Buruk Bir Galibiyet..

Galatasarayımız ilk maçın rövanşında evinde Antalyaspor'u konuk etti. Ekibimiz 2-1lik ilk maç sonrasında rakibi karşısında Elano'nun penaltı golüyle öne geçmesine rağmen Necati'nin golüyle berabere bitirdi ilk yarıyı.. İkinci yarıda genç yıldızı Emre Çolak ile golü bulan temsilcimize yine eski oyuncusu Necati Ateş son vurgunu yaptı. Kalan son 25 dakikada Caner'in ayağından sadece bir gol bulan Aslanlarımız mücadeleden galip ayrılmasına karşın, deplasmanda gol avantajı ile turu Antalya ekibine verdi ve Ziraat Türkiye Kupası'na çeyrek finalde veda etti.

Aykut Erçetin: Fazla iş düşmedi, ilk yediği gole artık alıştık. İkinci golde ise hatasının olduğu söylenemez. Her duran topta heyecanlandırmaya devam etti, çizgide durmaya devam ediyor. Leo Franco'nun kötü olduğunu söylüyoruz fakat kişisel görüşüm olarak Leo yediğimiz iki golü yemezdi diye düşünüyorum. Çünkü refleksleri ve birebirleri iyi olan bir kaleci Leo Franco.. Beşiktaş maçını hatırlarsanız bu tip çıkışlarda başarılı oluyor.

Lucas Neill & Emre Güngör: Helal olsun tek kelime ile.. Bravo aslan parçaları.. Birlikte iyi iş çıkartıyorlar, kademeye giriyorlar. Sanırsın 40 yıldır beraber oynuyorlar. Ayağı pas yapabilen, top çeviren, savunmayı yaptığı kadar hücuma katkı sağlayan muhteşem ikili. Helal olsun size.. Aman nazar değmesin..

Uğur Uçar & Caner Erkin: Uğur bugün eskiye göz kırptı, zaman zaman gereksiz top kayıpları yapsada gerek içeri bindirmeleri, gerekse savunmadaki kademe anlayışı ile olumlu toplar kullandı. Zaman zaman kanadından akın akın gelen bir Antalyaspor oldu, oyun içersinde ufak tefek düşüşler yaşadı. İsabetsiz ortaları sorun yarattı bir çok kez.. İçeride bir çok adam varken ortalar hep rakibe gitti.. Şu isabetsiz ortaları Uğur değil de; Sabri yapsa adamı ipe götürürdü bu taraftar.. Aman Uğur, çok çektik yıllarca Sabri'den daha yeni düzeldi. Gözünü seveyim sen başlama şimdide.. Sürekliliği gittikçe artacaktır, eğer yanlış görmediysem ikinci golde ofsaytı bozan Uğur'du. (Yanılıyor olabilirim, yanlışsa düzeltin lütfen) Caner ise bek olmadığını bir kez daha gösterdi, bu adam kanat adamı başka açıklaması yok. Hücuma gittiğinde geriye dönmeyi unutuyor veya ortasahaya çok yakın oynuyor. Defansı zayıf olduğu içinde zaman zaman sol taraf aksayabiliyor. Allah'tan sol bekin gerçek sahibi iyileşti; herkes eski yerine geri dönüş yaptığında eski Caner'i izleyeceğiz. Attığı gol akıl doluydu. Bir anda fırladı öne ve müthiş vurdu topa.

Mehmet Topal & Mustafa Sarp: Önceliği Mehmet'e verelim; Mustafa'ya daha sonra detaylıca değinmek istiyorum. Mehmet eskiye dönüş yapıyor ufak ufak. Örümcek lakabını yeniden haketmeye başladı çaldığı toplar iler fakat bu topları olumlu kullanamaması en büyük eksikliği. Çok ters noktalara pas atıyor veya arkadaşının gerisine atıyor topu. Buda çaldığı toplardan gelişebilecek ani kontraları engelliyor haliyle. Düzelecektir zamanla, sakatlık sonrası o korkaklığını üzerinden atmış görünüyor. Uzun süredir korkak giriyordu toplara, çekiniyordu şimdi daha cesur giriyor. Gelelim Mustafa'ya.. Maçın başında kaçırdığı golden sonra oyundan tamamen koptu. Ortasahada görevini yapmaya çalışmasının yanı sıra gol atmak için sık sık ileriye çıktı. Gereksiz yere topa girdiği 3 pozisyon var ki; arkadaki boş arkadaşına bıraksa gol olmaması için herhangi bir sebep yok. Hırsın yanına soğukkanlılığını eklemezsen sıkıntı olur bu tür maçlarda. Mustafa onu yapamadı işte, buda bizim açımızdan sıkıntı oldu. Gol atma isteğinden ötürü suçlayacak değilim fakat pozisyonu unutması gerekiyordu, unutamadı. Hoş o pozisyonda kaçarmıydı demek istemiyorum; elbette kaçmazdı, kaçmaması gerekirdi.Elano Blumer: Gecenin adamı desek yeridir. Müthiş oynadı bu gece Brezilyalı.. Savunmada ve ofansta inanılmaz katkılar sağladı takımı tam bir maestro gibi yönetti. Bir sağa pas attı, bir sola.. Yetmedi defansa geldi; oda yetmedi ileride gol aradı. Nefis paslar verdi, kalitesini tekrar tekrar gösterdi. İşte gerçek Elano Blumer bu! Ortasahayı domine edebilecek oyuncumuzda Elano Blumer. Profesyonellik desen Allah'ına kadar var bu adamda.. Yanında iki tane düzgün pas yapabilen adam olsa kral olur bu takımda.. Aynen devam Elano. Muhteşemdi Brezilyalı bu gece, muhteşem! Unutmadan; o ne penaltıydı öyle.. Çok sert vurdu, fileden "şlak" sesi geldi.

