Şikeyi yapan mı, Türk futbolu mu kaybediyor?

Önce çıktınız "kişilerin yaptığı kurumları bağlamaz" dediniz. Anlamadık tabi nasıl olduğunu. Çünkü yıllardır taraftarların, yöneticilerin ve futbolcuların yaptıklarının cezasını kulüpler çekiyordu. Biz öyle görmüştük. Sineye çektik, dedik herhalde radikal bir şeyler gelecek. Bekledik bir süre... Gelmeyeceğini anladık o radikal kararın. Çünkü Türkiye Futbol Federasyonu başkanı sıfatıyla Mehmet Ali Aydınlar bir televizyon programında şike ve örgüt kurma iddialarından hapiste olan Fenerbahçe Spor Kulübü başkanı Aziz Yıldırım için "O benim de kulübümün başkanıdır." dedi. Koskoca federasyon başkanı, tarafsız olması gereken federasyon başkanı...

Şike davası başladı, hukuksal olarak sizi bağlayan bir konu hakkında işlem yapmamaya karar verdiniz. Kendi görevlerinizi bilmeden başkalarına laf yetiştirmenin derdine düştünüz. Sizi görevinizi yapmaya davet eden tek başkan olan Ünal Aysal'ı disiplin kuruluna sevk etmekle tehdit ettiniz. Aynı şeyleri UEFA söyledi. Onu tehdit edebildiniz mi? Sizi disiplin kuruluna sevk ederiz diyebildiniz mi? Hayır.

Sonra ne oldu? Bir hafta geçti geçmedi, belgeleri istemeye karar verdiniz. Görevinizi yapmaya karar verdiniz. Yani en azından biz öyle düşünüyorduk. Fakat gördük ki belgeleri istemenizin amacı o değilmiş. Ne olduğunu bilmiyoruz. Hala anlayamadık.

Ama yiğidi öldür hakkını ver. Bir ara görevinizi çok büyük bir hevesle yapacağınıza inandırmıştınız bizi. Galatasaray hakkında ortaya çıkan bir mektubu duyunca yurtdışında olmanıza rağmen olaya karışıp "gerekirse kupalarını alırız" dediniz. Ama kısmet değilmiş ne yapalım.

Ligleri erteleyin dedik, hayır dediniz. Süper kupa finali nasıl oynanacak dedik, oynanır dediniz. Sonra ne oldu? Önce süper kupa finali ertelendi, sonra ligler ertelendi. Geldiniz mi yine bizim dediğimize?

Kozmik oda kurdunuz, 26 klasör belge geldi. Hepsini günlerce incelediniz. Herkes kararı beklerken siz biz karar alamayız, elimizde yeterli belge yok dediniz. Hadi bunu da anladık. Ancak, madem karar alamıyorsunuz neden bu kadar pisliğin içindeyken ligleri başlatıyorsunuz? Biz size kimseyi düşürün ya da çıkarın demiyoruz. Biz sizi futbolumuzu pisliklerden temizlemeye davet ediyoruz. Madem karar veremiyorsunuz, karar verilene kadar ligleri oynatmayın diyoruz.

Görüyoruzki siz pislik içinde futbol oynanabileceğine gayet iyi iynanmışsınız ama yanılıyorsunuz. Pislik içinde futbol oynanmaz. O futboldan kimseye hayır gelmez. Siz bu futbolu pisliklerden arındıramayacaksınız. Bence çıkın önce istifa sonra itiraf edin "Ben bu işte tarafsız olamam, onun için istifa ediyorum." Böylece en azından belirli bir kısmın gönlünü kazanmış olursunuz. 

Son olarak, ortalıkta dolaşan tiplerden bazıları -özellikle Galatasaray- taraftarına temiz futbol istedikleri için "Varsa bizim suçumuz bizi de düşürün" dediği için bok atıp, kendi çapında eğlenme çabalarında. Fakat unuttukları şey onlar ne olup bittiğini anlamadan arma, renk sevdalarını unutup kişileri destekleselerde biz öyle yapmamıştık. Her ne kadar hatırlamak istemediğimiz bir olay olsada sayelerinde gurur duyduğumuz bir olay haline gelen Cemal Nalga skandalını onlara hatırlatmayı isteriz. Gurur duyduğumuz şey yapılan değildi verilen tepkiydi. Ve o zaman verdiğimiz tepki çok netti bizce. 

