Sercan Yıldırım Kimdir? - Ön İnceleme

Analizime başlamadan önce şunu belirteyim; şüphesiz çoğu futbol sever Sercan'ın nasıl bir oyuncu olduğunu ne gibi özelliklerinin iyi kötü olduğunu hemen hemen biliyordur. Gündeme uzak, tanınmayan yabancı bir oyuncu değil Sercan. Bu yüzden ben de sizlere yabancı bir oyuncuyu tanıtır gibi tanıtmayacağım, bu analizim diğerlerinden daha farklı olacak; Sercan hakkında ki bilinmeyen ve yanlış bilinenleri soru cevap yöntemiyle sizlerle paylaşacağım

Öncelikle kimdir bu Sercan Yıldırım?

Sercan Yıldırım Bursaspor'un alt yapısından çıkan, henüz sadece 19 yaşında bir futbolcu. Kısa sürede yeteneklerini gösteren Sercan, hali hazırda milli takıma kadar yükselmiş durumda. Bilmeyenler için oyuncu yapısını kısaca özetlemek gerekirse rahatlıkla Baros'un gençliği diyebilirim. Aynen Baros gibi, sezgileri ve futbol zekası yüksek, defansı sürekli zorlayan, ara paslara mükemmel kaçabilen "explosive" diye tabir edilen oyunculardan. Yani açıkça bakarsak Rijkaard'ın sistemine (ve Elano'nun paslarına) birebir uyan bir yapıda. Aynı zamanda bu tarzına uyumlu fiziksel özelliklere de sahip, yani hızı ,daha da önemlisi hızlanması ve çevikliği oldukça iyi seviyede. Top sürmesine ve adam geçmesine ise Baros'tan biraz daha iyi bile diyebilirim rahatlıkla. Diğer saydığım açılardan ise, hali hazırda Baros'un bir kaç kademe altında bir oyuncu.

Eksikleri de oldukça fazla tabi ki ancak bunlara girmeden önce bu eksikliklerine ve Baros'un bir seviye altında olmasına rağmen hakkında bu kadar yaygara koparılmasına, Manchester United tarafından 2 senedir izlenmesine sebep olan şeyi açıklamak istiyorum; potansiyel.

Nedir bu potansiyel?

Futbolcularda potansiyel kavramının anlaşılabilmesi için öncelikle doğuştan gelen yetenek ile var olan yetenek kavramlarının farkının anlaşılması gerekir. Zaten çoğu insanın bunun ne olduğunu anlamaması Sercan'ın küçük görülmesinin sebebidir.

Bildiğiniz gibi bazı yetenekler belirli bir seviyeye kadar çalışılırsa geliştirilebilirler, örneğin şut çekme, frikik kullanma gibi. Ancak gelişme oranı daha az olan yetenekler de vardır ve bunlar genellikle kişinin potansiyelini belirleyen yeteneklerdir. Tahmin edeceğiniz gibi bu bahsettiklerimin çoğunluğu mental yetenekler, yani futbol zekasıdır. Kişinin futbol zekasını gösteren pozisyon alma, iki üç adım sonrasını görebilme -yani sezgi-, dönen topu takip edebilme, yaratıcılık gibi özellikler normalde uzun yıllar boyunca gelişen, kişi futbolunda olgunlaştıkça artan özelliklerdir. Ancak nadiren bu özelliklere Sercan gibi genç yaşında sahip olan oyuncular çıkar ve "bu adamın potansiyeli var" dedirtirler. Çünkü normalde uzun yıllarda gelişen deneyimlerle oluşan futbol zekası daha bu yaşında bir seviyeye kadar vardır, potansiyelin ilk göstergesi budur.

