STSL | Hata yapan kaybedecekti ve hata yaptık..
Spor Toto Süper Lig'in 11.haftasında Galatasarayımız ligin lideri Trabzonspor ile deplasmanda karşılaştı. Bordo-mavili ekip sahadan Umut Bulut'un 75. dakikada ve 90+3. dakikada kaydettiği goller ile sahadan 2-0 galip ayrıldı. Trabzonspor bu galibiyetin ardından ligde liderliğe yükselirken Galatasarayımız 9.sırada kaldı. Ekibimiz gelecek hafta kendi evinde Manisaspor'u ağırlayacak.
Galatasarayımız sahaya kalede Ufuk, savunmada Sabri-Servet-Neill-Insua, orta alanda Cana-Ayhan-Mustafa-Elano-Misimovic ve ileride Juan Pablo Pino ile çıkarken, rakip Trabzonspor kalede Onur, savunmada Serkan-Giray-Egemen-Cale, orta alanda Selçuk-Colman-Engin ve ileride Burak-Umut-Jaja ilk 11'i ile çıktı. Mücadelenin ilk dakikalarında rakip kalede tehlikeli pozisyon bulan takımımız zaman zaman rakip kalede fırsat aradı. İlk yarının başlarında rakibine oranla daha istekli, daha pozisyon bulan ve canlı bir kimlikte mücadele eden ekibimiz oyunun devamlılığını pek sağlayamadı. Trabzonspor'da özellikle hücum hattında Burak-Jaja ikilisi topu rakip kaleye taşırken ortasahada Selçuk ve Colman takımın direnç gösteren önemli isimlerinden oldu. Şenol Güneş'i takdir etmek gerekiyor. Öncesinde Pino'ya aldığı özel önlem ve Kolombiyalı oyuncuya yakın oynamanın yanı sıra takım savunması yapan oyunculardan oluşan bir ilk 11 ile sahaya çıktı. Selçuk işin daha çok defansif kısmında yer alırken, Arjantinli Colman'da takımın organizasyonlarını başlatan önemli isimlerden birisi oldu. Tam bir ortada ve karşılıklı ataklarla geçen ilk yarıda aklımıza gelen pozisyon sayısı üç-beş diyebiliriz ki, aslında bu pozisyonlarda yüzde 100'lük pozisyonlar diyebileceğimiz türden değiller elbet..
Mücadelenin ikinci yarısında ise sahada galibiyeti isteyen bir Trabzonspor vardı. İlk yarıdaki etkinliğini arttıran ev sahibi ekip ortasahada Mustafa-Ayhan-Cana üçlüsüne Selçuk-Colman-Engin üçlüsü ile baskınlık kurmayı başarınca ortasahayı çabuk geçmeye başladı. Hücumda sadece Misimovic ve Elano'nun bireysel yetenekleri ile ataklar geliştirebilen takımımız Pino'ya istediği topları aktaramayınca bir nevi kilitlenme yaşadı. Teknik direktörümüz Hagi'yi bugün bir konuda eleştirebiliriz. İkinci yarıda Barış-Sarp değişikliği takımın ortasahasına istenilen direnci getirecekti ki; Lorik Cana'yı oyundan alıp yerine Barış Özbek'i soktu. Bu değişiklik sonrasında maçın başından beri yeterince kısıtlı olan ortasahamız iyice pasifleşirken, rakibimiz attığı arapaslar ile topu ileriye taşımayı başardı. Maçın dengede ve karşılıklı geçtiği dakikalarda elbette hata yapan taraf kaybetmeye mahkumdu ve bu hatayı biz yaptık. Daha doğrusu Servet anlamsız ve gereksiz bir biçimde topla oynamayı tercih edince bu bize pahalıya patladı. O tür toplarda yapılacak 3 şey bellidir. Ya topu taca vurursun, ya rakibine çarptırır auta çıkarırsın yada kornere gönderirsin. Servet bu üç durumdan hiçbirisini yapmadı ve topu kontrol etmek istedi. Birde anlamsızca rakibine perde yapma isteği vardı ki; topun yön değiştirmesi sonrasında Engin'in önünde kaldı ve top ağlarımıza gitti.
