STSL | Rahat oyun, rahat galibiyet..

Spor Toto Süper Lig'de son haftalarda üstüste puan kayıpları yaşayan ve hafta için CFR Cluj karşısında yağmur engeline takılarak sahadan beraberlikle ayrılan Galatasaray, ligin 9.haftasında Kayserispor'u evinde konuk etti. Rakibi karşısında baştan sona rahat bir oyun ortaya koyan Fatih Terim'in öğrencileri rakibi karşısında sahadan 3-0'lık galibiyetle ayrılarak hem kötü gidişe 'dur' diyerek liderliğini perçinledi hemde taraftarlarına bayram hediyesi vermiş oldu. Takımımıza galibiyeti getiren goller Umut, Cris ve Burak'dan geldi. İlk yarıdaki üstün oyununun ardından takımımız ikinci yarıda skorun etkisiyle birlikte oyunu rölantiye aldı.

Son oynadığı beş resmi maçından galibiyetle ayrılamayan Galatasaray, sakat oyuncularının fazla sayıda olması nedeniyle ideal kadrosundan farklı bir dizilişle sahaya çıktı. Geçen sene şampiyonluğun kilit parçaları Ujfalusi, Semih, Melo, Engin ve Elmander beşlisinden yoksun olarak Kayserispor karşısında kadroyu oluşturan Fatih Terim, yedek forvet oyuncusu bulundurmadığı kadrosunda savunma kurgusunu yabancı ağırlıklı oyunculardan oluştururken, hücum kurgusunu da Amrabat dışında tamamen yerli oyunculardan kurdu. Muslera, Eboue-Cris-Dany-Riera, Amrabat-Selçuk-Yekta-Hamit ve Umut-Burak formasyonu ile sahaya çıkan takımımız maçın başından itibaren rakibinin üzerinde baskıyı kurdu ve 45 dakika boyunca bu baskıyı devam ettirerek ilk yarıda maçı kopartmayı başardı.

Kayserispor bu yıl gerçekten kötü bir takım, bir türlü istedikleri ritmi bulamadılar. Bunun yanı sıra iskelet kadroyu oturtamamaları, oyuncuların birbirini pek fazla tanımaması ve kötü sonuçlar eklenince Kayserispor son yıllardaki etkili görüntüsünden bir hayli uzak bir görüntü çiziyor. Kayserispor'un tüm bu olumsuz etkilerinin yanında Galatasaray'ın son beş maçını kazanamamasının verdiği baskı, taraftarın takımı sahiplenmesi ve hafta içinde teknik heyetin yapmış olduğu toplantılar bizim yeni bir çıkış aradığımızı gösteriyordu. Kayserispor ile bu hafta karşılaşmamız iyi oldu aslında, keza bir çıkış, bir hareketlenme ve patlama bekliyorduk. Yekta'nın ortasahada dinanizmi, hareketliliği ve sahada basmadık yer bırakmamak istemesiyle ortasahada etkinliği kurmamız hem partneri Selçuk'u rahatlattı, hemde Melo'nun formsuz görüntüsünde Yekta'nın aslında iyi bir alternatif olacağını kanıtladı. Haftalardır teknik heyetin Emre tercihinin aslında doğru olmadığını, daha doğrusu altyapıdan çıkan oyuncu fantezisinin gereksiz olduğunu gösterdi. Gerek fizik gücü, gerek mücadeleci yapısı ve oyunu çift yönlü oynaması ile Yekta kesinlikle Emre'den daha etkili bir oyuncu ama teknik heyetin son haftalarda kararı tam tersi yönündeydi. Yekta'nın bu etkinliği partneri Selçuk'u rahatlattı demiştik, maestro ilk yarıyı 2 asistle tamamladı. Selçuk sezon başından itibaren formsuz bir görüntü çiziyor diye eleştiriliyordu, fakat bunun aslında partneriyle ilgili olduğu apaçık görüldü. Emre fiziği ve mücadele gücü itibariyle ortasahanın ortasında oynayacak bir oyuncu değil, Melo geçen sene bizlere gösterdiği fiziğinden çok çok uzaklarda. Selçuk bu nedenle oyunu defansif kurguda kabullenirken, bugün daha çok sorumluluk aldı ve rahat oynadı. Ölçtü, biçti ve hücumdaki arkadaşlarına nefis paslar arttı.

İlk yarıda etkili oyunun ardından soyunma odasına 3 farklı üstünlükle giden takımımız ikinci yarıda rakibi karşısında ilk 10 dakikalık bölümde oyunu kontrol etmekten ziyade geriye yaslanmayı tercih edince Kayserispor oyuna ortak olmaya çalıştı. Savunmada Cris-Dany ikilisinin hemen hemen her tehlikeyi savuşturmasının yanı sıra, hücuma çıktığımızda Riera'nın sol kanada getirdiği hareketlilik göz ardı edilecek bir detay değil elbette. İspanyol oyuncu son maçlarda sol bekte ortaya koyduğu performansla göz dolduruyor, dikkat çekiyor. Amrabat ile önlü-arkalı iyi oynamaya, anlaşmaya başladılar. Riera orjinininde 4-4-2'nin sol kanadı olacak bir oyuncu, defansif özellikleri sayesinde takım savunmasına da yardımı oluyordu. Geçen sezonun son maçında savunma özelliği ile Fenerbahçe ataklarında set çekiyordu adeta Riera, bu özelliği sayesinde sol bek pozisyonuna adaptasyonu çabuk sağladı. Bunun yanı sıra hücumcu özellikleriyle sol kanada hücumda da yardım ediyor, çizgiye inerek veya kaleye katederek pozisyon arıyor. Hakan Balta'dan hücum katkısı görmemiş olmamız nedeniyle Riera sol bek pozisyonunda etkili oluyor, en azından Amrabat'ın hücumda varyasyonlarını rahatlatıyor.

Kayserispor karşısında etkili, baskılı ve istekli oyunun ardından 30 dakikada skoru yakalayan takımımız ilk yarının sonlarına doğru vites küçültürken, ikinci yarıda da oyunu genel itibariyle rölantiye aldı. Kayserispor karşısında zaten maçı genel itibariyle 45 dakika üzerinden oynadı Galatasaray, ikinci yarıda rakibine saygısından fazla üzerine giderek farkı arttırmadı. Galatasaray'da taraftarı belkide en çok rahatsız eden konu bu, skoru yakaladıktan sonra rakibinin üzerine gitmiyor. Kimileri kendince haklı, kimileri haksız ama rakibinizi yeniyorsanız edebinizle, adabınızla yeneceksiniz. Rezil ederek, rencide ederek değil. Bunu yapıyor Galatasaray, büyük-küçük ayırt etmeden tüm rakiplerine saygı duyuyor.

Karşılaşmanın istatistikleri, rakamlarla analizi ve maçın şifreleri için; tıklayınız..

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0