Hazırlık Maçı | Gümbür gümbür..
Yeni sezon öncesi hazırlıklarını sürdüren Galatasaray altıncı ve son hazırlık maçında İtalyan ekibi Fiorentina'yı evinde ağırladı. Taraftarıyla birlikte sezon açılışı kapsamında Süper Kupa finali öncesinde son provasını yapan Fatih Terim'in öğrencileri rakibi karşısında büyük bir bölümünü üstün götürdüğü karşılaşmadan 1-0'lık galibiyetle ayrıldı. Karşılaşmaya müthiş bir hücum pres ile başlayan takımımız rakip kalede bulduğu birçok fırsattan yararlanamazken, ikinci yarının başında bulduğu ilk fırsatta Umut Bulut fileleri havalandırmayı başardı. Bu golün ardından üstünlüğünü korumayı başaran Fatih Terim'in öğrencileri taraftarı önünde ilk maçında galibiyetle ayrılmayı başardı.
Karşılaşmaya haftasonu oynanacak olan Süper Kupa finalini düşünerek ve bir nevi kupa mücadelesi öncesinde takımın uyumunu görmek için Burak ve Ujfalusi'den yoksun (iki oyuncu kart cezalısı) başlayan takımımızda Muslera, Eboue - Dany - Semih - Hakan, Hamit - Engin - Selçuk - Emre, Necati ve Elmander ilkonbiri sahaya çıktı. Geçtiğimiz sezondan alıştığımız taktik formasyonu ile mücadeleye başlayan takımımız ilk yarım saatte hücum presi ile rakibine zor anlar yaşattı. Fatih Terim'in alışagelmiş oyun prensibi olan hücum presiyle karşılaşmaya başlayan ve ilk yarım saatlik bölümü domine eden takımımız taraftarı önünde rakibini ablukaya almasına karşın aradığı golü bulamadı. Kanatlardan hücumda etkili olmak yerine hücumda merkez odaklı etkili olmaya çalışan, topu kaybettiği saniyeden itibaren geri kazanmak için iki kişiyle basan, mücadele eden ve savaşan kimliğimiz geçen sene oturan iskelet kadroya yeni oyuncuların dahil olmasıyla birlikte yepyeni bir boyut kazanmış durumda. Göbekte ,şimdilik, Melo'nun yokluğunda Engin Baytar mücadele gücü olarak ilk yarıda pek fazla eksikliği hissettirmese de geçtiğimiz sezon gerek Melo'dan, gerekse Selçuk'tan görmüş olduğumuz hücum katkısı sekteye uğradı. Hazırlık etabının en verimli ismi Emre bu maçta da hazır olduğunu gösterdi, genç oyuncu kendisinden beklentileri karşılamaya başladı diyebiliriz. İlk yarıda Selçuk önderliğinde ataklar bulan takımımız bu fırsatları değerlendiremezken, Necati'nin formsuzluğu göze batıyor. Elmander'in sakatlığını tam atlatmaması derken Necati'nin de tam olarak hazır olmaması hücumda fırsatları değerlendirme konusunda can sıkıcı görünüyor. Sakatlığı nedeniyle ilk yarının sonlarına doğru kenara gelen Engin yerini yeni transferimiz Amrabat'a bırakırken, tecrübeli kanat oyuncusunun takımla birlikte sadece iki antreman yaptığını ve uyum sağlamadığını kenara not düşelim. Fizik gücü yüksek bir oyuncu Amrabat, kişisel yetenekleriyle birşeyler yapabilen, skora ve hücuma katkı sağlayabilen bir isim ama burada en önemlisi takıma olan uyum sağlaması. Uyum sağladıktan sonra onu değerlendirmek daha sağlıklı olacak ama zamana ihtiyacı olduğu çok açık görünüyor. Amrabat'ın da oyuna girmesiyle önce Hamit, ardından Emre orta alanda yer aldı. Hamit'i zorunlu olmadıkça merkezde kullanmayacağız, İmparator'un kafasındaki düşünce onu sağ kanatta kullanmaya yönelik.
