Ünal Aysal: Mükemmelin limiti yoktur.

Galatasaray TV'nin yeni yayın döneminde hayata geçirilen "Başkanın Ajandası" programı bugün canlı olarak ASY Arena Store'da gerçekleştirildi. Futbol akademisinde yer alan oyuncularımızın ve antrenörlerimizin katılımıyla gerçekleştirilen programda başkanımız Ünal Aysal, gündeme ve transferlerimize dair açıklamalarda bulundu. Bugüne kadar gerçekleştirilen transferleri değerlendiren Ünal Aysal, gündemi belirleyecek bir açıklamada bulundu. Brezilyalı süperstar Kaka Leite'nin transferi hakkında açık kapı bırakan Ünal Aysal ayrıca kulüp olarak hedeflerimizin ve maddi değerlerimizden bahsetti. Başkanımızın tüm açıklamaları şu şekilde..

BEŞİKTAŞ MAÇI: DOSTANE BİR MAÇ OLDU
Bir kere ben yorumcu değilim. Yani futbol yorumcularına saygı göstermek lazım ama, en büyük saygıyı hakemlere göstermek gerekiyor. Hakemlerimiz 90 dakika büyük bir özveriyle, saniyesi saniyesine bir maçı izliyorlar. Hata da yapabilirler, sevap da işleyebilirler ama genelde ben 90 dakika bittikten sonra bu tip konular üzerine fazla konuşulmaması gerektiğine inanıyorum. Hepimiz görevimizi yapıyoruz. Ben yönetici olarak görevimi yapıyorum, teknik ekibimiz teknik ekip olarak görevini yapıyor, oyuncularımız bütün özveriyle sahada terlerini akıtıyorlar. Artık maçlar bittikten sonra bu tip konuların üzerine giderek o maçın heyecanını ve güzelliğini bozmamak lazım. Bence çok güzel bir derbi oldu. Bunun üzerine yorumcular hepsi kendilerine göre yorumlarda bulundular. Ama maç oynandı ve dostane bir maç oldu. Bu beni son derece sevindirdi. Netice önemliydi. Dostça da bir netice oldu beraberlik iki tarafa da hayırlı olsun.

Beşiktaş yöneticileri derken olayı genelleştirmemek lazım. Bir iki tanesinden maalesef bu tip yorumlar geldi. Ama biz bunların hepsini duymak zorunda değiliz. Kulüp başkanlarıyla ben görüştüm. Fikret Bey kendisi maçtan evvel beni bizzat aradı, davet etti. Genelde oraya giden arkadaşlarımız da iyi karşılandılar. Bana verdikleri rapor da öyleydi. Onun için artık uzatmamak lazım. Bizler büyük kulüpleriz. Büyük kulüpler sorunlarını kendi aralarında dostane formüller içinde çözeler. Tahmin ediyorum ki bizim Beşiktaş’la bir sorunumuz yok. Eskiden de olmadı bundan sonra neden olsun ki. Bu işi burada kapatmak ve dostane formüller üretmek gerekiyor ileriye dönük olarak. Bence iki taraf için de hayırlı olur.

BURAK YILMAZ'A HAKSIZLIK YAPILIYOR
Kesinlikle yanlış. 90 dakika boyunca sahada terini döken oyuncu, gazetelerin bahsettiği gibi kasti bir sebepten dolayı kendisini yerden yere atacağına inanmıyorum. Zaten ben o sahneyi defalarca seyrettim. Burak oraya tek başına düşmüyor, yanındaki oyuncuyla beraber düşüyor. Belli ki bir takılma var. Ya Burak ona takıldı ya da o Burak’a takıldı. Bu bir fiziki oluşum her ikisi birden yere düştüğüne göre. Burada suni bir işlem ben hissetmedim ve görmedim. Burak’a bana kalırsa büyük haksızlık yapılıyor. Bunun arkasında başka sebepler var mı? Olabilir. Basınımız bu konuda biraz daha dikkatli ve insaflı olması gerekiyor. İnşallah bu tip yazılardan kurtuluruz.

Galatasaray’da önemli oyuncu olmanın bu tip riskleri vardır. Eğer başka bir takımda böyle bir olay olsaydı kimse Burak’ın üstüne gitmezdi. Ama Galatasaray gibi lider bir takımın oyuncusunun her hareketi mercek altındadır ve yaptığı iyi operasyon bile kritike edilebilir. Burak’ın bu konuda anlayışlı ve sabırlı olması lazım. Galatasaray formasını giyiyor. Galatasaray formasının bu tarzda riskleri var.