Bu tür maçlarda bu tarz bir hata size çok pahalıya patlar ve öyle oldu. Hücumsal anlamda çoğalamadığımız, takım organizasyonu olarak ortasaha bazında yetersiz kaldığımız son derece açık ve bir o kadarda üzüntü verici bir gerçek.. Ortasahada Misimovic, Elano ve Pino'dan birşeyler bekliyoruz ki, bu adamlar oynadıkları mevki itibariyle rakip oyuncuları da karşılıyorlar. Pino'yu bir kenara bırakırsak, Elano ve Misimovic bugün görevlerini son derece yaptılar. Onlara verilen görev kanattan içeri kat ederek pozisyon yaratmak, rakibini karşılamak ve takım savunmasına yardım etmek. Elano ve Misimovic kaybedilen her top sonrasında topun arkasına geçmeyi başardı. Hani o fizik gücü yetersiz, koşmuyor dediğimiz Elano ve Misimovic koşmaktan bir hal oldu. Televizyondan nasıl göründü bilinmez, fakat her topun arkasına geçtiklerini gördük. Bunu yapan adamlardan birde hücumda gol beklersen bunun adı insafsızlık olur. Gol beklediğimiz Pino'da ortasahada Ayhan ve Mustafa'nın yıllardır yapamadığı topu ileri taşıma durumunun olmaması sonucunda ortasahaya top almaya geldi. Trabzon savunması ise genç oyuncuyu sindirerek, biraz sert oynayarak oyundan düşürmeyi tercih etti. Egemen ve Giray döndürmedi Pino'yu ki, ikiside ağır savunma oyuncuları. Pino birebire alsa ikisini kevgire çevirir fakat dedik ya, Trabzonspor gerçekten çok iyi etüt etmiş takımı..
Yediğimiz ikinci gol için pek yorum yapamayız, kızamayızda.. Çünkü artık gol aradığınız, top yekün gittiğiniz hücumlarda savunmayı haliyle boş bırakıyorsunuz. Kontraatak oyuncuları olan ve tek top oynamayı çok iyi bilen Colman'a sahip olan Trabzonspor yine bir uzun ve tek top ile ortasahayı geçmeyi başardı. Bu tür pozisyonlarda zaten yapacak birşeyiniz yoktur, ha 1-0, ha 2-0 kaybetmişsiniz pek birşey değişmiyor. Trabzonspor'da maçın en iyisi olarak Colman-Selçuk ve Serkan üçlüsünden söz edebiliriz. Takımımızda ise maçın en iyisi adına Insua'yı söyleyebilirim. Genç Arjantinli bindirmeleri ile rakip savunmayı delmeyi başardı ama istenilen gol bir türlü gelemedi. Eğer son dakikalarda yapmış olduğu orta-şut karışımı vuruş ağlarla buluşsaydı uzun zaman dillerden düşmeyecek bir gol olacaktı. Şu maç için takımda yer alan bir çok oyuncuya kızamazsınız, sonuç itibariyle ortadaydı. Fakat yaptığınız hatalar size pahalıya patladı. Ortasaha hakkında yazacak çok şey var. Bir sonraki yazı konumuz olsun..
Galatasarayımız sahaya kalede Ufuk, savunmada Sabri-Servet-Neill-Insua, orta alanda Cana-Ayhan-Mustafa-Elano-Misimovic ve ileride Juan Pablo Pino ile çıkarken, rakip Trabzonspor kalede Onur, savunmada Serkan-Giray-Egemen-Cale, orta alanda Selçuk-Colman-Engin ve ileride Burak-Umut-Jaja ilk 11'i ile çıktı. Mücadelenin ilk dakikalarında rakip kalede tehlikeli pozisyon bulan takımımız zaman zaman rakip kalede fırsat aradı. İlk yarının başlarında rakibine oranla daha istekli, daha pozisyon bulan ve canlı bir kimlikte mücadele eden ekibimiz oyunun devamlılığını pek sağlayamadı. Trabzonspor'da özellikle hücum hattında Burak-Jaja ikilisi topu rakip kaleye taşırken ortasahada Selçuk ve Colman takımın direnç gösteren önemli isimlerinden oldu. Şenol Güneş'i takdir etmek gerekiyor. Öncesinde Pino'ya aldığı özel önlem ve Kolombiyalı oyuncuya yakın oynamanın yanı sıra takım savunması yapan oyunculardan oluşan bir ilk 11 ile sahaya çıktı. Selçuk işin daha çok defansif kısmında yer alırken, Arjantinli Colman'da takımın organizasyonlarını başlatan önemli isimlerden birisi oldu. Tam bir ortada ve karşılıklı ataklarla geçen ilk yarıda aklımıza gelen pozisyon sayısı üç-beş diyebiliriz ki, aslında bu pozisyonlarda yüzde 100'lük pozisyonlar diyebileceğimiz türden değiller elbet..
