ST Süper Lig Panorama - Hafta 10

Yeşil-Beyaz, Bordo-Mavi, Sarı-Kırmızı. 10. Haftayı bitirirken ligin ilk üçünü bu renkler süslüyor. O 3. biz değiliz hayır, Anadolu’nun renkleri bunlar. Biz, 1 numaradan 8 puan geride 8.yiz. Ama her zamanki gibi Galatasaray küllerinde n doğacaktır. Tabi, niye her seferinde küllerimize kadar yanasımız geliyor ki? Anka kuşu, nam-ı diğer Phoenix, istikrarlı bir şekilde yanıp kül olup tekrar doğmak yerine; bir kez doğup sürekli yanan, alev alev, kımıl kımıl, ışıl ışıl bir kuş olaydı, ‘büyükçene bir ateş böceği’ olarak destanlarda (büyüklere masallarda) değil, La Fontaine fabllarında anılırdı heralde. Pek karizmatik değil. Gerçi Galatasaray, kuş değildir tabi, aslandır, ve yattığı yerden belli olur, onun için: Yüksel Aslantepe! (Hımm, bu da Sims’te çok güzel bir karakter adı olur, gel bayram tatiliii..)

3 PUAN
34 gün sonra galibiyet aldığımıza yönelik bir haber, bana o üç basamaklı günler boyu yenilmemeler, kalecimizin dört bas amaklı dakikalarca gol yememesi, iki basamaklı haftalarca evimizde yapılan Avrupa maçlarını kaybetmemek gibi gibi güzel şeylerin olduğu, mutlu mesut günleri hatırlattı. Servet’in ve Pino’nun attığı gollerle aldığımız 2-1lik skor, bir oh dedirtse de, Haftanın Galatasarayının daha çok çalışması lazım çok!

BU MASKELİ BALO
‘Ve onun sahte yüzleri’ diye devam ediyor bu güzel şarkı. Cadılar Bayramı’nı ülkemizde kutlayan kaç genç bu maskelerden alıp, ‘Tahmin et kimiiim: Servet Çetiiin!’cilik oynadı acaba. Bunu duyan kaç genç, ‘Çetin, yani Çet, yani aslında Charles, yani Chuck, ama hiç benzemiyosuuuuuuuuaaan’ dedi o son sesliyi gerçekten öyle uzatarak… Bu son gönderme Arda’mızın sevdiceğinin dizisineydi bu arada. Neticede Cadılar Bayramı onuruna, panaromamıza eklenen haftanın maskesi ödülü, Türkü Baba’nın.

HERKES BİR GÜN
Timsah yürüyüşü yapacak. Pankartlardan birinde böyle yazıyordu. Birilerinin 2 dakikalık 2.lik kutlamalarını 2-2‘lerle, şampiyon olduklarını her yere yazarak tekrar hatırlatan Bursalı timsahların evinde, Anadolu yakasının ilk şampiyonunun konuk olduğu maç, oynanan güzel futbol ve önem derecesi nedeniyle haftanın maçı olmaya hak kazandı. Fuleliliğinden çok fileliliğiyle dikkat çeken Sercan Yıldırım, son vuruşlarda biraz dikkatli olaydı, ya da Volkan milli maçlarda göreslendiğimiz demir elini bu kadar etkili kullanmayaydı, sonuç beraberlik olmayabilirdi. Halamın da bıyığı olsaydı amcam olurdu, önce bir halam olaydı iyi olurdu diyerek aslında ihtimal hesaplarını hiç sevmediğimi, hele olasılık ve istatistik’in integralli versiyonundan hiç hoşlanmadığımı.… Ama finale gireydim belki kalmazdım? Neticede böyle güzel maçların devamını istiyoruz. Bursa’dan bir dileğimiz de Şampiyonlar Ligi’nde gol veya puan.

ORTAÇAĞ BİLİMKURGUSU
İyi bakın. Bu anın bir daha yaşanamayacağından neredeyse eminim. Bir kere bu şekilde uzun süre durmak imkansız olduğundan, pozlandırma süresi saniyenin altında olan fotoğraf makineleri yokken bu an bu şekilde durdurulamazdı. Yüzlerce yıl önce bir şekilde resmedileydi, bilimkurgu kabul edilebilirdi: ‘’Eline ve ayağına garip şeyler giyinmiş güzel bacaklı, uçabilen, üstün insan, yuvarlak ve dünya dışından gelen nesneye ulaşabilmek için, başka bir ademoğlunun üstüne çıkıyor. O üstüne çıkılan da dünyanın en parlak sarılarından birini giymiş. Arkada günümüz (bu durumda Orta Çağ) insanının da olaya adapte edildiğini, ve şaşkınlığının boyaya döküldüğünü gözlemleyebiliyoruz. Ayrıca resimdeki sembolizm de çok dikkat çekici, pumalar, yıldızlar, ayyıldızlar.. İnsanların numaralandırılmış olmaları, geleceğin bireyinin…..’’ vs. vs. Neticede haftanın fotoğrafını çok ama çok sevdim.


BÜYÜK ANIL
Evet, ben de onlardanım, aslında iç güzellikçilerdenim ama, Arda’yla yan yana durunca… Evet, haftanın adamı, Kıvanç Tatlıtuğ. Galatasaraylı olduğunu bilmek oldukça güzel. Acaba altyapıdaki Anıl Dilaver’den haberdar mıdır? Sahamızda bu güzellikleri her zaman görmek istediğimizden tekrar emin olduktan sonra, yeni teknik direktörümüzden altyapıya daha fazla önem vermesini, özellikle forvetsiz kaldığımızda şu 90lılara bi bakıverivermesini tüm içtenliğimle bir kez daha rica ediyorum. Tamamen sportif amaçlarla. Cem Sultan ve Anıl’ın bir an önce A takıma yararlı birer evlat haline gelmeleri sizce de gerekmiyor mu?
Ne diyorduk, Kıvanç Tatlıtuğ’a önündeki projelerde başarılar diliyorum.

MİNİK KEDİ
Benim kedim dışarıda yaşamayı iki-üç hafta sonra denedikten sonra çaresiz bir halde eve geri dönedursun, elalemin kedileri maçlara çıkıyor. Haftanın şekerini pek bir kıskandım.

Geldik bir haftanın daha sonuna.
Gelecek hafta Baros’un ve Kewell’ın da sağlıklı halleriyle, Trabzon’a uçuyoruz!




1 yorum:

  1. "Ne diyorduk, Kıvanç Tatlıtuğ’a önündeki projelerde başarılar diliyorum" gibi cümle yerine" diliyoruz" kelimesini kullanmanızı beklerdim. Sonuçta burası bir site. twitter sayfası değil. ufak bir öneri sadece.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0