32.Gün programının konuğu; Ünal Aysal..

Dün gerçekleştirilen TFF Genel Kurulu sonrasında Kanal D kanalında yayınlanan ve Mehmet Ali Birand'ın sunduğu 32.Gün programına konuk olan Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Ünal Aysal gündeme dair açıklamalarda bulundu. TFF Genel Kurulu'nda yaşananlardan şike soruşturmasına, verilmesi muhtemel cezalardan yayın ihalesine, transferlerden yönetim içi yaşananlara kadar bir çok konuda önemli açıklamalarda bulunan Ünal Aysal, dün gerçekleştirilen Genel Kurul'da 58.maddenin değişmemesini "Türk futbolunun geleceği kurtuldu." şeklinde yorumladı. Başkanımız Ünal Aysal'ın tüm açıklamaları şu şekilde..

"TFF bugün Genel Kurul'da kendisine UEFA tarafından tebliğ edilen belgeyi gösterecekti. Fakat böyle birşey olmadı. Türkiye'de daha evvel böyle bir dava görülmemiş. Bu yüzden federasyon karar vermekte zorlanıyor. Genel olarak bazı kulüpler ile federasyonun müşterek menfaati vardı bu 58.maddeyle ilgili olarak. Genel Kurul'da tek bir madde vardı ve her ne kadar 58 değişecek denilmiyorsa, onun değiştirilmesine yönelikti. Bu işler fermuar gibidir. Yukarıdan açıldığı zaman aşağılara kadar gider. 58.madde değişmeden kaldı, federasyonumuz eğer bir yaptırım yapacaksa elindeki madde ve kurallara göre yapmak zorundadır. Genel Kurul bugün "Biz sizi yetkilendirdik, lütfen yetkinizi kullanın" diye uyarıydı. Biz yöneticiler kurallara uymak zorundayız, kuralları değiştirmek bizim işimiz değil.

Galatasaray'ın en baştan beri tutumu buydu, tutumunun değişmeyeceğini de bugün belirttim. FB başkanı Aziz Yıldırım ve diğer yönetim üyeleri de bugün 58.madde değiştirilmemesi konusunda fikir beyan ettiler. Dünyada uygulanan sistem yargı organı ile farklı ile disiplin kurulunun çalışmaları birbirinden bağımsız. Federasyon kendi kuralları içerisinde, kendi kararlarını alması gerekmektedir. Biz "şu kulübe ceza verilsin, şuna bu verilsin" diye birşey söylemiyoruz. Gereken kurallar neyse o uygulansın. Bizim federasyonumuzun bağlı olduğu kurum UEFA ve FIFA.. UEFA devamlı bastırıyor. Göreceksiniz UEFA önümüzdeki günlerde daha sert yaptırımlar uygulayacaktır.

Fenerbahçe'nin küme düşmesini açıkcası istemiyorum. Bizim şampiyonluğumuz onlara bağlı değil. FB'nin olması ile olmaması arasında Galatasaray'ın menfaat beklentisi yoktur. Fırsatçılık yapmak istemiyoruz, fırsatçı değiliz. Bizim görevimiz Galatasaray'ın mutlak başarısını sağlamak ve Avrupa Kupaları'na katılımını gerçekleştirmek.

Digiturk gelirleri tüm kulüpler adına önemli bir gelir kapısı. Biz sadece buna bağlı değiliz. Digiturk gelirlerinin azalması diğer kulüpleri etkileyebilir, onları sıkıntıya sokabilir. Bu bir ticaret aslında. Bu ligde kurallar var. Son 3 takım her sene küme düşüyor. Bu takım Kasımpaşa olduğu gibi, Galatasaray-Fenerbahçe de olabilir. Düşen kulüp zaten sezon başından 3 tane olarak belirli. Sadece kimin düşeceği belli değil, bunu da lig içerisinde görüyoruz.

Federasyonun görevi elinde bulundurduğu tüm dosyaları ve bilgileri değerlendirmek, bunun neticesinde de karar vermektir. Federasyonun mahkemenin kararını beklemesi görevden kaçmak olur. Bunu yaparlarsa zaten UEFA'dan yaptırım gelir. Aydınlar istifa etmemeli, bence bu hakkı yok. Böyle birşey görevini yapamadığı anlamına gelir. TFF'nin başına geçtiği günden beri kurumsallaşma ve mali yapılanma yönünde senelerdir yapılmayan çalışmalar yaptı. Aydınların bu sorunu çözebileceğine inanıyorum. Elinde kurullar var, kurallar var. Bunları kullanması gerekiyor. Sayın Aydınlar yaptırım uygulamadığı için iş bu kadar uzadı. Yoksa bu sorunlar zamanında çözülebilirdi. Zamana bıraktığınız çözümler çözülmüyor. Çok daha büyük bir sorun haline geliyor. Burada sosyal bir görev var.