Mücadelenin ikinci yarısında ise sahada galibiyeti isteyen bir Trabzonspor vardı. İlk yarıdaki etkinliğini arttıran ev sahibi ekip ortasahada Mustafa-Ayhan-Cana üçlüsüne Selçuk-Colman-Engin üçlüsü ile baskınlık kurmayı başarınca ortasahayı çabuk geçmeye başladı. Hücumda sadece Misimovic ve Elano'nun bireysel yetenekleri ile ataklar geliştirebilen takımımız Pino'ya istediği topları aktaramayınca bir nevi kilitlenme yaşadı. Teknik direktörümüz Hagi'yi bugün bir konuda eleştirebiliriz. İkinci yarıda Barış-Sarp değişikliği takımın ortasahasına istenilen direnci getirecekti ki; Lorik Cana'yı oyundan alıp yerine Barış Özbek'i soktu. Bu değişiklik sonrasında maçın başından beri yeterince kısıtlı olan ortasahamız iyice pasifleşirken, rakibimiz attığı arapaslar ile topu ileriye taşımayı başardı. Maçın dengede ve karşılıklı geçtiği dakikalarda elbette hata yapan taraf kaybetmeye mahkumdu ve bu hatayı biz yaptık. Daha doğrusu Servet anlamsız ve gereksiz bir biçimde topla oynamayı tercih edince bu bize pahalıya patladı. O tür toplarda yapılacak 3 şey bellidir. Ya topu taca vurursun, ya rakibine çarptırır auta çıkarırsın yada kornere gönderirsin. Servet bu üç durumdan hiçbirisini yapmadı ve topu kontrol etmek istedi. Birde anlamsızca rakibine perde yapma isteği vardı ki; topun yön değiştirmesi sonrasında Engin'in önünde kaldı ve top ağlarımıza gitti.
Bu tür maçlarda bu tarz bir hata size çok pahalıya patlar ve öyle oldu. Hücumsal anlamda çoğalamadığımız, takım organizasyonu olarak ortasaha bazında yetersiz kaldığımız son derece açık ve bir o kadarda üzüntü verici bir gerçek.. Ortasahada Misimovic, Elano ve Pino'dan birşeyler bekliyoruz ki, bu adamlar oynadıkları mevki itibariyle rakip oyuncuları da karşılıyorlar. Pino'yu bir kenara bırakırsak, Elano ve Misimovic bugün görevlerini son derece yaptılar. Onlara verilen görev kanattan içeri kat ederek pozisyon yaratmak, rakibini karşılamak ve takım savunmasına yardım etmek. Elano ve Misimovic kaybedilen her top sonrasında topun arkasına geçmeyi başardı. Hani o fizik gücü yetersiz, koşmuyor dediğimiz Elano ve Misimovic koşmaktan bir hal oldu. Televizyondan nasıl göründü bilinmez, fakat her topun arkasına geçtiklerini gördük. Bunu yapan adamlardan birde hücumda gol beklersen bunun adı insafsızlık olur. Gol beklediğimiz Pino'da ortasahada Ayhan ve Mustafa'nın yıllardır yapamadığı topu ileri taşıma durumunun olmaması sonucunda ortasahaya top almaya geldi. Trabzon savunması ise genç oyuncuyu sindirerek, biraz sert oynayarak oyundan düşürmeyi tercih etti. Egemen ve Giray döndürmedi Pino'yu ki, ikiside ağır savunma oyuncuları. Pino birebire alsa ikisini kevgire çevirir fakat dedik ya, Trabzonspor gerçekten çok iyi etüt etmiş takımı..
