ST Süper Lig Panorama - Hafta 5
Spor Toto Süper Lig’de 5. Haftayı geride bırakırken, pek çok okul kapılarını açtı, pek çok yerli ve yabancı dizi sezonu açtı ama yine takımımızın futbolu gözümüzü gönlümüzü açamadı. “Sabır, sabır ya sabır”, ama “Benim hala umudum var”. Neticede birkaç maçı gerçekten gol yemeden tamamlamamış olmamız da çok enteresan bir gelişme.
KAZANANIN MAÇTAN ÖNCE BİLİNMEDİĞİ
BİR KADIKÖY DERBİSİ
Bu haftanın maçı, derbi.
Kendi takımının içinde bulunduğu derbiyi izlemek, heyecanın doruklarına götürür insanı ama kuşkusuz en rahat geçen derbi rakiplerin oynadığıdır. O derbi içinse en güzel sonuç, eğer normal şartlar altında oynanıyorsa, beraberliktir. Fenerbahçe ile Beşiktaş bu hafta Kadıköy’de kozlarını paylaştılar, ama 1-1lik sonuç, başta ev sahibi olmak üzere iki takımı da memnun etmedi. Bizse gayet mutluyuz, nice beraberliklere ebedi dostlar!
Biraz abartılı gözükse de, zor zamanlarını birlik olarak aşması gereken bir takıma 3 puanı getiren goldü neticede, bu sevinç sarılmaları fazla anormal sayılmaz ve kesinlikle güzel. Ayhan’a çok teşekkür ederiz.
GOL O GOL
Haftanın yanlış anonsu, TRT’deki Stadyum’daydı.
Derbide 86. dakikada Bilica’nın geçen sene kazdığı noktadan kullanılan penaltı sırasında canlı yayında olan programın seyircilerine sahneyi anlatmak isteyen sunucu Erdoğan Arıkan, artık çok mu umutlanmıştı da yanlış gördü bilemeyeceğim ama, Volkan’ın topu kurtardığını duyurdu, ısrar etti, uyarılar üzerine durumun 1-1 olduğunu anladı. Arkada komik bir video bırakan bir gaflet anı deyip geçelim…
SİSLERİN İÇİNDEN
Eğer o forma yerine zırh olsaydı Hollywood filmlerinden bir kare olurdu, eğer o formanın altıyla üstü uyumlu olsaydı çok daha etkileyici bir fotoğraf olurdu. Ama bu haliyle de haftanın fotoğrafı seçiyorum ve Hakan Arıkan’ın olası yeni facebook profil fotoğrafı bulmuş olma mutluluğunu paylaşıyorum?
ENGELSİZ DOST
Haftanın güzeli, Milan Baros oldu. Bu karizmatik, yakışıklı ve başarılı abimizi güzel seçmek için herhangi bir nedene ihtiyacım olmasa da, ödülü iç güzelliğe verdiğimden, ona dair bir şeyleri kanıt olarak sunmalıyım…
Hafta içi oğlu Patrick’in biberonunu ağzında taşırken objektiflere yakalanan sevimli baba Milan, maçtan sonra formasını engelli bir dostumuza hediye etmiş, ve fotoğraftan da anlaşılacağı üzere çok çok büyük bir mutluluğun kaynağı olmuş. Bu adam Galatasaray’a çok yakışıyor. Bir de sırtında dövme var sanki?
BİR DELİ BİR TAŞ ATMIŞ…
Son şampiyon ve lider Bursaspor’un Gaziantep’e konuk olduğu maç; 4. hakeme isabet eden taşın kafasının yarılmasına neden olmasının ardından 62. dakikada tatil edildi. Öncelikle o taşı atanı haftanın çirkini ilan ediyoruz. Sonra Tolunay Kafkas’ın sözlerini inceliyoruz.
Evet, tribünlerde yabancı madde, küfür, şiddet çok rahatsız edici ve her türlüsü sert cezalara çarptırılmalı. Ama aynı olay, başka bir şehirde, mesela İstanbul’da olduğunda görmezden gelinebiliyorsa, bir çifte standart oluşur ve otoriteye tepki artar, maçın geneliyle ilgili karar verilirken bunun göz önünde bulundurulması gerek.
Antep’in de pek bir sabıka kaydı yok holiganizm ile ilgili, umarız bu olay bir istisna olarak kalır.
KAZANANIN MAÇTAN ÖNCE BİLİNMEDİĞİ
BİR KADIKÖY DERBİSİ
Bu haftanın maçı, derbi.
Kendi takımının içinde bulunduğu derbiyi izlemek, heyecanın doruklarına götürür insanı ama kuşkusuz en rahat geçen derbi rakiplerin oynadığıdır. O derbi içinse en güzel sonuç, eğer normal şartlar altında oynanıyorsa, beraberliktir. Fenerbahçe ile Beşiktaş bu hafta Kadıköy’de kozlarını paylaştılar, ama 1-1lik sonuç, başta ev sahibi olmak üzere iki takımı da memnun etmedi. Bizse gayet mutluyuz, nice beraberliklere ebedi dostlar!
