2010-2011 Oyuncu Bazında A2 Takım Raporu

Abilerinin geçirdiği kabus gibi sezona inat kendi yaş kategorisi olan A2 liginde fırtına gibi esen ve sezonu şampiyon olarak tamamlayan Galatasaray A2 takımının oyuncularını ve yeteneklerini, kendilerini en yakından tanıyan, neredeyse ailelerinden bile daha sık görüştüğünü bildiğimiz ve geçtiğimiz sezon TFF A2 liginde oynadığı tüm maçları canlı anlatan Galatasaray TV eski muhabiri Ufuk Kaan Karacan'a sorduk. Şimdi tek tek oyuncu değerlendirmesi için sözü Karacan'a bırakalım.

Emirhan Ergün (Kaleci) : Karakteri ve efendiliğinden kimsenin kuşku duymadığı futbolcu. A takımda uzun süre Nezih Ali Boloğlu’nun kontrolünde çalıştı. Ufuk, Aykut, Leo Franco ve Zapata ile antrenmanlar yaptı. Ancak gelişim sürecini hala tamamlamış değil. A takım hazırlık maçlarında etkili gözükse de A2 maçlarında çok sayıda hatalı gol yediğine şahitlik ettik. Galatasaray kalesi onun için şu anda maalesef ütopya.

Eray İşcan (Kaleci) : Yeni sezon yapılanması ile ilgili kişisel görüşüm şuydu: ‘’Zapata ve Aykut gönderilsin. Karcemarskas transfer edilsin. Takımın 3 kalecisi Karce, Ufuk ve Eray olsun. Birbirlerine benzer tarzdaki bu 3 kaleciyle takımın bir kaleci karakteri oluşsun’’. Eray işlenmeye hazır ve müsait bir oyuncu. Şimdi bütün iş Taffarel’de bitiyor. Eray’dan çok iyi bir kaleci çıkarabilir. Göreceğiz.

Ahmet Kesim (Stoper) : Savunmanın göbeğinde de sağında da izlediğim bir oyuncu. Oyunun tansiyonu yükseldiğinde hakemin etrafını çevreyelen futbolcuların başında geliyor. Agresif tavır sergilemesi onun en büyük dezavantajı. Rakip kalede korner atılıyorsa en çok dikkat edilmesi gerekenlerden biridir Ahmet. Hava hakimiyetinin yanı sıra ayağıyla da çok sayıda gol atmışlığı vardır. Takımı yönlendirmeyi seviyor. Zaten takım içinde de çok seviliyor. Zaman zaman A takımda yer aldığında Servet abisinin yanından ayrılmadı. Birisi eksikliklerini ona söyler ve yeterli güveni arkadan iterse, A takımda Gökhan Zan’ın yerini rahatlıkla alabilir.

Sinan Osmanoğlu (Stoper) : Kariyer gelişimini en çok merak ettiğim futbolculardandır Sinan. A2 takımında çok iyi maçlar çıkardığını gördüm. Ancak beni geri çeken nedir bilmem, bir türlü kendisiyle ilgili iyi ya da kötü bir intibah oluşmadı zihnimde. Orduspor’daki performansını merakla bekliyorum.

Emrah Yollu (Stoper-Sol Bek) : Özverisinden dolayı takdiri hakediyor. Sol bek, sağ bek, stoper gibi değişik pozisyonlarda canla başla mücadele etti. Rakibin yarı alana gönderdiği hava toplarına ilk kafayı daima o vurdu. Birebirlerde onu kimse geçemedi. Ama hantal, uygunsuz görüntüsü oyununu gölgeliyor. Yine de Süper Lig’in gezici futbolcularından olmaya aday olduğunu söyleyebiliriz.

Semih Oğuz (Stoper) : Fiziği çok uygun ama psikolojisi değil. Ciddi bir konsantrasyon problemi yaşıyor. Üzerine eğilip, bir daha bakılmalı. Son söz için erken.

Çetin Güngör (Sağ Bek) : Rijkaard’ın verdiği şansı iyi kullanamadıysa da benim hala onunla ilgili ümidim var. Tolunay Kafkas’ın ellerinde yükselecek ve adından söz ettirecektir.

Yusuf Onur Arıkan (Sağ Bek) : Tarzı, fiziği ve oyun anlayışı Gökhan Gönül’e benziyor. Liverpool altyapısında aldığı eğitim onu direkt olarak bir adım öne çıkarıyor. Rakip sahay iyi yerleşen, mücadele gücü yüksek, enerjik bir futbolcu. Uzun taç atışları da en büyük özelliklerinden. Ancak fiziki gelişimini dikkatle takip etmek gerek. Zira geçen senenin son bölümünde A takım için tercih edilmemesinin ana sebebi bu. Eğer yeterli fiziğe ulaşabilirse, çok iyi yerlere gelebilir. Bir de çenesini tutarsa…

Berk Neziroğulları (Sol Bek) : Kesinlikle ve kesinlikle Galatasaray’ın A takımında yer almalı. Savunmanın solunu Sabri gibi yıllarca ipotek altına alır ve kimselere bırakmaz. Dikkat edilmesi gereken bir oyuncu.