Yediğimiz ikinci gol için pek yorum yapamayız, kızamayızda.. Çünkü artık gol aradığınız, top yekün gittiğiniz hücumlarda savunmayı haliyle boş bırakıyorsunuz. Kontraatak oyuncuları olan ve tek top oynamayı çok iyi bilen Colman'a sahip olan Trabzonspor yine bir uzun ve tek top ile ortasahayı geçmeyi başardı. Bu tür pozisyonlarda zaten yapacak birşeyiniz yoktur, ha 1-0, ha 2-0 kaybetmişsiniz pek birşey değişmiyor. Trabzonspor'da maçın en iyisi olarak Colman-Selçuk ve Serkan üçlüsünden söz edebiliriz. Takımımızda ise maçın en iyisi adına Insua'yı söyleyebilirim. Genç Arjantinli bindirmeleri ile rakip savunmayı delmeyi başardı ama istenilen gol bir türlü gelemedi. Eğer son dakikalarda yapmış olduğu orta-şut karışımı vuruş ağlarla buluşsaydı uzun zaman dillerden düşmeyecek bir gol olacaktı. Şu maç için takımda yer alan bir çok oyuncuya kızamazsınız, sonuç itibariyle ortadaydı. Fakat yaptığınız hatalar size pahalıya patladı. Ortasaha hakkında yazacak çok şey var. Bir sonraki yazı konumuz olsun..
Maçın Denklemi:
YanıtlaSilM.Sarp+Servet=0.1xSelçuk + 0.4xGiray
Yahu ne içip yazıyorsunuz. Nedir bu sahiplenme duygunuz. Hata yapanı sahiplenmek en büyük yanlışlıktır ve Rijkaard'dasonucunu gördünüz. Maçı eliyle veren bir teknik heyet vardı kenarda. Misimvici o sol çizgiye mahkum eden zihniyet futbol ne kadar anlıyor sizce?
YanıtlaSilKimlerin elinde koca Galatasaray.
Misimovic'in sol kanatta oynaması durumunu ancak ve ancak zorunluluk olarak belirtebiliriz. Sol kanatta oynayacak tek bir oyuncunun dahi olmaması, Kewell'ın tam olarak hazır olmaması nedeniyle Misimovic sol kanatta oynadı.
YanıtlaSilBu gerçeği bile bile teknik heyete hangi yüzle, hangi hakla sallayalım? Sence çok mu doğru bir hareket olur? Sol kanatta oynayacak bir tane oyuncu var mı takımda? Varsa kim?
söz konusu Galatasaray sa sahiplenecekler tabii.. ve ben fcn blog yazarlarının futbol bilgisine ve kültürüne inanan biriyim tvde gazetede değil burda okuduğum yazılara ve kendime fikrime güvenirim..(Hakan Şükür hariç) eklemek istediğim bi hususta şu: futbolu bilmemekle itham ettiğin kişinin adı gheorghe hagi. elinde malezemeyi en iyi şekilde kullanmaya çalışıyor şu an.
YanıtlaSilYalnız söylemek istediğim bir şey var yorumlara çok az cevap veriyosunuz..
Bütün yorumlara tek tek cevap vermeye kalksak bilgisayar başından kalkamayız. Elimizden geldiğince yorumlara cevap vermeye çalışıyoruz veya bizlere karşı söylenen sözlere cevaben bir kaç yorumumuz oluyor. Ama bundan sonra daha çok olmasına dikkat ederiz.
YanıtlaSilAslında Misimovic'in sola mahkum olmasından çok maçın en iyi adamı Cana'yı çıkarıp, sahada gezinen M. Sarp ve her topu ya rakibe atan ya da kaptıran Ayhan'ı oyunda tutmak bana açıklanabilir gelmiyor. FCN'nin yorumlarına saygı duyuyorum. Ancak gol bulmak gerektiğinde öne Batdal'ı alıp Pino sola çekilebilirdi. Ayrıca Kewell oyuna sokulurken Misimovic ortaya alınıp Sarp çıkarılabilirdi. Hagi üç maçtır neredeyse aynı değişiklikleri yapıyor. Çıkan isimler ve sırası neredeyse sabit.
YanıtlaSilmustafa sarp ve serveti 90 dk sahada tutan mourinho olsa eleştirmekte sonuna kadar haklıdır herkes.cana olsaydı golde sarpın yaptığı gibi boş yerde durmaz topun gideceği adamı marke ederdi.hele golde ufuğun kalesini terk edişi var ya tüm ümitlerimi bitirdi.seneye türk kaleci istiyorsak ya sinan bolat alınmalı yada kale boş bırakılmalı.olmadı itanje var sene sonu bonservissiz.liverpoolda.misimoviçin bu takıma katkı sağlaması ancak 2 forvetle oynanırsa olur o da çok zor.servete maç sonunda birinin sormasını beklerdim hagi de mi sana güvenmiyor. ona ne diye ihanet ettin diye.şu anki görüntüsü ile ve kadrosu ile (kaleci yok,servet balta sürekli formsuz,orta saha üçlüsü ayhan sarp barış kasımpaşada oynayamaz,ileri uç ya sakat ya formsuz)cimbom ilk beşe giremez.sadece mücadele etmekle olmayacak.bursa,kayseri,trabzon fener ve beşiktaş ne kadar mücadele ediyorsa onları aşmak lazım ki bu zor...çok değil rijkarddan 2 hafta sonra takke düştü kel göründü...
