Sezonu Kapattık, Hadi Gidiyoruz... Bölüm-2
Bölüm-1'de Kaleciler ve defansların değerlendirmesini yapmıştık. Bölüm-2'de de ortasahalar ve forvetlerin değerlendirmesini bulabileceksiniz. Bölüm-1'i buradan okuyabilirsiniz.
7- Aydın Yılmaz: Bir futbolcu sahip olduğu inanılmaz yeteneğe ancak bu kadar ihanet edebilirdi. Eric Gerets'ten bugüne takımın başına gelen her hocanın yeteneğine hayran kalıp formayı teslim ettiği Aydın, istikrarlı şekilde tüm hocalarının güvenini boşa çıkarmayı başardı. Vurdumduymaz yapısı yüzünden çoğu taraftar tarafından bir türlü benimsenemedi Aydın. Genç yaşına rağmen, tribünlere çağrılınca gelmesi neredeyse 10 dakika sürdüğü için de negatif düşünceler beslendi hep Aydın'a. Bu sezon 25 maçta forma giymiş. Kiraya verilmeli mi satılmalı mı Fatih Hoca karar verir buna ama önümüzdeki dönem Florya'da idmanlara çıkmamalı.
8- Barış Özbek: No Look pas hatalarının Türkiye ayağı... Taça milimetrik pas atabilme uzmanı...Yazılacak çok şey var ama fazla birşey demeye gerek yok, yolu açık olsun. Trabzonspor'da başarılar..
10- Arda Turan: Severiz sevmeyiz orası ayrı ama kaptanlığına saygı göstermemiz lazım.. Arda diyince hiç birşeye bakmadan eleştiren insanlar var. Yaptığı hataları vardır ve olacaktır da, 24 yaşındaki bir oyuncudan sıfır hata beklemek kanımca haksızlık olur. Üstelik her sene yeni bir Arda yetiştiremediğimize göre sahip çıkmamız gerekmez mi? Hem bu kadar yetenekli hem de bu kadar Galatasaray sevgisi olan biri zor yetişir. Gitmeli-kalmalı mevzusuna da şu kadar belirtmek isterim ki Arda, Fatih Terim'in olduğu yerde "hocam ben kalıyorum" diyecektir. Arda Turan bizim evladımız, bizim kardeşimizdir. Ne idüğü belirsiz futbolcular ile aynı kefeye koymayalım, sahip çıkalım. Kaptan bu sezon 19 maçta forma giymiş, 6 gol atıp 3 asist yaptı. Kendisinden tek dileğimiz, mental olarak sakatlığı kafasından atması ve kaptanlığa geldiği ilk sezon bizlere yaşattığı 11 gol 26 asistlik muhteşem performansını tekrarlaması.
15- Milan Baros: Çubuklu Tosun'a zaten siniriz ama seni sakatladıktan sonra iyice uyuz olmaya başladı bu Galatasaray taraftarı. O sakatlıktan kurtulduğundan beri bir türlü istenilen performansına kavuşamadı ve ara ara sakatlık mevzuları keyfimizi kaçırdı. Bu sezon 11 golle en golcü futbolcumuz olan Baros, nedendir bilinmez bu sezon daha bir sinirli gibiydi. Ani patlamalarını zaten biliyorduk geçmiş senelerden ama bu sezon çok gergindi kendisi. Baros'un bu takımda her zaman yer bulabileceğini hatta pivot bir santraforla Arif-Hakan Şükür tarzını tekrar izleyebileceğimizi umuyorum. Yeter ki her maç hakemi aldatmaya yönelik hareketten yahut elle oynamadan ötürü sarı kart görmesin.
16- Mustafa Sarp: Dünya üzerinde kaval kemiği ile top durdurup, diğer kaval kemiği ile pas atan nadir yeteneklerden birisi! Koca sene eskortluktan başka birşey yaptığını ya ben görmedim ya da kendisi ne yaptığını bilmiyor. İyi niyetlidir, kapasitesi bu kadardır herşeye eyvallah ama olmuyor, zorlamanın da anlamı yok. Hazır talibi de varken gönderilmelidir. Yalnız Mustafa'dan 1 sezon boyunca müthiş yararlanan Rijkaard'a harbiden helal olsun..
