Sisteme Dair: Burak Yılmaz'ı kullanabilmek..
Burak Yılmaz forvet mevkine geçtiğinden beri attığı gollerle Türkiye'de dikkatleri üzerine çeken bir oyuncu. Gerek kuvvetli fiziği, gerek kısa mesafede sürati, gerek sert şuta dayalı gol becerisi sayesinde son üç sezona damga vurmuş önemli bir gol silahı. Fakat Burak Yılmaz'ın fundemental eksikliklerden kaynaklanan sıkıntıları da mevcut ve bunlar nedeniyle iyi kullanılabileceği oyun sistemi sınırlı. Fatih Terim, Burak Yılmaz'ı olduğunun dışında bir futbolcuya dönüştürmeye çalışmak yerine hali hazırdaki kabiliyetlerinin üzerine oynamalı ve Burak Yılmaz'dan maksimum faydayı bu şekilde almaya çalışmalı.
Burak Yılmaz'ın en önemli eksiklikleri top kontolü, uzun mesafeli dribling ve pas alıp vermede başarısızlık olarak göze çarpıyor. Genelde topu kontrol ederken ayağından açması, kısa mesafede süratli ve etkili olsa dahi uzun mesafede adam geçmedeki eksikliği dolayısıyla top kaybı yapması ve özellikle kaleden uzak mesafede yaptığı pas alışverişlerinde hatalı kararlar vermesi ve atağı başlangıçta öldürmesi dikkate alındığı zaman açık olarak gözüken şu ki Burak Yılmaz kaleden uzaklaştıkça verimsizleşiyor ve üstüne atakları başlamadan öldürdüğü için rakibe kontra şansı veriyor. Öte yandan oyuncunun son adama karşı birebir oyundaki başarısı, defansın arkasına kaçma konusundaki üstün sezgi ve kabiliyeti, tek vuruştaki başarısı ve golcü bencilliğine rağmen arkadaşlarını düşündüğü zamanlarda tek pasla gol pozisyonuna sokabilmesi düşünüldüğünde Burak Yılmaz'ın kaleye yaklaştığında veriminin maksimuma çıktığını görebiliyoruz. Zaten oyuncunun yıllardır gözüken kanat ve forvet performansları arasındaki fark da bu durumun en açık göstergesi.
Burak Yılmaz'ın iyi ve kötü özellikleri yan yana konduğu zaman gözüküyor ki eğer forvette Burak Yılmaz tercih edilecekse bu oyuncu kaleye mümkün olduğu kadar yakın oynatılacak. Yakın dönemden kısaca örnek verirsek Cluj maçında sadece gol atmayı düşünen Burak Yılmaz'ın hat-trick yapıp bir o kadar da gol pozisyonuna girmesi fakat Mersin İdman Yurdu maçında, Fatih Terim'in isteğiyle, sürekli orta sahaya gelip top almaya çalışan Burak Yılmaz'ın doğru düzgün pozisyona girememesi bir yana bir çok atağı başlamadan öldürmesi teknik ekip için oyuncunun nerede ve nasıl oynatılması konusunda açık işaretler olsa gerek. Özellikle Selçuk İnan, Hamit Altıntop ve Yekta Kurtuluş gibi yüksek pas yüzdesiyle oynayan ve derin top atabilen oyuncuların var olduğu bir takımda en önemli özelliği defans arkasına koşu yapmak olan Burak Yılmaz'ın sürekli orta sahaya yanaşıp top almaya çalışması tamamen yetenek israfı oluyor. Bu nedenler ve Burak Yılmaz'ın performansı göze alındığında Burak kaleye yakın oynarken, zaten yüksek enerji ile oynamaya alışmış Umut Bulut veya Johan Elmander orta sahaya yaklaşıp pas alışverişine yardımcı olabilirler ama tekrarlamakta sıkıntı görmüyorum, Burak Yılmaz'ın ilk hedefi savunmanın arkasına sarkmak olmalıdır. Özellikle öne geçilen ve rakibin üzerimize geldiği maçlarda Burak Yılmaz'ı bu şekilde kullanmak bir futbol zorunluluğudur.
Fatih Hoca'nın bazı oyuncuların kabiliyetlerine oynamak yerine onları değiştirmeye çalışması çoğu zaman kendi takımına zarar olarak geri dönüyor. Geçmişe bakarsak Felipe Jorge Loureiro'nun fazlasıyla verimli olduğu bir sezonda oyuncunun karakterini değiştirerek koşmaya zorlamak ve sonra da alınan faydayı da kaybetmek herhalde ilk akla gelen örnek olur. Bu sene ise Nordin Amrabat'ın oyun karakterini değiştirmeye çalışarak oyuncuya yapabildiklerini de unutturmak ve Burak Yılmaz'ı kaleden uzakta kullanmaya çalışmak en açık gözüken örnekler. Naçizane fikrim, Fatih Terim'in beğenip aldığı oyuncuların beğendiği özelliklerine yoğunlaşması ve zaten belli bir yaşa gelmiş oyuncuların oyun karakterlerini komple değiştirmeye çalışmamasıdır. Bunun başlangıç noktası da Burak Yılmaz'ın kaleye yakın oynatılması olsa gerek.
