Grande Terim!

Fatih Terim.. Biz Türklere göre "İmparator", İtalyanlara göre "Grande Terim".. Aldığı radikal kararlar ile Türk Futbolunda adeta devrim yaratan İmparator, çok büyük bir aksilik olmazsa 3ncü kez Galatasaray'ımızın başında. Aslında bu yazıyı çok önceden yayınlayacaktım ancak birazda Fatih Hoca'nın Galatasaray'ımıza gelişinin kesinleşmesini bekledim. İstedim ki Fatih Hoca'ya bir de bu pencereden bakalım, özellikle yeni nesile Fatih Hoca'nın kim olduğunu hatırlatalım. Ünal Aysal'ın başkan seçilmesinin ardından Fatih Hoca'nın Galatasaray'a gelme ihtimalinin doğması hepimizi heyecanlandırırken geçmişte Galatasaray'ımız ve Türk Futbolu için yaptığı onlarca hizmeti de hafızalarımızda canlandırdı.

Öyle ya "İmparator" ya da "Grande" payesini oturduğu yerden almamıştı Fatih Hoca.. Türk Futbolunun 3lü savunma oynadığı ve ısrarla libero (sweeper) kullandığı yıllarda, gereksiz bulduğu libero oyuncuyu kaldırıp 4lü savunma oynatarak ve de kesici özellikleri ile ön plana çıkan orta saha oyuncularına orta sahada görev vererek "ön libero" kavramını Türk Futboluna kazandıran isimdir Fatih Terim.. Öyle ki o dönem libero ile oynamaya alışık olan savunmacılar yüzünden ilk başlarda çok kolay goller yememize, hatta TSYD Kupasında ezeli rakibimiz Beşiktaş ve Fenerbahçe'ye farklı şekilde mağlup olmamıza rağmen Fatih Hoca inandığı bu sistemden vazgeçmemiştir.

Nitekim bu devrim niteliğindeki değişim sayesinde hayal bile edilemeyecek başarıların yakalanacağı dönemin temelleri atılmış oldu. Ön libero kullanarak daha savaşçı bir orta saha oluşturan İmparator, bu anlamda rakiplerine de ciddi avantaj sağladı. Ümit Davala, Ergün Penbe, Vedat İnceefe gibi sistemine uyacağını düşündüğü oyuncuları bir bir takıma kazandırırken satış listesindeki Arif Erdem, Hakan Ünsal, Suat Kaya gibi oyunculara bir şans daha verdi. Ayrıca altyapıdan Okan Buruk, Fatih Akyel, Emre Belözoğlu gibi isimler de bu 4 senelik süreçte takımın vazgeçilmezi haline geldi. Altyapı demişken, Fatih Hoca'nın Florya'daki kendi odasını dahi altyapıdaki gençlere tesis ettiğini, genç oyuncuların A takım oyuncuları ile birlikte yemek yediğini, -ki bu uygulama Fatih Hoca'dan sonra tarih oldu- hatta tarihi Milan maçına giderken tüm takımın otobüste Fatih Hoca'yı beklerken O'nun tesislerde altyapı takımlarının haftalık programı ile uğraştığını hatırlatmak isterim.
Oyuncularına form ve disiplin durumuna göre adaletli şekilde forma veren, kendi getirmiş olmasına ve defalarca forma vermesine rağmen istediği verimi alamadığı Vedat'ı, Emre Aşık'ı gönderen Fatih Hoca, bu anlamda da oyuncularının gözünde güvenilirliğini kazanmıştı.

O dönem bir röportajında Türk Futbolunun artık bir kimlik kazanması gerektiğine vurgu yapan Fatih Terim "Nasıl ki İngiltere denince kanat akını, Brezilya denince ayağa pas, Almanya denince disiplinli futbol akla geliyorsa Türk Futbolu denince de herkesin aklına sıkı pres, inatçı futbol ve koşulsuz atak futbolu kelimeleri kazınacak" diyerek aklındaki futbol felsefesini de açıklamış oluyordu. Aslında bu inatçılığın ne demek olduğunu yıllar sonra Euro 2008'de Milli Takım'ın oynadığı maçlarda bizlere çok güzel örnekler ile gösterdi Fatih Hoca.. Özellikle şu anki Galatasaray'ın herhangi bir maçın 10ncu dakikasında gol yemesi ile dağılıp toparlanamadığını düşünürsek, 119ncu dakikadagol yiyip 120nci dakikada gol atabilmenin psikolojik kıymetini ve inatçılığını daha iyi irdelemiş oluruz. Ayrıca 1998 yılında Della Alpi'de oynanacak Juventus maçı öncesinde taktik anlayışını soran gazeteciye "bugüne kadar Avrupa'da hep savunma oynadık ama istediğimiz neticeleri alamadık, bundan sonra hücum oynayacağız" diyerek felsefesini belirlemiş ve zorlu deplasmandan 2-2 lik beraberlikle ayrılarak Avrupa Fatihi ünvanının perçinlenmesini sağlayacak süreci başlatmıştır.

