Cenaze ortada, helva UEFA'dan..

Gece hepinizin bildiği üzere Etik Kurulu’nun yazmış olduğu raporlar internete sızdı. İlk yayınlanan rapor ile, son hazırlanan rapor arasındaki fark; dağlardan bile büyük. Bundan sonraki süreçte sorulması gereken asıl soru şu:  Ne oldu da iki rapor arasında bu kadar uçurum gibi bir fark oluştu? Öncelikle, hukukta sanık lehine bir durum olabilmesi için, yeni ve sanık lehine bir delilin ortaya çıkması esastır. Yani yeni Etik Kurulu raporundan önce öyle bir delil çıkmalıydı ki; Fenerbahçe’nin şike yapmadığına kesin olarak bir kanaat getirilsin.

Peki böyle bir delil ortaya çıktı mı?
Hayır.

E peki nasıl değişti bu raporlar?
Detayına girmeden kamuoyu tarafından da kabul edilen gerekçeler diyelim biz.

Peki UEFA bize "Arkadaş ne oldu da bu raporlar böyle değişti?" diye sormayacak mı?

O zaman UEFA’ya "HATIRLI" birisi araya girdi mi diyeceğiz? Deriz demesine. Ama UEFA’nın reaksiyonu kesinlikle PFDK gibi olmayacak.

Ne olacak?
LİSANS İPTALİ. UEFA kulüplere lisans verirken bir hukuki antlaşma/taahhütname alır. (İlgili taahhütnameye buradan bakabilirsiniz. ) Onda da der ki; "UEFA’nın kurallarına uyacağım" garantisini bana ver, sana öyle lisans veririm. Bu taahhüdü vermeyen kulüplere UEFA tarafından lisans verilmez.

Yani olacak olan şu;
UEFA iki Etik Kurulu raporuna, raporlar arasındaki sürece ve PFDK Kararına bakacak. Bu incelemede eğer iki rapor arasındaki zamanda şike ile suçlanan kulüplerin şike yapmadıkları yönünde kuvvetli delil durumu var ise; o zaman yaptırım uygulamaz. Ve biliyoruz ki bu süreçte şike yapan kulüpler lehine bir delil, bir gelişme olmadı. O zaman da UEFA diyecek ki; "Arkadaş, sen benden lisans almak için bana taahhüt verdin, temizim diye yazı verdin. Peki bunlar ne?"

Orada da "Şikenin oluşması için yönetim kurulu görevlendirmesi gerekir" diye bir saçma savunma yapıldığında verilecek tek karar LİSANS İPTALİ. Yani cümleten geçmiş olsun. Helvayı kavurabilirsiniz. Pamuk mu? Kime, ne zaman, nereye tıkarsanız tıkayın.

twitter.com/@bozukdusmuslugu