Vurun damgayı, kronik diye..

Arda'nın sakatlığı sonrasında hemen hemen herkes birşeyler söylemekten geri kalmıyor. Bizlerde bir kaç kelam edelim, her ne kadar ucu birilerini rahatsız edecek olsa bile.. Öncelikle Arda'ya tekrar tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletelim ve umarız bu sefer akıllanmıştır diyelim. Gelelim şu gündemin değerlendirmesine.. Herkes ama herkes konuştu, çubuklu tosun bile. Öncelikle olayın kronolojisini sıralayalım, yorumu sizlere bırakalım. Pubis sakatlığı hakkında da son derece detaylı, aydınlatıcı bilgileri sizlerle paylaşalım. Kafanızda herhangi bir soru işareti kalmasın. Tabii arada çirkinleşenlere de selam edeceğiz yazının devamında, şimdiden haberiniz ola.

7 Eylül 2010 - Arda Turan maçta ayağına aldığı darbe sonrasında sakatlandı. Bileğinde iki bağda kopuk tespit edildi. Tedavi süresi yaklaşık 1 ay olarak açıklandı. Bu süreç içerisinde milli futbolcu Galatasaray'da hiç bir antremanda görev almadı.

28 Eylül 2010 - Arda Turan sakatlığının ardından ilk kez sahada fizyoterapistler eşliğinde çalışmaya başladı. Sakatlık sonrası fizyoterapisinin tahminen bir hafta sürmesi bekleniyordu. 29 Eylül, 30 Eylül ve 2 Ekim tarihinde de kondüsyoner eşliğinde çalışmalarına devam etti.

1 Ekim 2010 - Galatasaray teknik heyeti ve milli takım teknik heyeti sakat oyuncular hakkında Florya Metin Oktay Tesisleri'nde görüştü. Galatasaray teknik heyeti oyuncunun gitmemesi gerektiğini ve bu konuda sağlık heyetinden 'Oynayamaz' raporu olduğunu belirtti. Bu raporun altında ise Galatasaray sağlık heyetinin imzası bulunuyordu.

3 Ekim 2010 - Arda Turan milli takım doktorları tarafından kontrolden geçirildi. Yapılan muayeneler sonrasında Cengiz Dinç önderliğindeki sağlık grubu 'Oynayabilir' raporu verdi. Bu raporun altında ise milli takımın sağlık heyetinin imzası bulunuyordu. Bu rapor sonrasında Arda takıma katıldı.

5 Ekim 2010 - Arda Turan milli takım kampında yapılan ilk antremanda kasığından sakatlandı. Sakatlık sonrasında adale zorlanması açıklaması yapılırken, sonrasında milli futbolcunun sakatlığının daha ciddi olduğu anlaşıldı. Ertesi gün yapılan tetkitler sonrasında bahsi geçen sakatlığın 'pubis sakatlığı' olduğu açıklandı.

Peki nedir bu pubis?
Özellikle futbolcular olmak üzere sporcularda kasık bölgesinde görülen aşırı kullanım yani zorlama, yıpranma sakatlıklarından biridir. Uyluk iç yan kaslarının kasığa yapıştığı bölgede ağrı ile karakterizedir. Bu bölgede hem karın kasları hemde uyluk içyan kasları kasıkta pubis isimli kemiğe yapışırlar. Tendon hasarı yanında asıl olarak pubis kemiği içinde ödem gözlenir. En büyük nedenleri ise; dinlenmemek, güçsüz olmak, sakatlık sonrası gerekli rehabilitasyon sürecini geçirmeden ağır antremanlar yapmak. Tedavisi iki türlüdür. Dinlenmek ve bu süreç içerisinde fizik-rehabilitasyon görmek veya ileri derecede ki pubisler için ise ameliyat olmak. Oyuncuya rehabilitasyon süreci sonrasında doğru antreman programları uygulanmazsa bir süre sonra tekrar görülmesi kaçınılmazdır.

Kronik mi? Şimdi mi ortaya çıktı?
Hiddink paşa dün yaptığı açıklamalarda Arda'nın sakatlığının kronik ve geçmişe dair olduğunu, Galatasaray'da iken bu sakatlandığını buyurmuş. Sorarlar adama yahu madem kronikti neden bu zamana kadar hiç duymadık yada bu adam nasıl Galatasaray'da sakatlandı? Bu çocuk değilmiydi 7 Eylül tarihinde Belçika maçında Fellaini'nin darbesiyle yerde acı içinde kıvranan fakat buna rağmen sahada canını dişine takan? Senin doktorların değil mi 'Oynayamaz' raporu olan oyuncuya 'Oynayabilir' raporu veren? Kusura bakma Guis ama senin hocalığınında, seninde, Oğuz'unda, Cengiz'inde, sağlık heyetininde, o raporu verenlerinde canı cehenneme. Adam değil, şerefsizin en önde gideniymişsin. Alacağınız galibiyetler umrumda bile değil, adam olun yeter. Hatta hepsini geçtim, insan olun. Çirkinleşmeyin, bu kadar aciz duruma düşmeyin. Ne haliniz varsa görün, belanızı gidin başka yerde arayın.