Grup çekilişine 5nci torbadan giren bir Milli Takımı, UEFA tarihinde ilk ve tek kez Avrupa Şampiyonasına götüren, UEFA Kupasını ilk ve tek olarak namağlup ünvanı ile kazanan, UEFA tarihinde bir sezonda katıldığı tüm kupaları kazanma şerefine nail olan 3ncü Hoca olan, Avrupa Şampiyonasında A Milli Takımı yarı finale taşıyan Fatih Terim'in, günümüzde "takımı gaz vererek oynatıyor" gibi sığ bir düşünce ile suçlanması sizce mantıklı mı? Eğer sırf gaz ile oynatmak prim yapsa idi Yılmaz Vural'ın salt olarak en az 5 şampiyonluğu olmaz mıydı? Hala bu düşüncede olanlara, öncesi ve sonrası ile UEFA Final maçının konu edildiği 17 Mayıs-Bir Şampiyonluk Hikayesi isimli belgeseli izlemelerini şiddetle tavsiye ediyorum. Fatih Hoca ikinci Galatasaray kariyerinde başarısız olmuştur, -bu konuyu bir sonraki yazımızda uzun uzun irdeleyeceğiz- bir takım hatalar yapmıştır kabul ediyorum ancak her şeye rağmen tüm Galatasaraylılara diyorum ki, Galatasaray'ı Fatih Hoca kadar sevin yeter..

8 yorum:

  1. Fcn Terim'in yeni hocamız olacağı kesinleşti gibi diyebiliriz...Transfer söylentileri hakkında bi yazı hazırlasan senin duyumların nelerdir...Selçuk İnan Mehmet Akyüz Hamit Altıntop Kallström Elmander Ersan Gülüm bunlar hakkında bilgin vermı ne kadarı doğru ne kadarı bize yakın

    YanıtlaSil
  2. -Öff bana Mehmet Akyüz demeyin. 2. sınıf rezalet bir topçu. Cem Sultan ve Anıl Dilaver bize yeter. Hele bizim Cemo müthiş.
    -Fatih Hoca'ya gelince, umarım hayırlı olur. İkinci gelişindeki hataları yapmayıp, başarılı transferler ve takım kurgusu oluşturursa iyi olabilir.

    YanıtlaSil
  3. Fatih hocanın gelişine itiraz etmek mümkün değil ama nasıl geleceği çok önemli.Bence Galatasaray nasıl ki UEFA kupasını aldıktan sonra düşüşe geçince kendini o büyük başarıyla avutarak tekrarlamaya başladıysa, kupa alınınca da Fatih hoca hırsını, heyecanını yitirdi.

    1997'den sonraki gibi yani ilk günkü gibi heyecanlı ve hırslı olursa ve de başarıları sebebiyle haklı olarak edindiği kibrini, kaprisini biraz törpüleyebilirse mütevazi, hırslı ve heyecanlı ilk teknink direktörlük günlerine dönerse inanıyorum ki CL kupası bile aldırabilir.Yeter ki kaprisinden, kibrinden biraz olsun sıyrılabilsin.Bunu yapmazsa 2. gelişi gibi bir dönem yaşar.Çünkü bize şu an Galatasaray'la UEFA kupası kazanan, bir sürü Türkiye kupası ve üstüste 4 yıl şampiyon olan, bunun üstüne Fiorentina'yi Milan'ı çalıştıran, Türkiye milli yakımıyla yarı final oynayan kısaca başarıya doymuş bir Fatih Terim'den çok teknik direktörlüğünün ilk günü kadar heyecanlı, daha yeni Türkiye 21 Yaş Altı Millî Futbol Takımı’nı Akdeniz Oyunları Şampiyonu yapmış, ardından milli takımla ile 1996 yılında Avrupa Şampiyonası'na ilk defa katılma hakkı kazanmış kısacası daha yolun başında ve büyük hedefleri olan, hırslı, taze, başarıya aç bir Fatih hoca lazım.

