Not Defteri: Bitti demeden, bitmez..

Süper Lig'in 23.haftası.. Bu haftayı unutmayın çünkü sene sonunda şampiyon olursak sezonun en önemli haftalarından biri bu haftaydı. İnanılmaz derecede şanssız bir golle 1-0 geriye düşüp ardından verilen bir penaltı ile skor 2-0'a geldi. Yetmezmiş gibi hakem Serkan Çınar haftalardır diğer meslektaşlarının yaptığı şeyi yapmaya devam ederek maçı rezalet bir şekilde yönetince ilk yarının sonunda moraller iyiden iyiye dibe vurdu. Bütün bu olumsuzluklara rağmen maçın sonunda 4-2 galip gelmemiz akıllara tek bir şeyi getiriyor. 

"Galatasaray istediği şeyi istediği yerden alacak güce sahiptir."

Ordu maçının kahramanları: Sneijder, Drogba ve Burak.

Wesley Sneijder... Zorlu ve uzun süren bir transfer sürecinin ardından transfer ettiğimiz Hollandalı dünya yıldızı kalitesini bu maçta gösterdi ve kendisine yakışan güzellikte bir gol attı. Üstelik attığı gol ilk paragrafta bahsettiğim bütün olumsuzlukları bir anda yok etti ve bütün stadı ayağa kaldırdı. Takım canlandı, taraftar canlandı ve maçı kazanabiliriz fikrini akıllara soktu. Takımı tanıması, hocanın taktiğine iyice alışmasıyla çok daha güzel gollerini/asistlerini seyredeceğimize eminim. Sadece oyunculuğu değil karakteri ve saha içindeki duruşu da bize çok şey katacaktır. Böylesine büyük bir futbolcuya sahip olduğumuz için gerçekten çok şanslıyız.

Mourinho'nun "Eğer bir savaşa gideceksem yanımda götüreceğim kişi o olur" dediği isim. Didier Drogba! Sneijder gibi o da dünya çapında bir oyuncu ve işin güzel tarafı o da Galatasaray forması giyiyor. Her hafta yazdığım yazıda belki aynı şeyi söylüyorum ama sahada onu izlerken gördüğüm en güzel şey bu. Kalitesi bir yana saha içinde verdiği savaş bize çok daha büyük fayda sağlayabilir. Savaş..Evet kesinlikle en güzel tanımlama bu oldu.  Maç esnasında adeta bir komutan gibi takımı yönlendiriyor, taktikler veriyor, koşuyor, pres yapıyor, gol atıyor ve attırıyor. Bir futbolcudan daha ne istersiniz? Bugün attığımız 2 golde pozisyonun içindeydi. Ayrıca bunun yanında kendisi top aldığında ya da topsuz alanda birden fazla kişi tuttuğu için başta Burak olmak üzere diğer takım arkadaşlarına yarattığı boşluklar da artısı. Maalesef ülkemizin futbol cahili programcıları ya da daha doğrusu gözlerini fanatiklik bürümüş olan yanlı medya mensupları Drogba gerçeğini bile göremeyip onu tartışma cehaletine düştüler. Hata yaptıklarını her maçta daha iyi anlayacaklardır. Son olarak bir ek not vereyim. Drogba maçtan sonra duştan çıkınca maç esnasında kendisiyle çarpıştığı için hastaneye kaldırılan Barral'ı ziyarete gitti. Bazılarının aklının ucuna bile gelmez ama o yorgunluktan ve şöyle bir maçtan sonra unutmayıp hastaneye ziyarete gitti. İnanılmaz bir karakter göstergesi. Ayrıca maçtan sonra İmparator Fatih Terim ve eşi Fulya Terim de Barral'ı ziyaret etti.

Gelelim Burak Yılmaz gerçeğine..Ön yargılarımızı bir kenara koyalım ve düşünelim. Kendisine lakap takan takım taraftarları kafalarını eğsinler önce kendi oyuncularına baksınlar. Ama bakmazlar çünkü onlar her şeye bir kılıf bulurlar. Neyse bunları konuşmayacağım bu kadar güzel bir günde. Söylemek istediğim şeyler aslında kendi içimizde konuşmamız gereken şeyler. Burak ilk geldiğinde pek mutlu değildim. Çünkü yaptığı bazı hareketler hoş değildi. İlk geldiğinde de söylediğim şey sadece saha içinde değil gösterdiği davranışları da geliştirmesi gerektiğiydi. Ben yaptığına daha da önemlisi yapmaya çalıştığına inanıyorum. Önemli olan da yapmaya çalışması zaten. Oynadığı oyun, sergilediği performans zaten çok çok üst düzeyde. Dünyanın en iyi futbolcularıyla birlikte yılın en iyi forvetlerine aday gösterildi, Şampiyonlar ligi grup aşamasının en iyi oyuncusu seçildi, şu an yine Şampiyonlar Liginde Cristiano Ronaldo ile birlikte gol krallığı için yarışıyor, ligde attığı gollerle kırdığı rekorlar da bitmiyor. Daha bugün attığı 2 gol ile Süper ligde 101.golünü attı ve dalya dedi. Gerçekten muhteşem bir performans. Eleştirilecek yönleri yok mu? Var ama yapacağımız eleştiriler yıkıcı değil yapıcı olursa hem Burak'a yardımcı oluruz hem de o Galatasaray'a çok daha fazla fayda sağlar.