Federasyon play-off'tan evvel bu kararı vermek zorunda.. Play-off oynandıktan sonra karar vermesi sıkıntı yaratacaktır. Federasyon bu konuyla ilgili kararını Nisan sonuna kadar vermek zorunda.. Futbolda hakemlerimiz ne yapıyorsa, bugün federasyon onu yapmak zorundadır. Futbolda bir hakem penaltıyı 1 saniyede verebiliyorsa, federasyon elindeki bilgilerle bu disiplin kararını verebilmek zorundadır.

Kimsenin alacağı ceza bizi pek ilgilendirmiyor. Fenerbahçe'nin endişesi kadar bu kulüplerin (BJK ve TS) endişesi görünüyor. Dosyalarını incelemedim ama anladığım kadarıyla durum böyle.. Yoksa bu kulüplerimiz neden bu kadar uğraşsın? BJK başkanı kendi kurumunun kendi durumunun en iyi şekilde çözümü için çalışıyor.

TFF'nin istifa etmesi demek tüm bu süreci 1 yıl ertelemesi demektir. Türk sporu için faydalı birşey değildir, zararlıdır. Ben Mehmet Ali Aydınlar'ın istifa teklifini kabul edecek kadar zayıf bir insan olduğunu düşünmüyorum. Türk futbolu bugün gerçekleştirilen Genel Kurul sonrasında felakete giden yolu tıkamış oldu. 3 Temmuz'dan beri gelişen dönem içerisinde kulüp yöneticileri olarak nelerin yapılmaması gerektiğini görmüş olduk. Eskiden bu işler yapılır, üstü kapanır ve devam edilirmiş. Ama artık bu işin böyle olmadığını görmüş olduk. Mehmet Ali Aydınlar bugün en az Fenerbahçeli yöneticiler kadar iyi bir Fenerbahçelidir. Fenerbahçe'ye yıllarca hizmet etti. Sadece yöneticilik yapmasının yanı sıra maddi olarak (sponsor) destek olmuş birisidir. FB'ye zarar verecek son kişi kendisidir. Mehmet Ali Aydınlar bugün Ali Koç'a cevap verirken çok samimi ve haklıydı.

İddianamede suçlar var. Bunun kararını vermek benim görevim değil ama tekrarlanan yanlışlar var. Galatasaray tertemiz.. Gördüğüm kadarıyla hiç birşey yok. Dikkatle baktım, eksiğimiz varsa bizde düzeltelim diye ama birşey yok. Galatasaray'a dokunan birşey görmediğimiz için son derece mutlu olduk, inşallah hep böyle olur. Galatasaray'da böyle şeyler yapmak zor. Bizde denetleme gibi konular çok daha farklıdır. Yaptıklarınız 100 kez kontrol ediliyor. Galatasaray'da "yen" yok. Kol kırıldığı zaman içeride kalmıyor. Galatasaray'da herşey açık ve seçik, şeffaf. Yönetim Kurulu'nda arkadaşlarımız tartışsa ertesi gün gazetelerde görüyoruz.

Aziz Yıldırım'ı ziyaret etmedim ama ziyaret etmek isterdim. Ama ben başka bir yaklaşım içerisindeyim. Kendisi FB başkanı olmasaydı, ben GS başkanı olmasaydım muhakkak ziyaret ederdim. Biz 2 büyük kulübüz. Orada bir tutukluluk var. Benim kendisini ziyaret etmem onu rahatsız eder diye düşündüm. Başka artniyet taşıyor gibi düşünülebilirdi. Aziz Bey gerçekten omurgası olan, davranışları birbirini tutan ve kulübüne de çok iyi hizmet etmiş bir insan. Onun için üzgünüm. İyi bir FB'li kendisi. İnançlı insanlara çok büyük saygım var. Kendisi umarım en kısa sürede aramızda olabilir. Kendisi oradan çıktıktan sonra ilk ziyaret edecek dostlarından birisi benim.

Fenerbahçe'nin olmadığı ligde bizim şampiyonluğumuzun tadı çok olmaz. Bizim hedefimiz ilk 2 sırayı alarak Avrupa'ya gitmek. Onların ligde olmaması işin zevkini kaçırır. Benim hedefim Türkiye değil, Avrupa. Avrupa'ya gitmek için ya şampiyon olacaksınız veya 2.olacaksınız.

