Derbi Özel | Galatasaray-Beşiktaş maçlarında akılda kalanlar..

Süper ligin 19. haftasında bugün lider Galatasaray ile ikinci Beşiktaş karşılaşacak. Ezeli rekabetteki 326. randevuda Galatasaray'ımız kazanırsa şampiyonluk yolunda önemli bir avantaj yakalayacak, Beşiktaş'ın galibiyeti durumunda ise siyah beyazlı takım büyük moral kazanıp şampiyonluk yarışındaki şansını arttıracak. 22 Ağustos 1924 yılında oynanan ve Beşiktaş'ın 2-0'lık üstünlüğüyle sona eren mücadele ile başlayan ezeli rekabette bugüne kadar birçok unutulmaz olay yaşandı. Son 20 yıl baz alınarak en unutulmaz 10 maçı sizler için yazmaya çalıştık. İşte Galatasaray - Beşiktaş rekabetindeki top 10 karşılaşma...

10) Kaleci Fevzi, Hagi'nin penaltısını kurtarıyor: 1997-98 sezonu Türkiye Kupası final maçı. Ligde şampiyonluğa giden Galatasaray, kupada da finale çıkıyor. O dönem iki maç üzerinden oynanan final müsabakalarının ikisi de 1-1 sona eriyor. Ali Sami Yen'de oynanan ikinci maçta uzatmalarda da gol olmayınca maç penaltılara gidiyor. Beşiktaş'ın genç kalecisi Fevzi kimsenin beklemediği bir şeyi başararak büyük usta George Hagi'nin penaltısını kurtarıyor ve hem kupayı takımına kazandırıyor hem de bu maçın unutulmazlar arasında yer almasını sağlıyor. Fevzi'nin penaltı atışından önce yaptığı kartal duruşu da uzun süre fenomen olarak kalıyor. Son dönemde internette dolaşan Fatih Terim'in penaltı atmaya oyuncu bulamadığı video, işte bu maçta çekilmiştir.

9) Lincoln ve Hakan Şükür kadro dışı: 2007-08 sezonu 7. hafta karşılaşması. Galatasaray bir kez daha Feldkamp'la yeni yapılanmaya gitmiş, 11 yeni oyuncu transfer edilmiş, genç bir kadroyla ligin tozunu attırıyor. Beşiktaş da Ertuğrul Sağlam yönetiminde şampiyonluk iddiasıyla yola çıkmış. Maç Ali Sami Yen'de, bir önceki sezonun meşhur 'sulu derbi'sinin cezası hala bitmemiş, Galatasaray kendi evinde seyircisiz oynamaya mahkum olarak çıkacak maça. Ama taraftar Lincoln'e güveniyor. Brezilyalı yıldızın bu ilk derbi mücadelesinde farkını ortaya koyacağından emin. Derken maç günü öğle saatlerinde bomba gibi bir haber gündeme düşüyor: "Teknik direktör Feldkamp, Lincoln ve Hakan Şükür'ü kadro dışı bıraktı." Önce şaka zannediyoruz, affeder diyoruz ama Kalli bu, kesin kararını vermiş dönüş yok artık. Arda'nın ilk defa 10 numara pozisyonunda oynadığı bu maçı Galatasaray 2-1 kazanıyor, Kalli güven tazeliyor, Lincoln o sezon bir daha aynı performansta oynamıyor ve Hakan Şükür'den o müthiş açıklama geliyor: "Feldkamp gidecek ama ben hep burada olacağım ve benim kızım hep bu tesislere gelecek."

8) Beşiktaş'ın 48 maçlık yenilmezlik serisi: Yine Feldkamp'lı bir Beşiktaş maçı. Beşiktaş'ın 3 sene üst üste şampiyon olmuş, Galatasaray ise Mustafa Denizli'yi göndermiş yerine Feldkamp'ı getirmiş ve yeni bir jenerasyon kurma çalışmasında. Siyah beyazlılar Metin-Ali-Feyyaz'la coşuyor, tam 48 maçtır yenilmiyor. Aynı tarihte İtalya'da da Milan takımı Van Basten-Gullit-Rijkaard üçlüsüyle coşuyor ve onlar da 48 maçtır yenilmiyor. İşte böyle bir atmosferde Galatasaray karşısına çıkıyor Beşiktaş. Kara kartallar mutlak favori; ama Galatasaray'ın başında da Kalli hazretleri var... Maça Beşiktaş hızlı başlayıp Feyyaz'ın golüyle 1-0 öne geçse de Galatasaray'ın gençleri Hakan Şükür'ün iki ve Tugay'ın bir golüyle maçı 3-1 kazanıp Türk futbolunda yeni bir dönemin başladığını dünyaya duyuruyorlar. Bu maç aynı zamanda Muhammed Altıntaş'ın da son maçıdır. Bu maçta kırmızı kart gören Muhammed hafta içi o acı trafik kazasını geçiriyor ve bir daha yeşil sahalara malesef ayak basamıyor.

