Meireles tükürdü, tahkim yaladı!

ASY Arena'da oynanılan ve 2-1'lik galibiyetimizle sonuçlanan Fenerbahçe derbisinde karşılaşmanın 82.dakikasında gördüğü kırmızı kart sonrasında hakeminin yüzüne tüküren (videosu şurada), bununla yetinmeyip karşılaşmanın hakemine cinsel içerikli el hareketleri yapan ve İngilizce küfürler savuran Portekizli oyuncu Raul Meireles hatırlanacağı üzere daha önce açıklanan disiplin kurulu raporları doğrultusunda 12 maçtan men ve 20bin lira para cezası almıştı. Verilen bu cezaya itiraz eden Fenerbahçe kulübü ve Raul Meireles, itirazları sonucunda verdikleri savunmaların yanı sıra yayıncı kuruluş tarafından gönderilen görüntülerin yanı sıra, hakem raporuyla birlikte değerlendiren Tahkim Kurulu, oyuncunun cezasını 4 maça düşürdü. Bu disiplin yaptırımı aynı zamanda Halis Özkahya'nın raporunu taca çıkartıyor ve FIFA kokartlı hakeme "Sen yalancısın" mesajını veriyordu.

Çok ilginç ve bir o kadar adaletsiz bir ülkede yaşıyoruz. Böylesine adaletsiz bir ortamda, birde şampiyonluk mücadelesi veriyoruz. "Şike yapmaya teşebbüs edebilir" denilerek ortada hiçbir delil yokken küme düşürülen takım da var, şike yaptığı binlerce sayfa delille kanıtlanmasına rağmen Süper Lig'de boy göstermeye devam eden takım da. Karşılaşmanın oynandığı stadyumda zemine tekme atarak hakemin üzerine su sıçratmaya teşebbüsten 3 maç ceza alan oyuncu da var, hakeme ana-avrat küfür edip, cinsel içerikli hareket yaptıktan sonra 4 maç ceza alan oyuncu da. Bu ülkede, bu ligde kurallar yalnızca sarı ve lacivert formalı malum takımın dışındaki takımlara uygulanıyor. Tabir-i caizse köpek gibi havlayarak, sağa sola saldırarak, diğer takımlara iftira atarak ve en önemlisi tehditler savurarak birileri hala birşeyler yapabileceğini zannediyor. Ama bunun en büyük sorumlusu, hırsızı vakti zamanında ayıplamak yerine onu kurtarmak için kurulları, anayasaları ve oyunun kurallarını değiştirenler.

Öncelikle buraya kadar, hepinizin bildiğin şeyler. Buradan sonrasında ise, duyguların ve gerçek düşüncelerin kelimelere dökülmüşü olacak. Bu nedenle kullanılacak kelimeler için hepinizden özür diliyoruz, en baştan samimiyetinize inanarak affınıza sığınıyoruz. Artık öyle bir düzenin, öyle bir kurgunun içerisinde yer alıyoruz ki; bu olaylara şaşırmıyoruz. Rakibini arkadan çekip ikinci sarı karttan kırmızı kartla atıldıktan sonra karşılaşmanın hakemine "Sen ibnesin", "Onlara kart göstermeye g*tün yemiyor değil mi?" diye hareket yapmanın cezası sadece 3 maçmış. Hakemin karşısına dikilip, sürekli ve tekrarlı olarak "Sen ibnesin" hareketi yapmak, yüzüne tükürükler saçarak İngilizce olarak "Or*spu çocuğu!" diye bağırmanın cezası sadece 3 maçmış. Şike ve teşvik girişiminde bulunan oyuncunun aldığı ceza ile hakeme "İbnesin, g*tün yemiyor" demek aynı anlamdaymış. İkisinin cezası nasıl olsa 3 maç, sadece. Irkçılığa nasıl 2 maç veriliyorsa, hakeme galiz küfürler etmek ve el-kol hareketi yapmak sadece 3 maçmış. Sivas deplasmanında kar parçasına vurup hakeme su sıçrattığı için 3 maç ceza alan Ümit Karan'a, karşılaşmanın hakemine "Fuck off" dediği için 3 maç ceza alan Milan Baros'a biz ayıp etmişiz. Rakip tribünlere cinsel içerikli hareket yapan Pascal Nouma'yı bu ülkeden sınırdışı ettik, biz çok ayıp etmişiz. "Şike yapmaya teşebbüs edebilir" denilerek küme düşürülen Ankaraspor'a çok ayıp etmişiz. 2007 yılında Sakaryaspor karşılaşmasında Cüneyt Çakır'a küfür eden ve fiziksel girişimde bulunan Manisaspor kalecisi Bülent Ataman bu eylemleri sonrasında 20 maç ceza almıştı, biz ona da çok ayıp etmişiz. Karşılaşmanın hakeminin yakasına yapıştığında "Gerekirse en ağır ceza verilsin" dediğimiz Engin Baytar'a haddinden fazla ayıp etmişiz. Bu arada belirtelim, Engin'in hareketi için disiplin kurulu raporlarında "Karşılaşmanın hakemine, gözlemcisine ve teknik komiserine uygunsuz hareketler yapmak" yazıyordu. Tepkisini hakemi iterek ve formasına asılarak değil, ana avrat küfürler ederek gösterseydi demek 3 maç cezayla kurtaracaktık.

