Takım olabilmek..
Normal sezonu en yakın takipçisi olan ezeli rakibine 9 puan farkla lider tamamlayan Galatasarayımızda yaşananlar malumunuz.. Geçtiğimiz hafta antremanda yaşanan olay sonrasında Felipe Melo ve Albert Riera bir süreliğine kadro dışı kalmıştı. Teknik direktörümüz Fatih Terim tarafından da konuyla ilgili basın açıklaması yapılmış ve iki oyuncuya da Galatasaray'da mevcut kuraller çerçevesinde ceza verileceğini, aslolan Galatasaray olduğunu belirtmişti. Bugün yaşananlar ise Galatasaray'a yakışan, görmek istediğimiz 'arkadaşlık ve takım ruhu' mesajları oldu. Tüm takım bugün teknik direktörümüzle görüşerek bu olaya karışan arkadaşlarına disiplin cezasının verilmesi ve şampiyonluk yolunda hep birlikte olmak, takım olarak hedefe ulaşmak için affedilmesine dair istekte bulundu.
Olay malumunuz. Antremanda yaşanan sıradan bir pozisyon sonrasında soyunma odasında devam etmesi, elbette hoş şeyler değil. Konu hakkında konuşmak yarar değil, zarar getirecek. Burada da hiç kuşkusuz hem fikiriz. Melo'nun veya Riera'nın yaptığı hiç hoş şeyler değil, Galatasaray'a yakışan şeyler olmadığı gibi. Fakat konunun en ilginç noktası bu oyunculara verilecek cezalara dair en çok yorumun Galatasaray taraftarları tarafından değil, rakip takım taraftarları tarafından konuşulması oldu. Biz dahil, hepimiz oyunculara gerekli cezanın Fatih Terim tarafından verilmesini dile getirirken, bazı objektif (!) kanatlılar, özellikle Melo'nun, oyuncuların kadro dışı kalması ve bir daha takımda olmamasına dair yorum getirdi. Anlaşılan bazıları durdurulamaz yürüyüşümüzden epey rahatsız olmuş. Elbette bizlerin arasında da böyle düşünceye sahip olanlar var, fakat büyük çoğunluk kararı İmparator'a bıraktı.
Bugün takımın antreman sonrasında yerlisi, yabancısı bir olarak teknik direktöre çıkması, şampiyonluk yolunda arkadaşlarıyla birlikte olmak istemeleri ve arkadaşlarının durumunu antrenörlerine dile getirmeleri önümüzde yer alan 6 maç öncesinde çok önemli bir hareket. Sezon başından beri görmeye alışık olduğumuz 'takım olma' duygusu bu konuda da öne çıktı. Dün oynanılan Manisa maçında Muslera'nın penaltı atmasını rakibe saygısızlık olarak yorumlayan güruh, geçen sezonda yaşanılan olayların pisliğini sıçrattığı sezonda etik konusunu konuşması ayrı bir konu.. Ama unutulmasın ki, Muslera'nın attığı penaltı takım olma bilinci ve arkadaşlık ruhunun ortaya çıkmasıydı. Tıpkı yine aynı karşılaşmada kırmızı kart gördükten sonra Semih'in üzerine yürüyen Yiğit İncedemir'i savuşturan Ujfalusi ve Muslera gibi..
Korkmaya, titremeye, kaçacak delik aramaya, engel olmaya çalışmaya, çomak sokmaya çalışmaya devam edin. Galatasaray eski günlerine dönüyor. Takım ruhuyla, arkadaşlıkla, birlik ve beraberlikle geliyor. Tüm takımlara karşı, kurulmuş senaryolara ve oynanılan masa başı oyunlara rağmen Galatasaray tek başına, bağıra bağıra geliyor! Geçtiğimiz sezon "biz bize yeteriz" diyerek 5-6 takımı tren yapanlar gibi değil. Tek başına, dimdik, bağıra bağıra.. Sarısıyla, kırmızısıyla, alnındaki kanıyla, formasındaki kanıyla..
Bu sene takıma ruh veren, takıma sahip çıkan , Volkan'a bir Galatasaraylı futbolcuyu sahada 50 m kovalatmayacak kişiydi Melo benim gözümde. Ama hazmedemiyorum , takımla alakası olmayan bir futbolcuya yapmış olsa dahi hazmedemiyorum. Melo!!!, Melo!!! you were the chosen one .
YanıtlaSilElbette Melo doğru bir şey yapmadı. O da bunu zaten kabul ediyor. Ama kanatlıların bu kadar sürece dahil olmasını anlamak mümkün değil. Sezon içinde Emre'nin, Caner'in, Cristian'ın, Gökhan Gönül'ün maç sırasında birbirleriyle tartışmaları, yine antremanda Bilica ile Caner arasında benzer bir kavga yaşanması konusunda kendi takımlarında yaşananlar için yorum yapmayıp, hatta neredeyse bunu o birleşme, bütünleşme ve kazanma hırsının parçası diye övüp gelip iki oyuncu arasındaki münferit kavgaya yorum yapmak ahmaklıktır. Kaldı ki her zaman olduğu gibi Galatasaray taraftarının büyük kısmı aklıselim davranarak yorumlarında bu hareketlerin uygunsuz olduğunu cezalandırılması gerektiğini söylediler. Affedilmeselerdi de kimsenin sesi çıkmazdı. Aramızdaki fark bu. Bizde 1 maç kadro dışı ve para cezalarını eleştirenler kendi takımlarında benzer şeyler olduğunda uyarı bile verilmediğini unutuyorlar. Her zamanki gibi hedef şaşırtma ve başarının engellenmesi için ufak da olsa bir ışıltı görünce kullanma acizliğindeler.
YanıtlaSil