Galatasaray CC 81-73 Beşiktaş CT


İlk yarı ve ikinci yarının büyük bir kısmında iki farklı hikaye içeren bir maçtı... İlk yarı müthiş şut yüzdesiyle sokan, üçlük yüzdesini %70'lere kadar çıkaran Galatasaray, ikinci yarıda ise şut yüzdesinin düşmesine rağmen ısrarla içeriyi kullanmayan ve savunmada basit hatalar yapan Galatasaray. Kemp ve Chatman'ın -Kemp için son çeyreğin son dakikalarını ayrı tutuyorum- iyi savunulduğu bir maçta maçın bu kadar geç kopmasının sebebi tamamen takımın maç içinde gösterdiği hücum istikrarsızlığı. Sezon başından beri özellikle ciddi maçlarda bu sorunu yaşayabiliyoruz.

Maçı domine ettiğimiz ilk çeyreğin başı, ikinci çeyrek ve dördüncü çeyreğin sonuna bakarsak bu dakikaların hep Ermal'in içeride etkili kullanıldığı, bununla birlikte savunmanın düzeninin bozulduğu hücumları görebiliyoruz. Ancak Beşiktaş'ın geri döndüğü 3. çeyreğe baktığımızda dışarıdan zorlama üçlüklerin atıldığı, topun uzunlara inmediği bir şampiyonluk adayına yakışmayan hücumlar görüyoruz. Bu durumu ilk yarıda oynanan Olin Edirne ve Banvit maçlarında da görmüştük. Tutku zaman zaman pick-and-roll'leriyle hücumdaki tıkanıklığı giderebiliyor ancak Tutku'nun pick-and-roll'leri oynadığı Andric'in de dünkü maçta oldukça formsuz olması bize kısır bir 3. periyot olarak geri döndü.

Peki maç boyunca doğru yapılan şeyler nelerdi, bir de bardağa dolu tarafından bakalım. Öncelikle Caner'in performansı oldukça sevindirici. Bu zamana kadar savunma özellikleri sayesinde süre bulan Caner'in penetrelerle, ceza şutlarıyla sayı üretmesi takım için oldukça önemli. Savunma endeksli oyunculardan hücumda extra katkı alabilmek bir çok maçta galibiyetin anahtarı bile olabilir. Fenerbahçe Ülker'i TBL'de bütün takımların bir adım önüne koyan etkenlerden biri de Ömer Onan ve Terrance Kinsey gibi etiketinde "savunmacı" yazan iki isimden 10-15 sayı katkı alabilmesidir. Ancak sezonun bu dönemine kadar biz savunmacı etiketli oyuncularımızdan (Caner ve Evren) hücumda fazla katkı alamadık ve onların sahada olduğu dakikalarda hücumda 4 kişi gibi kaldık. En azından istikrarlı olarak ceza atışlarını kesebilmesi Caner için çok önemli. Evren'i bana sormayın, geçen sezondan sonra nasıl bu kadar kötü ben de anlayamıyorum!


Bunun dışında Ermal Kuqo ilk maçta olduğu gibi bu maçında yıldızıydı. Uzun süre saha içinden %100 ile oynadı ve maçı da sadece 1 şut kaçırarak 24 sayı ile tamamladı. Ogilvy benim çok beğendiğim bir uzun ancak daha çok ham ve katetmesi gereken çok yol var. Ermal de Ogilvy'e karşı olan fundemental üstünlüğünü harika kullandı. Gerçekten hücum repartuarı çok geniş bir silah Ermal ve daha da önemlisi yüreğiyle oynayan bir Galatasaraylı. Ah bir de şu çabuk artan faul sayısına dikkat ederse...

Bu galibiyetin bizim için iki önemli yanı daha var. Birincisi olası bir playoff eşleşmesine 1-0 önde başlayacağız. (Beşiktaş 2. turda karşımıza gelebilir mi orasını konuşmak için erken ancak eğer 5. olup 4. Banvit'le eşleşseler bile seriye yine 1-0 geride başlayacaklar.) İkincisi ise bu galibiyet ile takımımız bir sezonda alınan en yüksek galibiyet sayısına ulaştı. Burda da aslan payı Oktay hocanın tabii ki. Son zamanlarda başımıza gelen en güzel şey sanırım Oktay Mahmudi. Umarım uzun süre bizle kalır. (Not: Yukarıdaki fotoğraftaki duruşu da ayrı bir karizma katıyor Oktay hocaya.)

GALATASARAY CAFE CROWN (81): Josh Shipp 5 (9 ribaund- 3 asist), Jerry Johnson 7 (4 ribaund- 5 asist), Caner Topaloğlu 16 (1 ribaund- 2 asist), Preston Shumpert 13 (4 ribaund- 2 asist), Tutku Açık 6 (2 ribaund- 3 asist), Luska Andric 2 (5 ribaund- 1 asist), Radoslav Rancik 5 (2 ribaund), Haluk Yıldırım (2 ribaund- 1 asist), Evren Büker 3 (1 ribaund), Ermal Kurtoğlu 24 (7 ribaund)

BEŞİKTAŞ COLA TURKA (73):
Serkan Erdoğan 17 (4 ribaund- 4 asist), Fedor Likholitov 5 (2 ribaund), Bekir Yarangüme (3 ribaund- 1 asist), Mustafa Abi, Cüneyt Erden 3, Hüseyin Beşok (2 ribaund), Michal Ignerski 5 (9 ribaund), Marcelus Kemp 13 (2 ribaund- 2 asist), Mire Chatman 8 (6 ribaund- 3 asist), Andrew Ogilvy 18 (5 ribaund- 2 asist)

1 yorum:

  1. Beşiktaş maçında ekstra performans gösteren oyuncuların yanı sıra normalinden ekstra kötü olan oyuncular da maçı üçüncü periyotta sıkıntıya soktu.
    Bunların başında da Andric ve Shumpert geliyor. Shumpert'ın 13 sayı atması yanıltıcı olabilir. Çünkü ilk isabetliği üçlüğünü ancak beşinci denemesinde bulabildi. Çok boş atış kaçırdı.
    Andric ise çok yorgun ve güçsüz göründü
    Aslında Tutkunun da zaman zaman anlamsız top kayıpları ve isabetsiz boş atışları oldu. Ama açıkçası ismini belirttiğim iç isim de bu sezon şu ana kadarki büyük katkılarından sonra bir maç düşük performansa toleransı hak ediyorlar. Hatta daha fazlasını. Yine de umarım kötü performans haklarını bu maçta kullanıp bitirmişlerdir. Play-off'ta telafi ederler bu performansı inşallah.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0