Eurocup | Almanya deplasmanında ağır mağlubiyet..

Eurocup Top 16'sında 4.maç haftasında Almanya deplasmanında Ratiopharm Ulm'a konuk olan Galatasaray Medical Park sezonun en kötü maç performanslarından birisine imza attı ve sahadan 91-70 gibi farklı bir skorla mağlup ayrıldı. Özellikle son çeyrekte rakibin coşmasına izin verirken hiçbir direnç gösteremeyince fark açıldı ve ağır bir yenilgi aldık. Carlos Arroyo tek başına takımı ayakta tutmaya çalışırken 23 sayı - 4 ribaund - 5 asistlik bir performans ortaya koydu ama bu yeterli olmadı.

Karşılaşmaya Ulm çok hızlı bir giriş yapıp maçın başında 12-2'lik bir seri yakaladı. Buradan sonra biraz toparlar gibi olsak da savunmamız bir türlü ideal seviyeye çıkamayınca ilk çeyreği 25-17 geride kapattık. İkinci periyotta ise savunmamız normal sertlik seviyesine çıksa da hücumda çok üretken olamadık ve fark pek kapanmadan devreye 39-33'le rakibin üstünlüğünde gidildi. Üçüncü çeyreğe iyi başlayıp skorda rakibi yakasak da çok çabuk bir seriyle farkı yine çift hanelere çıkarttılar. Bu seriden sonra bir kez daha oyunu dengeledik ve çeyreğin bitiminde farkı 3'e indirdik. Maçın son 10 dakikalık bölümü ise kabus gibi geçti. Ulm maç boyunca yakaladığı serilere benzer bir seriyle bu çeyreğe girdi. Ancak bu sefer bu serinin gerisi de geldi ve fark gitgide açıldı. Hücumda teklediğimiz, genellikle acele ve düzen dışı toplar kullandığımız bu bölümde savunmada ise adeta çöktük. Pota aldından, üç sayı çizgisinin gerisinden, fast-breakle, her şekilde sayı üretirlerken sezonun şu ana kadarki en ağır mağlubiyetini aldık ve ilk maçtaki 16 sayılık farkı bile koruyamayarak rakibimize karşı ikili averajı da kaybettik.

Maç içindeki performans ya da istatistiklerle ilgili birşeyler söylenebilir elbet, ama bunlardan çok daha öncelikli gelen bir nokta vardı ki o da bu maça yeterince konsantre olmayışımızdı. Bunu görmek mümkündü. İlk 3 çeyrek boyunca fark belki açılmadı, ama bunda özellikle Arroyo'nun tek başına birşeyler yapmaya çalışmasının katkısı büyüktü. Son çeyrekte ise bir hamle daha yaptılar ve maçı resmen domine ettiler. Rakip  takımın uzunlarından John Bryant maçı 20 sayı- 17 ribaundla tamamladı. Bizim pota altındaki 4 elemanımızın aldıkları toplam ribaund sayısı da 17. Bu bazı şeyleri anlatmaya yeter herhalde.  Ulm, takım disiplini ve organizasyonu iyi olan bir ekip ama potansiyelleri sınırlı. Bizim ise Hawkins sonrası yeni bir dönemde illa ki bir değişim yaşayacağımızdan ötürü belli oranda bocalamamız normaldi. Ama en hazırlıksız halimizle bile Ulm'e karşı böyle bir mağlubiyet almaya hakkımız yoktu. Olmadı...

Şimdi bu maçın kaybedilmesi ve Kızılyıldız'ın Kazan'ı yenmesiyle birlikte grupta yine herşey dengelendi. Tüm takımların 2'şer galibiyeti var. Önümüzdeki Unics Kazan maçını kazanırsak önemli bir avantajımız olur, ama gruptan son maçta çıkamayabiliriz de. Ya da Kazan maçını kaybettiğimiz zaman işler çok zorlaşacak olsa da son maçlarda yine çeyrek final biletini kopartabiliriz. Çünkü grupta herşey iyice karıştı. Bu anlamda bir belirsizlik var, ama belirgin olan birşey şu ki Ulm maçındaki görüntümüzle değil Eurocup'ta yarıştığımız hiçbir arenada bir yere varamayız. Bir daha bu durumlara düşmeyelim, bu kadar şanssızlıklar yaşadığımız bir sezonda bir de bu eksik motivasyonla oynamayı kaldıramayız...

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0