18- Ayhan Akman: Çoğu beğenilmemelere rağmen Ayhan'ı tutabiliriz aslında takımda. Uzun yıllar oyunu iki yönlü oynayan orta saha oyuncusu eksikliğimizi elinden geldiğince karşıladı, görevini layıkı ile yaptı. Hiç olmazsa "futbol nasıl oynanır" sorusuna rahatça cevap verebilecek futbol zekasına sahip ama askerlik sorunu yüzünden yurt dışını düşünecek diye duyduk. Bu sezon en fazla süre alan 2. futbolcumuz, 35 maçta görev almış ve 11 sarı kart görerek en çok sarı kart gören futbolcumuz oldu. Zamanı gelince yolun açık olsun deriz ama "seyirci var mı dışarıda" cümleni ve bunu söylerken ki anlamsız gülüşünü unutabileceğimi sanmıyorum.
19- Lorik Cana: Sert futbolu yüzünden çoğu zaman "olum bi sakin gir ya" dediğimiz Cana, tam bir lider. Takımı toparlayabilecek, deplasmandaki derbilerde ısınmaya tüm takımdan önce sahaya çıkıp taraftarın tüm negatif elektriğini üzerine alabilecek, tekmeye kafasını tamamen sokabilecek bir adam. Bülent Kaptan'dan bugüne kim böyle bir sorumluluğun altına girdi ki? 31 maçta görev yaptı ve elbombası gibi ne zaman patlayacağı belli olmasa bile kesinlikle kalmalı, hele ki Terim'in orta sahasının sabah-akşam pres yapacağını düşünecek olursak...
20- Juan Pablo Pino: Durduk yere kadro dışı kalması bile moralini bozmadı. Kafası yerde top oynaması kendi adına bir dezavantaj ama deplasmandaki Fenerbahçe maçında gördük ki bu çocukta iş var. Sudan ucuza oynuyor olması ve yedek kalmayı kafasına takmıyor olması, kalması için bir sebep ancak Keita ayarında daha kaliteli, skora direkt etki edebilecek patlayıcı bir kanat oyuncusu alınmalı diye düşünüyorum.
80- Kazım Kazım: İlk geldiğinde yalan yok "n'apacağız bunu biz" demedik değil. Ama Avrupa Yakası'na geçerken sanki eski kafasını boğaza atıp geçmiş gibi geldi. Oynadığı maçlarda 8 asistlik gibi bir performansını göz ardı etmememiz lazım. Fatih Hoca'nın Milli Takım Teknik Direktörü iken her daim düşündüğü Kazım, şimdi de elinin altında. İyi değerlendirir onu İmparator.
99- Harry Kewell: Bir yabancı futbolcu neden bu kadar sevilir? İşine gösterdiği saygıdan.. Bu sezon 26 maçta formamızı giyen Kewell, 7 gol 5 asistlik bir performans gösterdi. Çok sevdik seni Oz Büyücüsü. "My name is Harry Kewell, Kewell from Galatasaray.." dediğin gün belki de bu kalpleri fethettin. Yolun açık olsun güzel insan. Futbolunla ders verdin zaten ama adamlığın, kişiliğinle belki de Türkiye'deki çoğu futbolcuya "profesyonel nasıl olunur"u gösterdin. Herşey için teşekkür ederiz. Emre Tilev'in haykırdığı gibi " Kewweeeeeeeeellllllll"
Bölüm-1 için tıklayınız.
25- Yekta Kurtuluş: Tribündekilerden daha fazla Galatasaraylı çıktı neredeyse. Geldiği günden bu yana sahadaki futbolundan da mutluyuz. Futbolu ile üzerimizde 2. Okan Buruk etkisi bırakabilir, demedi demeyin. Fatih Hoca'nın elinde daha da büyüyecek daha da gelişecektir. Muhteşem dikine pasları, presi, box-to-box oynaması ve hatta sağ kanattaki performansı ile yarım sezonda bile ağzımıza bir parmak bal çalmayı başardı. Önümüzdeki sezon Selçuk Inan ile birlikte büyük işler başaracağından şüphem yok.