YanıtlaSilKörü körüne bir bağlılık var ve yanlış bulduğum bu. Zamanında Rijkaard'a methiyeler dizilirdi bu blogda. Demek istediğimi anlamışsınızdır umarım.
YanıtlaSilBir de sezon başında verdiğiniz bir söz vardı. "Yönetiminde yanlışı varsa işin peşine düşeceğiz " demiştiniz.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilÖzellikle Servet Çetin üzerine yapılması gerekeni sıraladığınız cümleler dışında bir iki kelam etmenizi beklerdim.
YanıtlaSilAnkaragücü maçının arkasında yaptığı saçma sapan açıklamadan sonra dün yaptığını ( ki geçmişte aynı şeyi tekrar, tekrar, tekrar... yapmıştı) hangi 'güven' duygusuyla açıklayacağız. Maçın bütününe bakmak vs. gibi şeyleri bir kenara bırakıyorum. Bütünüyle Servet Çetin'e ve onun düşünce yapısıyla ülke futbolunu algılayanlara bakıyorum. Madem 'korkarım ki bazı kafalar koparılacaktır' devrinden bir türlü çıkamıyoruz. O zaman sıra Servet Çetin'e gelmiştir. Ha bu duruma çok taraftar değilim ama bence FR gibi birisi gönderiliyorsa Servet Çetin takımda olsa ne olur olmasa ne olur, ne kaybederiz diyebilirim rahatlıkla. Çünkü Servet Çetin'e ve onun ...( öfkelendiğinizde sarfedeceğiniz sözcükleri düşünün) oyununa tahammül etmek, Tolerans gösterilmemiş bütün yetenekli-yeteneksiz futbolculara haksızlıktır.
Hagi maalesef Misimovic ve Cana'yı çıkartarak büyük bir skandala imza attı. Ayhan'ı sol açığa, Misimovic'i ortaya çekip; Mustafa Sarp yerine Barış'I oyuna almak dururken bu ne idüğü belirsiz Mustafa Sarp denen adamı 90 dakika sahada tuttu. Bu adam sahada hiç bir işe yaramıyor. Top taşıyamıyor ve asli görevi olan defansı hiç yapmıyor. Oyuncuları izliyor. Arkasından koşuyor. Bu kadar gereksiz bir adamın bu takıdma sürekli ilk 11 çıkıp 90 dakika sahada kalmasına tahammül edemiyorum.
YanıtlaSilservete mervete suc atmayin, gol kaleci hatasi, yanlis cikis yapti, ama asil hata kewell'in girmesi idi, kewell girdi takimin direnci kirildi ve cöktü, trabzon ataklari artti!!!
YanıtlaSilmisimovic gine top tutuyordu, ama kewell bütün toplari kaptirdi, ayaklari biribirine dolasti,macin kasetini alin bir daha seyredin!
hata yapan kaybedecekti evet, macin hakki beraberlikti, ama trabzon daha sansliydi, yapacak bir sey yok, rijkaard'a gösterilen sabiri hagi ve tugay'a da göstermeniz sart cünkü onlar dogru yolda, rijkaard gibi cilginlik yapmiyorlar! en azindan bu yenilgiye kadar yapmadilar, umarim böyle devam ederler!
Mustafa Sarp taraftarlar arasında bir fenomen olma yolunda hızla ilerliyor... Kendisi için söylenebilecek tek söz var , yönetimler gider teknik ekipler gider mustafa sarp kalır !
YanıtlaSilBir iki kelamda Hagi için etmek lazım. Sabrımız muhakkak olacak ama idaresinde olan 3 maçta da birbirinin kopyası değişiklikle yaptı. Cana'nın hadi fener maçında kondüsyon sorunu vardı , 3 haftada bu hiç mi artmadı kaldıki en erken çıkartıldığı maç bu maç oldu 3 maç arasında... Emre Çolak yeni aydınımız olma yolunda hızla ilerliyor ; umarım haginin bir bildiği vardır. Elanodan daha verimli bir misimovic varken neden oyundan misimovic cıkartıldı. Mehmet Batdal da gol arayan takıma ilaç olmaz mıydı...
