Efsanelere Saygı | Üstüste ilk şampiyonluklar: Brian Birch..

Tarihler 15 Ağustos 1970’i gösterdiğinde, Londra uçağıyla Atatürk Havalimanı’na bir İngiliz indi. Galatasaray başkanının refakatinde gelen bu İngiliz 38 yaşında, henüz bir başarısı bulunmayan sessiz bir adamdı. Hakkında pek bir şey bilinmeyen bu adam tam bir kapalı kutuydu. Akşam saatlerinde bütün gazeteciler Atatürk Havalimanı’na toplanmış, merakla bu genç İngiliz antrenörü beklemekteydi. Derken beklenen an geldi, uçak piste indi ve yolcular birer ikişer görünmeye başladılar. Başkan Selahattin Beyazıt yanındaki genç adamla göründüğünde gazeteciler arasında bir hareketlenme oldu, genç İngiliz'i yakalayıp soru bombardımanına tuttular: “Türk futbolunu tanıyor musunuz?” “Sadece Selahattin Beyazıt’ı biliyorum”, “Türkçe bilmiyorsunuz bu sizin için bir problem olacaktır değil mi?” “Olmaz, futbolun dili evrenseldir.”, “Yeni yapılan İngiltere seçim sonuçları hakkında görüşleriniz nelerdir?” “Politika ile ilgilenmem, dinim futboldur!!!”

Brian Birch 1932 yılında Manchester’da doğdu. Futbola Manchester United alt yapısında başladı. O yıllarda M.United’in teknik direktörü Matt Busby’di. Busby 25 sene Kırmızı Şeytanlar’ın teknik direktörlüğünü yaparak Sir Alex Ferguson onun rekorunu geçene kadar uzun yıllar bu rekoru elinde bulunduran adamdır. Onun kazandığı başarıları yine Ferguson gelene kadar geçen olmamıştır. Busby ikinci dünya savaşından sonra ligler yeniden başlayınca M.United takımında yeni bir yapılanmaya gitmek ister. Alt yapıda bulunan 17-20 yaşı arasındaki futbolcuları bir araya toplayarak kampa alır. Basın bu futbolculara Busby’s Babes (Busby’nin Bebekleri) adını takar. İşte Brian Birch de bu Busty’nin Bebekleri arasındadır. Manchester United kadrosunda pek kalıcı olamasa da bu büyük teknik adamla çalışma ve ondan birçok şey öğrenme fırsatına erişmiştir.

Birch Türkiye’ye geldiğinde basında bir tartışma başlar. Zira takımın başında teknik direktör olarak Coşkun Özarı bulunmaktadır. Brian Birch’in görevi ne olacaktır. Takımı iki kişi mi yönetecektir. Başkan Beyazıt, Birch’in kondisyoner olarak getirildiğini söylese de o yıllarda böyle bir görev dağılımına yabancı olan Türk basını haftalarca Galatasaray’ın iki teknik adam tarafından yönetileceğini yazarlar. Basın böyle yazadursun Galatasaray cephesinde müthiş bir heyecan vardır. Takımın başında bulunan İngiltere’de antrenörlük eğitimi almış Coşkun Özarı’nın yanına başka bir İngiliz daha gelmiştir. İlk idmana başkan Selahattin Beyazıt dahil tüm yönetim kurulu gelir. İdmandan sonra gazetelere “Birch daha ilk idmanda kendini belli etti.” gibisinden açıklamalar yaparlar. Beklenti büyüktür ve zaman Birch’in bu beklentileri boşa çıkarmayacağını gösterecektir.

Brian Birch takıma çok yoğun bir idman programı uygular. Takımı komando gibi çalıştırır. Çamurlarda süründürür, salonda ağırlık çalıştırır, teknik idmanların önüne geçmiştir artık bu kondüsyon idmanları. Zamanla takım inanılmaz bir kondüsyona sahip olur. Henüz lig öncesi hazırlık maçlarında bile rakipler son dakikalarda birer birer dökülürken Galatasaray takımı maçtan sonra ekstra idman yapabilecek kadar dinç kalmaktadır. Galatasaray hazırlık maçlarında önüne gelene 3 – 4 atarak ligin ilk haftasına gelir. İlk haftada rakip Bursaspor’dur. Bursa’nın başında Galatasaray’ı iki sezon önce şampiyon yapan Kaloperovic vardır. Galatasaray herkesi şaşırtarak bu maçta 1-0 mağlup olur. Basın, lig maçlarının havasının farklı olduğunu, Galatasaray’ın herkülvari topçularının burada başarılı olamayacağını yazar. Çok değil 6. haftada Galatasaray bir daha bırakmamak üzere liderliği ele alacaktır...