Potansiyeli gösteren bir diğer etmen ise bahsettiğimiz çalışarak geliştirilebilen özelliklerin gelişme hızıdır. Yani kiminin üç yıl çalışarak geliştirebildiği şutları birisi bir yıl çalışarak geliştirebiliyorsa, bu yine bir potansiyel göstergesidir. Ve çok daha önemlisi;  bu gösterge, kişinin eksikiklerini kapatabileceğinin de bir nevi teminatıdır. Yani şu an "Sercan 12 maçta 2 gol attı, bitiremeyen forveti ben ne yapayım" demek saçmadır çünkü Sercan'ın potansiyele sahip olduğunun bilinmesi onun bu eksiklikliğini de kapatabileceğini göstermektedir. Manchester United'ın 2 senedir Sercan'ı izlemesinin sebebi tipini çok beğenmeleri değil. Gayet açıkça gelişim hızına bakıyorlar (çünkü gelişim hızı oyuncunun potansiyelini gösterir), yapabileceklerini o daha yapamadan inceliyorlar. Eğer Sercan 30 yaşında olsa şu an hemen hemen hiç kimsenin umurunda olmazdı bu ortalama özellikleriyle. Ama yeteneklerinin dışında gösterdiği "çok daha iyisini yapabileceğinin" ışığı, onu bu kadar çekici kılıyor. Sercan şu anki gösterdiği potansiyelle 3-4 sene içinde gerçekten dünyanın sayılı forvetleri arasına girebilir.

Peki madem böyle bir altın madeni, niye Bursa elinde tutmuyor veya bu kadar ucuza satıyor? Veya Manchester United 10 milyon euro'yu basıp satın almıyor?

Gördüğüm kadarıyla akılları en çok meşgul eden, karıştıran soru bu. Ve yine Sercan'ı küçük görenlerin en güvendikleri savı da bu. Şöyle diyorlar; "eğer dediğiniz gibi Manchester United takip etseydi şimdiye kadar kırk kere bastırır parayı alırdı, demek ki bu bir yalan, takip edildiği falan yok". İşte ne yazık ki bu düşünceler de az önce bahsettiğim "potansiyel" kavramının anlaşılamamasından dolayı var. Kısaca açıklamak gerekirse buradaki en büyük yanlış, her potansiyel gösteren oyuncunun o potansiyeline ulaşacağı düşüncesidir. Ancak ne yazık ki (!) futbolcular robot değiller. Bin bir türlü çıkabilecek sorun, kendilerinden çok şey beklenen gençlerin sadece vasat futbolcular olarak kalmasına sebep olabiliyor. Örnekler için çok uzağa bakmamıza gerek yok, yine Milan Baros bunun birebir örneği.

Milan Baros 17-19 yaşlarında patlamayı Banik Ostrava adlı takımda yaptığı zaman tüm büyük kulüplerin radarına da girmişti. Geleceğin en iyi forvetleri arasına gireceği düşünülen Baros  Juventus, Inter ve Borussia Dortmund gibi devleri de reddedip Liverpool'a transfer olduğunda sadece 20 yaşındaydı. Burada başarılı başlayan Baros ne yazık ki -günümüzde hala dert olan- son vuruşlarını geliştiremediği ve kale önünde topla çok iyi buluşabilmesine rağmen bunları gole dönüştüremediği için 3 sezon sonunda satıldı ve bundan sonra Galatasaray'a gelene kadar ki takımlarında sezon başı 15 maçtan fazla pek forma şansı bulamadı.

Sonuç olarak her potansiyel sahibi futbolcu o potansiyele ulaşıp efsane olacak diye bir şey yok. Bu yüzden Sercan şu an için büyük kulüplere 10 milyon euro etmez. Evet Sercan bu hızla giderse 2-3 sene içinde 20 milyona çıkarabilir değerini, bu yüksek bir ihtimaldir, ancak bunun garantisi yoktur, çünkü Sercan bir insandır. Kimse de bu paralara büyük bir kumar oynamaz, oynaması gerekmez. Ancak şöyle olur, Sercan'ın şu anki yetenekleri 2-3 milyon ediyorsa potansiyel gösterdiğinden dolayı değeri 6-7 milyona çıkar. Büyük kulüpler izlerler, günün birinde de gelişmeye devam ederse evet, alırlar.Peki niye Bursa Sercan'ı tutup şimdi Galatasaray'a 5 milyona satacağına, 2-3 sene sonra değerini arttırdığı zaman direk Manchester'a 10 milyona satmıyor? Veya niye Sercan direk yurt dışına gitmek istemiyor da önce Galatasaray'a gelmek istiyor?

