ŞL | Tecrübe..
Şampiyonlar Ligi'nde yer aldığı H Grubu'nun ikinci maçında Portekiz temsilcisi SC Braga'yı evinde ağırlayan Galatasaray rakibi karşısında oyunun hakimi olmasına rağmen sahadan 2-0'lık mağlubiyetle ayrıldı ve ikinci maçından da puansız ayrıldı. Portekiz temsilcisi karşısında bir çok fırsattan yararlanamayan takımımız, oynadığı son altı deplasman maçında mağlubiyet yüzü görmeyen rakibine savunmada açıklar verince mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Braga'ya galibiyeti getiren goller Micael ve Alan'dan gelirken, karşılaşmanın hakemi Tom Hagen verdiği kararlar ile büyük tepki çekti.
Braga karşısında ilk kez Şampiyonlar Ligi organizasyonunda Ali Sami Yen Arena'da ev sahibi olarak sahaya çıkan Galatasaray, rakibi karşısında hücum anlayışını kabul ettiğini kadrosunu açıkladığında adeta ilan etti. Savunmanın solunda Riera, ortasahada kanatlarda Emre ve Amrabat, hücumda ise Umut-Burak ikilisine yer veren Fatih Terim ev sahibi avantajının yanı sıra taraftarının da desteğini arkasına alarak ilk onbeş dakikalık bölümde rakip kalede baskı kurmayı başardı. Braga karşısında oyunun kontrolünü eline alan takımımız oyunu 45 metreye düşürmesine rağmen, Portekiz temsilcisinin kendi yarı alanında onbir kişi kapanması karşısında çözüm üretemedi. Hücumda rakibi karşısında Amrabat'ı kullanmak isteyen fakat sağ kanattan verim alamayan takımımız rakip kalede gol ararken kalesinde gördüğü golle şoka uğradı. Braga tam bir deplasman takımı, bu doğrultuda hızlı ataklarla rakip kalede tehlike yarattıkları bilinen bir gerçek. İlk golde de tamamen kendi karakterlerini yansıttılar, savunmada az adamla yakalandık. Semih'in haftasonu yaşadığı olayı birebir yaşaması, genç oyuncu adına tecrübesizlik olarak ifade edilebilir. Portekiz takımının ileride hedef adamı olarak mücadele eden Eder, birebirde fizik üstünlüğünü kullanarak Semih'i ekarte etti, ceza sahası içerisinde sırtı dönük oynamak isterken Amorim'e pasını çıkarttı. Futbol zekası burada ortaya çıkıyor, geçtiğimiz haftalarda bazı oyuncularımızın bazı şeyleri düşünemediğini eleştirmiştik. Eder'in futbol zekası golü yaratan ana unsur olmuştu, sırtı dönük ceza sahasına giren tecrübeli forvet Amorim'e pasını verdi. Amorim sert vurdu, dönen topu günün en provakatör ismi Micael tamamladı.
Gol yedikten sonra çıkartamayacağınız takımlardan birisi Braga. Cuma günü ligde ilk mağlubiyeti aldığımız Ordu deplasmanında da bunun sıkıntısını yaşamıştık. Kapanan savunmaları açacak yaratıcı bir oyuncuya sahip değiliz, ki böyle bir eksiğe rağmen kanat oyuncularımızın ikisinin bencil olması takım oyununu resmen baltalıyor. Riera'nın kanattan devşirme bek olduğu gerçeğini unutmadan, sol kanatta Emre'nin en azından sağ kanatta Amrabat'a nazaran daha hareketli ve takım oyununda aktif olduğunu belirtebiliriz fakat Faslı oyuncu için aynı şeyleri söylemek futbola ihanet olur. Yaratıcılık sıkıntısı çektiğiniz dönemlerde, birde geçen sene yer alan kurgunuzdan farklı bir sistemle oynamaya başlarsanız, rakibiniz 11 kişi savunma yapar ve alan bırakmazsa beraberlik golünü ancak duran toptan bulabilirsiniz. Bu aralar doğru şeyler yapmıyoruz sahada, yaptığımız doğrulardan da vazgeçmeye başladık. Ortasahada oyunu kuran Selçuk yerine kanatlardan oyunu kurmaya çalışıyoruz, Amrabat ve Emre'yi oyuna dahil edebilmek için. Duran toplarda geçen sene en etkili takım konumunda yer alırken, farklı varyasyonlarla hücum şansı elde ediyor ve goller buluyorduk. Bu sene ön direk varyasyonu dışında geçen seneden devam eden bir varyasyonumuz olmadığı gibi duran toplarda da rekor kıran Selçuk yerine sağ ayağını sadece yürümek için kullanan Emre'yi tercih etmemiz doğru görünmüyor.
