Aslan'ın Gücü !!

Galatasarayımız öğlen saatlerinde emanet ettiği liderliğini akşam saatlerinde inançlı, istekli ve güzel futbol ile geri aldı. Ankaragücü'nü evinde ağırlayan temsilcimiz son haftaların en az gol yiyen takımı ünvanına sahip olan ve 2010'da yenilgi yüzü görmeyen rakibimizi üç farklı skorla yenerek, evine puansız gönderdi. Joao Alves, Kader Keita ve Milan Baros'un golleri ile mücadeleden 3-0 galip ayrılan Galatasaray puanını 53'e çıkarttı ve liderliğini sürdürdü. Sıra geldi Trabzon deplasmanına.. Tabii mücadelede üç puan almamızın yanı sıra Baros'un geri dönmesi ve golünü yazması apayrı bir zevk..

Leo Franco: Kendisine iş düştüğünü gören varmıydı :)
Servet & Neill: Savunmada uyumlu bir Emre G. gerçeği varken sakatlık dışında Servet bu takımda forma giyemez diye düşünüyorum. Savunmanın lideri olan Lucas Neill bu takıma öncülük ediyor, geriden oyunu kuruyor. Bugün maçta rakip forvetlere karşı etkili oldular, pek oynatmadılar. Neill zaman zaman bir defansif ortasaha gibi rahatladığı dönemlerde ortasahaya yardım etti.
Caner & Sabri: Ofanslarının iyi olduğu kadar defanslarında bir takım eksiklikler olduğu aşikar. Caner yavaş yavaş toparlıyor, zaman zaman kendisini kaptırıp ileri gidiyor. Kiralık kontratı bitmeden alışır herhalde sol tarafa, zaten iyi bir alternatif oldu artık defansın solunda. Sabri için ise bugün kaptan olunca pek bir sorumluluk almaya çalıştı, çabaladı, mücadele etti, inandı ve istedi. Ayakları ile beyni arasındaki bağlantıyı iyi kurdu ve sahanın başarılı isimlerinden birisydi.
Mustafa & Barış: Ortasahanın ısıran ikilisi. Rakip takım ne zaman ortasahada topla yarısahamıza girse hemen tepelerine çöküyorlar. Belki yetenekleri kısıtlı, belki çok teknik değiller fakat mücadeleleri ile rakibi yıpratıyorlar. Mustafa'ya yedeklik yaramış, sezon başındaki gibi istekli ve sert oynadı. Barış'ta zaman zaman ofansta sağ tarafa yardıma gitti, savunmada hem ortaya, hem sağ tarafta kademeye geldi. Rakibi ısıran, yıpratan ve toplara giren ikili ortasahada her topu Elano'ya teslim edince, ataklar daha bir organize başladı.
Elano: Görünmez kahraman. Ortasahadan çıktığımız her tek topta bu adamın adı geçiyordu. Tam bir görev adamı, belki tek başına maç kopartmıyor fakat inanılmaz paslar atıyor. Oyunu çok iyi okuyup, iyi yerlere paslar bırakıyor. Takımın kendi sahasından çıkarken en güvendiği isimlerin başında geliyor, 50-60 metrelikte olsa ayağa isabetli paslar atabiliyor. Takımın ortasahadaki maestrosu, takımı çok iyi yönlendiriyor.
Giovani: Bugün pek göremedik kendisini, maçın başında biraz ağzımıza bal çaldı gitti. Alışmaya çalışıyor takıma, zamanla daha iyi olacaktır elbette genç oyuncu. Kumaşı, yeteneği, tekniği belli; sadece zaman ve güç gerekiyor Meksikalıya..Keita & Jo: Günün en çalışkan isimleri diyebiliriz. İnanılmaz bir istek ve agresiflik ile başladılar maça. Rakibe yaptıkları pres, topu kapmak için mücadele vermeleri, rakibin üzerine üzerine gitmeleri ve müthiş hareketler ile görsel zevki arttırmaları. Kimin nerde olduğu belli değildi, bir sağda bir solda bir ortada görev aldılar. Rakip savunmaya kabus oldular adeta. Attıkları goller ile bugün sergiledikleri futbolu süslediler. Özellikle Keita attığı golde ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Top eline pozisyon gereğince çarpıyor, kasıtlı olarak elle oynamak istese zaten daha evel araya sokar elini, yön değiştirirdi. Rakiplerini birer birer indirdi, çok süratli olmasının yanı sıra çok güçlü olmasıda golün gelmesini sağladı. Birde bunlar yetmezmiş gibi iki asist yaptı, rakibin sol tarafını felç etti felç. Sabri ile uyumları muazzam, Allah bozmasın. Jo her geçen gün daha iyi oynamaya başlıyor, attığı golden sonra ise morali dahada artıyor. Daha çok can yakacaklar çooookkk..
Baros: Gecenin kahramanı diyebiliriz Çek golcüye.. Geldi, gözümüzün pasını sildi ve golünü yazdı. Her ne kadar bedavadan bir golde olsa Baros için çok önemliydi bu gol. Keza bu maç onun dönüş maçıydı, taraftarıyla yeniden buluşma maçıydı. Onu sahada görmeyi gerçekten çok özlemişiz, dilekolay 15 hafta geçmiş üzerinden Çek golcüyü sahada görmeyeli. Çocuk doğar o kadar sürede nerdeyse.. Allah ayırmasın Baros, muhteşemsin, harikasın.
Emre G. & Ayhan: Pek görev düşmedi, düştükleri zamanda yerine getirdiler Aslan gibi. Emre kendisini tamamen kurtarırsa sakatlıklardan takımın ikinci stoperi olacak gibi görünüyor Neill ile uyumu sayesinde..