Analiz | Üretkenlik gole dönüşmeyince..

Yıllardır başına bela deplasmanı Bursa’da kadınlar ve çocuklar karşıladı Galatasaray’ı. Bir de dondurucu bir soğuk. Geçen haftadan farklı olarak zemin son derece güzeldi, bu da Galatasaraylıları umutlandırıyordu, şeytanın bacağı bu kez kırılabilirdi. Maça da iyi ve istekli başladı takım. Başarılı paslaşmalar, mücadeleci futbol ve oyunu ileriye yığma isteği ibreyi Galatasaray’dan yana çevirmişti. Özellikle dikkat çeken bir başka unsur Ankaragücü maçında dikkat çeken Riera’nın formu devam etmekteydi, top ayağına geldiğinde yaptığı deparlar Riera’nın yavaştan kendini bulmaya başladığının göstergesiydi ancak bu kez de ortalarda sıkıntı yaşadı, bu da bir kaç atağın tamamen boşa gitmesine sebep oldu. Günün bir başka çalışkan ismi Emre Çolak’tı, zayıf diye eleştirilen fiziğini kullanarak kaptığı toplar ve takımı ileriye taşıma çabası dikkat çekiciydi. Pozisyonlar da üretti Galatasaray, fakat malesef Elmander’in şanssızlığı ve Sercan’ın beceriksizliği bu pozisyonların harcanmasına sebep oldu. Bursaspor ise bir kaç cılız atak dışında tamamen kapandı ve gol yememek üzerine maça çıktığını belli etti.

İkinci yarıya da atak başlamayı planlayan Galatasaray 49’da beklemediği bir gol yedi. Malesef haftalardan beridir ters kademe konusunda sürekli aynı eksikliği göze çarpan Sabri pozisyonu yine izledi, Semih’in de Batalla’yı unutması pahalıya maloldu. Bu dakikadan sonra yine toparlanan Galatasaray pozisyonlar buldu, oyunu yine Bursa’nın sahasına yıkmayı başardı fakat golü atmayı başaramadı. Neticede giden 3 puan ve biten yenilmezlik serisi moralleri bozdu ancak bunlar lig yolculuğu içerisinde mutlaka yer alan, moral bozmadan devam etmeyi gerektirecek mağlubiyetler. Üstelik kötü bir oyunla da yenilmemek ilerisi için umut verici.

İki şeye mutlaka dikkat çekmemiz gerekiyor. Birincisi; Eboue sağ bekte oynadığı zaman Galatasaray tam manasıyla sağlam bir defans yapısına bürünüyor, bu yetmediği gibi Eboue çıkıp hücuma da katkı sağlıyor, goller atıyor. Sabri malesef Galatasaray’ın sağ bekinde oynamak için yeterli değil ve artık birileri bunun farkına varmalı. İyi bir Galatasaraylı olmak, kadroda devamlı yer almak için yeterli bir sebep değil, olmamalı, bu bir gerçek. İkincisi de yine herkesin sıkça değindiği fakat otorite tarafından dikkate alınmayan Kazım meselesi, gerçekten oyuna girdiği dakikadan sonra sürekli top istedi, aldı fakat o kadar kötü kullandı ki yine faydadan çok zarar vermiş oldu. 

Son parantezi de Sercan için açalım. O da iyi niyetli, defansın arkasına hızla sarkabiliyor fakat son vuruşları aşırı zayıf ve ataklar tamamen harcanmış oluyor top ayağındayken. Bütün bunları Fatih Hoca’nın da gördüğünü ve çareler düşündüğünü düşünüyorum, endişem yok, fakat bu noktaları artık açıkça saptayıp dile getirmemiz gerekiyor, gerçekçi ve mantıklı olmamız şart.

Fırat Aydınus mu? O’na değinmeye gerek bile görmüyorum. Fatih Hoca da aynı yorumu yaptı, yaşananları herkes gördü, Cim Bom kendi oyununu oynayıp bütün olumsuzlukları yenebilecek güçte, bu gücü de her geçen gün daha da yerine geliyor. Birilerinin korkması ve futbolu daha da kaosa sürüklemeye çalışmaları da bundan...

Mehmet Ali Söylet / @malisoylet