Ruhunuz, mücadeleniz yeter..

Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi play-off final serisinin dördüncü maçında deplasmanda Fenerbahçe ve hakemler ile karşılaşan kadın basketbol takımımız normal süresi 75-75 sona eren karşılaşmada uzatma devresi sonucunda 91-86 mağlup oldu. Bu sonucun ardından Fenerbahçe kadın basketbol takımı, hakemler, federasyon ve basın 2010-2011 TKBL Lig Şampiyonu olmaya hak kazandı. Bir takımın emekleri nasıl çalınır, bir takıma maç nasıl verilir, bir camia nasıl kollanır tüm detaylarıyla bizlerde bu final serisinde görmüş olduk.

İlk maçta en ufak temaslara saçma sapan fauller verenler, tüm takdir haklarını sarı-lacivert formalı takımdan yana kullananlar tüm final serisi boyunca bu haksızlığa devam ettiler. İkinci maçta yine Galatasaray forması giyen her oyuncunun en ufak dokunmasına bile faul çalan zihniyet rakip takımın yapmış olduğu sesleri pota arkasından bile duyulan faulleri görmezden/duymazdan gelerek sarı-lacivert forma giyen takımın sahada ki 6,7 ve 8.oyuncusu olmayı başardı. Caferağa'da serinin üçüncü maçında baştan sonra koro halinde küfürler edilirken anons yaptırmayan zihniyet bunun yanı sıra seride kolay faul çalma geleneklerine devam etti. Maç sonu bir çok Galatasaraylı oyuncu elinde, ayağında buzlarla sahayı terkederken, rakip tarafından resmen dayak yerken; sarı lacivert formalı takımın oyuncularına en ufak dokunuş sonrasında fauller çalındı. Abdi İpekçi Arena'da en ufak küfürde anonslar yaptıran, salonu boşaltmak ile tehdit eden zihniyet Caferağa'da dakikalarca tüm salonun ettiği küfürleri duymazdan gelmeyi başardı. Serinin son maçında baştan sona taraflı bir yönetim sergileyenler, basketbol kurallarında "steps, hatalı yürüme" olarak adlandırılan kuraldan habersiz biçimde pozisyona izin verdi ve basket olmayan pozisyon sonrasında oyuncunun yere düşmesiyle faul çalarak maçın kaderini değiştirmeyi başardı.

Sezon başında yaşanılan doping skandalının ardından "Şampiyonluğumuzu çaldılar, hesabını soracağım" diye esip gürleyenlerin, Caferağa'da taraftarlarının etmiş olduğu küfürlerden zevk alanların, kurula etki ederek maçtan bir gün önce hakemlerin 3 kere değişmesini sağlayanların bugün kupa kazandığını görüyoruz. Olmayan fauller, ucuz düdükler, görülmesine rağmen çalınmayan stepsler, duyulmasına rağmen verilmeyen fauller.. Türkiye'nin en büyük iki camiasının karşılaştığı bir final serisinde hakemler tarafından böylesine doğranan başka bir final serisi olamaz. 2010-2011 yılında yaşanan tüm olaylar Türk basketbolunun, Türk basketbol hakemlerinin koca bir ayıbıdır. Sezon ortasında yaşanan doping skandalını bir nevi örtmeye çalışanlar bu şekilde bırakın basketbolu yönetmeyi, bakkal bile yönetemezler. 2014 Avrupa Kadınlar Şampiyonası'nı düzenleyecek olanlar, Avrupa'da bu sezon maç yönetecek olanlar bu şekilde devam ettiği müddetçe kalkınan sadece kendi banka hesapları, kendi kişisel gelirleri olacaktır.

95 kez serbest atış çizgisine gelen ve sayı bulan, 4 maç sonunda sadece 40 faul çalınan, steps sonrasında elde edilen olmayan faulle maçı uzatmaya götüren, hakemlerle birlikte sahada 8 kişi mücadele eden rakibimizi şampiyonluklarından ötürü kutlarız. Hakemlerle birlikte dün akşam kupayı kutladıklarını düşünüyoruz. Galatasaray'ın emeğini çalanlar bilmelidirler ki hiç bir zaman ruhumuzu ve mücadelemizi çalamayacaklardır. Biz sizi Allah'a havale ediyoruz. Şimdi sevinebilirsiniz..

1 yorum:

  1. Üniversite yıllarımdan beri çok sevdiğim bir cümle vardı ;
    "I PLAY THE GAME BY THE RULES "

    sende öyle yapacaksın kardeşimm.!!

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0