Cristiano Marques Gomes resmen Galatasaray'da!

Spor Toto Süper Lig'in son şampiyonu olarak Şampiyonlar Ligi'nde ülkemizi temsil edecek olan tek takım Galatasarayımız geçtiğimiz günlerde kaptanımız Tomas Ujfalusi'nin ilk yarıyı kapatmasının ardından transferde rotasını savunmaya çevirmişti. Milli maç arasına Süper Lig'in lideri olarak giren takımımız geçtiğimiz sezon Fransız temsilcisi Lyon'da forma giyen 35 yaşındaki Brezilyalı stoper Cristiano Marquez Gomes ile bir yılı opsiyonlu olmak üzere iki yıllık sözleşme imzaladı. Brezilyalı oyuncu için Fransız ekibine herhangi bir bonservis bedeli ödenmezken, yıldız oyuncuya 1.250 milyon euro yıllık ücret ödenecek. Cris eğer bu sezon 25 maçta ilk 11'de sahaya çıkarsa sözleşmesi otomatik olarak sözleşmesi uzatılacak.

3 Haziran 1977, Guarulhos doğumlu olan Cristiano Marques Gomes yada futbolseverlerin bildiği adıyla Cris, doğup büyüdüğü topraklara ait olan yetenek genlerinden kendisinde barındıran oyunculardan birisi. Güney Amerika'nın futbolcu fabrikası konumunda olan ve her yıl yepyeni yetenekleri karşımıza çıkartan Brezilya'nın önemli savunmacıları arasında yer alan Cris'in futbol hayatı küçük yaşlarda başladı. Brezilya'da doğup büyüdüğü Guarlhos'un yer aldığı bölgenin takımı olan Sao Paolo'da futbola başlayan tecrübeli oyuncu burada geçirdiği beş yılın ardından Corinthias altyapısının yolunu tuttu. 1995 yılında Corinthias altyapısında yer alan tecrübeli oyuncunun kariyerindeki ilk profesyonel sözleşmesini sezon sonunda imzaladı. Dönemin teknik direktörü Eduardo Amorim tarafından A takıma davet edilen savunma oyuncusu attığı 3 yıllık imzanın ardından altyapı kariyerine böylece son vermiş oluyordu. Brezilyalı oyuncu için artık futbol daha sert, daha ciddi ve profesyonel olarak oynanmaya başlayacaktı.

1995 yılında Corinthias'ta kadroda yer alan tecrübeli savunma oyuncusu ilk yılında pek fazla forma şansı bulamadı. Savunmada önemli bir bölgede oynaması nedeniyle genç yaşının getirdiği dezavantajla birlikte forma şansı bulamayan Cris sezon sonuna kadar yedek kulübesinde oynamak için fırsat bekledi. Sadece iki maçta forma şansı bulan genç oyuncu 1996 yılında hiçbir resmi karşılaşmada forma şansı bulamamıştı. Corinthias'ta geçecek olan son sezonu öncesinde 1997 yılında yavaş yavaş forma şansı bulmaya başlayan Cris kendisini kanıtlamaya başladı. 20 yaşında savunmaınn ortasında görev yapmaya başlayan Cris sezon sonuna kadar 12 maçta forma şansı bulurken, bu karşılaşmaların tamamında 90 dakika görev yaptı. Cris'in kendisini kısmen kanıtlayacağı sezon ise 1998 yılı olacaktı. Corinthias forması altında geçireceği son sezonunda 21 maçta sahaya çıkan Cristiano Marques Gomes bu karşılaşmalarda gösterdiği başarılı performansın ardından Cruzeiro'ya transferini sağlıyordu. Yıldız oyuncunun Brezilya'da adını duyurmaya başlaması çok geç olmayacaktı.

