[Fanatik] Adnan Öztürk: Türk oyuncu yapsaydı, asmıştık..

Uzun bir süredir ortalıklarda görünmeyen Adnan Öztürk, son günlerde yaşanan rezillikler sonrasında yeniden medyanın karşısında yer aldı. Şike davasında dile getirdiği gerçeklerle birilerini oldukça rahatsız eden ve yönetim tarafından biraz daha sakin olması konusunda bir takım telkinler alan Galatasaray Spor Kulübü ikinci başkanı Adnan Öztürk, ilk yarının sona ermesinin ardından Fanatik gazetesinden Serdar Dinçbaylı'nın sorularını yanıtladı. Sert cümleleri ve sivri dilli olmasıyla bilinen Adnan Öztürk'ün hedefinde hiç kuşkusuz ilk yarının son haftalarında yaşanan Tahkim Kurulu skandalı vardı. Federasyona ilk günden bugüne oldukça sert açıklamalarda bulunan Adnan Öztürk'ün demeçleri şu şekilde...

Biz millet olarak onurumuza, ailemize, kültürümüze ve özellikle ahlaka çok önem veririz. Bir sporcu, milyonların gözünün önünde, ahlaksız bir el hareketi yapıyor. Gayet detaylı, ısrarla, defalarca. Çoluk çocuk bunu seyrediyor. Anne ve babasına bu ne demek diye soruyor. Hangisi daha büyük terbiyesizlik? Tükürmek mi, bu hareket mi? Ben çocuğuma, ‘Evladım, sakın tükürme, çok ayıp’ diye rahatça söylerim. Bu el hareketlerini kim, nasıl anlatabilecek?

Ahlaksızlığın, terbiyesizliğin matematiği olmaz. Bu hareket zaten ikisinin de daniskasıdır. Neye ceza veriyoruz? Sporda en büyük ceza ahlaksızlığa, terbiyesizliğe verilir. Bu A takımı B takımı meselesi değildir, bu terbiye ve prensipler meselesidir. Ben hangi takımın oyuncusu veya idarecisi olursa olsun, topluma kötü örnek olacak her türlü ahlaksızlığa azami cezanın verilmesinden yanayım. Bir yabancı, benim ülkemde, benim çocuklarımın gözünün önünde terbiyesizlik yapacak. Hem de bunu benim hakemime yapacak, ‘Tükürmedim, benim ailem, çocuklarım var’ deyip aklınca kendini savunacak, ben de ahlak matematiği yapıp cezasında bonkörlük yapacağım. Senin ailen var da, hakemin, bizim ailelerimiz yok mu? Bu hareketi bir Türk oyuncu yapsaydı maazallah çocuğu asmıştık. 

 

Bu karara hiç mi hiç şaşırmadım, gayet normal. Teşbihte hata olmaz, Türk Futbolunu yönetenlere bir bakalım; bir ekip çıkmış toplumun karşısına, ‘Ey ahali, minareyi çalacağım, kılıfa da gerek yok, hemen yaparım, ama yapmazsam minare şadırvana düşecek, suyunuz kesilecek, ona göre’ demiş. Ahalinin çoğu da bu ekibe oy vermiş, seçmiş, minare gitmiş. Şimdi caminin bekçilerinden birisine hakaret edilip 2 çift ayakkabı çalınmış, buna mı şaşıracağım? Bu ekibin karşısına aday çıkartamamışız, seçilmesine göz yummuşuz, kim kabahatli, onlar mı biz mi? Yakında kubbe giderse de şaşırmam.