BİZ BU OYUNDA YOKUZ!

Geçtiğimiz hafta sonu Pazar gününden itibaren yaşanan tüm gelişmeleri bizlerde kamuoyu gibi anbean takip etmiş bulunuyoruz. Gerek görsel, işitsel medyada yer alan haberler; gerekse yapılan resmi açıklamalar neticesinde 2010-2011 Spor Toto Süper Lig’inde elde edilen tüm sonuçların (şampiyonluklar, küme düşmeler vb.) şaibeli olduğu kanısına varmış bulunmaktayız. Emniyet birimlerimiz tarafından gerçekleştirilen operasyon neticesinde, ülkemizin güvenliği, huzuru ve adaleti için çalışan birimler tarafından yapılan açıklamalarda 2010/2011 Spor Toto Süper Lig organizasyonu kapsamında yer alan 13 futbol karşılaşmasında şike yapıldığı İstanbul Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından açıklanmıştır. Şike yapıldığı iddia edilen bu 13 futbol müsabakasının 8'inde ise sezonu şampiyon olarak tamamlayan Fenerbahçe’nin adı bulunmaktadır.

Yapılan soruşturmalar ve incelemeler doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin en güvenilir yargı organları kendi sorumluluklarını yerine getirmiş ve özel yetkili başsavcılarımızın yaptığı araştırmalar, incelemeler doğrultusunda futbol dünyasında yer alan birçok kişi gözaltına alınmış ve bu isimlerin büyük bir bölümüne tutuklanma kararı çıkmıştır. Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım, asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, yöneticilerden İlhan Ekşioğlu ve Sami Dinç, altyapı sorumlusu Cemil Turan, kulübün muhasebecisi Tamer Yelkovan, kulüp üyelerinden Ali Kıratlı ve Bülent İbrahim İşçen, Sivasspor başkanı Mecnun Odyakmaz, Eskişehirspor antrenörü Bülent Uygun, Eskişehirspor sportif direktörü Ümit Karan, Sivasspor kalecisi Korcan Çelikay ve Sivasspor yöneticisi Ahmet Çelebi haklarında savcılık tarafından futbol müsabakalarında şike yapmak nedeniyle tutuklanma isteğiyle mahkemeye çıkartılarak tutuklanmıştır. Bu doğrultuda yaşanan tüm bu şike soruşturmasının birinci dalgası dün Aziz Yıldırım hakkında tutuklanma kararı çıkartılmasının ardından resmen kapanmış ve gün itibariyle şike soruşturmasında ikinci dalga sabah saatlerinde yapılan göz altılar ile başlamıştır. Bugün başlatılan şike soruşturmasının ikinci dalgasında Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, Türkiye Futbol Federasyonu eski yönetim kurulu üyesi ve milli takımlar sorumlusu Levent Kızıl, Gençlerbirliği’nden Ankaragücü’ne transfer olan Serdar Kulbilge, Ankaragücü'nün eski yöneticisi Mümtaz Karakaya, Trabzonspor Asbaşkanı Nevzat Şakar, Beşiktaş takımının yöneticilerinden Serdal Adalı, teknik direktör Tayfur Havutçu, Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, Beşiktaş takımının eski yöneticilerinden Sinan Engin, İstanbul BŞB takımı oyuncularından İskender Alın ve İbrahim Akın, MHK eski başkanı Ufuk Özerten, TFF eski başkanı Mahmut Özgener ve TFF çalışanı Seyit Kalender bugün gözaltına alınan/emniyete ifade vermeleri için çağırılan isimler oldu.