Unutmayın, bu ateş üfleyerek sönmez.

1 yorum:

  1. Biraz gecikmekle birlikte gayet iyi bir yazı. Düşüncelere tercüman olmuş, milyonlarca insanın haykırmak istediklerini yazıya dökmüşsünüz. Tebrik ederim.

    Bence bu federasyondan ve başkanından adalet beklemek artık abesle iştigaldir. 2 Temmuz günü Şekip Mosturoğlu'nun çamur gazeteci! Tahir Kum'a takipe takılan telefon görüşmesinde söyledikleri unutulmasın "Tahkim 6-1, pfdk 4-3 bizde..." E fedesyon başkanı da onlarda. Etik Kurulu'nun listesini zaten seçim zamanı TFF başkanı yapıyor. Yani oradakiler de tamamen M.Ali Aydınlar'ın tercih ettikleri. Bu durumda şüpheliler aynı, olayı inceleyenler aynı, karar alanlar aynı, bir karar alınsa ve şüpheli itiraz etse nihai karar verecek olanlar aynı, disiplin kuruluna sevkedilenlerle ilgili karar verecek olanlar aynı... Şimdi bu denklemden hangi adil karar çıkabilir. "Evet karar verdik olayların içinde olmamasına rağmen kanaatimize göre Galatasaray suçludur küme düşürüyoruz" bile olabilir.

    Şaka bir yana TFF başkanı M.Ali Aydınlar, FB spor kulübü üyesi, başında olduğu grup hala FB'nin ana sponsorlarından biriyken tarafsız olduğundan nasıl bahsedilebilir ki? Türk futbolunun geleceği deyip durduğu gelecek nasıl bir gelecek olabilir bu şartlarda? Türk Futbolu = Fenerbahçe eşitliği kafasındayken Aydınlar nasıl adil olabilir? Adil olabilse de geç kalan adalet adalet midir? Bu konuda Uğur Meleke'nin 18.08.2011 tarihli Milliyet'teki Safiyesiz Faik Şov yazısını şiddetle tavsiye ederim. http://spor.milliyet.com.tr/safiyesiz-faik-sov-/spor/sporyazardetay/18.08.2011/1428274/default.htm

    Açıkçası benim bırakın geçi erkeni adaletin sağlanacağından bile şüphem var. Federasyon, tahkim, pfdk açık şekilde şüphelinin tarafındakilerin çoğunluk baskısındayken mümkün değil. Neden mi bu derece kötümserim? İşte yanıtı: 15.08.2011 tarihli açıklamasının sonunda kendisine sorulan "Futbol Disiplin Talimatının 55.maddesini değiştirmeyi düşünüyor musunuz?" şeklindeki beklenmedik, maske düşürücü soruya M.Ali Aydınlar'ın verdiği şu yanıtın satır aralarını iyi okumak lazım: "Böyle birşey ŞU AN İÇİN gündemimizde yoktur"

    Adaletin asla gelmeyeceğini Aydınların o cevabında büyük harfle yazdığım 3 kelimenin işaret ettiği, belki söylenmemiş ama varlığı su götürmez ikinci cümleyi okuyarak görebilirsiniz: "ŞU AN İÇİN gündemimizde yoktur, AMA İLERDE..."
    Türk futbolunu (yani FB'yi) kurtarmak için başka çare kalmazsa cezayı yok ederiz biz de.

    Kurallara / cezalara uymak yerine kıvrak zekasıyla hiçbir kural tanımamayı ve cezalardan yırtmayı marifet sayan bir milletin neferleri değil miyiz ki? Şimdiden tepki vermezseniz bu yemek fazla uzak olmayan bir gün mutlaka ısıtılıp önünüze gelecektir. Şimdiden o yemeğin yenmeyeceğini kafalarına kazımazsak belki de o gün geldiğinde geç kalmış olacağız.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0