[Star] Selçuk İnan: Galatasaray'da oynamak en büyük hayalimdi..

Geçtiğimiz sezon bonservissiz olarak transfer edilen ve gösterdiği performans ile şampiyonluğun en büyük pay sahibi olan Selçuk İnan, ilk yarının ardından Star gazetesinden Alper Mert'e açıklamalarda bulundu. Galatasaray'da oynamanın bir ayrıcalık olduğunu ve Fatih Terim ile birlikte çalışmanın özel bir duygu olduğunu dile getiren Selçuk, geçtiğimiz sezon yaşanan şampiyonluğu asla unutamayacağını dile getirdi. Bu sezon kaptanlığa yükselen tecrübeli ortasaha oyuncusu Süper Lig'de ilk yarıdan, milli takıma, Şampiyonlar Ligi'nden, Türk futboluna kadar bir çok konu hakkında düşüncelerini dile getirdi. Selçuk İnan röportajının tamamı şu şekilde...

EN DOĞRU KARARIM: ÇANAKKALE
Hayatımda aldığım en önemli karar 14 yaşımda Çanakkale’ye gitmemdi. Aslında ailem hiç izin vermemişti. O gün futbolcu olacağıma karar verdim. Profesyonel olunca aldığım en doğru karar da büyük takımlardan teklif olmasına karşın Manisaspor’a gitmemdi. Belki ukalalık olacak ama bugüne kadar hiç yanlış karar aldığımı düşünmüyorum.

GALATASARAY'A PARA İÇİN GELMEDİM
Galatasaray’a para için gelmedim. Burada aldığım parayı Trabzon’dan da Fener’den de alabilirdim, 2 katına başka yerlere gidebilirdim. Ama ben ne olursa olsun Galatasaray’da oynamak hayalimdi. Fatih Terim’in takımın başında olması, hedeflerin büyük olması tercihimde etkili oldu. Terim çok iyi bir aile reisi. Camiayı ve Florya’yı çok iyi biliyor. Aslan’ı ayağa kaldırıp, travmayı atlatmasını sağlayan Fatih Hoca’dır. 14-15 yeni oyuncu vardı ama arkadaşlık sayesinde başardık.

AVRUPA'DA KUPA KALDIRMAK İSTİYORUM
Şampiyonluk yarışı son haftaya kadar sürer. Bununla birlikte Türkiye bize dar geliyor. Galatasaray için Türkiye şampiyonluğu yetmez. Mutlaka Devler Ligi’nde çeyrek final, yarı final oynamamız lazım. Hayallerimin takımında Avrupa’da kupa kaldırmak istiyorum. Biraz avantajlı görülebiliriz ama Schalke güçlü bir takım. Tabii ki beklediğimiz bir kuraydı. Barça ve Real’in gelmesinden daha iyiydi. Gönlümden geçen Malaga’ydı. Burak, ‘Schalke’ demişti onun dediği çıktı.

BURAK ÇOK ÖZEL BİR OYUNCU
Burak Yılmaz ile gerçekten çok iyi bir arkadaşlığımız var. Onunla aynı takımda olmaktan tabii ki mutluyum. Burak önce çok iyi bir futbolcu ve golcü ama aynı zamanda çok da iyi bir insan. Saha içinde arkasında oynayan orta saha oyuncularını rahatlatan biri, kendisine çok boş alan yaratıyor. Orta sahada oynayan bir futbolcu ne zaman kafasını kaldırsa onu müsait pozisyonda görebilir. İnsanı kendisine pas atması için zorluyor. Ona pas atmak değil atmamak ayıp olur. Zaten ben hangi arkadaşım olduğuna bakmadan pas atarım. Maçlarda çoğunlukta arkadaşlarınızı rakipten farklı renkte olan çoraplarından ayırt edersiniz. Pas atmak anlık bir iş. Özel olarak Burak’a pas atayım diye uğraşmam. Uğraşamam da, böyle bir zamanım olmaz saha içinde. 

GALATASARAY'DA KAPTAN OLMAK
İlk kaptanlık bandını taktığımda çok onurlandım, çok duygulandım. Çünkü Galatasaray’ın kaptanı olmak çok önemli. Tabiki burada Fatih Hoca'ya ayrı bir teşekkür etmek lazım. Bana inandı, güvendi ve kaptanlık bandını layık gördü. Ben de layıkıyla yapmaya çalışıyorum.

HER SEZON 13 GOL ATAMAM
Frikiklere özel olarak hazırlanıyorum. Son dönemde herkes Ronaldo’yu örnek alıyor ama Ronaldo uruşunu yapamıyorum, yapamam. Ben kimseyi örnek almıyorum. Kendime has bir stil geliştirmeye çalışıyorum. Geçen sezon ile bu sezon arasında aslında hiçbir fark yok. Ama bu sene takımda daha çok ofans ağırlıklı arkadaşlarımız var. Bundan dolayı fazla ofansı düşünemiyoruz orta sahada. Ama şu unutulmasın ki ben bir ön liberoyum ve her sezon geçen sene olduğu gibi 13 gol atamam.