GOL
Pragmatist yaklaşıma devam: Haftanın adamı, tek golümüzün sahibi Ayhan Akman! 90 dakika öncesi Rijkaard’ın verdiği “Atabildiğin kadar şut at” tavsiyesini deneyen tecrübeli abimiz, bu yüzdendir ki golü atınca, Mustafa Sarp’ın markajından da kurtulunca Rijkaard’ın kollarına atıldı. “Siz olmasaydınız hocam, ben yan yan pas atmaya devam edecektim, çok çok çok müteşekkirim.” dememiştir herhalde. Rijkaard da “Oğlummm, başardın, kupa bizim, kupa bizim” dememiştir. Neeskens arkadan “Canlarım benim, ikinizle de gurur duyuyorum. Ağlamıyorum, gözüme bir şey kaçtı.” hiç dememiştir. Bunlar söylenmiş olsa da Mert Çetin zaten böyle tercüme etmemiştir...Biraz abartılı gözükse de, zor zamanlarını birlik olarak aşması gereken bir takıma 3 puanı getiren goldü neticede, bu sevinç sarılmaları fazla anormal sayılmaz ve kesinlikle güzel. Ayhan’a çok teşekkür ederiz.
GOL O GOL
Haftanın yanlış anonsu, TRT’deki Stadyum’daydı.
Derbide 86. dakikada Bilica’nın geçen sene kazdığı noktadan kullanılan penaltı sırasında canlı yayında olan programın seyircilerine sahneyi anlatmak isteyen sunucu Erdoğan Arıkan, artık çok mu umutlanmıştı da yanlış gördü bilemeyeceğim ama, Volkan’ın topu kurtardığını duyurdu, ısrar etti, uyarılar üzerine durumun 1-1 olduğunu anladı. Arkada komik bir video bırakan bir gaflet anı deyip geçelim…
SİSLERİN İÇİNDEN
Eğer o forma yerine zırh olsaydı Hollywood filmlerinden bir kare olurdu, eğer o formanın altıyla üstü uyumlu olsaydı çok daha etkileyici bir fotoğraf olurdu. Ama bu haliyle de haftanın fotoğrafı seçiyorum ve Hakan Arıkan’ın olası yeni facebook profil fotoğrafı bulmuş olma mutluluğunu paylaşıyorum?
ENGELSİZ DOST
Haftanın güzeli, Milan Baros oldu. Bu karizmatik, yakışıklı ve başarılı abimizi güzel seçmek için herhangi bir nedene ihtiyacım olmasa da, ödülü iç güzelliğe verdiğimden, ona dair bir şeyleri kanıt olarak sunmalıyım…
Hafta içi oğlu Patrick’in biberonunu ağzında taşırken objektiflere yakalanan sevimli baba Milan, maçtan sonra formasını engelli bir dostumuza hediye etmiş, ve fotoğraftan da anlaşılacağı üzere çok çok büyük bir mutluluğun kaynağı olmuş. Bu adam Galatasaray’a çok yakışıyor. Bir de sırtında dövme var sanki?
BİR DELİ BİR TAŞ ATMIŞ…
Son şampiyon ve lider Bursaspor’un Gaziantep’e konuk olduğu maç; 4. hakeme isabet eden taşın kafasının yarılmasına neden olmasının ardından 62. dakikada tatil edildi. Öncelikle o taşı atanı haftanın çirkini ilan ediyoruz. Sonra Tolunay Kafkas’ın sözlerini inceliyoruz.
Evet, tribünlerde yabancı madde, küfür, şiddet çok rahatsız edici ve her türlüsü sert cezalara çarptırılmalı. Ama aynı olay, başka bir şehirde, mesela İstanbul’da olduğunda görmezden gelinebiliyorsa, bir çifte standart oluşur ve otoriteye tepki artar, maçın geneliyle ilgili karar verilirken bunun göz önünde bulundurulması gerek.
Antep’in de pek bir sabıka kaydı yok holiganizm ile ilgili, umarız bu olay bir istisna olarak kalır.
Çok güzel bir yazı. Tebrikler.
YanıtlaSil''Blogumuzun bayan yazarı Merve Fettahoğlu'nun kaleminden haftanın panoraması blogumuzda yayında.. Eğlenceli, okunması kolay, zevkli :)''
YanıtlaSilBirincisi bayan denmez, kadın olmalı o. Köşenin formülasyonu belli bri cinsiyetçilik üzerinden olduğundan fazla eğilmemeliyim sanırım ama futbolu bilen, seven ve anlayan bir kadın olarak uzaylı muamelesi görmekten sıkılma mevzusu da var tabi! Ofsaytı biliyoruz, sağolun var olun..
İkincil olarak, eğlenceli ve zevkli olduğu kesin ancak okunması kolay aşırı olumsuz bir tabir. Keyif alarak okudum, Yılmaz Özdil'in yazılarından çok daha dolu buldum.