Türk futboluna bomba gibi düşen şike soruşturmasının ardından sayfamız aracılığıyla herhangi bir açıklama yapmayacağımızı dile getirmiş ve sık sık tekrarlamıştık. Soruşturma kapsamında basında bir çok yazarın dile getirdiği “Fenerbahçe’nin küme düşmesi” ihtimalinin doğması nedeniyle bir çok spekülasyon yer aldı. Bu konuda en doğru, en güvenilir ve adil kararı Türkiye Cumhuriyeti’nin yargı organlarının vereceğini ve bu doğrultuda Türkiye Futbol Federasyonu’nun vereceğini ümit ediyorduk. Bugün yapılan TFF – Kulüpler Birliği toplantısının ardından önce Kulüpler Birliği adına Gençlerbirliği kulübü başkanı İlhan Cavcav açıklamada bulundu. Bu açıklamada Kulüpler Birliği’nde yer alan 18 futbol takımının yaşanan olaylar sonrasında basında yer alan Fenerbahçe’nin küme düşmesi spekülasyonlarına karşı olduklarını ve kararlarını tek bir vücut, tek bir yürek olarak federasyon yetkililerine bildirdiklerini dile getirildi. Bu açıklamanın ardından Türkiye Futbol Federasyonu’nun yeni başkanı, Fenerbahçe’nin başkan adayı olacağını açıklayan, Fenerbahçe kadın voleybol takımının bir numaralı sponsoru Acıbadem Hastaneler Grubu’nun başkanı/sahibi Mehmet Ali Aydınlar konuyla alakalı olarak bir açıklamada bulundu. Bu yapılan açıklamaların ardından Türk futbolunda artık şaibenin, şikenin, teşvik primlerinin yasal olduğunu tüm kamuoyu öğrenmiş oldu. Türkiye Futbol Federasyonu adı altında sırtındaki formayı çıkartmadan yorum yapan ve karar vermeye çalışan bir mekanizmanın kararına ne kadar güvenilir, ne kadar itaat edilir bilinmez. Türkiye Cumhuriyeti’nin yargı ve emniyet birimlerinin ortaya koyduğu tüm deliller, tutanaklar, ifadeler ve tutuklama kararlarını yaklaşık 10 gündür takip eden kamuoyunu tabir-i caizse aptal yerine koyan Mehmet Ali Aydınlar ve zihniyeti ortada delil olmadığından dolayı Spor Toto Süper Lig’i tescil ettiklerini açıklamış ve bu doğrultuda UEFA’ya ligin temiz olduğunu, herhangi bir şaibe – şikenin olmadığını beyan ederek gelecek sezon uluslararası müsabakalara katılacak takımların listesini vermiştir. Bunun yanı sıra ortada bir gerçek olarak yer alan şike, şaibe iddialarına rağmen; bu soruşturma sonrası bir çok şey değişecekken ligi normal tarihinde başlatma ve adları şike skandalına karışan 2 takımın sezon öncesinde TFF Süper Kupa karşılaşmasını oynamasına kararı verilmiştir. Bu açık olarak hem Türk halkını, hem Türk sporseverleri aptal yerine koymak hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin adalet, yargı, emniyet mensuplarını ciddiye almamaktır. Ayrıca soruşturmayı yürüten özel yetkili savcıların verdikleri beyanatları da umursamayarak Türk futbolunu yeni bir kaosa sürüklemektir.

Yargı mensupları, emniyet birimleri ve özel yetkili savcılar tarafından delillerin elde edilmesi, tutanakların tutulması ve futbol müsabakalarında şike yapmak gerekçesiyle bir çok spor adamının tutuklanması aslında bu durumun açık ve net olarak özeti olmaktadır. Tüm bu yaşanan sürece rağmen Türkiye Futbol Federasyonu başkanı sıfatıyla Fenerbahçe kadın voleybol takımına sponsorluğuna devam eden, Fenerbahçe başkan adayı olduğunu bizzat kendisi dile getiren ve internette çarşaf çarşaf Fenerbahçe forması ile fotoğrafları yayınlanan Mehmet Ali Aydınlar’ın oluşan bu tabloya rağmen “Elimizde yeterli delil yok, bu nedenle iddianameyi bekleyeceğiz.” cümlesi bugün itibariyle mevcut federasyon yönetiminin Türk futbolunu bir üst seviyeye çıkartmak yerine kaosa sürükleyeceğinin göstergesidir. Bu kaos ve yaşananlar çerçevesinde Spor Toto Süper Lig’in 2011/12 futbol sezonunu başlatmak, şaibe ve şike nedeniyle tutuklanan kişilere rağmen takımlara herhangi bir ceza vermemek, delillerin yetersiz olduğunu iddia etmek hiç şüphesiz Türk futbolunun menfaatleri için değil, federasyonun üzerinde yer alan forma renginin menfaatleri içindir. Avrupa’da bunun örneklerini bir çoğumuz görmüş ve yaşamış durumdayken, UEFA tarafından “%1 bile şike şüphesi varsa, bir alt lige düşürün” talimatının verilmesine ve bir çok spor adamının şike yapmaktan dolayı tutuklanmasına rağmen Türk futbolunun menfaatlerini korumakla yükümlü olan kimselerin üzerlerindeki formaların renklerine göre karar vermesi, tüm dünyada Türk futboluna kara bir leke olarak yer edinmektedir.

