar da yine bildiğimiz klasik Ayhan...

Mustafa Sarp: Ortalama bir oyunun ardından tek ilgimi çeken noktası uzun pasları oldu. Hayır, çok güzel uzun pas atması değil, tam tersine atamıyor ancak oldukça çabalıyor. Yani birileri Elano'ya oldukça özenmiş durumda. Ve bence bu mükemmel bir şey. Takımdaki oyuncuların birbirlerinin güzel özelliklerini kopyalamaya çalışması gerçek takım oyununu oluşturan önemli etmenlerden birisidir ve zaten ben Mustafa'nın azimli kişiliğini de (bu azim sadece maç içinde çok koşmaktan ibaret değil) hep takdir etmişimdir, onun bunu başarabileceğini düşünüyorum. Umarım Mustafa bu konuda çalışmaya devam eder de bir gün bir bakarız istediğimiz ileriye top taşıyan ön libero kendisi olmuş. Belki zor gözüküyor ancak "yapılamaz" değil.
Defans Dörtlüsü (Al birini vur ötekine durumunda olduklarından dolayı tek tek analiz yapmaya gerek görmüyorum) : İlk yarının sonlarında bir Orduspor baskısı oluştu bildiğiniz gibi. İşte bu baskının tek sebebi tekrar ve tekrar belirttiğimiz ileriye top taşıyamama durumu. Yani birisi hala bunu göremiyorsa kördür diyorum. Servet'in verdiği hatalı paslar, Ayhan'ın yavaşlığından dolayı ayağından kaptırdığı toplar, Hakan'ın ve Uğur'un topu alıp çıkarmaktaki yetersizlikleri hep ve hep geriye ciddi pozisyonlar olarak döndü. Özellikle Servet'in ve Ayhan'ın hataları ciddi ciddi kalemize golü getiriyordu. Emre Aşık ve Mehmet Topal ise bu çeşit hataları pek sık yapmamalarına karşın defansta yetersiz bir performans gösterdiler ancak birinin yaşından birinin ise mevkisinden dolayı bu normal, onlarda hata görmüyorum, hata hala onlara bel bağlamakta. Hakan verdiği röportajda ilk yarıdaki performans düşüklüğünün sebebinin çok yorulması olduğunu söylemişti, demek ki tatil kendisine pek yaramamış çünkü ben değişen bir şey göremedim. Uğur ise neyse ki Hakan gibi as oyuncu değil ve daha genç bir oyuncu. Umarım kendini geliştirir ve bir gün zamanı gelir.

Tobias Linderoth & Ufuk Ceylan: Tobias fazla oynamadığından, Ufuk'a ise çok az top geldiğinden bir değerlendirme yapamıyorum.

Nonda: Tek diyebileceğim şey, bu adam çok ballı. Ama sadece o kadar.

Sonuç olarak Galatasaray defansını nasıl toplayacak gerçekten bilmiyorum. Yani şu görünüşte Orduspor'a bile ciddi gol pozisyonları veren bir defansımız var ve bunu toparlamak için gerçekten sağlam bir transfer yapılmalı. Maçın sıkıcı geçmesinin sebebi ise tahmin edebileceğiniz gibi başta bahsettiğim Kewell'ın da eksikliğini hissettiği olaydı, teknik oyuncu sayısının az olması. Elano, Baros, Keita'nın yokluğunda gol atsak bile seyir zevki gözle görülür oranda düşüyor ve alıştığımız teknik futbolu, zeka dolu hareketleri özlüyoruz. Bu da bu güzel transferlerin yan etkisi (!)...