AVRUPA'YA AÇILIŞ: LEVERKUSEN
1999 yılının Ocak ayında Cris için kariyerinde yeni bir sayfa açma zamanı gelmişti. Corinthias forması altında geçirdiği son iki sezonun ardından adını duyurmaya başlayan savunma oyuncusu Cruzeiro ile anlaşma sağladı. Mavi-beyazlı takımla beş yıllık sözleşme imzalayan tecrübeli oyuncunun burada geçireceği ilk sezonda milli takıma çağırılacağını kim bilebilirdi? Cruzeiro forması altında ilk sezonunda 26 maçta görev yapan Cris, takvim yaprakları 4 Nisan 1999' gösterdiğinde Amerika karşısında oynanacak olan hazırlık maçı için milli takıma davet edildi. Cruzeiro forması altında geçirdiği ikinci yılında Cris'in adını artık tüm Güney Amerika öğrenmişti. Brezilya'da sezonun en iyi ikinci oyuncusu seçilen tecrübeli savunma oyuncusu mavi-beyazlı forma altında ikinci sezonunda 25 maçın tamamında sahada olmayı başardı. Gösterdiği etkili performansın ardından milli takımda da yer alan Cris devam eden sezonlarda da istikrarını sürdürmeyi başardı. Cruzeiro'nun yerel başarılarla domine ettiği 2003 yılında kadronun temel taşları arasında yer alan Cris aynı zamanda bugün takım arkadaşlığını yaptığı Felipe Melo ile birlikte oynadı. Daha önce ülkemizde forma giyen Maldanoda, Edu gibi isimlerin yanı sıra Fenerbahçe takım kaptanı Alex de Souza'nın da aralarında bulunduğu efsane kadroyla birlikte 3 kupada şampiyonluk yaşayan Cris sezon sonunda Avrupa'ya açılma kararı alıyordu. Tecrübeli oyuncunun dönemin güçlü takımlarından Bayern Leverkusen oluyordu fakat Almanya macerası fazla uzun sürmeyecekti.

FRANSA'DA YÜKSELEN BREZİLYALI: CRIS
Cruzeiro'nun efsane kadroları arasında yer alacak olan kadrosuyla birlikte büyük başarılar yaşayan Cris, sezon sonunda Avrupa'nın yolunu tutuyordu. 2003 yılının Ocak ayında sezon sonuna kadar Alman temsilcisi Bayern Leverkusen ile altı aylık sözleşme imzalayan Cris burada ilk kez Şampiyonlar Ligi macerasını da yaşıyordu. Bundesliga'da sadece 2 maçta forma giyen tecrübeli oyuncu Avrupa'nın en büyük futbol arenasında 4 kez sahaya çıktı. Almanya Kupası'nda da bir maçta forma giyen Cris için sezon sonunda opsiyonunu kullanmayan Alman ekibi tecrübeli oyuncuyu Cruzeiro'ya geri gönderiyordu. Avrupa'da kısa bir süre tecrübe edinen Cris'in yeniden dönmesi çok fazla sürmeyecekti. Mavi-beyazlı forma altında geçirdiği son sezonunda 30 maçın tamamında sahada kalan Cris sezon sonunda Fransa'nın yolunu tutacaktı.

2004 yazında Ağustos ayına gelindiğinde Cris ikinci Avrupa macerasına girişti. İlk tecrübesinde Leverkusen forması giyen ve bekleneni veremeyen Brezilyalı defans oyuncusu yıllarca formasını terlettiği Cruzeiro'dan Fransız ekibi Olympique Lyon'a 3.5 milyon euro karşılığında transfer oldu. 2004 Copa America'yı kazanan Brezilya'nın kadrosunda da görev alan Cris böylece kalıcı olarak forma giyeceği Avrupa futboluna büyük bir adım atmış oldu. Özellikle o sezonlarda Ligue 1'i domine etmekte olan Lyon'a transfer olması da onun adına olumlu bir adımdı. Burada zamanla takımdaki vazgeçilmez isimlerden biri haline geldi ve adını Avrupa'nın en elit stoperlerinden birine dönüştürdü. Cris Lyon'daki ilk sezonundan itibaren kalitesini gösterdi ve kendini kabul ettirmeyi başardı. 2004-05 sezonunda takımıyla birlikte Ligue 1'de şampiyonluğa yürüyen Cris bu süreçte ligde 33 maçta forma giyerek takımına katkıda bulundu. Attığı 3 golün yanında savunmadaki agresif yapısı, liderliği ve güçlü fiziğiyle dikkat çeken Brezilyalı oyuncu Fransa'da yılın takımına seçildi. Aynı zamanda takımıyla birlikte Şampiyonlar Ligi'nde de mücadele eden yıldız isim 9 karşılaşmada görev aldı ve rakip ağları 2 kez sarstı. Devam eden sezonda da üstün bir performans sergilerken Lyon savunmasının kalbi oldu. Savunmayı yöneten ve diğer arkadaşlarını da organize eden Cris, bu sezonun sonunda takımıyla birlikte yine şampiyonluğa uzanırken aynı zamanda 2005-06 sezonunun en iyi defans oyuncusu seçildi. Ligde 36 maça çıkarken rakip fileleri gene 3 kere havalandırma başarısı gösterdi. Şampiyonlar Ligi'nde ise 10 maçta görev alıp 1 gol atarken takımyla birlikte çeyrek final oynama başarısı gösterdi.