Bu karaktersizler ordusunun suratına tükürsen, "Yarabbi şükür!" diyecekler. Şikeyi de, ırkçılığı da aklayan kurumdan hakeminin arkasında durmasını beklemek, hakeminin tabir-i caizse itin bir tarafına sokulmasına seyirci kalmamalarını beklemek bizim ayıbımızmış. Şikeyi, ırkçılığı, hakemin suratına tükürmeyi, hakeme küfür etmeyi ve hakem odasına basmayı normal gören karaktersizler yüzünden bugüne kadar bir çok oyuncu sudan sebeplerden dolayı ağır cezalar aldı. Kurallar ancak sarı-lacivert forma olmadığında uygulanıyor, buna hiç şüphemiz yok. Her sene Kadıköy'de yaşanan tribün terörlerine, hakemlere edilen küfürlere, fiziki saldırılara, suratına tükürmelere ses çıkartmayanlar bugün yine kendilerini göstererek Türk futbol tarihinde bir ilke imza atarak, karşılaşmanın hakeminin raporunu saf dışı bırakarak; eyyamıyla, taraflılığıyla, yaptığı dalaverelerle, marka değeri adında bazı takımları kayırmasıyla meşhur olan sözüm ona tarafsız yayıncı kuruluşun üzerinde oynadığı görüntülerle cezayı kaldırdılar.

Babasının şirketlerini batırmaması için 109 yıllık kulübün başına geçirilen zat-ı muhterem, bu asırlık çınarı batırırken, resmi evrakta sahtecilikten dolayı kulübüne uluslararası alanlarda men cezası getirirken ve 500milyon lira gibi eşi benzeri görülmemiş bir borçla kulübü bırakırken bugün aynı yalı çocuğu Türk futbolunu ve kurullarını yönetiyor. Bizler bu yalı çocuğunun ne olduğunu ve kimlere hizmet ettiğini gayet iyi biliyoruz fakat bilmeyenler, kendisinin Türk futbolunu kurtarmasını bekliyor. Daha çok beklersiniz..

Raul Meireles apaçık bir şekilde hakame tükürdü, Tahkim Kurulu bunu yaladı. Meireles'in tükürüğünü mü, yoksa birilerinin başka yerlerini mi, bilinmez. Omurgasızlar ordusu yine kendilerine yakışanı yaparak, karaktersizlik örneği sergilediler. Eserinizle gurur duyun. Bundan sonra hiçbir futbolcunun hakemlere saygı duymasını beklemeyin. Nasıl olsa hakeme ana avrat küfür etmek, tükürmek, cinsel içerikli hareketler yapmanın cezası sadece 3 maç.