Rijkaard'ı uğurlayamadık !

Önce herşeyi footballove editörü Koray'a gelen bir yorum başlattı. Ankaragücü maçı sonrasında gideceği kesinleşen Frank Rijkaard'ı uğurlama fikriydi ortaya atılan. İlk başta kafalarda soru işareti vardı, olur mu diye sormuyor değildik kendimize. Gelen tepkiler iyi olunca, insanlar doğruları ve yanlışları bilince ve asıl sorumlunun Rijkaard olmadığını bilince bir vefa örneği göstermek istediler. Vicdanlarını rahatlatacak, antrenörlerini onore edeceklerdi belki de kim bilir? Koray blogunda organizasyonu başlatıyor ve çığ gibi yayılıyordu. Evet, bir ilk olacaktı. Galatasaray taraftarı görevine son verilen antrenörünü havalimanında çiçekler, alkışlar ve marşlar eşliğinde uğurlayacaktı. En azından, en kötüsü bir teşekkür edecekti.

Rijkaard'ı uğurlama organizasyonunda fikir birliğine varılınca en zor iş başladı. Sonrasında da imkanları olan herkes birşeyler yapmaya çalıştı. Gün ve gün kontrol ettirdik listeleri, öğrenmeye çalıştık ne zaman gideceğini. Herkes ama az, ama çok yardım etmek istedi, duyurmaya çalıştı organizasyonu. Bir şekilde duyarlı taraftarlar elinden geleni yaptı. Hiç bir şey yapamayanı, imkanı olmayanı yazıyı paylaştı, insanları davet etti. Nereden baksanız twitter'da, bloglar arasında, medyada gerek yazılı gerek görsel olarak günlerce konuşuldu. Sonunda Rijkaard gitti fakat sessiz sedasız gitti. Sessiz sedasız gitmesinin nedeni organizasyonun havada kalması değil tabii ki.. Gidiş saatinin bir türlü bulunamaması ve bulan bazı kimseler tarafından da duyurulmaması. Duyurulamaması veya başka nedenler değil, doğrudan duyurulmaması. Böylesine bir olaya imza atan kişilerde twitter'da organizasyondan haberi olan, blog yazarı olan bir spor servisine sahip. Altında birşeyler aramak pek doğru değil ama, hakikatten insan aramadan da edemiyor.

Neyse, çok istedik Rijkaard'ı uğurlamayı. Gerçekten çok uğraştık bunun için ama olmadı, yapamadık. Belki imkanlar, belki şartlar ve belki de kişilerin bazı hırsları buna izin vermedi. Allah biliyor niyetimizi, gerçekten uğurlayacak en az 100 kişi vardı. Olmadı, bir başka zamana kaldı. Ama en azından yaptıkları, yapmaya çalıştıkları ve yapmak istedikleri adına Frank Rijkaard'a bir teşekkür etmek istedik. Teşekkür ediyoruz, huzurlarınızda..

2 yorum:

  1. o çevirmen bozuntusu mert biliyomuş madem neden haber vermemiş? belkide yönetimin işi... engelledi ögrenilmesini. protesto edilmekten korktular galiba. yada en azından edilmeseler bile medya bu olayı onların aleyhinde kullanırdı. korkaklar.

    YanıtlaSil
  2. Tabi ki yönetim işi. Oraya gidecek onca insan direkt olarak yönetime protesto olarak algılanacaktı (amaç bu değildi tabi) Ama bu sığ anlayış değil mi zaten yönetimden bizi nefret ettiren.

    Tam kendilerine yakışanı yaptılar aferin onlara.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0