Alan savunması ve duran toplar..

Geçtiğimiz sezon ligin en az gol yiyen takımlarından birisi olarak savunmamızın başarısından övünürken bu sezona oldukça gollü bir giriş yaptık. Bugüne kadar oynadığımız dört resmi karşılaşma sonrasında kalemizde gördüğümüz gol sayısı 8. Süper Lig'de oynanılan üç maç sonunda kalesinde toplamda 6 gol gören takımımızda en büyük sıkıntı duran toplarda yapılan alan savunması diyebiliriz, keza her duran topta "Acaba gol yer miyiz?" sorusu akıllara geliyor. Geçen sene böyle bir sıkıntımız yoktu, bu sene zamanla ve teknik heyetin dediği gibi 'çalışarak' bu eksiği kapatmamız gerekiyor. Yediğimizin bir fazlasını atıyoruz, şimdilik güzel gidiyor herşey ama atamayacağımız günler geldiğinde sıkıntı büyük olabilir.


Galatasaray'ımızın Bursaspor ile oynadığı maçı Arena'da 113 Blok'tan izleme fırsatım oldu. Genel olarak takımdaki olumlu gelişmeler sevindirse de bazı olumsuzluklara vurgu yapmak gerekiyor çünkü önümüz Şampiyonlar Ligi ve beklentilerimiz büyük.

Öncelikle savunmadaki problemden başlayalım. Tabi ki Ujfalusi'nin sakatlığı ve Dany'nin takımın savunma uyumuna alışmamış olması çok büyük handikap fakat savunmadaki problemler Ujfalusi'den bağımsız olarak ele alınmalı çünkü aynı sıkıntıları O oynarken de yaşadık. Hali hazırda gözüken en ciddi problem duran topları savunamamaktan kaynaklanıyor. Nedendir bilinmez, bu sene adam adama savunma yerine alan savunması tercihi yapıyoruz. Belki uzun vadede denendiğinde alan savunmasının faydalarını görebiliriz fakat henüz takımımız alan savunması yapmayı bilmiyor, bunun sonucunda da her duran top kalemizde tehlike oluyor. Alan savumasına geçişin meyvesini kalesinde en fazla gol gören takımlardan biri olarak almışken bu stil savunmaya devam etmek önümüzde Manchester United maçı varken çok büyük risk olacaktır. Özellikle de transferin son dakikasında aldığımız yabancı oyuncunun da stoper olduğunu ve takım savunmasına alışmasının zaman alacağını göz önüne alırsak. Cris transferi için ise yazılacak çok birşey yok. Cris , aynen Necati gibi, kısa dönemde fayda sağlayacaktır ve kontratı da gayet uygun. Asıl stoper transferi, daha geniş vakit kullanılarak önümüzdeki yaz döneminde yapılacaktır.

Savunma probleminin haricinde en ciddi sıkıntı orta saha ve forvette yaşadığımız oyuncu tercih hatalarından kaynaklanan sıkıntılar. Daha önceden de defalarca belirttiğim gibi Emre Çolak bir kanat oyuncusu değil, sol açıkta oynatıldığı zaman sürekli içeri giriyor. Bunun sonucunda da hem Hakan Balta'ya savunması için 100 metrelik alan kalıyor hem de Selçuk'un oyunu bozuluyor. Emre'nin bu kadrodaki tek oynayabileceği mevki Selçuk'un mevkisidir. Sadece burada rotasyon oyuncusu olarak kullanılabilir. Sol açıkta mutlaka Amrabat oynamalıdır ki yarattığı fark oyuna girer girmez ortaya çıktı. Fatih Hoca'nın Amrabat ile başlamamasının nedeni takım savunmasında Hakan'a yardımcı olmaması diye düşünüyorum ama Amrabat bu eksiğini oynayarak ortadan kaldıracaktır, kenarda oturarak değil. Mesela Hamit oynadıkça performansını arttırmaya başladı ve gitgide daha iyi oynuyor. Pazar akşamı yaklaşık 65 dakika çok verimli oynadı fakat sonra yorgunluktan dolayı hata yapmaya başladı. Fatih Hoca'nın Hamit'i kazanmak için gösterdiği çabayı hem Amrabat hem de Burak Yılmaz için göstermesini bekliyorum. Burak Yılmaz komple bir forvet. Koşacağı yeri çok iyi biliyor, sürekli savunma arkasına kaçma isteği var ve fizik olarak çok kuvvetli bir adam. Elmander veya Umut'tan birinin bu takımda ilk 11 oynaması ne kadar önemliyse yanında Burak'ın oynaması da o kadar önemli. Hali hazırda Umut formdayken Fatih Hoca'nın tercihinin Umut-Burak olması gerekiyor.

Son olarak bu yazının finalinde futbol haricinde bir başka konuya da değinmek zorundayım. Arena gerçekten enfes bir stadyum fakat çıkıştaki metro problemi hala ciddi bir sorun. Kısa dönemde bu soruna çözüm karşılıklı saygıdan geçiyor. Özellikle metro istasyonunda ve trende taraftarlarımızdan kapalı alanda sigara içilmemesi kanuna uymalarını rica ediyorum. Pazar akşamı Galatasaraylı büyüklerinin uyarılarına rağmen sigara içmeye devam eden ve ufacık bir kız çocuğunun krize girmesine neden olan terbiyesizlerin benim gözümde Galatasaray taraftarı veya insan olarak en ufak değeri yok. Biz belli bir kültürün temsilcisiysek buna uygun davranmak durumdayız, aksi halde şu kirli futbol dünyasında diğerlerinden farkımız kalmaz. Lütfen önce birbirimizin haklarına saygı duymayı öğrenerek başlayalım, bizi yetiştirenleri üzmeyelim. 

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0