Arda Turan: Hani diyoruz ya Avrupa'ya gidecek, İngiltere'de oynayacak, İspanya'da oynar Barca forması giyer vs.vs.. Avrupa'da oynatmazlar bu adamı.. Tek pas yapmıyor, bencil davranıyor. Ne kadar kızsanda özevladın kızamıyorsun bir yere kadar. Arkadaş üç kişinin arasına girip çalım attıktan sonra orta açmak yerine neden pas yapmazsın anlamıyorum. Hayır üç kişiyi çalımlıyorsun çalımlamasına eyvallah ama tek pas ile daha tehlikeli olur. Bu adam forvet değil, bağırıyor sahada resmen. Bir sağda bir ortada bir solda. Oda anlamadı maçta ne oynadığını.. Bir içeri giriyor, bir dışarı çıkıyor, bir çizgiye iniyor. Rijkaard ondan Rooney tarzında birşey yaratmaya çalışıyor ama stilleri uymuyor. Arda'nın oyunu tek pasla oynama gibi bir durumu yok, topu alırsa en az iki kişiye çalım atacak veya girecek sıfıra ortalayacak. Ligin ilk yarısındaki yerine dönerse zamanla düzelecektir. Veya bir iki maç Caner'e bıraksa sol tarafı; otursa kenarda dinlense.. Hem onun için iyi olacak, hem bizim için.. Çünkü takımın dinamosu görevini görecekler Elano ile sistemin bir parçası olarak.. Fakat Arda'nın tek pas oyun anlayışı maalesef yok. Bir yıldız adayına bu oyun hiç mi hiç yakışmıyor.

Kader Keita & Giovani Dos Santos: Beyler nerdesiniz siz? Özellikli Giovani sen nerdesin? İlk yarıda iki kere top geldi ayağına ikiside başarısız. Tamam şimdiden yargılamak olmaz ama hazır olmadığı için zorunluluktan oynuyor ve kredisini yiyor taraftar gözünde. Keita ise formsuz nedendir bilinmez. Milli takımda müthiş bir turnuva oynadı fakat erken elendiler. Moral bozukluğu devam ediyor diyebilirim. Birde Kader, söyle Allah aşkına nedir bu uzaktan vurma sevdası? Dengesiz vuruyorsun birader, biraz daha isabet, biraz daha isabet.. İlk yarıdaki Keita bu mu? Değil.. Elbet düzelecektir. Oda zaten ne oynadığını bilmiyordu bir sağda bir soldaydı Arda gibi, Giovani'de aynı..
Emre Çolak: Elano'dan sonra gecenin adamı ama kısa süreli bir gecenin adamı konumuna geçti. Maçın en etkili üçüncü ismi diyebiliriz. Girdikten sonra golünü buldu, ardından müthiş paslar, hareketler, bindirmeler yaptı. Sonrasında kasapların arasında kesildi birden, duraksadı. Eğer o tempoyu devam ettirebilseydi maç daha farklı olabilirdi. Fakat Emre'ninde yapacak birşeyi yok oda Arda gibi Keita gibi gezdi, zaman zaman içeri zaman zaman kanatlara girdi. 20 dakika müthiş oynadı, hakkını teslim etmek lazım.. Sonrasında ise Keita gibi Arda gibi Giovani gibi gezdi durdu, boş koşu yaparak savunmayı yıpratmaya çalıştı.

Hakan Balta: Sakatlıktan çıktı, hoşgeldin Hakan.. Eğer antreman yapmış olsaydı takımla birlikte ilk 11 çıkardı ama sağlık olsun. Bir daha tekrarlanmaması temennisiyle..

Servet Çetin: Fazla yoruma gerek yok.. Servet maçın son 10 dakikasında forvet oynadı. Varmı ötesi? :)

Unutmadan; Bünyamin senin baban bir tane değil.. İnan bana..