Brian Birch inanılmaz koşan, mücadele eden bir takım kurmuştur. Taraftarın en eleştirdiği futbolculardan olan “Ayı” Gökmen’i (Özdenak) sırf bu mücadele gücünden dolayı takımın banko forveti yapar. Aynı zamanda futbolcusunun yanında ‘delikanlı’ bir hocadır Birch. Oyuncuları sahada kavga ettiği zaman sahaya dalan, icabında kavgaya karışan,  saçma sorular yönelten muhabiri kovalayan, kendisine büyük baskı yapılmasına rağmen Metin Kurt’u ezdirmeyip ısrarla oynatan ve kollayan bir adamdır Birch. Mesela ilk senesinde deplasmanda oynanan Eskişehirspor maçında taraftarların sahaya dalıp Galatasaray’lı futbolculara saldırması üzerine Birch de sahaya girmiş, futbolcularla birlikte taraftarla kavga etmiş, maçtan sonra da sorulan sorulara cevap vermeyip bir kez daha gazetecileri delirtmiştir. Brian Birch’in bu tavırları yüzünden basında adı “Sessiz İngiliz”e çıkmıştır. Ne de olsa onun yerine gerekli açıklamaları yapan bir Coşkun Özarı vardır, Birch’in konuşmasına gerek yoktur.

1970-71 sezonu sonrası Birch ve Özarı futbolcuların omuzlarında
Galatasaray 1970-71 sezonunda bütün rakiplerinden açık ara üstün oynayarak şampiyon olur. Ekstra bilgi olarak söyleyelim: Fenerbahçe’nin şampiyon olmadan şampiyonluk turu attığı ilk sezon bu sezondur işte:) Bir sonraki sezon Coşkun Özarı tribüne çekilir ve Birch tek yetkili olur. Amatör kümeden Çilli Mehmet’i transfer edip takımın ilk 11’ine koyar. Kendisine niye birinci lig dururken amatör kümeden transfer yaptırdığı sorulunca da “Birinci ligde Cemil’den (Turan) başka Galatasaray’da oynayabilecek kapasitede adam yok.” Diye cevap verir. Cemil Turan’ı da iki sene sonra Fenerbahçe alacaktır zaten.

Brian Birch futbolcularına daha güçlü olmaları için İngiltere’den getirdiği protein tozlarını içirmektedir. Yıllar sonra Birch doping yaptırıyordu diye meclise önerge veren işsiz güçsüz milletvekilleri de olacaktır, fakat o doping değil aminoasittir. Kasların yapısına katılarak kas yapımını hızlandıran organik bir besin maddesi (proteinin yapıtaşı) diyelim kısaca. Metin Kurt bir gün Birch’in yanına gelip sorar: “Hocam sen bize bunları içiriyorsun da sonra bizde sağlık problemlerine yol açmasın bu?” Birch’in cevabı ise tam kendisinden beklenen tarzda olur: “Bunlara kafa yoracaksan futbolu bırak, git memur falan ol.”

1972-73 sezonunda Fenerbahçe ve Beşiktaş artık iyice bilenirler. Fenerbahçe takımın başına Brezilya’lı Didi’yi getirir. Didi, Pele ortaya çıkana kadar dünyanın en büyük futbolcusu olarak kabul edilmektedir diyeyim siz anlayın. Fakat Birch Galatasaray’ı bu sene de şampiyon yaparak üç kez üst üste şampiyon olma rekorunu kırar. Bu başarıyı Türkiye’de yakalayan ilk teknik direktör kendisidir. Bu sezon aynı zamanda Türkiye Kupası’nın da sahibi olur.

1972-73 sezonunda kazanılan Türkiye Kupası ile 
Birch’in son sezonu biraz sıkıntılı geçer. Bolu deplasmanında yardımcısı Tamer Kaptan’la beraber, kendisini imalı bir şekilde taklit eden Boluspor yöneticilerini dövmesi yöneticilerle arasındaki ipleri iyice inceltir. Olay mahkemelik olur. Birch defalarca duruşmaya çıkarak ifade vermek zorunda kalır. Bu sezon şampiyonluk Fenerbahçe’ye kaptırılır ve Birch Mısır’ın yolunu tutar.

Brian Brich 1976 yılında da İsveç’in Helsingborg takımını çalıştırırken yıldız futbolcu Roger Magnusson’u kadro dışı bırakır. Magnusson o dönemde İsveç’in en büyük yıldızıdır, yıllarca Bundesliga’da Köln’de harikalar yaratıp ülkesine dönmüştür. Fakat Birch bu, koşmayan adamı oynatır mı hiç...

1980 yılında Birch bir kez daha Galatasaray’ın başına gelir. İki sezon takımın başında kalır; fakat bu dönem ilki kadar başarılı geçmez. Yine de 1982 yılında bir Türkiye Kupası’nı müzemize katmayı başarır. Birch bu gelişinde de gazetecilerle anlaşamaz. 1-0 kaybedilen bir Beşiktaş maçı sonrası Oğuz Tongsir’e saldırması uzun süre basının dilinden düşmez.

Brian Birch Türkiye’de kalıcı başarı yakalayan ilk yabancı hocadır. Fizik kondüsyon idmanlarını profesyonel olarak Türkiye’ye getiren ve uygulayan kendisidir. Aynı zamanda ‘yumruk şov’ olayını da Türkiye’ye öğreten adamdır. Zira özellikle üç yıl üst üste şampiyon olduğumuz yıllarda Birch sürekli sağ yumruğu havada olarak sahaya girmekte, onun yumruğunu gören taraftar da coşmakta ve takımı coşturmaktadır. İyi ki Galatasaray’a geldin Birch, iyi ki senin gibi bir ‘adam’ı tanıma şerefine nail olduk. Verdiklerin için sonsuz teşekkürler, umarım gittiğin yerde bu teşekkürlerimizi hissedersin. (Brian Birch 1992 yılında aramızdan ayrılmıştır.)


Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0