Türkiye Kupası | Galatasaray Medical Park - Fenerbahçe Ülker

Spor Toto Türkiye Kupası D Grubu'nda ilk iki maçından galibiyetle ayrılıp çeyrek finale kalmayı garantileyen Galatasaray Medical Park, son maçında ezeli rakip Fenerbahçe Ülker ile karşılaşıyor. Takımımız gibi 2 maçını kazanan Fenerbahçe ile çıkacağımız bu maç prestij niteliği taşımasının yanında sezonun ilk derbisi olması özelliğini taşıyor. Ayrıca şu ana kadar şampiyonluk adayı diyebileceğimiz Anadolu Efes, Beşiktaş, Banvit gibi ekipler karşısında kendimizi deneme fırsatı bulurken Fenerbahçe Ülker karşısında da durumumuzu göreceğiz. Karşılaşma saat 19.15'te başlayacak ve kulübümüz kanalı GSTV'den naklen yayınlanacak.

PRESTİJ MAÇI

Galatasaray Medical Park ilk 2 maçını çok da zorlanmadan kazandı. İlk maçında Olin Edirne karşısında çok kısa bir bölüm hariç ve ikinci maçında Erdemir karşısında maçın tamamını önde getiren takımımızda özellikle savunma düzeyi şu ana kadar belirleyici oluyor. Sakatlıklarından ötürü Domercant 2 maçta da oynamazken Cenk ve Gordon gibi isimlerin de birer maçlık eksikleri hücumda gösterdiğimiz performansın ve sayı potansiyelimizin düşmesine sebep oluyor. Ancak bu eksikliğimiz savunmadaki agresifliğimiz ve gösterdiğimiz mücadeleyle şu ana kadar kapattık. Tabi burada rakiplerin bize göre daha zayıf rakipler olması da elimiz rahatlatan bir başka etken oldu. Fenerbahçe Ülker karşısında ise savunmamızdaki başarımız kadar sahada olacak isimlerin hemen hepsinden hücumda optimum verimi alabilmemiz lazım. Domercant'in bu maçta da forma giyemeyeceğini  tekrar belirtelim. Cenk muhtemelen oynayacak, Gordon'ın durumu ise henüz belli değil.

İlk iki maçtaki istatistiklerimize baktığımızda takım olarak rakiplerimiz savunmada durdurduğumuzu görmemiz mümkün. İlk maçta Olin Edirne'ye sadece 48 sayı imkanı tanıyan takımımız Erdemir'den ise 56 sayı  yedi. Savunma sertliğimiz burada dikkat çekerken ribaundlarda da ilk maçta 37-28'lik üstünlük sağlarken Erdemir maçında ise bu 32-31'lik bir üstünlükte kaldı. Olin Edirne karşısında 14 basketini asist üzerinden bulan takımımızda Erdemir karşısında ise bu rakam 13'te kaldı. Bu sayıyı biraz daha yukarı çekebilmemiz önemli. Bireysel istatistiklerimize baktığımızda ise iki maçın ortalamasında Boniface N'dong 11 sayı ortalamasıyla oynarken tecrübeli oyuncuyu kaptan David Hawkins ve Milan Macvan 10.5'ar sayıyla izledi. Ribaundlarda ise yine N'dong ve Furkan 6.5'ar ribaund alırken onları takip eden isim 4.5 ribaund ortalamasıyla Macvan oldu. Takımızdaki asist dağılımına baktığımızda David Hawkins iki maçta 4'er asist yaparak bu alanda ön plana çıkan isimdi.

Rakibimiz Fenerbahçe Ülker de tıpkı bizim gibi iki maçını da kazandı. Onların da özellikle Erdemir maçı rahat tempoda geçerken Olin Edirne maçı biraz daha yakın bitti. Fenerbahçe Ülker tam kadro olmasının da avantajıyla kendi potansiyeline erişmekte fazla zorlanmadı. Hücumda istediği gibi performans gösteren sarı-lacivertliler bunun devamında ise savunmada vidaları çok fazla sıkmadan maçlarını kazandı. Rakipte tabi Bo Mccalebb en dikkat çekici isim olarak göze çarpsa da sezona formda giren Romain Sato da performansıyla dikkat çekiyor. Rotasyonu oldukça geniş olan takımımız da dış oyuncu rotasyonu başlangıç olarak genellikle Mccalebb-Ömer-Sato şeklinde olurken uzun rotasyonunda ise Pianigiani şu ana kadar kesin bir ikili bulamadı. Rakibimizde bu maç öncesinde eksik oyuncu bulunmadığını da ekleyelim.

Fenerbahçe Ülker'in takım istatistiklerine baktığımızda ilk maçta attıkları 91 ve ikinci maçta attıkları 83 sayı dikkat çekti. Bu istatistikler onların hücumda ne kadar potansiyelli olduklarının bir kanıtı. Ancak Ergin Ataman'ın sert ve mücadeleci savunma anlayışında skor olarak bu noktalara çıkmaları zor gözüküyor. Bireysel anlamda dikkat çekici performanslara baktığımızda 2 maç sonunda Bojan Bogdanovic  15.5 sayı ortalaması yakaladı. Onu takip eden isimlerden Mccalebb 14.5, Oğuz Savaş ise 12.5 ortalamalarla katkı verdi. Takımın en ribaundçu ismi 6 ribaund ortalamayla oynayan Oğuz olurken Romain Sato da 5.5 ribaund ortalamasını tutturdu. Emir Preldzic maç başına 6 asistle takımın bu anlamda yükünü çekerken Mccalebb ise 4.5 asistle ona yardımcı olan isimlerin başında geldi.