Şampiyonlar Ligi'nde ne kadar iyi bir kadronuz olursa olsun, tecrübeniz yoksa sıkıntı yaşarsınız. Herşeyi doğru yapıp, doğru futbolu oynamanız gerekiyor yada futbolun tanrıları sizin yanınızda olması gerekir, farklı bir skoru elde etmek için. Son iki maçımıza baktığınızda bazı şeyleri doğru yapmadığımız ortada, mesela takım savunmasını. Hücum oyuncularından yardım alamazken, kadroda yer alan kilit oyuncularımızın formsuzluğu buna eklenince takım savunması sadece kişisel savunma becerilerine kalıyor. Kalecisinden, forvetine formsuz bir Galatasaray var. Sezona çok hızlı başlayan ve 3 gol ortalamasıyla oynayan takım son günlerde girdiği hiçbir fırsatı yararlanamıyor. Markette satılan birşey değil tecrübe, gidip alasınız. Oynadıkça, kaybettikçe öğreneceksiniz bazı şeyleri ama doğru şeyleri yapmanız gerekiyor.
Gol yedikten sonra çıkartamayacağınız takımlardan birisi Braga. Cuma günü ligde ilk mağlubiyeti aldığımız Ordu deplasmanında da bunun sıkıntısını yaşamıştık. Kapanan savunmaları açacak yaratıcı bir oyuncuya sahip değiliz, ki böyle bir eksiğe rağmen kanat oyuncularımızın ikisinin bencil olması takım oyununu resmen baltalıyor. Riera'nın kanattan devşirme bek olduğu gerçeğini unutmadan, sol kanatta Emre'nin en azından sağ kanatta Amrabat'a nazaran daha hareketli ve takım oyununda aktif olduğunu belirtebiliriz fakat Faslı oyuncu için aynı şeyleri söylemek futbola ihanet olur. Yaratıcılık sıkıntısı çektiğiniz dönemlerde, birde geçen sene yer alan kurgunuzdan farklı bir sistemle oynamaya başlarsanız, rakibiniz 11 kişi savunma yapar ve alan bırakmazsa beraberlik golünü ancak duran toptan bulabilirsiniz. Bu aralar doğru şeyler yapmıyoruz sahada, yaptığımız doğrulardan da vazgeçmeye başladık. Ortasahada oyunu kuran Selçuk yerine kanatlardan oyunu kurmaya çalışıyoruz, Amrabat ve Emre'yi oyuna dahil edebilmek için. Duran toplarda geçen sene en etkili takım konumunda yer alırken, farklı varyasyonlarla hücum şansı elde ediyor ve goller buluyorduk. Bu sene ön direk varyasyonu dışında geçen seneden devam eden bir varyasyonumuz olmadığı gibi duran toplarda da rekor kıran Selçuk yerine sağ ayağını sadece yürümek için kullanan Emre'yi tercih etmemiz doğru görünmüyor.
Şampiyonlar Ligi'nde ne kadar iyi bir kadronuz olursa olsun, tecrübeniz yoksa sıkıntı yaşarsınız. Herşeyi doğru yapıp, doğru futbolu oynamanız gerekiyor yada futbolun tanrıları sizin yanınızda olması gerekir, farklı bir skoru elde etmek için. Son iki maçımıza baktığınızda bazı şeyleri doğru yapmadığımız ortada, mesela takım savunmasını. Hücum oyuncularından yardım alamazken, kadroda yer alan kilit oyuncularımızın formsuzluğu buna eklenince takım savunması sadece kişisel savunma becerilerine kalıyor. Kalecisinden, forvetine formsuz bir Galatasaray var. Sezona çok hızlı başlayan ve 3 gol ortalamasıyla oynayan takım son günlerde girdiği hiçbir fırsatı yararlanamıyor. Markette satılan birşey değil tecrübe, gidip alasınız. Oynadıkça, kaybettikçe öğreneceksiniz bazı şeyleri ama doğru şeyleri yapmanız gerekiyor.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.