Nike European Operations Netherlands B.V.

Formalar konusunda bu işin ehli olarak adlandırabileceğimiz Galatasaray Formaları Blog ekibinden Okan geçtiğimiz günlerde Nike'ı ziyaret etmiş. Güzel bir gün geçirdiği aşikar, yaşadığı ve edindiği tecrübelerde hepsinin cabası olarak bir kenarda duradursun, edindiği bilgiler gelecek sezon(lar) adına oldukça önemli olarak görünüyor. Karşılıksız olarak böyle bir işe girişmesi nedeniyle hem kendisine hemde yazıyı yayınlamamıza izin veren dost bloglarımızdan Galatasaray Formaları Blog ekibine teşekkür ederiz. Artık biz susalım, Okan yaşadıklarnı anlatsın..

Güne sürpriz bir gelişme ile başladım. Oturduğum şehir Tiel, Tiel-Utrecht arası trenlerinde ariza varmış, bu demek oluyordu ki otobüs ile gitmem gerekecek ve yolculuğum en az 1 saat daha fazla zaman alacaktı. Buna da eyvallah diyerek yolumuza devam ettik. Daha sonra Utrecht ve oradan da Hilversum'a vardık. Hilversum istasyonunda çıkar çıkmaz karşımıza bir tabela çıktı; Nike'in Swoosh logosu, altında Nike'ın bu devasa fabrika ve bürolarının nerde olduğunu gösteren işaretler.

O an içimi zaten bir heyecan aldı. Takip ettiğimiz işaretler bizi önce Nike 'in tesislerine götürdü. Aldığımız bilgilere göre Hollanda milli takımı da zaman zaman antrenmanlarını burada gerçekleştiriyormuş.

Biraz ilerledik ve karşımıza bizi ' Welcome ' ile karşılayan bir tabela gördük. ' Oyun ' kurallarımıza uyunuz diyorlardı kendisi bizlere.

Burada ya düz gidip store'a ulaşacaktık ya da sol yapıp her şeyin döndüğü yere gidecektik. Haliyle sola gitmeyi tercih ettim. Meydan'a çıktık ve karşımıza önce Eric Cantona’nin Ofisi çıktı. Herhalde sırf isim kullanılmıştır diyecektim ki camlardan görünüyordu kendisi. Çalışanlar ile görüşmekteydi. Nike 'in gelecek projelerini mi görüşüyorlardı acaba?

Bayraklar asiliydi, Nike'in olmazsa olmaz ikonu Ronaldo çikti karsimiza.

Öncelikle bunlar çekti tabii ilgimizi, ama daha sonra farkına vardık; girilmesi yasak bir yere girmişiz. Bu resimleri çekerken karşımda güvenlikçiyi buldum. Kibarca uzaklaşmamızı istiyordu. Uzaklardan geldiğimizi söyleyince yumuşadı kendisi. Daha sonra gezdirmeye başladı bizi. Kötü olan ise telefonumuzu cebimize sokmamızı istedi, ki resim çekmeyelim..

Bize normalde davet ile içeri girildiğini söyledi. Öyle ki, KNVB ( Hollanda futbol federasyonu ) yetkilileri henüz yeni ayrılmıştı oradan. Biz güvenlikçiyle iyi bir muhabbete koyulunca kendisi bizi içeri aldı, sağ olsun. Bizi girişte bekletti ve daha sonra sağ tarafımızda duran bir koridordan yürüttü. O an içim gitti. FC Barcelona, Manchester United, Arsenal, Celtic ve niceleri... Hepsinin ayrı ayrı ofisleri vardı. İçinde ise çalışanları, tasarımcıları, üretim aşamanda olan formaları ve diğer ekipmanlarının ilk örnekleri karşımıza çıkıyordu. Çok konsantre çalışıyorlardı, halbuki gelecek sezon için her şey hazırdı zaten. Öğrendik ki iki sezon sonrası hazırlanıyormuş *_*. Yani 12 - 13 sezonu formaları, ekipmanları vesaire tasarlanmıştı bile. Tabii bunları bize göstermekten kaçındılar, zaten davetli de değiliz, ne haddimize.

Odaları tek tek geçerken aklımda acaba Galatasaray ' ımız için özel yapılan bir ofis yahut oda var mıdır diye düşündüm. Koridorun sonuna yaklaşmıştık ki o asaletli logomuz kapının üzerinde. Şaşırdım tabii, henüz Nike'a yeni dahil olan Galatasaray’ımıza özel bir yer ayrılmış. Girmek istedik ama içeriye almıyorlar, camlardan görüldüğü kadar bakabiliyorum. Yeni parçalı formamız (2) , bir polo ve bilgisayar arkasında çalışan kişileri görebildim sadece.

Parçalı formadan iki tane vardı. Zaten pek göremiyordum camdan dolayı, fakat birisinin sari-kırmızı diğerinin ise kırmızı-sari olduğunu görebildim. Polo ise Nike'ın gelecek sezon için hazırladığı antrenman ürünlerinden bir tanesiydi. Bakınırken güvenlikçi zaten bizi götürmek istedi oradan. O anda odadan Hollandalı bir adam çıktı. Kendisi tasarımcımız ya da her şeyi elden geçiren kişilerden biriydi herhalde. Merak ile kendisine soru yöneltip yöneltemeyeceğimi sordum. O da hoşgörü ile tabii dedi.

3 forma hazırlandı dedi bana. Klasik dedi, yani parçalı olsa gerek. Away beyaz ve alternatif siyah dedi. 4th var mı dedim, cevap vermedi başka bir konuya daldı. Bir kaç hafta önce yöneticiler gelmiş bakmaya. Benim ilgimi çeken ise su oldu: söylediğine göre formalar birçok kez tekrar tekrar tasarlanmış. Yönetim beğenmemiş sanırım. En çokta parçalı. Daha fazla bilgi vermek istemedi ve kendisi uzaklaştı yavaştan. Son söylediği formaların beğenileceği yönündeydi. ' Forza Galatasaray hé ' dedi gülerek ve uzaklaştı yanımızdan. Güvenlikçinin yüzünden anlamıştım ki, o da bizim artık gitmemizi istiyor. Teşekkür ettik ve gittik. Dönmek gerekti artık.

Size şu kadarını söyleyeyim, Nike acayip is çıkarmış. Her şey çok kaliteliydi. Parçalı forma ile ilgili bir kaç şüphem olsa dahi. Formalarımızın gerçekten güzel olacağından şüphem yok.

Çok güzel bir tecrübeydi.

Dipnot: Bu yazı galatasarayformalari.blogspot.com sitesine aittir. Yazının gerçek metni için tıklayınız.
Dost blogumuz galatasarayformalari.blogspot.com ekibinden; yazıyı hazırlayan Okan ve yayınlamamıza izin veren Alican'a teşekkür ederiz.