Bilinmesini isteriz ki, hiçbir suçun cezasız kalmamasını istemekteyiz. Bilinmesini isteriz ki, hiçbir suç kesinleşmeden yargısız infaz yapmak, yorum yapmanın doğru olmadığına inanmaktayız. Fenerbahçe’nin veya herhangi bir takımın bu durumda olup olmaması bizleri ilgilendirmemektedir. Galatasaray’ın adının karışmaması, Galatasaray’a bağlı herhangi bir kişiyi bu soruşturmada görmemek Galatasaraylılığımızla gurur duymamızı sağlayan yegane duyguların arasındadır. Fenerbahçe takımı küme düşsün veya X takımı küme düşsün diye karar vermek için devletimizin adalet, emniyet ve yargı mensuplarının kararlarını iyi analiz etmeliyiz. İddianamenin hazırlanmadan karar veremeyeceğini açık olarak dile getiren zihniyet, iddianamenin hazırlanmadan liglerin başlamasına, takımların ödüllendirilmesine hangi akıl ve mantık ile karar vermektedir? İddianameyi bekleyeceğini açıklayan zihniyet hangi akla hizmet ederek Türk futbolunu yeni bir kaosa sürüklemeyi göze alarak, şike-şaibe-teşvik üçgeninin orta yerinde bir sonraki sezonu oynatma kararı almış ve dava sürecini beklemeden takımlara/kişilere/oyunculara ceza verme, ceza vermeme kararı almıştır?

Ağustos ayında başlayacak olan Spor Toto Süper Lig’in 2011/12 sezonu şimdiden şaibelerle dolu, şikelerle doludur. Böylesine bir kaos ortamında Türk futbolunu temizlemek, adil konuma getirmek yerine kişi ve kurumları korumaya çalışarak Türk futboluna en büyük lekeyi vurmak isteyen zihniyet, UEFA karşısında eli kolu bağlı konumdadır. UEFA’nın bu tür konularda da yaptırımı çok açık ve nettir. Belirli bir süre (3 veya 5 yıl) uluslararası müsabakalardan hem kulüp hem ülke takımı olarak men cezalarının verilmesi yaşanan gelişmeler sonrasında an meselesi olarak yorumlanabilir. Senaryosu önceden çizilmiş, kurgusu önceden yapılmış, şikeler ve şaibelerle dolu, “Aman bize bir şey olmasın” mantığı ile hareket eden 18 kulüp başkanının yer aldığı, kirli paraların döndüğü ve türlü oyunların oynandığı, rant kavgası sonucunda saha dışında sonuçların ve şampiyonunun belirlendiği bir oyunda bizler yokuz! Masa başında oynanan oyunlar ile sonucu belirlenmiş bir sporun gerçekliğinden, sahada alınan sonuçların temizliğinden, oyuncuların akıttıkları alın terlerinin masumiyetinden kimse bahsedemez! Bu nedenle aklı selim tüm futbol kamuoyunu bilinçli olmaya ve Türk futbolu üzerine oynanan oyunlara “DUR!” demeye çağırıyoruz.

Bilinmesini isteriz ki, renkler, formalar, armalar, bayrakların büyüklüğü kişi ve şahıslardan önemli değildir. Baki olan Türk futbolu ve Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu kirli oyunlar, bu şaibeli şampiyonluklar, şikeli maç sonuçları devam edecekse; bu oyun yeşil saha yerine üzerinde rakamlar yazan yeşil banknotlar üzerinde oynanacaksa bizler bu oyunda yokuz. Şikeli sonuçlarınız, şaibeli şampiyonluklarınız, kirli başarılarınız ve lekeli futbolunuz sizin olsun. Biz bu oyunda, önceden kurgulanmış senaryoda yokuz!

Saygılarımızla,
FCN BLOG

2 yorum:

  1. çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık.. sonuna kadar katılıyorum.. fakat nasıl dur denebilirki? helede federasyon giydiği formanın hakkını bukadar ii veriyorken nasıl mücadele edebilirizki?

    YanıtlaSil
  2. UEFA bu hacı yatmaz karakterlilerin eline "men" bombasını tutuşturduğunda kıvıracakalr merak ediyorum.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0