Fransa'daki kariyerine müthiş bir başlangıç yapan ve önemli bir istikrar tutturan Cris, bu istikrarı sonucunda kulübüyle olan kontratını 2010 yılına kadar uzattı. Aynı zamanda o yaz Almanya'da oynanan 2006 Dünya Kupası için teknik direktör Parreira tarafından Brezilya Milli Takıma'na seçilme başarısı gösterdi. Ancak turnuvada hiç forma şansı bulamayan Cris'in toplamda 16 kez Brezilya milli formasını giymiş olduğunu da belirtelim. Süregelen sezon olan 2006-07'de kaldığı yerden performansını sürdüren Cris sezon sonunda tekrar Fransa Ligi'nde şampiyon sevinci yaşadı. 32 maçta forma giydiği sezonda 4 gol atan Cris, özellikle duran toplarda rakip savunmalar için önemli bir tehdit olduğunu tekrardan gösterdi.

2007-2008: ELMANDER'LE KÖTÜ ANI..
11 Ağustos 2007 günü yeni sezonun henüz başında oynanmakta olan Lyon-Toulouse maçında görev almakta olan Cris şu an takımızın formasını terletmekte olan Johan Elmander'le girdiği bir ikili mücadele sonrası çok ciddi bir sakatlık geçirdi. Sağ dizindeki bağları kopan ve sahalardan uzun süre uzak kalan Cris'in tekrar formasına kavuşması 2008'in Mart ayını buldu. 1 Mart'ta oynanan ve Lyon'un 1-0 kazandığı Lille mücadelesinde görev alan Cris, sezonun geri kalanında da formayı kimseye vermedi. Toplamda 13 maça çıkabildiği bu sezonu 1 golle kapatan Cris, ligde takımıyla birlikte tekrar mutlu sona ulaşırken üst üste 4 yıl şampiyon olma başarısı göstermiş oldu. Ancak bu şampiyonluklara ambargo koyularak geçen Altın Lyon dönemi sonraki sezonla birlikte sona erecekti.

2008-09 sezonunda Cris önceki sezon ciddi bir sakatlık geçirmiş olsa da istikrarlı bir performans sergilemeye devam etti. Ligde 34 maça çıkan tecrübeli oyuncu rakip fileleri 2 kez havalandırırken, Lyon takımı sezon sonundaki puan tablosunda Bordeaux ve Marseille'nın arkasında 3. olarak yıllar sonra zirveden iniyordu. Cris için de kariyerindeki o altın dönemlerden düşüş diyemeyeceğimiz ama duraklama olarak tanımlayabileceğimiz dönemlerden geçilmekteydi. Sonraki sezonda tekrardan toparlanan Lyon şampiyonluğu bu sefer Marsilla'ya kaptırıp ligi 2. bitirmiş olsa da özellikle Şampiyonlar Ligi'nde yarı final oynarak önemli bir başarıya imza attı. 2009/10 sezonunda da istikrarını sürdürmeye devam eden Brezilyalı oyuncu ligde 34 karşılaşmanın yanı sıra Fransa Kupası'nda 3, Şampiyonlar Ligi'nde 13 karşılaşmada forma giyerken ilerleyen yaşına rağmen sezonu 50 resmi karşılaşma ile tamamlamayı başardı. Brezilyalı stoper sezon boyunca 48 karşılaşmanın tamamında sahada kalmayı başardı.