Burak Yılmaz'ın en önemli eksiklikleri top kontolü, uzun mesafeli dribling ve pas alıp vermede başarısızlık olarak göze çarpıyor. Genelde topu kontrol ederken ayağından açması, kısa mesafede süratli ve etkili olsa dahi uzun mesafede adam geçmedeki eksikliği dolayısıyla top kaybı yapması ve özellikle kaleden uzak mesafede yaptığı pas alışverişlerinde hatalı kararlar vermesi ve atağı başlangıçta öldürmesi dikkate alındığı zaman açık olarak gözüken şu ki Burak Yılmaz kaleden uzaklaştıkça verimsizleşiyor ve üstüne atakları başlamadan öldürdüğü için rakibe kontra şansı veriyor. Öte yandan oyuncunun son adama karşı birebir oyundaki başarısı, defansın arkasına kaçma konusundaki üstün sezgi ve kabiliyeti, tek vuruştaki başarısı ve golcü bencilliğine rağmen arkadaşlarını düşündüğü zamanlarda tek pasla gol pozisyonuna sokabilmesi düşünüldüğünde Burak Yılmaz'ın kaleye yaklaştığında veriminin maksimuma çıktığını görebiliyoruz. Zaten oyuncunun yıllardır gözüken kanat ve forvet performansları arasındaki fark da bu durumun en açık göstergesi.
Burak Yılmaz'ın iyi ve kötü özellikleri yan yana konduğu zaman gözüküyor ki eğer forvette Burak Yılmaz tercih edilecekse bu oyuncu kaleye mümkün olduğu kadar yakın oynatılacak. Yakın dönemden kısaca örnek verirsek Cluj maçında sadece gol atmayı düşünen Burak Yılmaz'ın hat-trick yapıp bir o kadar da gol pozisyonuna girmesi fakat Mersin İdman Yurdu maçında, Fatih Terim'in isteğiyle, sürekli orta sahaya gelip top almaya çalışan Burak Yılmaz'ın doğru düzgün pozisyona girememesi bir yana bir çok atağı başlamadan öldürmesi teknik ekip için oyuncunun nerede ve nasıl oynatılması konusunda açık işaretler olsa gerek. Özellikle Selçuk İnan, Hamit Altıntop ve Yekta Kurtuluş gibi yüksek pas yüzdesiyle oynayan ve derin top atabilen oyuncuların var olduğu bir takımda en önemli özelliği defans arkasına koşu yapmak olan Burak Yılmaz'ın sürekli orta sahaya yanaşıp top almaya çalışması tamamen yetenek israfı oluyor. Bu nedenler ve Burak Yılmaz'ın performansı göze alındığında Burak kaleye yakın oynarken, zaten yüksek enerji ile oynamaya alışmış Umut Bulut veya Johan Elmander orta sahaya yaklaşıp pas alışverişine yardımcı olabilirler ama tekrarlamakta sıkıntı görmüyorum, Burak Yılmaz'ın ilk hedefi savunmanın arkasına sarkmak olmalıdır. Özellikle öne geçilen ve rakibin üzerimize geldiği maçlarda Burak Yılmaz'ı bu şekilde kullanmak bir futbol zorunluluğudur.
Fatih Hoca'nın bazı oyuncuların kabiliyetlerine oynamak yerine onları değiştirmeye çalışması çoğu zaman kendi takımına zarar olarak geri dönüyor. Geçmişe bakarsak Felipe Jorge Loureiro'nun fazlasıyla verimli olduğu bir sezonda oyuncunun karakterini değiştirerek koşmaya zorlamak ve sonra da alınan faydayı da kaybetmek herhalde ilk akla gelen örnek olur. Bu sene ise Nordin Amrabat'ın oyun karakterini değiştirmeye çalışarak oyuncuya yapabildiklerini de unutturmak ve Burak Yılmaz'ı kaleden uzakta kullanmaya çalışmak en açık gözüken örnekler. Naçizane fikrim, Fatih Terim'in beğenip aldığı oyuncuların beğendiği özelliklerine yoğunlaşması ve zaten belli bir yaşa gelmiş oyuncuların oyun karakterlerini komple değiştirmeye çalışmamasıdır. Bunun başlangıç noktası da Burak Yılmaz'ın kaleye yakın oynatılması olsa gerek.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.