Sancılarla geçecek bir sezon olacağı zaten belliydi , yaraya alışmaya başladık pek acıtmıyor artık
Maçları dikkatli izleyin biraz. Özellikle Mustafa Sarp neredeyse hiç koşmuyor, koşar gözüküyor ama rakibe koşmuyor dolanıyor sahada. Misimovic FCN yazarının da yazdığı gibi hep topun arkasına gelmeye çalıştı, çok koştu. Adam yorulduğu için çıkartıldı. Misimovic Alex tipi futbolcudur, pres yapmıyor diye eleştirdiğimiz Alex yıllardır ligde terör estiriyor asistleriyle, golleriyle. Arkasında az çok güven veren, çalışan bir orta saha var çünkü. Misimovic'in arkasında topu ileri taşıyabilen, rakibe etkili ve akıllı basan güven veren bir orta saha olsa her top dönüşü geriye deli gibi koşması gerekmeyecek ve bu kadar yorulmayacağından, iyi pas da alacağından 90 dakika çok daha etkili olacak. Ama şu takıma Alex'i koyun, aynı şey olur ve 60'ta çıkmak zorunda kalır.
YanıtlaSilAynı şekilde Cana. Ayhan ve Mustafa Sarp o kadar o kadar yetersiz ki koşmak ve rakibe basmak konusunda, Cana tek başına savunma yaptı o 60-65 dakika. İzin verin de yorulsun adamlar.
Hagi onları çıkartıyor çünkü diğerleri yetersiz olunca onlar çok yoruluyor. Diğerlerini niye oynatıyor? Alternatifi yok.
Hagi'yi Cana ve Misimovic'i çıkardı diye lütfen eleştirmeyin. Kim olsa o değişiklikleri yapacaktı, adamlar zamanında Arda'ya olduğu gibi yorgunluktan bayılsın mı sahada?
Koşmaktan, rakibe basmaktan aciz 3. sınıf oyuncular yüzünden bütün yük onlara biniyor, Hagi'nin o değişiklikleri yapmaktan başka şansı yoktu kimse kusura bakmasın.
Solda oynatılmasıyla ilgili cevap zaten verilmiş, gördünüz soldaki diğer tek alternatif olan Kewell'ın ne halde olduğunu. Aydın'a zaten şu saatten sonra güvenen varsa hayalperersttir.
Lütfen Hagi gibi bir adama laf etmeden önce maçları dikkatli izlemeyi öğrenin...
arda ve baroş dönse bile bize gerçek anlamda bi orta saha lazım.. yada artık musa çağıran bu takıma monte edilmeli.. ayhan ve sarp gerçekten çok lüzumsuz.. geri pas verilir ama o yaşa gelmiş bi oyuncunun sırtı rakip kaleye dönük oynaması ve topu asla ve asla rakip kaleye taşıyamamasına tahammül edemiyorum savunma yapabilse 4-2-3-1 de eyw dicem ama sürekli gereksiz gerginlikler çıkarması, tehlikeli bölgelerde faul yapması isabetsiz pasları.. gerçekten dayanılır gibi deil.. mustafa sarp savunmada topa ayağını sokmayan resmen ayak ucuyla futbol oynayan birisi.. barış bile mantıklı gelmeye başladıysa galatasaray'da varın gerisini siz düşünün.. cana yı övecek durumdada deilim açıkcası orta alanda vasat oynayanlardan biriydi diğerleri vasatında altındaydı.. emre çolak'ın kendine güveni gelmiş biraz.. pozitif olaylar ise insuanın biraz olumlu işler yapması ve emreyi neredeyse hazır görmemdi benim adıma.. pino hala mütiş çalımlara rağmen şutlar konusunda yanlış seçimler yapıo.. kalabalığa dalıo ama son adamı geçebilcekken şut atıo çok daha rahat pozisyonda.. misimoviç kanatta kullanılmamalı kesinlikle zorunluluk felanda deil bence.. barış sağ açık oyuncusu elano soldada oynar.. misiyide ortaya çekersen kimse nie böle yaptın diemez.. sarpın yerine musa çağıran ayhanın yerinede barış kullanılabilir..