Cumhur Yılmaztürk (Ön Libero) : A2 takım kaptanı. Karateri inanılmaz. Galatasaray değerlerinin farkında olan, saygılı bir futbolcu. Galatasaray’ın A2 takımının kaptanına sırt çevirip; yok pahasına göndermesini anlamak mümkün değil. Türkiye’de kıt futbol anlayışının sonuçlarından biri. Bir plan olsaydı gençlerin kaptanı Cumhur olmazdı. Ya da A takıma dahil edilirdi. Oyun tarzına gelince; basit oynayan, savunmanın önünde iyi kullandığı ayağıyla takımı rahatlatan; eleştirileri dikkate alıp, çok çalışan biri. Her Türk futbolcusu gibi onun da eğitilmeye ihtiyacı var elbette. Pozisyon alma ve şut konusunda yapacağı antrenmanlar Galatasaray’ın geleceğini kurtarabilirdi. Musa, Mustafa Sarp, Linderoth vs. gibilerine verilen şansı; aynı özgüvene sahip olduğu takdirde çok daha iyi kullanabilecek bir oyuncuydu. Yazık oldu.

Bilal Özhan (Merkezi Orta Saha) : Bazen halı saha maçlarına birini çağırırsınız. Lisansı olduğunu söyler. Sonra sahaya çıkar; çalım atar da atar. Ayakları iyidir, dribblingte etkilidir; ancak ne size bir katkı sağlar ne de oynama hevesi bırakır. Bizim oğlan döner okur; döner döner yine okur. Bilal Özhan da aynı. Sadece çalım atabiliyor. Çok net: Bir yerlere gelmesi çok zor.

Emre Yüksektepe (Merkezi Orta Saha) : Kesinlikle iyi bir oyuncu. Tabi ki orta sahada pozisyon almayı henüz öğrenemedi. Ancak bu O'nun değil tüm altyapının problemi. Galatasaray’ın ilacı olabilecek bir isim. İddialı oldu laf biliyorum ancak, yetenekleri müsait. Emre’ye dikkat.

Musa Çağıran (Merkezi Orta Saha) : Geçen sezon transfer edilip Hollanda kampına getirildiğinde dikkatle onu takip ettim. Çok değil bir kaç antrenman sonunda karar verdim. Kesinlikle Galatasaray’ın futbolcusu değil. Cumhur’dan, Emre Yüksektepe’den hiçbir fazlalığı yok. Yine boşa gitti paralar. Bir yerlere gelmesi mümkün değil. Geçiniz.

Berkin Arslan (Sol Açık) : En büyük yeteneği sürati. Hızı ile birlikte topu kullanmayı seviyor ve oldukça etkili olduğu maç sayısı fazla. Ancak çok çabuk oyuna küsüyor. Zaman zaman öyle anlara şahit oluyoruzki; ne antrenörünü dinliyor ne de takım arkadaşlarını. Kenardan sürekli ‘’gaza’’ getirmek gerekiyor. Duygusallığını saha kenarında bırakamadığından oyun içinde saman alevi gibi çabucak sönebiliyor. Üstelik duygusallık nedeniyle rakibiyle de çabuk polemiğe girebiliyor. Sezon içerisinde pek çok maçta cezası nedeniyle forma giyememesi bundan. Bir yerlere gelmesi zor görünüyor.

Caner Öztel (Sağ Açık) : Sadece süratli.. Başka ?

İbrahim Selen (Forvet) : Ne fiziği, ne karakteri ne de oyun yapısı modern futbola uygun değil. Şansa çok ihtiyacı var.

Anıl Dilaver (Forvet) : En büyük meziyeti topu saklamayı bilen bir oyuncu olması. Yakışıklılığı ve Süper Lig’de gol atması onunla ilgili gerekli intibahı bende uyandırdı. Bu kadar erken havaya girenler, şimdi amatör kulüplerdeler. .

Mertan Caner Öztürk (Forvet) : Top saklamayı çok iyi bilen, hava hakimiyeti yüksek bir futbolcu. Tarzı Elmander’e benziyor. En uçta oynadığı takdirde yanına sokacağınız hızlı oyunculara ciddi pozisyonlar hazırlayabilir. Geleceğiyle ilgili net bir şey söylemem. Çünkü özel yetenekleri olan bir oyuncu. Bu nedenle onun özelliklerine uygun sistem deneyen hocaların elinde yükselebilir ancak.

Geçtiğimiz sezonu şampiyon olarak tamamlayan kadronun kilit oyuncularının kampa dahi davet edilmeden elden çıkarılmasına anlam verememiş olsak da kulüp yetkililerinin bir bildiği olduğuna inanmak istiyoruz. Özellikle bu sezon altyapıya Müfit Erkasap ve Fatih İbradı'nın yeniden kazandırılmış olması, yıllardır altyapı seviyesinde takım olarak başarı yakalayan ancak A takıma futbolcu kazandıramayan altyapı takımlarımızın yaşadığı bu "kısır döngü"ye son vereceğine yürekten inanıyoruz.

Bu arada bu değerli bilgileri bizler ile paylaşan sevgili Ufuk Kaan Karacan'a sonsuz teşekkürlerimizi bir borç biliriz.
FCN BLOG ÖZEL HABERİDİR.
LÜTFEN KAYNAKSIZ KULLANMAYINIZ!

1 yorum:

  1. Elinize sağlık. Çok bilgilendirici bir yazı olmus. Acaba bu oyunculardan seneye yaşı nedeniyle rezerv takımda oynayamayacaklar var mıdır? Ayrıca böyle bilgilendirici yazılarınızın devamını bekliyoruz.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0