Karşılaşmanın ikinci yarısında Necati-Umut değişikliği hücum presinin artacağını gösterirken, Umut'un her daim oyunun içerisinde kalması ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle savunmayı yıpratması onu bu tercihte seçilir kılıyor. Necati'nin gerek ilerleyen yaşı, gerekse şuanda mevcut formsuzluğu kendisi adına sıkıntılı. Geniş bir hücum rotasyonu var, hazırlık döneminin en iyi isimlerinden Sercan'ı bu maçlarda göremediğimizi ama sezon içerisinde kullanılacağını hatırlatalım. Necati'nin geriye gelip ortasahayı beşlemesi, hücumda yaratıcılık ve top tutabilme özelliklerinin olması tercih etkeni oluyor ama formsuz görüntüsüyle bu böyle devam etmez. Umut - Elmander ikilisinin aynı anda sahada olması demek, rakip savunma oyuncularının ,özellikle stoperlerin, bayılması demek. İki tane hücum pres gücü çok yüksek olan, tabir-i caizse ciğersiz diyebileceğimiz oyuncunun sahada olması aynı zamanda Fatih Terim'in prensiplerinden birisi olan hücum presin etkinliğini arttırıyor. İkinci 45 dakikalık bölüm başladıktan sonra Umut'un ilk pozisyonunda kaleciyi sakatlayarak bulduğu gol, skorda öne geçirirken oyunun hakimiyetinin tabelaya yansıdığını gösteriyordu. Elmander'in golden hemen sonra rakip kalecinin sakatlığını sormaya gitmesi onu apayrı bir yere taşıyor, bu yüzden seviyoruz kendisini. 60 dakikaya kadar maçın hakimiyetini elinde tutan, zaman zaman ortasahada yeterli sertlikte ve defansif anlamda olmadığı için sıkıntılar yaşayan bir takım vardı sahada. Yapılan her değişiklik sonrası oyunun şekli değişmeye başladı. Sol bek olarak denenmeye devam eden Riera, orta alanda Aydın-Yekta-Culio ve Amrabat kurgusunun önünde Umut-Burak ikilisiyle birlikte değişen bir takım oyunu, değişen bir sistem vardı. İlk yarıda merkez odaklı hücum etmeye çalışan takım gidip yerine kanat odaklı hücum etmeye başlayan bir takım geldi.
Yazının bu bölümüne kadar sürekli hücumdan ve orta alandan bahsettik ama işin birde defansif yönü var. Kupa maçında muhtemelen savunma dörtlüsü Eboue-Dany-Semih-Hakan olacak. Önlerinde Selçuk olacak ama partneri konusunda bir takım sıkıntılar devam ediyor. Engin yeterli bir savunma oyuncusu değil, bu nedenle o bölgede Melo'nun veya onun türevinde bir oyuncunun transferi gerektiğini dile getiriyorduk. Kupa maçında Melo'nun oynaması zor görünüyor, ki kendisinin 80 gündür tatil yaptığını, ciddi bir kondisyon yüklemesi yapılmadığını kenara not düşelim. Bu noktada bu pozisyonda Yekta'nın forma giymesi muhtemel yada Emre'nin ofansif ortasaha olarak oynayıp Amrabat-Hamit kanat varyasyonlarıyla sahada yer alabiliriz. Bu aynı zamanda geçen sezon 35 gole doğrudan etkili olan Selçuk'un defansif olarak oynaması ve skora katkısını minimize etmek anlamına geliyor, ki böyle birşeyi herhalde hiçbirimiz istemeyiz. İmparator bir süpriz yapıp, bugün İstanbul'a gelen Melo'yu haftasonu ilk onbirde oynatır mı? Hiç zannetmem. Yekta'nın yaklaşık 40 metrelik oyun alanında sadece süpürücü görevi görmesini bekleyebilir miyiz, orası muamma. O bölgeye tampon olarak defansif kapsamlı bir oyuncu koymamız şart, Selçuk'u merkezde oynatabilmemiz için. Sadece bir maçlık böyle bir varyasyon deneyebiliriz, kupadan sonra Melo'nun takıma katılacağını düşünürsek gümbür gümbür gelen bir Galatasaray geliyor. Geçen seneye göre fizik ve mücadele gücümüz bir tık yukarıda, kadro kalitemiz en az iki tık yukarı çekilmiş durumda.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.