YanıtlaSil----ufuk-----
sabri--neil--servet--insua
-------musa-----cana------
barış---misimoviç---elano
----------pino---------
bu kadro dünkünden daha kötü dienlere bişi diemem ama ara transferde yönetim birkez daha hayal kırıklığı yaşatmaz bize ve elanoyu gönderip yerine bi kanat oyuncusu bide orta saha alır umarım.. şampiyonluk kaçtı dienlere inanmıyorum 11 hafta oynanmış 10 puan fark olabiliosa 23 haftada neler olur siz düşünün.. ki anadolu takımlarından sadece bursa ve trabzon kalır yukarda fener ve bjk yide katarsak zaten ilk 5te yer alırız bazı spor kanalları hem taraftarın hem oyuncuların şampiyonluk ümidini yitirmesi için elinden geleni yapıo.. ama biz farkındayız GALATASARAY oldugumuzun!!
ayhan, sarp ve servet bi gün gider ama biz hep takımımızla olcaz.. onları suçlayamam ama yönetimin hatalı planlamasını suçlayabilirim..
bu kadar bütçeyle bi anadolu takımından farksız olmamızın tek nedeni yönetimdir.. eskiden elimizden kaçırdık derdik artık ii direndik, ii mücadele ettik dioruz.. (bknz: sene 80li yıllar herhangi bi türk takımı ingiliz ve ispanyol takımlarına karşı..) rakip fener olsa ne olur trabzon olsa ne olur.. biz GALATASARAY'ız!! yüreğim ağzımda maç izlemekten sıkıldım.. rakip orta sahayı geçtiğinde golmü yicez die düşünmekten sıkıldım.. artık takıma renk getircek oyuncular deil gerekli transferler yapma zamanı.. orta saha sorunlu dedik bu sene ilk 11de oynayabilcek sadece misimoviçi aldık.. oysa biz sarp, ayhan gibi ilk 11 oyuncularını yedekte bile görmeyi istemedik çok fazla..
neyse bu konu daha çok uzar ve hepimizin bildiği şeyler bunlar artık önümüzdeki maçlara bakıcaz ve takımımızı desteklemeye devam etcez..
ege sağın@
YanıtlaSildediklerine katılıyorum bi önceki yazımda zaten ilk 60 dakika ve son 30 dakika kadrolarını vermiştim maçtan bi gün önce (maçla ilgili bi önceki yazıda) hagide aynısını yaptı ve eleştirmek imkansız.. misimoviç yinede kalabilirdi belki ama yorgun ve top alamayan bi misimoviç kalabalık oluşturmaktan başka bişi yapmazdı.. hagi nin attıgı topa koşmakla, kontrol etmekle sarpın attıgı ayhanın attıgı topları kontrol etmek gerçekten çok farklı bunu futbol oynayanlar çok ii bilir.. bu maçtaki en suçsuz kişi hagidir.. ve oyunculardan daha fazla üzüldüğünü maç sonrasında gördük zaten.. yüzünde endişe deil üzüntü vardı.. ve bu geminin tek kaptanı hagi deil tugayda var herkes bunu atlamış ama zamanla alışılcaktır.. ii günler renktaşlar..
Keske tek sorun sol kanatta kimin oynadigi olsa. Futbol ozurlusu o kadar cok futbolcumuz var ki. Baslarina Dunyanin en iyi teknik direktorleri konsorsiyumunu getirsen ne koy olur ne de kasaba... Balta, Baris, Servet, Sabri, Sarp, Ayhan, Batdal, Aydin, Caglar... bunlarin hic birisi gs'de topcu olamaz. B takimdan cocuklarla ciksinlar maca. gelecegi kazaniriz belki, bir ihtimal.
YanıtlaSilKimse beni önceki takımlarında her maç 90 dakika oynayayn ve laktak testlerinde dayanıklılık konusunda ilk 3'e giren Cana ve Misimovic'in yoruldukları için oyundan çıkartıldılarına ikna edemez. Hagi de maalesef yeniçerilere ve Adnanlara teslim olmuştur. Olay bundan ibaret.
YanıtlaSilBen taktik ve teknik konusunda çok bilgili değilim ancak şunu söylemeliyim:
YanıtlaSilGarezim yok hatta insan olarak beğenirim ama arkadaşlarla her maç 5-6 dakika M. Sarp' ı canlı takip etmeye çalışıyoruz. Maç TV de iken elimizden geldiğince. Sekmeden gördüğümüz bir gerçek varki Sarp basmıyor, basmayı düşünmüyor ve hızlı top yapamıyor. Bu bizi defalarca sıkıntıya sokmuş bir olay. Varsa olumlu bir yanı inanın duymak ve bilgilenmek istiyorum. Ha taraftarım yine kendi görevimi yaparım, kimsenin işine karışmam ama insan gördüğünü de konuşmak istiyor.