İlerleyen yaşı, değişime uğrayan ve Fransa'da eski günlerini arayan Lyon'da yaşananlar bir kenara, Cris için istikrar ve mücadele etmek en önemli prensip haline gelmişti. 2010/11 sezonunda takım kaptanı olarak Lyon'da yer alan ve takımın en tecrübeli isimlerinden birisi olan Brezilyalı savunma oyuncusu Ligue 1'de eski günlerine dönmek isteyen Lyon'da 21 lig maçında forma giyerken, Şampiyonlar Ligi'nde de 5 karşılaşmada sahada yer aldı. Fransa Kupası'nda da bir maçta forma şansı bulan tecrübeli savunma oyuncusu sezonu toplamda 26 karşılaşmada sahaya çıkarken bu karşılaşmaların 23'ünde 90 dakika sahada kaldı. Sezon sonunda takımdan ayrılması beklenen ve kulüp başkanı Jean Michel Aulas tarafında takımdan gönderilmesi beklenirken Cris takımda kalacağını ve ayrılmayacağını açıklamıştı. Bir sezon daha kaptanlık bandını takmaya devam eden Brezilyalı oyuncu geride bıraktığımız 2011-2012 sezonunda da istikrarını sürdürmeye devam ettirdi. Fransa Kupası'nda dört, Ligue 1'de 20 karşılaşmanın yanı sıra Şampiyonlar Ligi'nde de 4 karşılaşmada ilk 11'de yer alan Brezilyalı savunma oyuncusu ilerleyen yaşına rağmen mücadele gücü, istikrarı ve fiziği ile dikkat çekmeyi başarmıştı. Geçtiğimiz sezon toplamda 28 karşılaşmada mücadele eden Cris bu karşılaşmalarda rakip fileleri 2 kez havalandırmayı başardı.

Bu sezona Lyon forması altında başlayan ve sezon öncesi kampında da yer alan tecrübeli oyuncu sezonun ilk resmi karşılaşması olan Süper Kupa organizasyonunda Montpellier karşılaşmasında 120 dakika sahada kaldı. Lyon'un penaltılar sonucunda şampiyonluk yaşadığı Süper Kupa'nın yanı sıra Ligue 1'de geride kalan iki hafta sonunda sahaya ilk onbirde çıktı. Sezonun ilk haftasında Rennes deplasmanında 90 dakika sahada kalan Cris, ikinci hafta oynanılan Troyes karşılaşmasında da 87 dakika sahada kaldı.

GÜÇLÜ, İSTİKRARLI, LİDER..
Stoper pozisyonunda forma giyen Brezilyalı oyuncunun ilerleyen yaşına göre mücadeleci olmasının yanı sıra istikrarıyla dikkat çekiyor. Hava toplarında oldukça etkili olan, soğukkanlı yapısıyla savunmada güven veren Cris'in elbette bazı dezavantajları mevcut. Fizik olarak yavaş yavaş gerileme dönemlerine giren tecrübeli oyuncunun hız ve çeviklik konusunda sıkıntı yaşadığı aşikar. Avrupa'nın en dominant stoperleri arasında yer aldığı dönemlerde mental olarak fark yaratan isimlerden birisi olan Cris, fizik olarak gerilemeler yaşamasına rağmen bu sıkıntılarını mental olarak kapatabiliyor. Mücadeleci, güçlü, istikrarlı ve savaşmaktan çekinmeyen bir oyuncu olmasının yanı sıra sert bir stoper olan Cris'in tecrübe nedeniyle ve yaşanılan şok sakatlık nedeniyle transfer edildiği su götürmez bir gerçek. Takım oyuncusu olgusunun birebir tanımlayacağı, savunmada takıma liderlik etme konusunda da hiç sırıtmayacak olan ve yıllarca Lyon'da kaptanlık yapan 35 yaşındaki tecrübeli oyuncunun lakabı polis. Bunun nedeni ise çocukluk dönemlerinde 4 ay boyunca polis departmanında kalması..

Cristiano Marquez Gomes yada diğer adıyla Cris'e hoşgeldin diyor ve Galatasaray forması altında üstün başarılara imza atmasını temenni ediyoruz!

2 yorum:

  1. Galatasarayımıza Hayırlı olsun

    YanıtlaSil
  2. hayal kırıklığı yaşamayız umarım... şampiyonlar liginden umudum kalmadı zaten sol bek zaten kötü, yedeği de yok.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0