7) Kaleci Fevzi'nin acı günü: Tarih 14 Nisan 2000. Galatasaray hem ligde hem Avrupa'da fırtına gibi esiyor. İnönü Stadı'ndaki maçın mutlak favorisi Galatasaray. Maçta ilk yarının sonlarına doğru Şifo Mehmet'in, Taffarel'in kucağına çıkarak attığı ters kafa golüyle Beşiktaş devre arasına 1-0 önde giriyor. Taffarel nasıl böyle bir hata yaptı hala aklım almaz. İkinci yarı Galatasaray yine bastırıyor fakat Fevzi'yi bir türlü geçemiyor. Genç kaleci Fevzi açık ara karşılaşmanın yıldızı, belli maçtan sonra kontratına sağlam bir iyileştirme alacak. Derken olan oluyor ve Halilagic'in o meşhur geri pasını ıskalıyor Fevzi ve top süzüle süzüle Beşiktaş ağlarına gidiyor: 1-1

6) Köpekler istedi diye atlar ölmez: 2000-01 sezonu mart ayı. Galatasaray şampiyonlar ligi çeyrek finalinde Real Madrid'le oynayacak. Bu maçtan üç gün önce de Beşiktaş maçı var. Faruk Süren yönetimi federasyondan erteleme talep ediyor; fakat Beşiktaş yönetimi bu talebi kabul etmiyor. Gerekçe olarak da Galatasaray'ın cezalı ve sakat oyuncularını erteleme maçında oynatabileceğini gösteriyor. Faruk Süren cezalı Emre'yi erteleme maçında da oynatmayacağı sözünü verse de Beşiktaş bu teklifi kabul etmiyor ve maçın gününde oynanması kararı çıkıyor. Bunun üzerine o güne kadar sakin kişiliğiyle tanıdığımız Lucescu Türkiye'de infial yaratan "Köpekler istedi diye atlar ölmez" vecizesini söylüyor, önce Beşiktaş'ı sonra da Real Madrid'i Ali Sami Yen'in çimlerine gömüyor.

5)"Ali Aydın düdüğünü asacak": Galatasaray için kötü giden 2003-04 sezonu maçı. Fatih Terim istifa etmiş, yerine Hagi gelmiş. Galatasaray onuru için sahada mücadele ediyor. Beşiktaş ise bir öncekli sezon kazandığı şampiyonluğa tekrar ulaşmak hedefinde. Maça Galatasaray hızlı başlıyor ve Orhan Ak'ın golüyle öne geçiyor. İkinci yarı da aynı şekilde sürerken, durup dururken, ortada hiçbir şey yokken, hatta taca çıkan toptan sonra Ahmed Hassan dahil tüm Beşliktaş takımı kendi sahalarına dönerken hakem Ali Aydın'ın düdüğü geliyor. Herkes birbirine bakıyor, kimse ne olduğunu anlamıyor; öyle ki yan hakem bile penaltı noktasına yürümesi gerekirken yerinde çakılı kalıyor. Derken Ali Aydın'ın penaltı noktasına koşması üzerine herkes kararı ancak anlıyor, ve itirazlar başlıyor. Tabi karar değişmiyor. Ali Aydın skandalları bununla da bitmiyor, Yasin Sülün'ün ceza sahasında attığı perandeye de penaltı diyor ve Beşiktaş "haksız penaltılar"la Galatasaray'ın "emeğini çalarak" maçı kazanıyor. Karşılaşmanın ardından centilmenliğiyle tanınan başkan Özhan Canaydın bile dayanamayıp "Ali Aydın düdüğünü asacak" diye açıklama yapıyor ve Ali Aydın bu maçın ardından hakemliği bırakıyor.

