İki soytarı; Abdullah Yılmaz ve Serdar Diyadin

Şaibeler ve emek hırsızlıkları ile geçen sezonun ardından, skandallar ve şaibeler altında başlayan Spor Toto Süper Lig'de birileri hırsızlığa devam ediyor. Özellikle geride kalan 8 hafta içerisinde yönetim kurulunun en üst düzey 3 ismi cezaevinde olan bir takımın 3 maçında bariz elle oynama ve maçın kaderini değiştirme gibi durumlar yaşanırken yüreği çalmaya yetmeyen, düdük çalmak ve karar vermekten korkan hakemler mevzu bahis Galatasaray olunca futbolun kurallarını baştan yazıyor. Özellikle dün gece Türk Telekom Arena'da sahada oynanan oyundan ziyade Abdullah Yılmaz ve Serdar Diyadin adındaki iki şarlatanın şovunu izledik. Elbette bu iki şartlatanın şovu futbolun nizami kurallarının dışında ve kuralların baştan yazıldığı senaryoda yer aldı.

Daha karşılaşmanın ilk dakikalarında Engin Baytar hiç bir şekilde rakibine dokunmamasına rağmen pres yaparak kazandığı pozisyon sonrasında "faul" kararı veren maçın orta hakemi Abdullah Yılmaz, itirazdan dolayı 5.dakikada elini cebine götürdü ve karşılaşmanın ilk sarı kartını Engin'e gösterdi. Karşılaşmanın en başında verdiği bu karar ile maçın seyri hakkında ufak bir ipucu veren orta hakem Abdullah Yılmaz, futbolun kurallarını ve yorumlarını baştan yazdı. Kaleye yaklaşık 37 metre uzakta, hızlı ve havadan gönderilen pas sonrasında Servet ve Muhammet arasında yaşanılan pozisyona "mutlak gol şansı ve son adam" yorumu yapan maçın muhteşem (!) ikilisi tarihi bir karara imza attı ve tecrübeli stopere kırmızı kart göstererek fitili ateşledi. Zaten ne olduysa bu dakikadan itibaren oldu ve Abdullah Yılmaz & Serdar Diyadin şovu bu dakikadan sonra artarak, katlanarak devam etti.

İlk yarının son düdüğüyle birlikte Türk Telekom Arena'da hakem üçlüsüne müthiş bir tepki vardı. Yardımcı antrenörler Ümit Davala ve Hasan Şaş özellikle yan hakem Serdar Diyadin ve Abdullah Yılmaz'a tepki gösterirken, karşılaşmanın orta hakeminin kararıyla Hasan Şaş gösterdiği tepki nedeniyle karşılaşmanın ikinci yarısını tribünden takip etmek zorunda kaldı. Gaziantepspor takımı oyuncularının yaptığı faulleri görmezden gelen, oyuncularımızı tabir-i caizse doğratan orta hakem ünvanı ile karşılaşmayı yöneten soytarı, maçın ikinci yarısında da hızını alamadı ve en ufak itirazda, tepkide, faulde sarı kartını çıkartmayı ihmal etmedi. İkinci yarıda eksik oynamasına rağmen rakibi üzerinde müthiş bir baskı kuran ve gol pozisyonlarına giren Galatasarayımıza engel olan isim tıpkı ilk yarıda olduğu gibi karşılaşmanın ikinci yardımcı hakemi Serdar Diyadin ile orta hakem Abdullah Yılmaz oldu. Görevleri müsabakayı yönetmek olan, fakat kendileri sahada maçı yönetmenin dışında herşeyi yapan iki soytarının akılalmaz kararlarına bir yenisi daha eklendi.

Futbol kuralları çerçevesinde Sabri'nin rakibinden topu çalarak girmek üzere olduğu pozisyon sonrasında "faul" kararı ile oyunu durduran Abdullah Yılmaz, tecrübeli oyuncunun topu yumruklaması nedeniyle elini cebine götürdü ve ikinci sarı karttan kırmızı kartı çıkartarak takımımızı 9 kişi bıraktı. Faulle uzaktan yakından alakası olmayan, tamamen topa müdahalesi olan ve ikili mücadele sonrasında yerde kalan Gaziantepsporlu oyuncuyu görür görmez bayrağını kaldıran Serdar Diyadin'in talimatı üzerine faul kararı veren ve tüm futbolseverleri olduğu gibi sahadaki oyuncularımızı da çileden çıkartan Abdullah Yılmaz'ın verdiği bu karar hiç kuşkusuz rakibi karşısında baskısını arttırmış hatta belki de puan veya puanlar alabilecek olan bir takıma engel olmaktan başka birşey değildi.

Kötü bir hakem olabilirsiniz. Pozisyonu kaçırırsınız, koşamazsınız, pozisyonu süzemezsiniz, emin olamazsınız vs.vs.vs... Bunlar insanlığın doğasında olan bir şey, kabul edilebilir. Fakat ortaya konan emekleri bu şekilde çalamaz, sahada yer alan mücadelenin önüne geçemez ve bir maçı bir yerden alıp başka bir yere veremezsiniz. Özellikle yardımcı hakem Serdar Diyadin'in maç performansı, orta hakem Abdullah Yılmaz'a büyük ve yanlış etkisi, maçın önüne geçmesi, Servet'in kırmızı kartında gösterdiği tepki ve kullandığı ifadeler (ki onlardan birisi "At onu, at, at, kırmızı, kırmızı") hakemin artniyetini, sahaya nasıl bir psikoloji ile çıktığını ve maç öncesi aldığı talimatları açık ve net olarak gösteriyor.

Özellikle son haftalarda Galatasarayın hakemler tarafından durdurulmaya çalışılması, sahada açık ve alenen doğranmasının yanı sıra yöneticileri şikeden ve maç skorlarına etki etmekten dolayı içeride olan kulübün yine aynı haftalarda hakemlerin yardımı ve katkısı ile puan/puanlar kazanması hiç hoş bir tesadüf olmasa gerek. Futbolun oynanış biçimini yeniden yazanlar, futbolu voleybol ile karıştıranlar ve ceza sahası içerisinde ellerini kullanarak savunma yapan bir takımın üç haftadır bu şekilde puan alması, emek hırsızlığı yapması ve aynı şekilde bu sıralarda da sahada mücadele eden bir takımın emeklerinin çalınması en başından beri şike ve şaibe kokan ligin nasıl ve kimler tarafından empoze edildiğini açık göstergesi.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0