TRANSFERLERE DAİR: ÇİLEK KAKA OLABİLİR
Teknik direktörün bir görevi var. O takımı yönetiyor, ihtiyaçlarını tespit ediyor, transfer dönemi bitinceye kadar her an oradan bana bir talep gelebilir. Elimizde bazı adaylar da var. Hocamız bir pozisyonda ihtiyacı olduğunu söylerse, biz süre kapanmadan önce o pozisyonu doldurmak zorundayız. Hepimizin bir görev paylaşımı var ama şu anda hocamızdan bana gelmiş, eksiklerle ilgili bir talep yok. Ama bu akşam gelebilir, yarın gelebilir. Önümüzdeki süre kısa bir süre değil, bayağı bir zaman var. Türkiye’de transfer dönemi 5 Eylül’de bitiyor. Bunu değerlendiririz. Kaka konusuna gelince olabilir mi, olabilir. Kaka’da olabilir, bir başkası da olabilir. Bu ihtimaller mevcut. Bizim görevimiz ekibimizi kuvvetlendirmek ve başarıyı muhakkak ve muhakkak yakalamak.

Çilek, Kaka veya benzeri bu tip bir oyuncu, yani marka değeri olan bir futbolcu. Dünya’da sadece marka değeri olan oyuncu Kaka değil. Bir sürü Kaka’ya benzer, eş değer oyuncular var. Bunların herhangi bir tanesi Galatasaray’a bir artı değer sağlayabilir diye düşünüyorum. En azından ticari olarak, teknik olarak olabilir. Ama ticari olarak da muhakkak artı değer sağlar. Bunu ben de arzuluyorum, ama söylediğim gibi teknik direktörümüzün bu konudaki ihtiyaç listesi çok önemlidir.

TAKAS: QUARESMA <-> BAROS
Bu teknik seviyede, neden olmasın denilerek görüşülmüş bir konu. Benim Beşiktaş Kulübü Başkanı’yla karşılıklı bir konuşmamız yok. Beni arayıp böyle bir teklifte bulunmadı. Tabii ki ileride böyle bir durum niçin olmasın. Sonuçta Baros çok iyi bir oyuncu ve Beşiktaş’ın ihtiyacı olabilir. Quaresma orada mutlu değilse belki bizde olabilir. Bu tamamen dostane bir şekilde görüşülecek, profesyonel bir oyuncu değişimidir. Böyle durumlar, kulüpler arasındaki dostluğu da geliştirir. Ben bunlara karşı değilim. Bir gün masaya oturursa son derece pozitif bakarım.

UMUT BULUT'UN BONSERVİSİ
Umut Bulut, Galatasaray’ın umudu oldu bir anlamda. Gençliği gücü, dinamikliği ve inancı Galatasaray’a yakışan bir portföy oluşturuyor. Ben Umut’un aramıza katılmış olmasından çok mutluyum. Son derece başarılı bir oyuncu ama ben yürekli oyuncuları çok severim. Umut sahaya çıktığı anda varını yoğunu her şeyini sahaya aksettiren yürekli bir oyuncu. Aslında biz Umut Bulut’u bonservisiyle almaya çalıştık. Ama biraz müzakere uzayınca biz onu iki etaplı yapmaya karar verdik. İlk kiralayıp sene içerisinde bunun müzakeresini yaparız dedik. Almak istiyoruz ve büyük ihtimalle de alacağız.

EN ZOR TRANSFER: MELO VE HAMİT
Geçen seneden beri bayağı transfer yaptık ama bunların içinde bizi en çok yoran son iki transfer oldu. Bir tanesi Melo, bir tanesi de Hamit’in transferiydi. Onların dışındaki transferlerimiz çok daha rahat oldu.

TRANSFERDE REKABET: TRABZONSPOR 
Trabzonspor ile aramızda transferlerden ötürü bir problem varmış gibi lanse ediliyor ama gerekirse Trabzonspor'dan oyuncu alırız veya oyuncu verebiliriz. Markalar ve kulüpler kalıcıdır fakat bizler geçiciyiz. Bugün biz yöneticiler herhangi bir konuda negatif bir tutum içine girmiş olabiliriz. İleride bir gün ya birileri bizi ikna eder, pozitife döneriz ya da biz yerimizi başkalarına bırakırız. Yeni gelenler pozitif tutum içine girerler.