4) 6 tane atılır mı: 1997-98 sezonu öncesi TSYD kupası maçı. Galatasaray bir sezon öncesinin şampiyonu, yenilmez armada diye bahsediliyor. Beşiktaş ise sigara masrafından kurtulmak için Rasim Kara'yı göndermiş, yerine Toschack'ı getirmiş ki Toschack Real Madrid'i şampiyon yapıp da Beşiktaş'ta başarılı olamayan hocaların ilkidir. Galatasaray mutlak favori ama kimse bu farkı beklemiyor tabi ki. Adrian İlie'nin hat trick yaptığı maçı Galatasaray tam 6-0 kazanıyor. Bu maçta Beşiktaş kalesini koruyan Bülent Ataman da bir daha Fulya tesislerinden içeri giremiyor. Toschack ise kendine özgü laubaliliğiyle bu skor hiç alınmamış gibi davranmayı sürdürüyor.

3) 90+1 ve Elmander'in kafası: Tarihler 20 Şubat 2011'i gösterdiğinde Galatasaray geçen sezon yaşadığı kötü dönemi unutmuş, önündeki tek hedef şampiyonluk için var gücüyle oynuyor. Tüm camia bu hedefe kitlenmiş, sarı kırmızılılar haftalardır lider; ama puan farkı da önemli çünkü süper final diye bir saçmalık var. Bu psikolojide çıkılan Beşiktaş maçında Elmander, Toraman, Melo ve Semih'in kendi kalesine attığı karşılıklı gollerle skor 2-2. Galatasaray mütemadiyen var gücüyle bastırıyor, sağdan soldan geliyor. Ama skor bir türlü gelmiyor. Dakikalar 90+1'i gösterdiğinde Riera'nın arapasını kalecinin kucağından alan Selçuk arka direğe ortalıyor, Baros ve Elmander'in birlikte yükseldiği topa hem Elmander hem bütün futbolcular, hem milyonlarca Galatasaray taraftarı kafayı vuruyor ve 90+1'de 3 puan geliyor. Bu üç puan o sezon şampiyonluğun ne kadar istendiğinin en büyük göstergesi oluyor.

2) Beşiktaş'ın 100. yıl şampiyonluğu: 2002-03 sezonunun 33.haftasında lider Beşiktaş ile ikinci Galatasaray 5 puan farkla Ali Sami Yen Stadı'na çıkıyorlar. Maçta Galatasaray üstün oynuyor; ama Beşiktaş Lucescu'dan aldığı taktikle iyi savunma yaparak gollere engel oluyor. 81. dakika civarı yakalanan kontraatakta Sergen, taç çizgisine doğru Tümer'i kaçırıyor, Tümer de topu biraz sürüp ceza sahasına kaleye paralel bir orta çıkarıyor ve boştaki topu Sergen tamamlayarak 100. yılda şampiyonluğu getiren golü atıyor. Bu maçta Fatih Terim futbolcu olduğu iddia edilen Ali Lukunku'yu kurtarıcı olarak oyuna almıştı, kadro kalitesini buradan hesap edin.

1) 7 Mayıs 2006 Hasan Kabze: 2005-06 sezonu, Fenerbahçe elle kolla, haksız penaltılarla alınan puanlarla lider, Galatasaray hemen arkasında ikinci. Diğer takımlarla arada zaten uçurum var. İnönü Stadı'ndaki mücadelede Galatasaray'ın kazanmaktan başla çaresi yok, Beşiktaş rahat. Beşiktaş taraftarı her zamanki gibi hiç alakası yokken şikeyle ilgili muhabbetlere başlamış bir hafta önceden. Galatasaray'ın tek derdi ise 3 puan. Bu atmosferde başlıyor maç ve skor uzun süre 1-1 gidiyor. Beşiktaş tribünleri "Zalad gelsin sizi kurtarsın" diye saçmalarken, Hasan Kabze'nin her anlamda tam adrese giden müthiş füzesi geliyor ve tribünlerin sesi kesiliyor. Ardından "bu maçı satanın..." diye tezahürat yükseliyor. aradan yıllar geçiyor, tescilli şikecilerin kim olduğu ispat edilmesine karşın Beşiktaş'lıların şike fobisi değişmiyor, Galatasaray Hasan Kabze'nin bu füzesiyle şampiyonluğa doğru koşuyor.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0