ST Süper Lig Panorama - 31. Hafta
Bu hafta da takımımız kırdıkları mağlubiyet sayısı ve negatif averaj rekorunu bir adım daha ileri götürdü. En kötü takım olmak artık Galatasaray'ın gelmişinde geçmişinde ve geleceğindeki kadrolar için çok daha zor. 37 puanla, -10 averajla, 16 yenilgiyle, 14. sırada yer alan sarı-kırmızılı yer yer de mercanlı canlılar, 7/14 Mayıs'taki seçimlerin çok kritik olduğunu tekrar gösterdi. Bu arada 14 Mayıs'ta Avrupa'nın da yılın şarkısını seçeceğini belirtmekte fayda var. Takımıza gösterdiğimiz yüksek sadakati, bu karışık durumlara rağmen "Life is beautiful" diyerek, biraz ara verip hayatın keyfini çıkartarak ödüllendirebiliriz kanımca.
Dünya futbolunun zirvesindeki takımlardan ikisi olan Real Madrid ve Barcelona'nın bir ay içerisinde zibilyon kere karşılaşmalarından doğan doyumu görmezden gelirsek, futbolda rekabet oldukça heyecan verici. Trabzon, geçen sene Fenerbahçe'yi iki kupadan ederek bu sene de onların en büyük rakipleri olacaklarını ilan eder gibiydi. Başından beri bu yönde gelişen lig, şimdi o en zevkli son üç haftasında. Aynı puandaki iki takım, en ufak bir puan kaybının telafisinin olmadığını bilerek, bu stresle çıkıyorlar maçlara. Bu hafta da hanelerine üçer puan ekleyerek, vaz geçmeye niyetli olmadıklarını gösterdiler. Haftanın hatta senenin en iyi iki takımı onlar.
STRES GEÇİRMEZ YÜREK
Zor tabi bunca stres altında Gaziantepspor gibi güçlü bir takımı ağırlamak ve şampiyon adaylarından tökezlemesi muhtemel olan olarak gösterilirken çıkıp da 3 farklı bir galibiyet almak. Haftanın maçında Trabzon leyhine verilen penaltı, bir süredir devam eden lig ne kadar temiz tartışmalarını tekrar gündeme getirdi çünkü Fenerbahçe gol atana kadar süren maçlar, onlara verilen bordo mavililere verilmeyen penaltılar kimilerinde şüphe uyandırıyordu.
ÇÜRÜK RAPORU
Ali Sami Yen yıkılmakta olduğu için Mecidiyeköy'ün, yani İstanbul'un en işleyen ve trafik nedeniyle aslında en işlemeyen caddelerinden birinin karşılacağı büyük sorunlardan çekinenler vardı muhakkak. Endişeye mahal yok. Çünkü Sami Yen'in yıkımı beklenenden çok daha kısa sürmüş, çünkü şimdiye kadar yıkılmaması zaten enteresanmış. Stadı yapanlar, ne statikten ne mukavemetten ders almışlar. Açıkçası Statik ve Mukavemet dersini almamak (dersin mağdurlarından) bana müthiş bir şeymiş gibi gözüküyor ancak, bunca yıl, üstünde bu kadar tepinilen bir yerin yapımında güvenlikten kaçınılması üzücü. Gerçi, biz sakat futbolcuları da severiz, o sakat stadımızı da çok severdik.
GAZOZUNA
Galatasaray - Beşiktaş arasında son yılların en önemsiz derbilerinden biri oynandı. Yenseydik en azından 'konuşma, bu halimizle sizi yendik!' gazımız olacaktı tabiri caizse, ancak o da olmadı, Elano('m) farklı kıtalarında gollerine devam ederken biz burada gol bile atamadık, üstüne iki taneyi iki dakikada kalemizde görerek kırılmış kalemimizin efkarına düştük. Şimdilik bizim payımıza limon düşüyor, bir gün ayılırsak o gazozları biz içeriz.
MAVİ DENGESİ
Ve haftanın fotoğrafı... Trabzonspor'un denizden ödünç aldığı mavisi, bu fotoğrafta o kadar güzel dengelenmiş ki! Fotoğrafçının kaşkolu dört akışkan şekilli alan oluşturuyor. Burak'ın sırtındaki yazı ve numara bir de yer yer gözüken forma çizgileri kaşkoldaki rengi sol tarafa taşıyor. Ortadaki Şenol Hoca'nın aksesuarları da ikisini bütünlüyor ve renk açısından başarılı bir kompozisyon elde ediyoruz. Tabi bunu ve Güneş'in eldivenlerinden bir çifti şu an acayip çok istediğimi görmezden gelsek de, başarılı bir kare, neticede çalışkanlığı ıslattığı formasından okunan bir futbolcu, ona direktifler veren bir hoca ve tüm bunları soğukkanlılıkla izleyen bir medya görevlisinin sporun en azından bir kısmını oldukça iyi açıkladığını düşünüyorum. Burak'ın duruşu çok iyi demiş miydim?
Bir başka hafta tekrar görüşmek dileğiyle, kalın sağlıcakla...
"sarı-kırmızılı yer yer de mercanlı canlılar", "Takımıza gösterdiğimiz yüksek sadakati", "Real Madrid ve Barcelona'nın bir ay içerisinde zibilyon kere karşılaşmalarından doğan doyumu görmezden gelirsek".
YanıtlaSilBayıldım bu sözlere. Mercanlı canlılar he, zuaaa. Zibilyon kere :D