ŞAMPİYONLAR LİGİ'NDE HEDEF GRUPLARDAN ÇIKMAK..
Bu sene bizim hedefimiz gruptan çıkmak. Grubumuzdan çıkabilmemiz için de bizimle eşdeğerli takımlarla buluşabilirsek herhalde başarının bir kısmını en baştan yakalamış oluruz. Bu işler içinde biraz da şans ihtiyacımız var. Sadece iyi bir ekip kurmanız yeterli değil. O şansı da inşallah bulacağız.

Şampiyonlar Ligi'nde ezeli rakibimiz Fenerbahçe ile karşılaşmak isterim. Fenerbahçe’nin de Şampiyonlar Ligine katılmasını istiyoruz. Bu elemelerden geçmesini istiyoruz. Biz kardeş takımız. Avrupa’da başarıyı beraber yakalarsak Türkiye’nin marka değeri yükselir. Biz de Fenerbahçe’yle yaptığımız maçlarda çok iyi hasılat yapıyoruz. Bunun bir de maddi tarafını düşünmek lazım.

HEDEF: AVRUPA'DA İLK 10 TAKIM ARASINDA OLMAK..
Çok yakın değilim ama uzak da değilim. Şu ana kadar geçtiğimiz 15 ay içinde, seçildiğimden bu yana stratejimizi ve koymuş olduğumuz programı gün ve gün gecikmeden gerçekleştiriyoruz. Ben gelmeden evvel 3 şey vaad etmiştim. Kurumsal organizasyonumuzun bir an evvel yapılabilmesi ve sürekli olabilmesi. Başarının sürekli olması ve yakalanması. Mali yapımızın bir an evvel gayet sıhhatli bir konuma döndürülmesiydi. Üçünde de çok ciddi ilerlemeler kaydettik. Gördüğünüz gibi kurumsal çalışmalarımız şu anda neredeyse bitmek üzere. Personel tayinleri dönemindeyiz şu anda. Mali yapımızı herhalde izliyorsunuz. Kimsenin şikayeti yok. Borçlarımızı zamanında ödüyoruz. Personelimizin maaşlarını zamanında ödeyebiliyoruz. Uefa’nın bizden bir şikayeti yok, bunu da çözdük. Demek ki ileriye dönük olarak, borçlarımızın da ciddi nispette azaldığını ve azaltılmakta olduğunu izliyoruz. Demek ki orada da bir mesafe kat etmişiz. Başarı dediğin vakit; işte şampiyon olduk ama benim için gerçek başarı Avrupa‘da bu gruplardan çıkmak ve ileride daha ciddi bir şekilde Avrupa piyasalarında kalıcı olmak. Özetle söylemek gerekirse, ben Galatasaray’ı Avrupa’nın ilk 10 kulübü arasında görmek istiyorum. Hedefim o.

ALTYAPIDA EĞİTİM: AKADEMİ
Bizim altyapımızı ilköğretimden başlatarak geliştirmemiz Türk sporunun gelişimi için de çok önemli. Tabii ki bu gelişim bir vade içinde olmalı, şu an çok iyi bir durumda değiliz. Belirli bir süreci ele alırsak, her yıl daha da gelişerek ilerlemeliyiz. Bu zaman ve yatırım da gerektiren bir konu. Zamanı önümüzdeki günlerde sağlayabileceğiz ama imkanlar da seferber ettik. Tüm bütçe planlamalarımızda bu var. Pırıl pırıl gençleri mutlaka Türk futboluna kazandıracağız.

TÜM BRANŞLARDA GELENLER-GİDENLER
Biz bu yıl, futbol, basketbol ve voleybolda sayısaldan ziyade nitelikli olmayı öncelikli tuttuk. Örneğin, 9 futbolcumuzu gönderirken 6 tane almışız. Bu ters görünebilir ama aldığımız oyuncular kalite yönünden baktığımız zaman Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde önünü açabilecek düzeyde olmasına dikkat ettik. Yalnız bu durum mali yükümlülüğün daha az olduğu anlamı gelmiyor. Bir eşitlik söz konusu ki biz de bir yerde bütçemizi tutturmak zorundaydık. Her şeyin olduğu gibi bizim de limitlerimiz var. Örneğin voleybol erkeklerde 9 kişi gönderip 5 tane yüksek nitelikli oyuncu almışız. Yine kızlarda 9 kişi gönderip 7 kişi almışız. Basketbolda ise 17 erkek oyuncumuz bizden ayrılırken 8 kişi katılmış. Kızlarda ise 9 kişi gitmiş 6 kişi gelmiş. Gördüğünüz gibi bu yıl devreye giren oyuncularımız sayıca daha az ama hedefimiz niteliği yüksek oyuncularla bu sistemimizi geliştirmek.