ALEX ÇOK ÖZEL BİR OYUNCUYDU
Fenerbahçe’den kısa bir süre önce sürpriz bir şekilde gönderilen Alex de Souza gerçekten çok büyük bir futbolcuydu. Onun bendeki yeri çok farklıdır. Türk futboluna futbolculuğu ile iz bıraktı. Onunla Kadıköy’de şampiyonluk maçında forma değişip sarılırken, hatta fotoğraf çekilen anı da hiç unutmuyorum. Brezilyalı meslektaşım, saha içinde yaptıkları ile hepimize örnek olmuş bir futbolcudur. Giderken direkt olarak ulaşamasam da ortak tanıdıklarımızla kendisine hoşçakal deme şansını buldum. Alex’i özlüyorum diyebilirim. Keşke Türkiye’ye gelen bütün yabancılar Alex gibi Türk futboluna çok büyük katkı sağlayacak isimler olsalar. 

TRANSFERİ KESİNLİKLE DÜŞÜNMÜYORUM
Ben Avrupa liglerinin tamamını takip ediyorum, İspanya Ligi (La Liga) ve İngiltere Premier Ligi öncelikli geliyor. Ama bütün ligleri takip ediyorum. Şu anda kesinlikle transferi düşünmüyorum. Düşündüğüm tek şey Galatasaray’da başarılı olup bana güvenenlerin, destek olanların yüzünü kara çıkartmadan takımımı hakettiği en iyi yerlere taşımak. Her futbolcu gibi benim de bir kariyer planlamam var. Eğer zamanı geldiğini hissedersem, kulübümün de şartlarına uyarsa bir gün Avrupa’da forma giymek istiyorum.

FATİH HOCA KIZDIĞINDA..
Fatih Hoca’yı anlatırken hocalığı ve kariyeriyle ilgili birşey söylemeyeceğim o bizim haddimizi aşar. Gerçekten bize çok yakın, dışarıdan biraz sert görünür ama baba gibidir. Kızdığı zaman gözlerine bakmamaya çalışıyoruz. Her şeyi bizim için yapıyor. Kötü bir şey söylediği zaman biz biliyoruz ki bizim iyiliğimiz için bunu yapıyor. Kardeşi gibi evladı gibi görüyor bizleri. Aslında çok duygusal bir insan. Kötü bir oyundan sonra Fatih Hoca’nın söyleyecekleri artık kesinleşti. Korkudan köşelere saklanmıyoruz ama yine de bir çekinmemiz oluyor. Cluj maçında devre arasında ‘hiçbir şey söylemiyorum’ dedi. Söylemedikleri bile bizi motive etmeye yetti.

ŞOV YAPMAYA DEĞİL, İŞİME BAKARIM
Medyadaki eleştiriler sadece beni değil birçok arkadaşımı etkiliyor. ‘Selçuk niye bacak arası atmadı?’ ‘Niye adam geçmedi’ demeleri beni ilgilendirmiyor. Bizim ülkemizde şov yapsın, başka bir şey yapmasın düşüncesinde olanlar var. Ben şov yapmam, futbol oynarım. Şut çekince gol olur, yıldız olursunuz, olmaz, kötü olursunuz. Futbol bu.

TÜRK FUTBOLU VE YABANCI KONTENJANI
Yabancı sayısı serbest olsa da fark etmez. Gelen yabancı ismi ve kariyeri için alınmamalı, böyle çok yanlışlar yaptık. Ülke futboluna bir katkı sağlayabilecekse kesinlikle alınmalı. Sınırsız yabancı gelebilir. Bir gerçek var, Türk futbolcusuna sahip çıkmalıyız. Yaptığı bir yanlışta bundan bir şey olmaz dememeliyiz. Üzerine gitmemeliyiz.

En üzüldüğüm karşılaşma geçen sene içeride oynadığımız Hırvatistan maçıydı. Avrupa Şampiyonası’na çok gitmek istiyorduk ama olmadı. En sevindiğim maç da geçen sene 0-0 biten Fenerbahçe derbisiydi. Şampiyonluk maçıydı. O karşılaşma bambaşka bir şeydi anlatılacak bir sevinç değildi. Kadıköy’deki şampiyonluk asla unutulmaz.

Millet olarak kötü şeylerden beslenen bir topluluğuz. Çoğu zaman TV açtığımda hep kötü şeyleri görüyorum. İnsanlar bunları izlemeyi seviyor. Avrupa kupalarında Fener yenildiğinde G.Saraylısı, Beşiktaşlısı seviniyor. Biz yenildiğimizde de aynı. Ülke olarak çok büyük bir başarımız yok.Türkiye adına tabloyu karamsar görüyorum.

ÖZEL HAYATI
En son sinemaya Evim Sensin’e gittim, bir daha da gitmeyeceğim zaten. Pişman oldum! Sinemadan çıktım gözlerim patlamıştı ağlamaktan. Kuzey Güney ve Karadayı’yı izliyorum. Bir futbolcunun yaşantısında düzenli hayat çok önemlidir. Bir de sabah kahvaltısı. İzinli günümde geç yatmam. Çünkü ertesi sabah antrenman vardır.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0