Basmamak derken anlatmak istediğim nafile koşular ve kendi takım arkadaşının arkasına saklanıp top geldiği zaman savarcasına pas veriyor oluşudur. Bu arada her maçtan önce bazı oyunculara sesimizi duyurup motive ettiğimizi de belirteyim.Hani ya tutarsa diye.Hep köstek durumu yok açıkçası.
YanıtlaSilSelamlar,
Abi önceki takımlarında üzerlerine bu kadar yük binmiyordu çünkü önceki takımlarında orta saha diye bir şey vardı. Sahada sadece yürüyerek de 90 dakika oynanır. O 90 dakikada ne kadar koşmuş ne yapmış ona bakmak lazım. Normalde 90 dakika oynayacak adam sorumluluk duygusundan yanındaki yetersizlerin yapamadığını yapmaya çalışıp yorulur, bundan doğal bir şey olamaz.
YanıtlaSilMisimovic o 90 dakikaları Alex gibi yürüyerek oynuyordu, Cana da orta sahanın defansif yükünü tek başına çekmiyordu.
Kolay ama Hagi'ye bok atmak, zamanında gelip şampiyon yapamadı ya hemen ona laf edelim
Ayrıca sadece Misimovic ilk 3'e girdi, Cana değil. O da ek bilgi olsun :P
@ege sagin misimovicin alex ile hicbir benzerligi yoktur, olsa idi alex brezilyadan sonra türkiyede degil avrupada top kostururdu!!!
YanıtlaSilmisimovic takima yavas yavas alisan biri ve bu macta misimovicin cikmasi daha dogrusu kewellin girisi takimi 1 kisi eksik birakti ve böylece direncini cökertti! oyundan cikisininda yorgunlukla alakasi yoktu, teknik direktör hatasi idi, kac aydir sakat olan ve ayagina top sürmeyen biri böyle maclarda oynatilirsa, bu macta oldugu gibi takimini eksik birakir, onunla birlikte de yenilgiye sürükler!!!
hem kewell sakat olmadigi halde bile pili bitik!
İzledik Misimovic'i o kadar sene, ileride pres gücünden fedakarlık yaparsan Alex de oynar wolfsburg'da. Sanki Misimovic Real'de falan oynadı da biz görmedik :D
YanıtlaSilAdam forvet arkasında dolaşıp paslarıyla besleyen bir oyuncu. Mücadeleci ofansif orta sahalardan değil o kadar. leride belki pres yapar ama bizde olay sürekli geri gelmesi.
Yorgunluk illa adamın yüzünden okunmak zorunda değil. Rijkaard'ın futbolun f'sinden anlayan adamın yapmayacağı hatalarını göremeyenler Hagi'nin yaptığı gerekli değişikliklere hata demeye başlamış. Garip..
Neyse uzamasın, hepimiz aynı renklere aşığız şurada
üst üste 4 kere şampiyon olmak...uefayı almak..Metin Oktay'lar,prekaziler,koseckiler,hagi'lere sarı-kırmızı formayı giydirmek,avrupa denince akla gelen ilk isim olmak...ve son 10 yılda bu özelliklere eklenen bir özellik var: etik değerlere sahip olamamak,günü kurtarma peşinde olmak ve prensipsizlik,iş bilmemezlik...
YanıtlaSil1- servet gibi bir yeteneksizlik abidesi bu işten ve bu külüpten hala ekmek para kazanıyorsa....
2- Frank Rijkaard gibi bir adam gidiyor ve servet sarp ayhan gibi adamları hala bu kulüpte tutuyorsun..
3-koca bir sezonu gol atmayı bir tek baros'un üzerine yıkıp yokluğunda 1.50 lik güya yıldız olacak pinoyu forvet oynatmaya mahkum bırakıyorsun...
4-bu kulübe büyüklüğün için değil para için futbolcu getiriyorsun..
5-Stat yaptık,bilet alın kombine alın,destek olun diyorsun..( sarpın baltanın servetin ayhanın pinonun formasını kim alsın? )ayıptır ama ayıptan anlamıyorsan..
VE HALA BU KULÜBÜ İYİ YÖNETMEKTEN,GALATASARAY SEVDASINDAN BAHSEDİYORSUN..Bİ DEFOLUN GİDİN BE KARDEŞİM..