This is Ipekci.. No way out!*

Dün gece tarihe tanıklık eden Abdi İpekçi Arena her zaman olduğu gibi müthiş atmosferi, muazzam görsel şovları ile Galatasaray taraftarının cehenneme çevirdiği bir salon olarak tüm Avrupa'nın en zor deplasmanı haline geldi. Bugüne kadar gerek ligde, gerekse Avrupa'da maç kaybetmeyen CSKA'ya sahayı dar eden ve maç sonunda zafer şarkıları ile salondan ayrılan büyük Galatasaray taraftarı da yeni bir rekora adını yazdırmayı başardı. Bu sezon 4.kez yüzde yüz doluluk oranı ile CSKA Moskova'yı ağırlayan takımımız maç sonunda uzun yıllar konuşulacak ve hatırlanacak bir galibiyete imzasını atarken, turnuvanın en büyük favorisi CSKA Moskova'ya da acı gerçeği yaşattı. Burası Abdi İpekçi Arena'ydı. Buradan çıkış yoktu!

Muazzam bir görsel şovla başladı herşey. Kendi sesinizi bile duyamayacağını gürültü sonrasında sahaya çıkan CSKA Moskovalı oyuncular hiç kuşkusuz son yılların en nefret dolu, en zor deplasmanlarından birisine çıkacaklarını daha maçın başında hissetmişlerdi. Sahaya dizilen ve maç kadrosu anonsu yapılan rakibimizin ardından her zaman olduğu gibi Abdi İpekçi Arena'da ışıklar söndü ve barkovizyon gösterisi gerçekleştirildi. Zafere giden yolun inançtan, yürekten, birlik ve beraberlik geçtiğini hatırlatan gösterilerin eşliğinde bugüne kadar tribünlerde görmediğimiz ve uzun bir süre göremeyeceğimiz bir görsel şov sahne aldı. Süperstar Kirilenko'nun ağzında emzik, Teodosic'in kaşı-gözü yara bere içerisinde ve karşısında kükreyen 2 Galatasaray formalı dev basketbolcular. Yüreğimizle, inancımızla, ruhumuzla, taraftarımızla bu maçı istiyorduk. Bugüne kadar Euroleague'de gerek Litvanya, gerek Yunanistan, gerek İspanya deplasmanlarına giden CSKA böyle bir atmosfere ilk kez tanık oluyordu. 

Maç öncesi gerçekleştirilen ölçümlerde de 122.9 desibele çıktı Galatasaray taraftarı. Bu rakam THY Euroleague tarihinde salonda gerçekleştirilen en yüksek ses rekorunun Galatasaray taraftarına gelmesini sağlıyordu. Euroleague TV yetkilileri tarafından özel olarak filme alınan ve belgeseli çekilecek olan  tribünler aynı zamanda maç öncesinde de "Bugüne kadar gördüğümüz en çılgın taraftar" olarak yorumlandı. Hatta öyle bir duruma geldi ki, özel olarak salona gelen görevliler; bir ara tribünleri izliyorlardı sadece. Maçın kısa özetinde Ender'in üçlüğü sonrasında "Mükemmel" diye anons yapıyor, İngiliz spiker. Abdi İpekçi Arena'yı yaşayan yetkililere bile kısa süre içerisinde Türkçe'yi öğretiyordu Galatasaray. Bu haklı gurur tribündeki taraftarından, saha içerisindeki malzemecisine kadar Galatasaray ailesine aitti. Tıpkı Oktay Mahmuti'nin dediği gibi.. Burada kimseye teşekkür etmeye gerek yok. Çünkü teşekkür yabancılara edilir, aile içinde teşekkür olmaz.

Avrupa'da maç başına 87 sayı atan, Euroleague'de oynadığı son 18 maçını kazanan, bu sezon 13 maçta 13 galibiyetle yenilgisiz durumda bulunan, bu sezon Avrupa'nın açık ara en güçlü takımı olarak tanımlanan ve şampiyonluğun en büyük adayı olan, şampiyonluktan başka herşeyin başarısızlık sayılacağı ve yaklaşık 50 milyon dolar civarında bütçesi olduğu bilinen Rusya temsilcisi CSKA Moskova'yı evimizde mağlup ettik. Bugüne kadar üstün oldukları tüm parametrelerin altında tutarak ve üçüncü çeyrekte 10 sayıya çıkan (35-45) skordan geri dönerek. Top16'da içeride oynadığımız Olympiakos ve CSKA Moskova maçlarında Euroleague yetkililerinin bizzat salonda olduklarını, bu atmosferi canlı yaşamak istediklerini ve not tutarak, görüntü kaydı alarak bir takım veriler topladıklarını biliyoruz. Artık verecekleri lisans sürekli olarak katılımımızı sağlayacak olan A lisansı mı olur, yoksa Euroleague'in anahtarını mı verirler bilinmez. Ama bizim bildiğimiz ve artık tüm Avrupa'nın da öğrendiği bir gerçek var. Abdi İpekçi Arena gerçek bir cehennem.. Ve bu salondan çıkış yok. Dün akşam üzdüğümüz, şoka girmelerini sağladığımız ve sinirden top tekmelettirdiğimiz Rusların anlayacağı dilden de belirtelim; Это Ipekci, выхода нет... 

*Burası İpekçi, burdan çıkış yok!