Başkan olarak çok iyi etmediğim açık ama pişman değilim. Mutlu sakin bir hayatım varken, çok aktif bir hayatım oldu. Bu durumdan memnunum, beni canlandırdı ve 2.gençlik dönemini kazandırdı diyebilirim.

UEFA standartlarına göre kulüplere para falan veremezsiniz. Kulüplere vermiş olduğunuz paraları geri bile alamıyorsunuz. Türk Ticari Kanunları'n a göre kulüplere para veren adamlar ancak %25'lik kısmını alabiliyorlar. Diğer %75 kalıyor. Galatasaray'da başkanlar bu nedenle çok sık değişir, diğerleri değişmiyorlar. Biz görev için geliriz, görevi yapar gideriz. 3 sene içerisinde yeni bir seçime gideceğimiz dönemde bana oy verenleri pişman etmeyecek durumda girmek isterim. Başkanlık konusunda kapıyı açık bırakmak lazım, yoksa çok rakip çıkıyor.

Fatih Terim ile iyi anlaşıyoruz, ilişkilerimiz oldukça iyidir. Her maçtan önce başarılar diler, maçtan sonra tebrik ederim. Fatih Terim çok deneyimli, tecrübeli bir antrenör. Çok güvendiğim için kendisinde ısrar ettim, hala güveniyorum. Takım oynamak istediği gün çok iyi oynuyor. Bunu sürekli ve standart haline getirmek Fatih Terim'in en büyük sorunu. Bizim yönetimimizin sloganı "Başarıda süreklilik.." Bu basketbolda da, futbolda da bu şekilde devam ediyor.

Ronaldinho imkanı çıktığında hocaya sordum, ne düşünüyorsun dedim. Bende üzerine atlamadım, hemen alalım diye. Bu iş biraz show-business.. Adam bu show kısmını iyi yapıyor. Ama hocamız kurduğu sistemi bozmasından korkmuş olabilir. Galatasaray'da transfer bitmiyor. Devamlı daha iyisini arıyoruz, iyisi de piyasada var. Kötüler ile iyileri değiştiriyoruz. Basel, Shaqiri için 13 milyon euro + 2 milyon euro istedi. Çok yukarılardan uçtu, olacak iş değildi. Galatasaray'da devamlılığın, sürekliliğin ve istikrarın sağlanması lazım. Bu bir sanat değil. Futbol tamamen show-business.. Senelerdir yaptığım işlerin dışında yer alan bir olay. Benim için bu değişim. İnsan yapısı heryerde aynı. Ego, karşılıklı rekabet.. Kısacası insanlar aynı ama burada (işten farklı) konu farklı.

Yeni kurallara göre taraftara bilet sağlamak gibi bir hakka sahip değiliz. Taraftar kulübü destekleyen bir tabakadır. Taraftar sevdiği renkleri desteklemek zorunda diye inanıyorum. Maça gelecek, forma satın alacak, Store'dan alışveriş yapacak. Kulüpten para kazanan bir toplum taraftar olamaz. Onlar ancak kulüpten yararlanan bir zümre olur.

Kulüp üyeliğinde Galatasaray bu konuda oldukça tutucu. Kapılarımızı açmak için zamana ihtiyacımız var ve bu önceliğim değil. Bunu bir engelleyen yok. Bizim tüzüğümüz var, kuruluşumuz ve amacımız böyle. Geleneklerimiz bunu gösteriyor. Galatasaray Sportif AŞ tüm şirketleriyle birlikte Galatasaray Kulübü'nün bir parçasıdır. Galatasaray Kulübü'nü tarttığınız vakit diğer tüm kulüplerden hafif değil, daha ağırdır bu tartışmasız. Şirketlerin borsa değeri bir kulübün değerini göstermiyor. Kulübün değerleri bir şirkete bağlı değildir.

Taraftarımız stadımıza ulaşım konusunda haklı. Orada bir sıkıntı yaşanıyor, bu doğru. Gerekli görüşmeleri yaptık, rica ettik. Taraftarımız eğer daha çabuk bir sonuç alınmasını istiyorsa bizimle birleşip Karayolları'na dilekçe vermesini istiyoruz. Taraftarımız haksız bir şekilde şuanda cezalandırılıyor. Kimsenin cezalandırdığı da yok aslında, işler biraz yavaş yürüyor. Başbakanımızın kin tutacağını zannetmiyorum, daha önemli işleri var."