STSL | Aslan gibi..

Spor Toto Süper Lig'de 21.hafta karşılaşmasında ASY Arena'da en yakın takipçisi Medical Park Antalyaspor'u konuk eden lider Galatasaray, baştan sona üstün ve dominant bir oyun sergilediği karşılaşmadan 2-0'lık galibiyetle ayrılarak puanını 40'a yükseltti. Galatasarayımıza galibiyeti getiren goller Burak Yılmaz'ın ayağından gelirken, yeni transferlerimizden Wesley Sneijder karşılaşmaya ilk 11'de başladı. Didier Drogba'nın da tribünde izlediği karşılaşma sonrasında Fatih Terim'in öğrencileri şampiyonluk yolunda ezeli rakipleri ile puan farkını korumayı başardı.

Ligde zirve yarışında Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin yanı sıra Antalyaspor'la da mücadele eden Galatasaray, mutlak galibiyet hedeflediği karşılaşmadan kayıpsız ayrıldı. Liderlik yarışında rakiplerinin kazandığı haftada sonradan oynamak bazı takımları hem baskı altına alır, hem motive eder. Rakipleriniz kazandıysa sizde kazanmak zorundasınızdır, aranızdaki puan farkını korumak için. Galatasarayın evinde oynadığı son 3 maça bakarsak, yarış halinde olduğu takımlarla oynaması da şampiyonluk yolunda avantaj sayılabilir. En nihayetinde hem puan farkını arttırıyor, hemde rakiplerinden uzaklaşmayı başarıyordu. Antalyaspor karşısında ara transfer döneminin ardından sürekli olarak dile getirilen 4-2-3-1 formasyonuyla sahaya çıkartan Fatih Terim, beklenen hamleyi yaptı ve Sneijder-Burak ikilisini taraftarların beklediği düzende sahaya sürdü. Bu formasyon aynı zamanda oyun içerisinde zaman zaman ortasahanın rakibin kontrolü altına alınması ve dönen toplarda (hem savunma, hem hücum) etkinliği arttırabilmek adına önemliydi. Beş ortasaha oyuncusunun dördünün merkez odaklı hücum etmesi ve saha içerisinde de belli dönemlerde pozisyon değişikliği yapması rakip takımın ortasahadaki etkinliğini azaltıyor, önde basan, koşan ve hücum presi ortasahada toplamda altı oyuncusu ile yapan Galatasaray adına tüm topların kazanılmasını sağlıyordu. Bu sezon oynanılan tüm resmi karşılaşmalar adına en iyi takım savunmasının bu maçta olduğunu söyleyebiliriz, ki bunda da hiç kuşkusuz kalabalık ve dinamik ortasaha kurgusunun payı büyük. Lig ikincisiyle oynadığınız bir maçta eğer kaleciniz yere dahi yatmıyor ve can sıkıntısından çimleri düzeltiyorsa takım savunması konusunda büyük bir takdiri haketmişsiniz demektir.

Ortasahanın kalabalık olması Antalyaspor ortasahanın direncini kırarken, bireysel anlamda etkili oyuncularının da sivrilmesini engelliyordu. Önde basan, ısıran, koşan, mücadele eden ve yıkılmayan Galatasaray hiç kuşkusuz rakibinin oyununu bozmayı başarırken, Sneijder-Selçuk gibi yaratıcı oyuncularıyla da rakip kalede gol şansı arayabiliyor. Burada dikkat edilecek bir nokta var, Burak girdiği ikili mücadelelerin bir çoğunda hakem doğru-yanlış farketmeden faul çaldı. Yere düşen mavi-beyaz formalı bir oyuncu gördükleri anda faul kararının olması günün dikkat çeken ayrıntısıydı, bir pozisyon dahi devam ettirmedi Barış Şimşek. Günün en kötü isimlerindendi, Antalyaspor oyuncularının daha ilk dakikadan itibaren zaman çalmasına müsade etmesi ise apayrı bir nokta. Burak tek forvet olmasına rağmen gerek geriden Selçuk ve Sneijder, gerekse kanatlardan Hamit ve Amrabat sık sık destek verdiler, pozisyon aradılar. Galatasaray belki yeni formasyonunda ilk maçını oynadı ve pozisyon anlamında çok fazla üretken olamadı ama mücadelesi, çabası ve azmi takdire şayandı. Sneijder'in biraz daha basit oynaması takım adına olumlu etki edebilir, keza ince düşünen ve ince paslar atan Sneijder zaman zaman futbol aklının kurbanı oluyor. Amrabat'a doğru ve zamanında, koşu yoluna nefis paslar çıkartmasına rağmen arkadaşıyla uyumlu olmaması pas hatası yapmasına neden oldu.

Burak iki maç aradan sonra olması gereken yere döndü, ilk 11'e. Performansıyla da uzun bir süre formayı kimseye vermez gibi görünüyor, çünkü sadece attığı gollerle değil takıma katkısıyla da bugün dikkat çekti. Antalyaspor savunmasına önde basan, pes etmeyen, koşan, ısıran bir profil çizdi Burak. Bu profil her ne kadar kendisine biraz uzak gibi görünse de, tek forvet sisteminde kanatlardan da hücum desteği ve forvet merkezli bir sistem yaratırken, Fatih Terim'in bir numaralı talimatı olan "Savunma hücumda başlar" mantığını işletmesi gerekiyordu. Bulduğu fırsatları da gayet düzgünce yerine getirdi, Barış Şimşek her ne kadar saçma sapan fauller çalsa bile.. Muhtemelen bu sistem devam ettiği takdirde (ki edecektir) sağ kanada Burak geçecek ve ikinci forvet olarak oynayacak. O dönemde önünde Drogba'nın oynayacağını ve onu daha fazla rahatlatacağını da söylemek gerekiyor.

Yazının son bölümünde günün yıldızına not düşelim: Sabri. Galatasaray taraftarının en acımasız olduğu isimlerden birisi, 20 yıldır bu takımın formasını terletiyor ama sosyal medyada sırf komik olmak adına saçma sapan esprilerin kurbanı oluyor. Bugün müthiş bir özveri, çaba ve mücadele örneği sergiledi. Haftalarca yedek kalmasına rağmen ilk 11'e çıktığında profesyonelliğin en ince örneğini sergileyen Sabri her geçen hafta performansını yükseltiyor. Eboue'nin sezon başından itibaren düzgün bir istikrar sağlayamaması ve yeşil zeminde sadece 6 yabancının oluyor olması Fildişi Sahilli savunma oyuncusunu yedeğe göndermesine sebebiyet verebilir. Kaptan bugün harikaydı, bitmek bilmeyen enerjisiyle takımın hem savunmasında hemde hücumlarında dinanizm kattı.