27- Juan Emmanuel Culio: Bu adamı bıraksanız değil 90 dakika, sabaha kadar koşup pres yapacak. Ne yorulmak biliyor ne de durmak. Cana'da dediğim gibi İmparator bu tarz adamları orta sahada çok sever. 19 maçta Galatasaray'ımızın formasını giyen Culio, 4 gol 3 asistlik bir etki yapmış durumda. Yedek kalacağı zaman sesini çıkartmayacak, aldığı para zaten hiç birşeyken bunu polemik haline getirmeyecek bir futbolcu. Bence kalacaktır, kalmalıdır da.
28- Bogdan Stancu: Bonservis miktarının tam tersi bir performans göstermesine rağmen futboluyla "bende yetenek var, az sabredin" diyordu. Özellikle Gaziantepspor maçında attığı golle bunu bağıra bağıra söyledi. Kiralanmasında fayda olur gibi geliyor ama Terim "onu ben yıldız yaparım" derse Stancu şov izleyebiliriz.
52- Emre Çolak: Bir türlü o "çok yetenekli bu çocuk" sözlerini haklı çıkartamadı. Belki şanssızlıklarla karşılaştı ama verilen şansı artık iyi kullanmasının vakti geldi. Aydın gibi her güvenen hocanın güvenini boşa çıkartmaması lazım. Arda'ya iyi bir yedek olur.
66- Anıl Dilaver: Kendisine güvenilen ilk maç olan Konyaspor maçında gol atarak "yeni Aydın Yılmaz" yakıştırmalarından kendini alamadı haliyle. Gol vuruşları, sezmesi gerçekten iyi bir genç Anıl. Kullanabileceksek A Takımda kalmalı yoksa 1 seneliğine kiralamamız lazım. Anıl'ın gelişimi A2 maçları ile olacak şeyler değil. O evreyi Anıl çoktan atladı.
80- Kazım Kazım: İlk geldiğinde yalan yok "n'apacağız bunu biz" demedik değil. Ama Avrupa Yakası'na geçerken sanki eski kafasını boğaza atıp geçmiş gibi geldi. Oynadığı maçlarda 8 asistlik gibi bir performansını göz ardı etmememiz lazım. Fatih Hoca'nın Milli Takım Teknik Direktörü iken her daim düşündüğü Kazım, şimdi de elinin altında. İyi değerlendirir onu İmparator.
99- Harry Kewell: Bir yabancı futbolcu neden bu kadar sevilir? İşine gösterdiği saygıdan.. Bu sezon 26 maçta formamızı giyen Kewell, 7 gol 5 asistlik bir performans gösterdi. Çok sevdik seni Oz Büyücüsü. "My name is Harry Kewell, Kewell from Galatasaray.." dediğin gün belki de bu kalpleri fethettin. Yolun açık olsun güzel insan. Futbolunla ders verdin zaten ama adamlığın, kişiliğinle belki de Türkiye'deki çoğu futbolcuya "profesyonel nasıl olunur"u gösterdin. Herşey için teşekkür ederiz. Emre Tilev'in haykırdığı gibi " Kewweeeeeeeeellllllll"
Bölüm-1 için tıklayınız.
Sevgili FCN Blog. Varlığınız tüm Galatasaraylılara hatta tüm spor severlere armağan olsun. İyice cıvıklaşan şu internet haberciliği ve blog ortamında bu kadar keyif albığım başka bir site yok. Emeğinize yüreğinize sağlık. Karşılıksız, beklentisiz yürüdüğünüz bu yolda tüm kalbimle başarılar diliyorum. Açtığınız her konu harika, aman bozmayın..
YanıtlaSilHarika bi çalışma..Hele ki kewell yorumu gözlerimi yaşarttı..Çok çok güzel..Emeğinize sağlık.....
YanıtlaSil