Aslında bu sorunun da cevabını etkileyen bir kaç faktör var. İlki dediğimiz gibi Manchester United'ın takip etme süresinin bitmemesi. Anladığım kadarıyla şu an Sercan'ın istendiği kadar değer etmediğini düşünüyorlar, ancak tabi ki belli olmaz, hala takipteler. Unutmamak gerekir ki Manchester United gibi takımlar her daim oyuncuları takip ederler. Yani Manchester sadece Sercan'ın peşinde gibi bir durum yok, kim bilir hangi ülkelerde ne oyunculara bakıyordur.

İkinci olarak da olaya Bursa açısından bakalım. Bursa'nın Sercan'ı daha fazla tutamamasının, yani Sercan kendini geliştirip 10 milyon edene kadar beklememesinin sebebi Sercan'ın Bursa'da daha fazla gelişemeyeceği gerçeği. Potansiyel gösteren oyuncular çevrelerinde rol-modellere ve oyuncu gelişiminden anlayan antrenörlere ihtiyaç duyarlar.  Sercan'ın Bursa'da bunu bir üst kademeye geçirebilmesinin pek yolu yok. Tabi ki yapabileceği yer de gençlerin gelişimine gösterdiği önemi bilinen Rijkaard'a ve kendisinin birebir örnek alıp deneyimlerini emebileceği Milan Baros'a, Harry Kewell'a sahip Galatasaray'dır. Özellikle Milan Baros 19 yaşındayken Sercan'ın neredeyse kopyası olduğu için Milan Baros'un deneyimleri Sercan için altın kadar değerli olacaktır. Ancak Bursa onu tutmaya devam ederse şu anki halinden daha fazla gelişebileceğini açıkçası zannetmiyorum.

Üçüncü olarak da olaya Sercan açısından bakalım. Sercan tipik bir Türk genci olduğu için, eğer 19 yaşında Manchester'a giderse başarılı olabileceğine inanmıyorum. Ülke özlemi çekecektir, kendisini çok yalnız hissedecektir, sonuçta henüz profesyonel bir futbolcu değil. Kendisi de biiliyordur ki yukarıda saydığım sebeplerden dolayı bir basamağa, Türk ve yabancı oyuncuların karıştığı bir okula, bir geçiş dönemine ihtiyacı var. Bu yüzden direk dünya devleri yerine Galatasaray'a gelmesi onun için inanılmaz faydalı olacaktır.Sonuç

Sizin de görebileceğiniz gibi Sercan'ın Galatasaraya gelmesi üç tarafında kazancına olacak açık bir şekilde. Galatasaray'ın kazancını hala anlayamayanlar için üç maddeyle özetliyorum;

1-Galatasaray'ın oyun yapısına, Rijkaard'ın sistemine ve Elano'nun ara paslarına mükemmel uyumlu, Baros'un neredeyse kopyası ve mükemmel yedeği olabilecek bir forvet,
2-Yabancı kontenjanı doldurulmadan alınabilecek bir Türk oyuncu, ayrıca bu takıma uyum sorunu olmaması açısından da büyük avantaj,
3-Bu şekilde gelişmeye devam ederse bir kaç yıl içinde yurt dışına büyük paralar karşılığı satılabilecek bir işlenmemiş maden.

Oyuncunun daha detaylı "yetenek" analizini ve eksikliklerini ise daha sonraya bırakıyorum. Umarım oyuncu transfer edilir ve bunları da anlatabileceğim bir yazıyı yazabilirim diyerek de bitiriyorum sevgili okurlar.

-ace-