Ayıp oluyor beyler !

Aslında maç sonları oyuncuları günah keçisi ilan etmeyi pek sevmem. Diğer taraftarlar gibi galibiyeti bütün takıma, mağlubiyeti belli kişilere yüklemek pek doğru olmaz. En azından bu bizim gibi bir camiaya hiç ama hiç yakışmaz. Sakatlıktan sonra bir türlü kendisini toparlayamadı genç oyuncu Uğur. Sakatlık öncesi harikalar yaratan, korkusuzca toplara giren genç oyuncu artık daha bir çekingen, daha bir korkak giriyor toplara. Hal böyle olunca karşısındaki oyuncu ve takım daha rahat oynuyor oyununu.. Bir diğer korkak isim ise; sakatlıktan sonra yine bir türlü istenileni oynayamayan Mehmet. Avrupa'da talipleri var, şu takım bu takım şunu bunu teklif ediyor falan yalan dolan. Mehmet eskisi gibi değil artık, cesur ve korkusuz değil. Topa girmekten korkuyor, rakibi sadece ama sadece izliyor. Yetenekleri kısıtlı olan, mücadele ile bu açığı kapatan ama iki üç maçtır sadece gölge markaj yapan bir Mustafa var takımda. Eskiden rakibi kovalardı ama şimdi sadece izliyor, birde ayıp olmasın diye yanında koşuyor. Olmaz, bu iş böyle olmaz.. Yetenekli ama son dönemin formsuz aynı zamanda tam olarak profesyonelleşememiş, amatörce hatalar yapan Caner'de eklendi bu isimlere.. Avrupa'daki iki maçta ipimizi çekti adeta, o eski Caner yok artık sahalarda.

Sakat sakat oynayan Elano'ya ve Arda'ya yazık oluyor bu adamlar böyle oynayınca. Görevlerini yapmak için sakatlıklarını takmayan iki yıldıza yazık ediliyor arkadaşları tarafından. Bir kahraman misali hem ileri hem ortasahaya yardıma giden Keita'ya yazık oluyor. Korkusuzca toplara giren, Reyes'in ayaklarına ölümüne giren Leo Franco'ya ayıp oluyor onlar sahada böyle oynadığını zannettikçe, kutsal parçalıyı terlettikçe..

Başlıkta belirttiğimiz gibi; ayıp oluyor ama beyler!