    O ilk zamanki heyecanına tekrar kavuşabilirse belki yepyeni bir oyun felsefesi bile yaratıp yine rakiplerin sahada titrediği bir takım yaratabilir.

    17 Mayıs belgeselini bulun bir yerden izleyin.Oradaki, hırsından gözlerinden ateş saçan Fatih Terim ile "ders almam ders veririm." diyen başarıya doymuş yeni şeyler öğrenmeye bile ihtiyacı olmadığına kanaat getirmiş Fatih Terim'i kıyaslayın.Ben o eski Terim'i görmek istiyorum.

    YanıtlaSil
  4. Fatih Terim geldiğinde Tugay Kerimoğlu ayrılacak deniyor.Umarım doğru değildir.Tugay İngiltere'de edindiği futbol tecrübesini Fatih Hoca ile çalışırken daha da geliştirirse Fatih Terim'den sonra bize çok faydası olur.

    YanıtlaSil
  5. Bu kacinci olacak, 3. donem, Hagi icin 2. donem, yeni baskan baslamadan hevesimizi kursagimda birakti. Bu Fatih terim degil miyidi, stadyumun acilisina, ve buna benzer bircok organizasyona gelip, ve protokolde yeri olmadigini ogrenince, kibirinden, buyukluk taslayip evine donen? Bu mudur, soz Galatasaray olunca, gerisi tefarruatlik..
    Bu adamdan bu saatden sonra bir zerre fayda olmaz, olmayacakta.
    Tesekkurler baskan, futboldan anlamiyorsun belli, is adamisin, hangi sirket 3. defa ayni CEO yu sirketin basina getirdi ? Hangi futbol takimi defalarca ayni Teknik Adami takimin basina getirmis ? Yaziklar olsun diyorum.

    YanıtlaSil
  6. Coctails arkadaş Fatih TERİM kibirlenmiyecekte senmi kibirlenicen. O toki başkanı protokolde üstüne üstlük haddini aşan saçma sapan konuşma yapabilirken fatih terimi protokole almamakta neyin nesin. Hadi sen söyle bu takımın t.d. ünü o floryayı kimin düzelteceğini sen söyle Luce dersin kesin. Adam defalarca gelmeyeceğini söylüyor üstüne üstlük dalga geçercesine oğlunu tavsiye ediyor. Bütün Galatasaraylı arkadaşlara Sesleniyorum biz kimlere sabır gösterdik bu gördüğümüz durumdan bizi sadece Fatih hoca çıkartır. Floryayı adam eder. Adalet dağıtır. Öyle bir Hocaki İtalyaya gidiyor sokakta rahat yürüyemiyor acaba neden... Uzun lafın kısası Nankörlük etmeyin be kardeşim.

    YanıtlaSil
  7. Sercan kardesim.
    1. toki baskani ornegi ne alaka ? protokolde o mu vardi sadece ? Ayrica adam klubun davetlisi, stadin acilis programinda yer aliyordu. Madem davetli degilsin neden geliyorsun, caka sata sata gidiyorsun ?

    2. lucescu ne alaka ? Hagi orneginide verdi, Terim orneginide verdim, Lucescuyu neden 2. kez takimin basinda isteyim ? Isim ver diyorsan, yerli diyorsan, getir Abdullah Avci'yi, hem basariya ac, hemde kendini IBB gibi bir takimda senelerce kanitlamis birisi. Terim gibi kibir dolu, asarim, keserim, Mustafa sarp gibi adamlari, camur olsada egosunu tatmin etmek icin takima monte etmeye calismaz. Bu Terim'in 2. doneminin gonlumde/kalbimde kaldigi maalesef.

    3. Nankorluk degil benimkisi be kardes, birakin kalsin gonlumuzde, gonlumuzun en guzel yerinde, Terimler, Hagiler, Bulentler, Tugaylar.
    Kirletilmesinler.

    YanıtlaSil
  8. -Valla basın toplantısı yapıp saçma sapan mimik ve jestlerle üstüne üstlük bir de sözleriyle kaba dayılık, büyüklük taslayan bir adama gelmesin demek nankörlük değildir. İtalya'da yürüyemiyormuş, madem öyle niye Roma'dan, Lazio'dan, Milan'dan, Juventus'tan teklif almıyor? Bu takımlar çok büyük t.d. sorunları yaşıyorlar. Neden Terim'i çağırmıyorlar?
    -Bence hiç düşünülmeden Martin O'Neill getirilmeli.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0