Stancu'nun gidişi normal..
Devre arasında Steaua Bükreş'ten transfer edilen Bogdan Stancu yeni sezonda kiralık olarak Orduspor'da forma giyecek. Yeteneği, takıma katkısı tartışılır ama Stancu'nun takımdan ayrılmasını normal olarak yorumlayabiliriz. Geçtiğimiz Ocak ayında Galatasaray'a transfer olduğunda, pek çok söylenti ve dedikoduyla girdi Florya'dan. Transfer rakamı her futbolcunun kader rotasının en önemli belirleyicilerinden iken, Stancu'nun 5 milyonluk rakamın altında ezilip, ezilmeyeceği konuşulup durdu.
Transferinin gerçekleştiği gün kendisiyle yapacağım röportaj öncesi, bilgi toplarken eski hocasının sözlerine takılmıştım. Stancu'yu Rumen futboluna kazandıran Ianovschi bakın kendisi için ne diyordu: ''Bogdan ile çalışmak oldukça zor. Bunun nedeni ise fazla duygusal olması. O, her söylediğinizden alınabilir.'' Bu sözleri röportaj sırasında Stancu'ya sorduğumda aldığım cevap: ''O eski Stancu'ydu,artık öyle biri değilim'' idi. Kuşkusuz sırtını Hagi'ye yaslamanın dayanılmaz rahatlığıyla konuşuyordu. Ancak durum hiç de söylediği gibi değildi.
Ocak ayından sezon sonuna kadarki süreçte, Stancu'nun ses tonu, mimik ve jestleriyle ilgili herhangi bir intibah oluşmadı bizde. Bazen varlığı ile yokluğunu hissetmediğimiz anlar oldu. Hatta şaşırıp ''Aaa,Stancu'' ifademiz çok olmuştur. Nasıl bir konuşma tarzı olduğunu ise, inanın bilmiyorum. Tamam; babasını genç yaşta kaybetmiş bir futbol sevdalısının içine kapanması, biraz duygusal olması anlaşılabilir bir durum. Ancak, Türkiye gibi işleri iletişim üzerinden götüren bir ülkede, bu kadar içine kapanık bir karakterin mesleğini başarıyla sürdürebilmesi pek güç. Şutları, hızı ve tekniği fena sayılmasa da, çocukluğunun hediyesi karakteristiği Rumen futbolcuyu bir hayal kırıklığı olarak nitelendirmemize neden oluyor. Üstelik başta da belirttiğimiz gibi, bonservis ücreti bunda en önemli etken.
Fatih Terim bir şans daha verir mi diye bekliyorduk. Sanırım Fatih Hoca da pes etti ki, bu şartlarda, bu yapıda bir futbolcunun başarılı olması gerçekten pek mümkün gözükmüyordu. Eski yönetimin koca bir kazığı olarak Stancu kazığını unutmamak da Galatasaraylıların yeni ödevi.
Transferinin gerçekleştiği gün kendisiyle yapacağım röportaj öncesi, bilgi toplarken eski hocasının sözlerine takılmıştım. Stancu'yu Rumen futboluna kazandıran Ianovschi bakın kendisi için ne diyordu: ''Bogdan ile çalışmak oldukça zor. Bunun nedeni ise fazla duygusal olması. O, her söylediğinizden alınabilir.'' Bu sözleri röportaj sırasında Stancu'ya sorduğumda aldığım cevap: ''O eski Stancu'ydu,artık öyle biri değilim'' idi. Kuşkusuz sırtını Hagi'ye yaslamanın dayanılmaz rahatlığıyla konuşuyordu. Ancak durum hiç de söylediği gibi değildi.
Ocak ayından sezon sonuna kadarki süreçte, Stancu'nun ses tonu, mimik ve jestleriyle ilgili herhangi bir intibah oluşmadı bizde. Bazen varlığı ile yokluğunu hissetmediğimiz anlar oldu. Hatta şaşırıp ''Aaa,Stancu'' ifademiz çok olmuştur. Nasıl bir konuşma tarzı olduğunu ise, inanın bilmiyorum. Tamam; babasını genç yaşta kaybetmiş bir futbol sevdalısının içine kapanması, biraz duygusal olması anlaşılabilir bir durum. Ancak, Türkiye gibi işleri iletişim üzerinden götüren bir ülkede, bu kadar içine kapanık bir karakterin mesleğini başarıyla sürdürebilmesi pek güç. Şutları, hızı ve tekniği fena sayılmasa da, çocukluğunun hediyesi karakteristiği Rumen futbolcuyu bir hayal kırıklığı olarak nitelendirmemize neden oluyor. Üstelik başta da belirttiğimiz gibi, bonservis ücreti bunda en önemli etken.
Fatih Terim bir şans daha verir mi diye bekliyorduk. Sanırım Fatih Hoca da pes etti ki, bu şartlarda, bu yapıda bir futbolcunun başarılı olması gerçekten pek mümkün gözükmüyordu. Eski yönetimin koca bir kazığı olarak Stancu kazığını unutmamak da Galatasaraylıların yeni ödevi.
stancunun gidişi normal de hala transfer yapamamamız bence çok anormal, son senelerde sezon başı bile umudum var diyemiyorum ne kadar acı.
YanıtlaSil