Suçlu bulundu: Florya !

Arda'nın sakatlığı gündemde, uzun bir süre gündemde kalmaya devam edecek. Galatasaray dolaylı olarak milli takımı, milli takım ise dolaylı olarak Galatasaray'ı suçluyor. Suçluyor suçlmasına da konuya dahil olanlar birazda ekmek yediği kaba tükürerek sorunu doğrudan Galatasaray altyapısına yıkmaya çalışıyor. Hadi çubuklu tosunu anlıyoruz biraz, kuyruk acısı var. Peki ya Bülent Korkmaz'ın ne sorunu var, hala çözebilmiş değilim. Florya'daki altyapı antremanlarından dolayı pubisin kaynaklandığını, doğduğunu söyleyen çubuklu tosun konuyu değiştirerek doğrudan Galatasaray altyapısına çekti. Gündemi değiştirmeyi başardı bir nebze de olsa ama doğrudan altyapıyı baltaladı. Bundan sonra hangi ana-baba oğlunu gönül rahatlığıyla, kafa rahatlığıyla altyapıya bırakır, orası ise muamma. Çamur at izi kalsın. Emre iftirayı attı ve sonrasında bunu temizlemesi Galatasaray'a kaldı.

Öncelikle şu konuda anlaşalım. Galatasaray futbol takımında tüm kademeler antremanlarını çim sahada yapıyor. A takımından tutun, miniminik takımına kadar. Galatasaray altyapısına seçilen, transfer edilen, gelen tüm çocuklar istisnasız antremanlarını çim sahada yapıyor. Suni çim yok mu? Var. Var ama orada antremanlarını yapanlar altyapı oyuncuları değil. Galatasaray futbol okullarında tüm yaş grupları idmanlarını orada yapıyor. Kendi aralarında orada maç yapıyorlar. Amma velakin çok ama çok nadir durumlarda, çimin bozulması diğer sahaların dolu olması durumlarında -ki o durum senede 1 kere olur- altyapı oyuncuları orada antreman yapıyor. Dediğimiz gibi maksimum senede bir defa ki, takdir edersiniz ki zemin bozulur, bakıma alınır, dolu olur vs. bu tip durumlarda suni çim saha kullanılıyor. Ama bir kereye mahsus yaşanan durumda pubisin oluşmasını sağlamaz. Fazla abartmaya, olayı farklı boyutlara çekmeye gerek yok. Pubisi hayatlarında ilk kez duyanlar topu doğrudan altyapıya atıyor. Suçlu Florya'ya yıkmış durumdalar. Birde altyapıdaki oyunculara bakalım, bu adamlar sezon içerisinde neler yapıyor?

Galatasaray altyapısının gençleri ya Şehremini ya Davutpaşa Lisesi'nde. A2 takımının bir çoğuda özel üniversitelerde Haliç gibi, Bahçeşehir gibi. Peki ne yapıyor bu okullar? Türkiye'yi uluslararası turnuvalarda gerek liselerarasında gerekse üniversiteler düzeyinde temsil ediyor. Hatta bu yüzden bir çok genç oyuncu yaz kamplarına katılamıyor. Altyapıda forma giyen tüm oyuncularımızın sezon içerisinde lig-kupa-milli-okul düzeyinde toplamda yaklaşık 60/65 maç oynadığını belirtelim. Fizikleri daha yeni gelişen, kasları daha yeni yeni güçlenen bu genç kardeşlerimizin sezon içerisinde 60/65 maç yapmasından bahsediyoruz. Bu bir mazeret değil, bu bir bahane değil. Daha kasları tam olarak güçlenmemiş, gelişimini tamamlamamış bir insan sezon içerisinde 60/65 hatta kimi zaman 70/75 maça çıktığında nasıl olurda adale sakatlığı yaşamaz? Nedir pubis? Gün içerisinde yazılan ilk yazıda da açıkladık. Oyuncu iyi dinlenmezse, sakatlık sonrası rehabilitasyonunu tam olarak yapmadan ağır antremanlar yaparsa, aşırı yoğun antreman temposu geçirirse bu sakatlık meydana geliyor. Haftada yaklaşık 3-4 maç yapan, 16-19 yaş arası gençlerin kaslarında bu tür sakatlık geçirmemesi mucize olur.

Bu durum sadece Galatasaray altyapısının değil, Türk futbolunun altyapısının sorunu. Arda üzerinden altyapıyı baltalamaya gerek yok, hemde hiç gerek yok. Çirkinleşmeye, iftira atmaya, iğrençleşmeye gerek yok. Bu çocuklar A takımları ile yazın kampa katılamıyor, tam tersi dinlenme tatil yapma sürelerinde üniversitelerinin, liselerinin turnuvalarına katılıyor. Bunun sorumlusu kim? Galatasaray mı? Sinan Osmanoğlu geçen sene yaklaşık 65 maç yaptı. Önden önceki sezon Berkin Arslan bu rakama yaklaştı. Bu çocuklarının yaşı daha 18-19. Nasıl olurda böylesine yoğun tempo sonrasında kaslarında, adalelerinde, bağlarında sakatlık geçirmezler? Elini vicdanına koy. Bunun sorumlusu şimdi Metin Oktay Tesisleri mi oldu? Bunu iddia etmek bu çocukların sezon içerisinde ne yaptığını takip etmemektir. Bu tür iddiaları ortaya atmaya gerek yok. Çünkü altyapıdan bu zamana kadar kimsenin adının geçmemesi, altyapıda belli oyuncular dışında "Ya bak X'te var" diye belirtmemeleri ne kadar ilgili olduklarını gösteriyor.

Yıl 2010 beyler, daha evvelde söyledik. Artık bu tür safsafataları yemiyoruz. Haberiniz olsun.