ZTK | Süreklilik olmayınca..

Ziraat Türkiye Kupası'nda 4.Etap karşılaşmasında evinde Sivasspor'u ağırlayan takımımız rakibi karşısında sahadan 1-0'lık mağlubiyetle ayrılarak Türkiye Kupası'na veda etti. Rakibimiz Sivasspor ise bu sonuçla birlikte Türkiye Kupası'nda çeyrek finale yükselme başarısı gösterdi. Fatih Terim'in öğrencileri ilk yarım saatlik bölüme iyi başlamasına rağmen maçın kontrolünü ilerleyen dakikalarda rakibine kaptırınca ve girdiği fırsatları da değerlendiremeyince mağlubiyet kaçınılmaz oldu.


Karşılaşmaya ideal kadrosunda bir kaç değişiklik ile başlayan takımımızda kalede Ufuk, savunmada Eboue-Semih-Ujfalusi-Hakan, orta alanda Aydın-Selçuk-Engin-Riera ve forvette Baros-Necati ilk 11'i alışagelmiş oyun düzeninin dışına çıkmamızı sağladı. Rakibi karşısında ilk yarım saatlik bölümde önde pasan, ısıran ve pres yapan, oyunu rakip yarı alana yıkan bir Galatasaray sahne alırken istenilen, aranılan ve çok yaklaşılan gol bir türlü gelmedi. Devrenin son 10 dakikasına doğru rakip takım ilk şutunu çekerken, maçın en tehlikeli pozisyonda Erman Kılıç kaleciyle karşı karşıya kaldı ama bu fırsatı değerlendiremedi. İlk devrenin en tehlikeli (belkide %100) gol pozisyonuna giren konuk ekip Sivasspor olurken, takımımız adına en pasif isimler hiç kuşkusuz hücumda top kayıpları ve hatalar yapan Riera, Engin ve Necati oldu. İlk yarının en iyi ismi hiç kuşkusuz gerek orta alandan kazandığı toplarla kaleye süratli bir şekilde ilerlemesi, gerekse kanatta rakip savunmaya zor anlar yaşatmasıyla Aydın Yılmaz olurken, kalede Ufuk Ceylan'ın performansı da gelecek yıllar adına önemli bir mesaj oldu. Bir çok pozisyonda başarılı müdahaleleriyle rakibine gol şansı tanımayan Ufuk, hiç kuşkusuz kaybedilen maçta bile belli başlı kazançların geldiğinin göstergesiydi.

İkinci yarıya Aydın - Sabri değişikliği ile başlayan takımımız rakibine üstünlüğünü bir türlü kabul ettiremezken, bu dakikalarda konuk ekip Sivasspor özellikle Erman ve Eneramo ile sık sık kalemizde tehlikeli pozisyonlar yarattı. Bu pozisyonlardan birisinde kaptan Uğur içeriye ortaladı, Navratil ve Sabri birlikte yükselirken Navratil kafayla içeri indirdi ve ,şans bu ya, top altıpasta Erman'ın önünde kalınca tecrübeli oyuncu gelişine çok sert vurarak topu filelerle buluşturdu. Tek maçlı eleminasyon sisteminde bu tür gollerin ardından kapanmanız, oyunu rakip yarı alana yıkmanız veya 10 kişi savunma yapmanız sizi bir üst tura taşıyabilir. Taşıdı da. Sivasspor attığı golün ardından Eneramo dahil, kendi yarı alanına kapandı. Yediğimiz golün ardından işlemeyen bir sağ kanat, oyuna girmesine rağmen adını hiç duymadığımız bir Sercan, hücumda hiç bir varlık gösteremeyen Riera ve Necati. Bulduğu pozisyonları değerlendiremeyen Baros ve 4-4-2'ye benzemesine rağmen alakası olmayan, ortasahada üstünlüğü rakibe kaptıran bir oyun anlayışı. Bu dakikadan itibaren rakip kalede yüklenmesine rağmen istediği ve lazım olan golü bulamayan takımımızda son 10 dakika ortaya konulan "Doldur içeriye" mantalitesinin hakim olduğu oyun anlayışını görmek pek hoş olmadı. Yedek kulübesinin zayıflığı, hücum oyuncularının yetersizliği ve formsuzluğu üstüste eklenince ister istemez kendi evinizde bu sezon 2.mağlubiyetinizi alıyor ve kupaya veda ediyorsunuz. Oyuna girdikten sonra oyunu hareketlendiren Emre'nin hakkını da vermek gerekiyor.

Ziraat Türkiye Kupası'yla birlikte sezonu çifte kupayla kapatmak hiç kuşkusuz berbat geçen yılların ardından muhteşem olacaktı. Ama böyle olması gerekiyormuş. Takım daha dinç, daha zinde ve hazır olacaktır artık. Haftasonu Trabzon karşısında alınacak bir galibiyet Sivas mağlubiyetini ve ortaya konulan kötü futbolu unutturacaktır. Bunun yanı sıra en yakın 2.takipçiyle de aramızdaki puan farkını 20'ye çıkartacak.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0