GALATASARAY'IN ÖZ KAYNAKLARI
Biz yönetime geldiğimize, nakit para bulunmadığı için nakit akış tablomuz dahi yoktu. Bugün, aradan 15 ay geçtikten sonra muhtelif imkanları devreye soktuk. Hali hazırdaki malı ya da mülkü satmadık. Galatasaray gayrimenkul olarak zengin bir kulüp ve biz hiçbirini satmadık. Uzun vadede değerlendirmeyi düşünüyoruz. Gayrimenkuller Galatasaray’ın aktifleri olarak kalsın istiyoruz. Bu yüzden kaynak yaratmayı ticari ve finansal enstrümanlarla yaratmaya çalışıyoruz. Doğru bir yoldayız. Galatasaray, dengeli bir mali tabloyu şu an gerçekleştiriyor. 2014 Mart-Mayıs civarında Galatasaray başlamış olduğu borç yükünün 4’te 3’ünden kurtulmuş olacaktır.

GALATASARAY TV: ŞİFRESİZ YAYIN
Galatasaray TV’deki bu gelişim sadece bir başlangıç. Önümüzdeki dönemlerde yatırımlarımız devam edecek. Çok iyi bir televizyon kanalı olarak izleyeceğiz hepimiz. Şu anda Digiturk ve Lig TV ile ilişkilerimiz son derece iyi ilerlemektedir. Kendilerine teşekkür ediyorum. Bize çok iyi destek veriyorlar. Bu gelişimde onların da payı var. Burada bir ekstra yatırım gerekiyor. Bütçemiz var. TV’nin de bütçesini önümüzdeki dönemlerde biraz daha arttırarak seyircilerimizin istediği konuma geleceğiz. Bunu bizden yarın beklemesinler. Önümüzdeki bir, iki sene içinde bu muhakkak gerçekleşecek. Bizim programımızda bu var.

ALİ SAMİ YEN ARENA'DA TADİLAT: CAM PANELLER
Burada fiziki zorluklarımız var. Stadımızın planlanmasından kaynaklanmıyor. Stadımız bu konuda dünya standartlarında. Ancak bizim özellikle yollarımız, iletişim sistemimiz şu anda maalesef stadın devir teslimi yapılmadığı için henüz üzerine gidebildiğimiz çalışmalar değil. Bekliyoruz. Şu anda devir teslim işlemleri devam ediyor ama çok yavaş yürüyen bir prosedür bu. Tahmin ediyorum ki Ekim ayının sonuna kadar inşallah bu gerçekleşir. Biz de gerekli yatırımlarımızı imkanlarımız nispetinde yaparız.

Çatı işini yönetim kurulumuzla 15 gün evvel konuştuk. Kararını da aldık. Bütün o rüzgar gelen kısmı camla kapatıyoruz. Önümüzdeki günlerde kapatılacak. Bütçesi de ayrıldı. Tahmin ediyorum önümüzdeki iki, üç ay içerisinde kış gelmeden orası bitmiş olur.

DERBİLER: TARAFTARIM YOKSA, BENDE YOKUM
Ben Galatasaray taraftarını da temsil ediyorum. Taraftarımın gitmediği derbilere benim gitmemin şu anda doğu olduğunu da zannetmiyorum. Onun için de bu uygulama kalkıncaya kadar ben de rakip sahalardaki maçlara katılmayacağım. Ama kalktıktan sonra memnuniyetle… Bu benim diğer kulüplere olan tavrım değil bu benim kendi taraftarımıza ola saygım.

Şu anda bu yasakların kalkması mümkün olsa onun için mücadele ederim. Şu anki sosyal yapımız böyle bir kısıtlamanın kalkmasına müsait değil. Kısıtlamanın bir sene daha devam etmesi kaçınılmaz gözüküyor. İnşallah gelecek seneden itibaren böyle bir kısıtlamaya ihtiyaç kalmaz.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0