Burak Eren ile Üçleme.. (12)

Spor Toto Süper Lig'de normal sezonu lider tamamlayan Galatasarayımız, play-off statüsünde düzenlenen Şampiyonluk Grubu'na da galibiyetle başladı. Beşiktaş deplasmanında 2-0'lık galibiyetle dönen Fatih Terim'in öğrencileri şampiyonluk yolunda ilk adımı attı. Galatasaray özelinde haftanın üç ana başlığını Burak Eren yorumladı. Şampiyonluğun ilk adımları, Aydın Yılmaz ve Fatih Terim'in gurur duyulacak eseri.. Şampiyonluk yolunda emin adımlarla yürürken, Burak Eren ile Galatasaray özelinde haftanın üçlemesi, serinin 12.yazısı sizlerle..


Beşiktaş 0-2 Galatasaray / Şampiyonluğun İki Adımı Var
Fikstür açıklandığında, bu durumun Galatasaray için avantaj olduğunu söylemiştim. Bunun da sebebi şu. Beşiktaş'ı en kötü döneminde yakalıyorsunuz ve bu maç deplasmanda. İkincisi ise TT Arena'da Fenerbahçe ile ikinci haftada oynuyorsunuz. Yani, bu iki maçtan alınacak 6 puan sizi şampiyon yapacak, işi erken bitirmek elinizde. Bu yolda ilk adım atıldı ve Beşiktaş karşısında üç puan alındı. İşin hakem boyutuna girmek istemiyorum ama kısaca söyleyeyim. İlk golün ofsayt olduğu bile tartışılır ama ofsayt diyelim hadi. Bunun dışında Galatasaray'ın lehine çıkan herhangi bir şey yok, Beşiktaş'ı yaktılar gibisinden hiçbir eleştiriye katılmıyorum. Beşiktaş taraftarlarının bu yaptıkları ise kesinlikle kötü giden sezonun patlamasıdır, bu maçta bunu dışa vurdular. İşin futbol yönüne eğilince ise çok daha iyi bir maç çıkardığımızı söyleyemem ama hücum performansı açısından. Her iki takımın da orta sahası maçın kilit noktasıydı. Galatasaray, Fernandes'i iyi kitledi ve rakibin organize olabilme şansını elinden aldı. Ama Fernandes'i kitlemek, Selçuk İnan ve Melo'nun da hücum etkisini oldukça azalttı. Buna rağmen skoru erken bulmak, devamında da savunma performansını getirdi. Galatasaray öne geçtiği maçları kolay kolay vermiyor, Beşiktaş'a da bu imkanı pek vermedi. Oyunun düştüğü, Beşiktaş'ın da risk aldığı anlarda gelen Aydın Yılmaz değişikliği hücuma biraz olsun sürat kazandırdı ve 2-0'lık galibiyetle Süper Final'e mükemmel bir başlangıç yaptık.

Şampiyonluğun İkinci Adımı
Necati Ateş, Fenerbahçe karşısında alınacak galibiyetin şampiyonluk şansını yüzde 51 yapacağını söylemiş ama ben bu şansı yüzde 99'a taşıyacağını düşünüyorum. Beraberlik bile bu ihtimali yüzde 70 civarında tutar, yani gergin taraf bu maçta Fenerbahçe olacak. Bu da Galatasaray'ın en büyük avantajıdır bu maç öncesinde. Akıllarda 3-1'lik maç ve o maçta oynanan futbol var ama böyle bir maç beklemiyorum ben. Yine Beşiktaş maçında olduğu gibi temposu düşük, mücadele dozu yüksek bir maç bekliyorum. Çünkü Fenerbahçe, fizik olarak biraz daha üzerine koydu, mücadele gücünü yükseltti. Emre Belözoğlu'nun yokluğu da aslında onlar adına bir avantaj olur, çünkü o da bu gergin ortamda dağılabilecek futbolcuların başında geliyor. Şunu da eklemeli tabii, rakibe göre kadro çıkarması gereken taraf Fenerbahçe. Orta sahalarında Fernandes vari bir kozları olmadığı için Melo veya Selçuk İnan'ın böyle bir yükümlülükleri yok. Melo biraz daha geri planda kalabilir ama bu maç Selçuk İnan'ın maçı olacak. Ben böyle düşünüyorum. Alex'i bir orta sahadan ziyade Sow'la birlikte çift forvet gibi düşünüyorum aslında ve hızlı oyuncular karşısında sorunlar yaşayabiliyor Galatasaray stoperleri. Saraçoğlu'nda oynanan maçlarda ekstra ve müthiş güzelliklerde goller yedik ama bunun dışında verdiğimiz pozisyon yok. Ayrıca durdurulması gereken futbolcu sayısı bizde çok daha fazla diye düşünüyorum. Fenerbahçe'nin fizik gücünün yetersizliği nedeniyle Stoch kozunu da ilk 11 olarak kullanmayacağını düşündüğümde o kadar da ofansif bir görüntüde olmayacaklardır. Galatasaray da kontrollü oynar, eğer ilk golü atan taraf olursa da maçı istediği tempoda götürür.

Bu gurur İmparator'un; Aydın Yılmaz
Mersin İdman Yurdu maçının sonrasını hatırlıyorum. ''Aydın Yılmaz'ı kazanmak için bana biraz süre verin, taraftarlardan sezon sonuna kadar beklemesini istiyorum'' demişti Fatih Terim. İşte o günden bu yana Aydın Yılmaz hakkında olumsuz bir görüş belirtmedik. İnanmıyordum da bir bakıma, Aydın Yılmaz'ın kazanılma ihtimali yok diyordum. Sebebi de açık, geçen yıllar ve gelen şansları bir türlü değerlendirememesi. Ama kimse de ondan bir türlü vazgeçemedi. Necati Ateş transferinde bile ''neden şimdi değil de gidişi sezon sonuna bırakıldı'' dedim. Muadil olayı çıkmıştı bir de, yani karışık mevzular. Ama ne kadar doğru bir adım atılmış bunu şimdi görüyoruz. Aydın Yılmaz fizik güç anlamında üzerine koyarak ilerliyor, Beşiktaş karşısında attığı gole bakın. Quaresma'yı sırtına aldı, düşmedi, onu geçti ve mükemmel bir vuruş yaptı. İnanılmaz bir yükseliştir bunun adı, tarifi konulamaz. Bu da Fatih Terim'in sırrı bir bakıma. FM oynadığımda bile ilk iş olarak Aydın Yılmaz'ı gönderirdim ben ya da gerçek hayata indirgesek bunu, takımın başına geçtiğimde yine ilk icraatım bu olurdu ama kaybetmesi kolay, kazanması zor. Fatih Terim zor olanı başardı, bir futbolcuyu daha bizlere kazandırdı. Üstelik kanat oyuncumuz yok diye dert yandığımız zamanlarda.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0