Maça Doğru | Olin Edirne

Abdi İpekçi'de alınan derbi galibiyetinden sonra Edirne deplasmanında Olin Edirne ile karşılacağız. İki takımın bulunduğu konumları da göz önüne alırsak bu maç hem bir playoff provası hem de şüphesiz sezonun en kritik maçlarından biri. Sadece playoff provası olduğu için değil, olası bir mağlubiyette olası playoff serisine 1-0 geride başlayacağımız için. Maçın Edirne'de olması da maçı zorlu kılacak diğer etkenlerden.

Yine bu sezon rakiple oynadığımız maçlara bakarak başlayalım. Olin Edirne ile iki kez karşılaştık ve bu maçlarda iki takım da birer galibiyet aldı. Ligde oynanan maçta Abdi İpekçi'de 70-63 mağlup olmuştuk. Özellikle 3. çeyrekte hücumumuz tıkanmıştı, ki burda da Olin savunmasının hakkını vermek lazım, ve o çeyrekte yediğimiz seriyle kendi evimizde mağlup olmuştuk. Bu mağlubiyetle hem lig liderliğinden olmuştuk hem de 8 maçlık galibiyet serimiz sona ermişti. Ziraat Türkiye Kupası'nda ise çeyrek finalde muhteşem bir savunma sonucu 62-55 galip gelmiştik. O maçta da 3 çeyrek boyu yakın giden maç 4. çeyrekte verilen muhteşem mücadeleyle kopmuş ve son çeyrek sadece 9 sayıya izin vererek galip gelmiştik. Bu iki maçtan çıkaracağımız sonuçlar var. Öncelikle belirteyim Olin Edirne'de tam bir sistem takımı -Gökhan Taştimur saygıyı kesinlikle hak ediyor-, tıpkı Galatasaray Cafe Crown gibi. Çok iyi savunma yapıyorlar, hücumda da topu paylaşarak oynuyorlar. Onların savunmada farkı, Smardzinski gibi bir uzunları var, savunmada ortayı çok iyi kapatabilen, iyi bir blokçu. Bizim ise o tip -Fatih Solak tarzı diyebilirim- arkada bekleyen ve kaleci görevi gören bir uzunumuz yok. Ufak da olsa bir avantaj onlar için Smardzinski'nin varlığı.

Bu tip iki takımın mücadelesi muhtemelen ilk iki maçta olduğu gibi düşük skorla geçicek. Savunmaların ön plana çıkacağı bir maç olacak şüphesiz. Maçın galibini muhtemelen ilk 2 maçta olduğu gibi bir periyod belirleyecek. Bunun sebebi olarak da iki takımın da hücumunun zaman zaman durması ve iki takımın da hücumdaki dalgalanmalara rağmen savunma disiplinini hiç elden bırakmaması olarak gösterebiliriz. Muhtemelen herhangi bir periyotta bir ekip önemli bir seri yakalayarak maçı koparacak. Burada kritik olan yine Caner'in göstereceği performans olacaktır. Muhtemelen Seibutis'i tutma görevi onda olacaktır, hem savunmada göstereceği performans hem de Beşiktaş maçındaki gibi hücuma da katkı yapması son derece kritik olacaktır. Ayrıca bu maçta Jerry Johnson'ın, Shipp'in üreteceği kolay basketlere çok ihtiyacımız var. Beşiktaş maçında uzunlarımızın ön plana çıkacağını düşündüğümü yazmıştım ve bu maçta da kısalarımız ön planda olacağını düşünüyorum.

Yazının başında da belirttiğim gibi sezonun en kritik maçlarından birini oynayacağız. Olası bir mağlubiyette, çok zor bir playoff serisi bizi bekliyor olacak. 1-0 geride olmanın dezavantajını mutlaka yaşarız. Şimdilik bunları konuşmak için erken ancak yarın ki maçtan istediğimiz sonucu almak zorundayız. Bunun için kilit noktalar ise 40 dakika iyi savunma, tempoyu dikte etmek ve kısalardan mutlaka skor katkısı almak gerekiyor. Maçtan sonra tekrar beraber olacağız, sağlıcakla.