Burak Eren'le Üçleme.. (8)

Spor Toto Süper Lig'de 29.haftanın kapanış maçında Sivas gibi zorlu bir deplasmanda 3 puana dört golle ulaşan takımımız en yakın takipçisi ile arasındaki puan farkını 9'da korumaya devam etti. Geçtiğimiz hafta ezeli rakibi karşısında aldığı galibiyetin ardından play-off aşamalarında şampiyonluk grubunda yer almayı garantileyen Fatih Terim'in öğrencileri, normal sezonun bitimine 5 hafta kala zirvede yer almaya devam ediyor. Yaklaşık 12 saatlik yolculuğun ardından Sivas'a ulaşmayı başaran ve zor şartlar altında rahat bir galibiyet alan takımımızda öne çıkan isim Necati Ateş olurken, dikkat çeken performanslara imza atan isimler Albert Riera ve Fernando Muslera oldu. Galatasaray özelinde haftanın üçlemesi, serinin 8.yazısıyla birlikte Burak Eren imzasıyla, sizlerle..

Sivasspor 0-4 Galatasaray / Zor Olanı Başarmak

Sivas'a ulaşmak başlı başına bir maceraydı zaten. Uçak ve otobüs yolculukları kafa anlamında takımdaki futbolcuları oldukça yıprattı. Bir yerde okumuştum, bu tip gergin anlarda futbolcular 1-2 maçlık eforu bu gergin ortamda sarfediyorlar zaten. Ayrıca zor bir deplasman, Sivasspor'un futbol anlamındaki kalitesi de ortada ve buna zemin ile hava şartlarını da ekleyelim. Maç öncesinde herşey Galatasaray'ın aleyhine işliyorken, maç günü Galatasaray'ın tamamen olaya odaklanması ve iyi bir performans göstermesi öncelikle takımı bu duruma getiren isimlere birer teşekkürü gerektirir. Maç ise beklediğim düzeyde kalitedeydi. Sivasspor oynamaya çalışan, kazanmak isteyen bir takım. Oynadıkları son 22 maçta gol atmayı başarmaları zaten bu durumu özetliyor. Maçın da tempo kazandığı anlarında Sivasspor'un etkisini gördük. Eneramo'nun girdiği iki pozisyon var ama genel anlamda Semih Kaya ve Ujfalusi arasında kaybolması avantajlı bir durum oldu ama Grosicki etkisi çoğu zaman kendini hissettirdi. Hızlı oynamak istediler, bazı anlarda tempoyla etkili oldular ama Galatasaray topu ayağında tutup, tempoyu düşürdüğünde oyunun tamamen hakimi oldu ve goller de geldi. Necati Ateş ve Elmander'in her hafta biraz daha üzerine koyması hücumdaki kaliteyi arttırıyor. Emre Çolak'ın bu şartlar altında çok zorlandığını gördük ama Riera'nın onun aksine oyun üzerindeki etkisi büyüktü ve bu da hücumda Galatasaray'a farklı bir repertuar getirdi derken maçın 2-0'a gelmesi ve Sivasspor'un daha açık alanda oynaması farkı da beraberinde getirdi. Aydın Yılmaz değişikliği olumluydu ve işi daha da açık alana yaymak. Çok kritik bir virajda alınan 3 puan candır, bunu herkes söyler.

Riera'nın Bu Formu Onu Play-Off Döneminde Yeni Transfer Yapar

Para konuşmayı sevmiyorum ama aldığı yıllık ücrete bakarak bile bazı beklentileri doğurabiliriz. Sezon başında beklentiler yüksekti ama o bunları karşılayamadı. Haliyle de formayı kaptırması uzun sürmedi ama Fatih Terim'in her futbolcuya kapısı açık, herkesi kazanmak istiyor. Riera da bu isimlerin başında geliyor ve şunu söyleyelim. Her geçen dönem Riera daha da kendini bulmaya başladı. Onun futbol aklı çok önemli, bu kesin. Sivasspor maçında gösterdiği etki belki de onun adına sezonun en iyisiydi. Çok tempolu olmayabilir ama topu ayağına aldığında gösterdiği oyun görüşü, attığı paslar, savunmaya yardımcı oluşu derken Galatasaray'a çok farklı özellikler kazandırdığını söylemek lazım. Formunun da zirvesini play-off döneminde görecek gibi ve bu durum da onu yeni bir transfer olarak kılar. Merak ettiğim Gençlerbirliği ve Fenerbahçe maçlarında Engin Baytar'ın dönüşünün Riera üzerindeki etisi. Emre Çolak'ı kenara alabilir Terim, gidişat bunu gösteriyor. Riera'nın tecrübesi de çok önemli olacak. Sezon başında erken astık ama ilerleyen dönemde ona gösterilen sabrın nimetlerini toplayacak gibiyiz.

Küçük Elli Muslera

Oynadığınız bir maçta maçın adamı kaleciniz oluyorsa aslında o işte bir sıkıntı vardır. Savunma anlamında iyi gününüzde olmadığınızı gösterir bu ama oluşan şartlara ve rakibin kalitesine bakınca da böyle bir durumun olmadığını söyleyebiliriz. Sivasspor'un da çok etkili olduğu anlar oldu, pozisyonlar buldular. Hatta Rıza Çalımbay'ın da dediği gibi kalecileri yer değiştirsek farklı şeyler konuşuyor bile olabilirdik ama böyle bir kalecinizin olması da büyük nimet. Muslera bu ülke sınırlarına fazla bir kaleci ve onu en fazla 2 sene daha takımda tutabiliriz ama transfer rekorunu da kırarak maksimum fiyata gidebilecek bir isim, bunu söylemek lazım. Tabii bunları düşünmek için erken, günümüze dönelim. Ne deniliyordu sezon başında, bu kalecinin elleri küçük yoksa boyu kısa {oysa 1.88 civarında} derken bir eleştiri denizi oluşturulmuştu. Muslera da sezona kötü başladı aslında ama devamında gösterdiği etki Galatasaray'ın bu noktada olmasında en büyük paylardan biri oldu. Sivasspor karşısında da maçın adamı o oldu bana göre, özellikle de 1-0'dan sonra 2. golü bulana kadar Galatasaray'ı skor anlamında önde tutan isimdi. 2 gol 1 asisti ile Necati Ateş'i de maçın adamı sayabiliriz ama Muslera'dır benim adayım.